Büyük oyunun son halkaları: İzmir Katliamı, Hani ve Hazro provokasyonları/Kürdistan 24 Bürolarının kapatılması…

İbrahim GÜÇLÜ

Türkiye ve Kürdistan yeni büyük bir oyunun sahası konumundadır. Bu oyunun bozulması ve oyuna pabuç bırakılmaması gerekir. 

BÜYÜK OYUNUN HALKALARI: İZMİR KATLİAMI, HANİ VE HAZRO PROVOKASYONLARI…

17 Haziran 2021 tarihinde İzmir HDP binasına saldırı düzenlendi. Bu saldırıda Deniz Poyraz isimli bir kızımız katledildi. Bu acı ve planlı olayın arkasından da Hani’de Ak Parti İlçe Başkanlığına, Hazro’da Ak Parti İlçe Başkanının kardeşine saldırılar düzenlendi.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, İzmir’de Kürt kızımızın katledilmesi bir terör eylemidir. Bunu gerçekleştiren de terörist, barbar, insan olmayan ve hayvana da benzemeyen bir varlıktır.

Teröristin yaptığı açıklamaya göre, HDP binasında bir katliam gerçekleştirmek istemiş. Çünkü aynı gün HDP binasında genel bir toplantı var. HDP yetkilerinin açıklamasına göre ertelenmiş. Anlaşılıyor ki terörist toplantının yapılmasından haberdar. Ama toplantının ertelenmesinden habersizdir. Toplantının ertelenmesi çok olumlu bir hareket olmuş. Bir katliamı önlenmiş oldu. Bu toplantının ertelenmiş olması da aynı zamanda manidar bir olay gibi görünüyor. Deniz Poyraz kızımızın kurban olarak seçilmiş olmasını yeterli görmüş olmalarından mı kaynaklanıyor.

PKK/HDP olaydan sonra, hemen alel-acele hükümeti cinayette sorumlu tuttular. Hükümete karşı bir savaş enstrümanı haline getirdiler. Olayın istismarına başladılar. Duyguları sömürmeyi amaç haline getirdiler. Olayı kendi siyaset egemenlik alanının genişletilmesinin bir aracı haline getirdiler.

PKK bu olayı kullanmakta da başarılı oldu. Zihinsel tembel olan Kürt okumuşlarının ezberlerini harekete geçirdiler. Kürt okumuşları araştırmadan ve incelemeden, geçmiş oyunları, karanlık planları göz önüne getirmeden olayın Hükümet tarafından yapılmış olacağını yazdılar. Hükümete karşı bir kampanya başlattılar. Bu tutum, PKK’ya altlık olmaktı. Ben başından itibaren bu konuda uyarıcı oldum. Bir dönem sonra bir kesim Kürt okumuşlarının rotalarını değiştirdiklerini gördüm.

Çok açık ki, İzmir’deki cinayet göz göre-göre, gözlere batıra-batıra Hükümete karşı bir eylemdi. Çünkü hükümetin ekonomik sıkıntılarla, iç ve dış büyük sorunlarla uğraştığı bir dönemde böyle bir olayı planlaması aptalca bir şey olurdu. Buna ihtiyacı da yoktu. Zaten PKK’ya karşı çok büyük savaş yürütüyor. PKK’nın oyunları sonucu, sömürgeci devletlerin hesabına hizmeti yerine getirmesi uğruna, her gün Kürt gençleri öldürülüyor. Katliama, Hükümetin ve destekleyicisi MHP’nin şiddetle karşı çıkması da bunun deliliydi.

Olayı hazırlayanlar, seçtikleri sembollerle hükümeti zan altından bırakmak istedikleri açık. Ama hareketin amatörce yapılması, kısa sürede gerçeği açığa çıkardı.

İzmir katliamının arkasından Diyarbakır’ın Hani ve Hazro ilçelerinden AK Parti teşkilatlarına saldırı da bu oyunun amacını, oyunun arkasında kimlerin olduğunu açığa çıkaran bir gerçeklik. Bu da gösteriyordu ki, Kürtleri kullanarak bir karmaşa ve oyun tezgâhlanmış. Bu oyunda da PKK’yi oynatacakları düşünülmüş. Ama bulunduğumuz aşamada, çok şeyler değişti. Kürtler değişti. Kürtler planlanan oyunları ve PKK’nın bu oyunlardaki taşeronluğunu, figüranlığını bilebilir duruma gelmişler.

Hiç şüphe yoktur ki, bu filmi Türkiye’de çok kere izledik. Bu provokasyonların büyük oyunun son halkaları olduğundan şüphe yoktur.

Büyük oyun, 1960 askeri faşist diktatörlüğünün ve daha sonra gerçekleşen tüm askeri diktatörlüklerin hazırlanması için oynanan oyunların, yapılan provokasyonların, saldırıların, işlenen cinayetlerin, yaratılan mezhep, sağ-sol çatışmaların on binlerce Kürt ve Türk insanının katledilmesi oyunlarına benziyor.

Günümüzde bu oyunlara devam ediliyor. Bu oyunlara karşı Kürtlerin özellikle duyarlı olması gerekir. Cuntalardan ve olağanüstü dönemlerden en fazla zarar gören Kürtler olmuştur. Provokasyonlara meydan vermeyelim. Karşı duralım.

 

PKK’NIN KÜRDİSTAN FEDERE DEVLETİNE KARŞI MÜCADELESİNİN BİR PARÇASI OLARAK KÜRDİSTAN24 BÜROLARININ KAPATRTILMASI…

Kürdistan’ın Batısında Kürdistan24 Bürolarının PKK/PYD kapatıldığı haberi kısa sürede dünya Kürtleri, Kürdistan’ın bütün parçalarında,  Kürdistan ve dünya kamuoyunda yayılan olumsuz bir haber oldu. Büyük etki ile birlikte üzerine büyük tepkileri çekti.

Kürdistan24 sorumlusu yaptığı açıklamada dedi ki: “Kurdistan24’ün Rojava ofisinin kapatılması, halkın sesinin kapatılmasıdır.”

Kürdistan24’ün Türkçe internet sitesinde konuya ilişkin haber aynen şöyle:

K24’e konuşan Metro Gazetecik Gözlem Merkezi Başkanı Rahman Garib, Kurdistan24’ün Rojava ofisinin kapatılmasının Rojava’daki ‘demokrasi dışı’ sistemin gündeme gelen ilk faaliyeti olmadığını belirtti.

“Rojava’daki Özerk Yönetimin daha önce de gazetecilik çalışmalarının engellenmesine yönelik benzer adımlar attığını kaydeden Garib, Suriye-Kürdistan Gazeteciler Sendikası’yla da konuyu görüştüklerini ifade etti.

“Kurdistan24’ün Rojava’daki halkın sesi olduğunu ve ulusal sorunları gündeme getirdiğini vurgulayan Garib, kararın kabul edilemez olduğunu ve bu adımın basın özgürlüğünün ihlali olduğunu dile getirdi.

“Rojava yönetimine kararı geri almaları çağrısında bulunan Garib, bu durumun ifade özgürlüğü ve medya haklarını ihlal olduğunu söyledi.”

Kürdistan 24 sorumlusunun yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı gibi, Kürdistan24 Büroları daha önceki tarihlerde de kapatılmıştı. Bir dönem sonra açılmışlardı.

Kürdistan24 sorumlusu bu eylemi, Kürdistan’ın Batısındaki rejimin “demokrasi” dışılığına bağlamaktadır. Aynı zamanda Basın ve ifade özgürlüğüne karşı bir eylem olarak da tanımlanmaktadır.

Açık olan bir şey var ki bu eyleme yol açan daha köklü ve daha önemli başka nedenler de var.

Öncelikle belirtelim ki, Kürdistan24’ün kapatılmasına gerekçe, “savaş kışkırtıcılığı”, “Kürdü kürde vurdurma” olarak açıklanmış. Bu tam anlamıyla bir iftiradır. PKK kendisi, ortaya çıktığı günden bu güne kadar savaş kışkırtıcısı, Kürd’e düşman olan bir taşeron ve devletlerin aparatı örgüttür. Her gün Kürtlere karşı savaş yürütüyor. On binlerce Kürd’ün kanında eli olan bir barbardır. Kürtleri yok etmek istemektedir. Türk Devleti’nin zamana yayılmış jenosid apartıdır.

Kürdistan Federe Devletine karşı savaş açmış durumdadır. Köyleri işgal etmiş. Köylüleri ve çocuklarını kaçırıp infaz ediyor. Köylülerin hasat yapmasına karşı çıkıyor. Köylülerden haraç alıyor. Birçok köyü ve bölgeleri işgal etmiş durumda. Yakın zamanda da 6 pêşmergeyi şehit etti.

PKK/PYD’nin, Kürdistan24 Bürolarını kapatması, Kürdistan Federe Devletine karşı olan düşmanlığının ve ona karşı sürdüğü savaşın, o savaşın deşifre edilmesini istememesidir.

PKK/PYD’nin, Baas ile birlikte oluşturduğu ve devam ettirdiği diktatörlüğün tam anlamıyla dışa vurumudur. Demokrasi ve insan hak ve özgürlüklerini gasp etmesinin sonucudur.

Bugüne dek Kürdistan’ın Batısındaki halkımıza, milli hareketine, liderlerine, partilerine, parti sorumlularına ve üyelerine karşı yürüttükleri zulmün, işkencenin, tutuklanmaların, öldürmelerin bir parçasıdır.

Diyarbekîr, 22 Haziran 2021

 

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *