Madımak Katliamı davasında zaman aşımı kararının gerekçesi yayımlandı

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin yakılması ve 33 aydının öldürülmesine iliÅŸkin davadan dosyası ayrılan firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat KarataÅŸ’ın yargılandığı davanın zaman aşımından düşürülmesinin gerekçesi açıklandı.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, sanıkların yargılanmalarının baÅŸladığı tarihte üzerlerine atılı 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) “cebir ve ÅŸiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine baÅŸka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teÅŸebbüs” suçunun, 5237 sayılı TCK’de “anayasayı ihlal” suçuna karşılık geldiÄŸi kaydedildi.

30 YILLIK ZAMAN AÅžIMI SÃœRESÄ°

Yeni TCK’deki “Suçun iÅŸlendiÄŸi zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır.” hükmü anımsatılan kararda, 765 sayılı TCK’de sanıklara atılı suça iliÅŸkin zaman aşımı süresinin 20 yıl, zaman aşımı süresini kesen iÅŸlemler sebebiyle de 30 yıl olduÄŸu ve bu sebeple 30 yıllık zaman aşımı süresinin 2 Temmuz 2023 itibarıyla dolduÄŸu belirtildi.

Haklarında kaçak kararı verilen sanıklar Sonkur, Ceylan ve KarataÅŸ’ın atılı eylemlere iliÅŸkin yeni TCK’ye göre uzamış zaman aşımı süresinin ise 45 yıl olduÄŸuna iÅŸaret edilen kararda, bu sebeple suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nin 104/2 maddesi uyarınca zaman aşımı süresinin 30 yıl olduÄŸu ve sanıklar lehine kanun uygulamasıyla davanın düşürüldüğü kaydedildi.

‘Ä°NSANLIÄžA KARÅžI SUÇ TANIMI YOKTU’

DuruÅŸmalarda katılanlar vekilleri tarafından, sanıkların üzerine atılı suçun “insanlığa karşı suç” olduÄŸu ve bu nedenle zaman aşımının olmaması gerektiÄŸinin belirtildiÄŸi hatırlatılan kararda, ÅŸunlar kaydedildi:

“Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıkların lehine olan 765 sayılı TCK’de ‘Ä°nsanlığa karşı suç’ tanımının ve yaptırımının bulunmadığı nazara alındığında, hukukun en temel ve evrensel ilkelerinden olan ‘suçta ve cezada kanunilik’ ve ‘kanunsuz suç ve ceza olmaz’ ilkeleri gereÄŸi hiç kimse kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Hiç kimse bir fiil için kanunda gösterilen ceza dışında bir cezayla veya kanunda gösterilen cezadan daha ağır bir cezayla cezalandırılamaz.”

Kararda, suç tarihinde sanıkların lehine bulunan 765 sayılı TCK’deki hükümler dikkate alınarak, sanıklar hakkındaki kamu davalarının ayrı ayrı düşmesine karar verildiÄŸi bildirildi. (AA)

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *