Türkiye’nin güdümündeki silahlı gruplar, Türkmenler ve Arap yerleşimciler, Efrin’in birçok bölgesinde ağaçlık alanları ateşe veriyor. Efrin’de şimdiye kadar 3 bin 700’e yakın zeytin ağacı ile yaklaşık 2 bin kiraz ağacı ve diğer türlerden ağaçlar yakıldı.
Söz konusu bilgileri Dr. Ekrem Nesan katıldığı Rûdaw canlı yayınında verdi. Rojava bültenine bağlanarak Dilbixwin Dara’nın sorularını cevaplayan Almanya Acil Tıp Doktorları birliği Başkanı Efrinli Dr. Ekrem Nesan, yangınlardan Türkiye’yi sorumlu tuttu.
Dr. Ekrem Nesan, Dilbixwin Dara’nın “Sana göre kim yakıyor bu araçları ve ne için yakıyor?” sorusu üzerine, “Bana göre sorumlu tektir. Tek bir sorumlusu var bunun. O da Türk ordusu ve Türk hükümetidir. Bu yakılan ağaçlar, yakılan zeytinlikler bizim bölgeye ait. Binlerce yıldır burada yetişen ağaçlar bunlar. İnsanımızın emeği var burada. Baktığımızda Türkiye ile sınırı olan bölgelerin neredeyse tamamında yangınlar çıkıyor. Ben ‘Kim yakıyor?’ diye sormanızdan çok memnun oldum. Araplar ve Türkmenler yakıyor ama her şeyden önce sorumluluk Türkiye devletindedir” diye konuştu.
“Büyük ağaçları keserek mangal kömürü elde etmeye çalışıyorlar”
“Bu ağaçları yakmakla ne elde ediyorlar, amaçlarını nedir?” sorusunu da cevaplayan, Dr. Ekrem Nesan, “Benim tahminime göre Türkiye kendisini savunmak için bu alanları yakıyor. Daha önce Kürdistan Bölgesi’nde Saddam da aynı yöntemi uygulanmıştı. Kürdistan Bölgesi’nin dağlarını ateşe vermişti. Peşmergelerin oralarda saklanmasını engellemek için. Türk ordusu da (öyle.) Ayrıca oralardan ekonomik kazanç elde etmek istiyor. Araplar ve Türkmenler de ağaçları yakarak para kazanmayı amaçlıyor. Büyük ağaçları keserek mangal kömürü elde ediyorlar. Küçük ağaçlardan mangal kömürü üretilemiyor. Elde ettikleri kömürü götürüp satıyorlar. 3 bin 700’e yakın zeytin ağacı yakılmış bugüne kadar. Yaklaşık 2 bin kiraz ağacı yakılmış ve başka ağaçlar da ateşe verilmiş” dedi.
Halkın kendi imkanlarıyla yangınları söndürmeye çalıştığını, bölgede itafaiye yardımı olmadığını da belirten Dr. Ekrem Nesan şöyle devam etti:
“Ne itfaiye var ne de bir yardım teşkilatı var. Hiçbir şey yok. Biz hiçbir şey yapamıyoruz çünkü Türkiye devleti izin vermiyor. Görüşmek için girişimlerde bulunduk ancak bir problemimiz var. Uluslararası medya bugüne kadar bu probleme hiç eğilmemiş. Bizim Kürtler de bu sorunu gündeme getirmek için çaba harcamadı. Bu sorunu işlediği için Rûdaw’a çok teşekkür ediyorum. Ağaçların ateşe verilmesi de bir savaş şeklidir. Tabiatı tahrif etmek de savaştır. Söndürülen yangınlar bir daha çıkarılıyor. Madem Türkiye burada o halde burayı savunmalı ama olayları soruşturmuyor.”