Değerli Pêşmergê ve Kürt Dava Adamı Dr. Sait Çürükka’nın şehit olması üzerine…

 

KÜRT DAVA ADAMI, BAĞIMSIZLIĞIN AŞIKI, KAHRAMAN PÊŞMERGE, ÖZGÜR DÜŞÜNCELİ İNSAN DR. SAİT ÇÜRÜKKAYA; KÜRDİSTAN ŞEHİTLERİNİN DÜNYASINA GÖÇ ETTİ…

İbrahim GÜÇLÜ

(ibrahimguclu21@gmail.com)

 Son sözümü baştan söylersem: “Dr. Sait için Kürt milleti ve Kürt yurtseverlerinin içi kanıyor. O, Kalplerde derin bir yara açmış durumda ve acısı çekilmeyecek boyutta. Kürt insanı kan ağlıyor.” 

Sait Çürükkaya, Kürdistan’ın Kuzeyinde, tabiatı, insanlarıyla dikkat çeken, çevresi sarp dağlarla çevrili, depremin acısını çeken, dağlarından şırıl şırıl suların aktığı, karların güzellik kattığı, kır güllerinin insana neşe kattığı, yazın serinliği sunan Bingöl’de, 1968 yılında dünyaya geliyor.

O, çok genç yaşlarda PKK saflarına katılıyor. Hiç şüphe yok ki, PKK saflarına katılmasında ağabeyi Selim Çürükkaya’nın büyük bir etkisi var. 

O, PKK gerçeğini tanımadan, Kürdistan’ın bağımsızlığı, birliği için PKK saflarına katılıyor. PKK saflarında, gerilla komutanlığı, Merkez Komite üyeliği gibi “önemli mevkilerde” görev yapıyor. PKK saflarında mücadele ederken, iki kardeşinin ölümüne tanıklık ediyor.

Dr. Sait, Ağabeyi Selim Çürükkaya’nın, PKK’dan kaçarak zorla hayatını kurtarmasından sonra da, PKK saflarında kalmaya devam etti. Ağabeyinin dediklerine değil, zaman içinde yaşadıklarına inandı. PKK’nın, Kürdistan’ın Bağımsızlığı için mücadele etmediğini, sömürgeci bölge devletlerinin çıkarları için savaştığını, bu ilişkilerinin sonucu Kürdistan’ın Güney Batısındaki Irak KDP ve diğer yurtsever güçlere karşı savaş stratejisini benimsediğini saptadığında: Karşı çıktı ve PKK’dan ayrıldı.

Ayrıldıktan sonra doğrularından taviz vermedi, PKK2ya karşı mücadelesine devam etti. Bu konuda Kürt yurtseverlerini ve Kürt milletini aydınlatmaya çalıştı.

Gidip Almanya’ya yerleşti. Almanya’da PKK’nın sürekli tehditlerine maruz kaldı. Ama o sinmedi, baş eğmedi, teslim olmadı, hep direndi. Kendisine yönelik suikast eylemlerini ustaca ve yiğitlikle alt etti.

Dr. Sait oldukça yetenekli bir inandı. Yurtseverlik çalışmalarını yürütürken, Almanya’da üniversite eğitimini de bitirdi.

Kürdistan’da IŞİD’e karşı mücadele başladığı zaman, hiç zaman kaybetmeden ve tereddüt etmeden, kendi geleceğini tehlikeye atarak Kürdistan’ın Güneyinde mücadeleye katıldı. Musul operasyonunda da aynı fedakarlığı gösterdi..

O yine Musul Operasyonu sırasında da en zor görevlerden birini yüklendi. Kürdistan’ın kahraman pêşmergelerini mayınlardan korumak için, mayın temizleme görevine devam etti. Hayatını kaybettiği zamana kadar da,. 5 000 mayının etkisiz hale gelmesini sağladı.

Zor ve teknik geriliğin olduğu koşullarda bu büyük bir başarıydı.

Dr. Sait, aylar öncesinden bu görevini riskli olduğu konusunda Kürdistan yönetimini uyarmış ve alınacak tedbirler konusunda da önerilerini yapmıştı. Ne yazık ki bu önerileri daha hayata geçirilmeden, kendi hayatına son veren gelişmeyle karşı karşıya kaldı.

Musul Operasyonu kapsamında Peşmerge güçlerinin Başika bölgesinde IŞİD’ten aldığı bölgelerdeki mayınları temizlerken, 26 Ekim 2016, IŞİD tarafından patlatılan mayın sonucu ağır yaralanan Sait Çürükkaya (Dr Süleyman) Almanya’da tedavi gördüğü Koblenz Askeri Hastanesinde şehit düştü.

Yaralandığı gün Erbil’deki Devlet hastanesinde tedavi altına alınan Dr. Süleyman Almanya’dan gelen bir ambulans uçak ile Almanya’ya nakledilmişti. Dün beyin ölümü gerçekleşen Sait Çürükkaya 30 10. 2016 de saat 00.01 siralarında hayatta gözlerini yumdu.”

Dr. Sait, ölümcül şekilde yaralandıktan sonra, Kürt halkı, fedakar, kahraman, vatansever, yiğit insanı için duyarlı hale geldi. Gözlerini ve organlarını ona bağışlamak isteyen Kürt yurtseverleri açıklamalarda bulundular.

Ölümü, Kürtler  içinde sendroma ve travmaya yol açtı.

PKK tabanındaki iyi niyetli Kürtleri de sevindirmediğini biliyorum.

Şu bulunduğumuz an itibariyle: Kürt milleti ve Kürt yurtseverlerinin içi Dr. Sait için kanıyor.

O, Kalplerde derin bir yara açmış durumda ve acısı çekilmeyecek boyutta.

Kürt insanı kan ağlıyor.

O, BİR KÜRT DAVA ADAMIYDI.

BAĞIMSIZLIĞA AŞIKTI. 

KAHRAMAN BİR PÊŞMERGE ve ATEŞLİ BİR VATANSEVER,. FEDEKAR BİR YURTSEVERDİ. 

ÖZGÜR DÜŞÜNCELİ BİR İNSANDI. BU NİTELİĞİNİ PKK’YA KARŞI OLAN MUHALEFETİ VE MÜCADELESİYLE DE ORTAYA KOYDU.

DR. SAİT ÇÜRÜKKAYA KÜRDİSTAN ŞEHİTLERİNİN DÜNYASINA GÖÇ ETTİ.

O, KÜRT YURTSEVERLERİNE, DEĞERLİ, DİNAMİK, ŞEFFAF, GÖRÜNÜR BİR MÜCADELE GELENEĞİNİ MİRAS BIRAKTI.

KÜRT MİLLETİNİN, KÜRT YURTSEVERLERİNİN, ONU SEVEN DOSTLARI VE ARKADAŞLARININ, AİLESİNİN, EŞİ VE ÇOCUKLARININ BAŞI SAĞ OLSUN.

                                   ****

Dr. Sai’in özgür düşünceli insan, ateşli bir yurtsever, Kürdistan’ın Güneyindeki devletleşme sürecine olan bağlılığını ortaya koyan ve Nasname’de yayınlanan bir açıklamasını aynen yayınlamayı, kamuoyunu aydınlatmak açısından yararlı görüyorum. 

HEPİNİZ KORKAKSINIZ!

Genelde Kuzey Kürdistan lı Kürd arkadaşlarla konuşurken TC’nin Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin’deki yıkımlara neden Sesiz kaldığını sorarlar. Geçenlerde Duhok’lu yazar kek Dilşad Derkari, Barzani’nın Türkiye ziyareti sırasında HDP heyeti ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını yazdı. Bilindiği gibi bu toplantıda Leyla Zana Barzani’nin sağında, Figen Yüksekdağ solunda oturuyordu.

“Bu Toplantıdan önce Barzani, Türkiye yetkililerinden operasyonu bir süre ertelemelerini bu süre içinde belki diyalog ile hendeklerin kapatılabileceği yönünde bir ricada bulunmuş; Türk devleti yetkilileri de bu operasyonları bir süreliğine ertelemişti.

Barzani toplantıda HDP heyetine, bölgede yaşanacak bir savaşın en çok Kürdlere zarar vereceğini; hendek kazmanın, çoluk  çocuğun içine bomba yerleştirmenin mantığını anlamadığını söylemiş.Barzani, ‘Yarın Kürd çocuklarının cesetlerini sokaklarda görmek istemiyoruz’ demiş. Bunları da özellikle sağında oturan Leyla Zana’ya bakarak belirtmiş.

Konuşması biter bitmez solunda oturan Yüksekdağ söze başlayıp ve ‘Önerileriniz için teşekkür ederiz. Yalnız bunlar bizim iç işlerimizdir. Halkın devletle de bir sorunu yoktur, sorun AKP ve saraydır. AKP istifa edene kadar sokaklarda direnmeye devam edeceğiz. Bu sorun Türk halkının iç meselesidir, dışarıdan müdahale etmenizi kabul etmeyiz’ deyip ve sözü bitirmiş.

Başkan Barzani, ayağa kalktığı vakit Zana’nın elini sıkarken ‘Tarihinden ders çıkarmayan tek halk Kürdlerdir’ deyip çıkmış.”

Ey Barzani ye küfür etmeyi, Kürdlük zannedenler;

Sizler yüzyıldır Ailesi Kürdlük mücadelesi içinde olan, hayatını Peşmerge olarak geçiren, 72 yaşında iken bile geceleri cephede olan, İŞİD ile savaşı bizzat çatışma içinde yöneten bir insana küfür ederken Kürdlüğünüzle gurur duyuyorsunuz ama Ailece MHP li olan, Kürd düşmani, birini verdiğiniz emeğin değerlerin partisi olarak adlandırdığınız kendi partinizin başına geçmesini de alkışlıyorsunuz.

Sizin seçtiğiniz biri (bunu Figen Yüksekdağ’ı HDP eş Başkan’ı olarak kabul edenler için söylüyorum) Barzani’ye sen Türkiye’nin iç içlerine karışma deyip posta koyacak, sizlere neden Barzani kuzey için sesini çıkarmıyor diye küfür edeceksiniz.

Eğer o kadar yurtsever iseniz ve birazcık dürüstlük varsa Figen Hanım a bir küçücük eleştiri yapın.

Ama hepiniz korkaksınız ve adınız gibi biliyorsunuz ki tüm şehirleri TC yıktı ama buna yol açan , ısrarla sarayın hakimiyeti yıkıyoruz diye gençler direniş adı altında ölüme gönderme kararları çıkartan Figen Yüksekdağ’dır.

Bile bile 7 bin genci ölüme gönderen bu Asena hâlâ sizin göz bebeğiniz ise , sizin Kürdlüğünüzde bir sorun vardır.

Hani yıllarca ulus devlet dönemi bitti diyordunuz ya, İngiliz halkı bile AB den ayrılmayı kabul etti.

Bazıları biz bağımsızlık fikrini çöp tenekesine attık deyince yine alkışlıyorsunuz.

Önce sadece bir dakika düşünün bizim savunduğumuz Kürdlük nasıl bir şeydir onu bir göz ününe getirin, nasıl bir Kürd olduğunuzu görürsünüz.

Şu anda özellikle kuzey Kürdistan da;

Eğer Kürdlerin devletleşmesine karşı isen ve Barzani’ye de düşmansan en iyi Kürd sensin.

İşte çarpık Kürd budur, bunların lideri de Figen Yüksekdağ’dır.

Başka lafa gerek yoktur.

Sizlere hayırlı uğurlu olsun.

Sait Çürükkaya

24.06.2016

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *