İngiltere eski eğitim ve hazine bakanı Nedim Zahawi, Birleşik Arap Emirlikleri örneğine dikkati çekerek Bağdat’ın Erbil ile iş birliği yapması halinde bunun ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını söyledi.
Aslen Xaneqinli Feyli Kürdü bir ailenin çocuğu olan Zahawi, BAE’nin Dubai kentinde düzenlenen 2025 Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025) kapsamında Rûdaw’dan Senger Abdurrahman’ın sorularını yanıtladı. Sorular ve yanıtları şöyle:
Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak hükümeti, Kürdistan petrolünün ihracatı konusunda uzlaşmaya yakın. Siz bir süredir her iki tarafla da temas halindesiniz. Sizce Kürdistan petrolü yakında ihraç edilmeye başlanır mı?
Bence boru hattının yeniden faaliyete geçmesi son derece önemli. BildiÄŸiniz gibi, siyasi anlaÅŸmazlıklar nedeniyle milyarlarca dolar zarar edildi. Bu asla olmamalıydı. Kürdistan Bölgesi BaÅŸbakanı Mesrur Barzani’nin, var olan sorunların tamamını çözmek için büyük çaba sarf ettiÄŸini biliyorum. Åžimdi nerede durduÄŸumuzu görmeliyiz.
Biz Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden birinin kalbindeyiz ve diğer altı emirlikle farklılıklarını bir tarafa bırakmış. Diğer altı emirlikle birlikte çalışarak ekonomi keklerini büyütmeyi başardılar ve bölgede en hızlı gelişen ekonomilerden biri haline geldiler. Geçen yıl ekonomik büyümeleri yüzde 5’in üzerinde gerçekleşti.
Irak için de benzer bir yaklaşım benimsenmelidir. Kürtleri cezalandırmak yerine, eÄŸer BaÄŸdat ve Erbil birlikte çalışırsa, Kürtler de bunu bir avantaj, olumlu bir geliÅŸme ve Irak ekonomisini büyütmenin bir yolu olarak görecektir. Bu da tüm Irak halkına, özellikle de Kürdistan Bölgesi’ndeki insanlara fayda saÄŸlayacaktır.
Irak, Kürdistan petrolünü yeniden ihraç etmek istiyor mu, yoksa böyle bir niyeti yok mu?
Ben, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile İngiltere’ye yaptığı ziyarette görüştüm ve bence bu konuda bir isteği var. Bu beni memnun ediyor ve bunun desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, yeni ABD başkanının stratejisine bakarsanız, uluslararası pazara geri dönmek istediklerini görürsünüz. Bu çok önemli. En önemli konu ise Kürtlerin, Irak’ın genel bütçesinden adil bir pay almasıdır.
Kürdistan’ın her ay siyasi hedefler uğruna cezalandırıldığını görmek üzücü. Maaşların ödenmemesi gibi küçük anlaşmazlıklar, yalnızca Kürtleri cezalandırmak amacıyla çok daha büyük bir sorun haline geliyor. Bu doğru olamaz.
Tüm tarafların, bu tür engelleri ortadan kaldırmak için birlikte çalışması gerekiyor. Aslında genel kazanç, bu küçük ayrıntılardan çok daha büyük olacaktır. Kesinlikle, uluslararası petrol şirketlerinin de, varil başına adil bir karşılık alacaklarına dair güvenceye sahip olması gerekiyor. Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası petrol şirketleriyle iyi anlaşmaları var.
Sizce Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin petrol şirketleriyle yaptığı anlaşmalar iyi ve yeterli mi?
Evet. Bence Kürdistan Bölgesi Hükümeti olağanüstü bir iş çıkardı ve enerji sektörünün geliştirilmesi konusunda büyük bir ilerleme kaydetti. Başbakanın, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte hidrokarbon yatırımlarını da artırmak istediğini biliyorum ve bu konuda çok iyi çalışmalar yapıldı. Ancak açık olan şu ki, bazı uluslararası petrol şirketleri bana göre çok yüksek kâr marjları talep ediyor ve bunu tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Uluslararası petrol şirketlerine mesajım şudur: Ev sahibi ülkeye karşı adil davranırken, yatırımlarınızı nasıl sürdüreceğinize dikkatlice karar vermelisiniz.
Sudani ile Londra’daki görüşmenizde, Erbil ve BaÄŸdat arasındaki sorunlardan bahsedildi mi? Erbil ve BaÄŸdat arasındaki sorunların çözümüyle ilgili ne söyledi?
Birçok konu konuÅŸuldu. Sanırım yanıtı ÅŸu oldu; iÅŸlerin düzene girmesini istiyor. Petrolün boru hattından geçtiÄŸi konusunda emin olmak istiyor. Ayrıca, yaptıklarının Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile BaÄŸdat arasındaki iliÅŸkilerin mümkün olduÄŸunca olumlu olmasını istiyor. Kürdistan’da güçlü ve canlı bir ekonominin faydalarını görüyor, ancak günün sonunda, sözlerin bir sonuca varması gerekiyor. Kanımca, siyasetten edindiÄŸim tecrübeden yola çıkarak ÅŸunu söyleyebilirim ki, politikacılar çok büyük konuÅŸurlar ancak onları yaptıklarıyla yargılamalıyız.
Sonuçta, Irak’ın politikaları uluslararası toplum tarafından izleniyor, ABD ve İngiltere gibi ülkeler tarafından izleniyor. Bunlar, Bağdat’taki politikacıların çalışmalarını gözden geçiriyorlar ve Kürtler üzerinden gerçekten doğru adımlar atıp atmadıklarını izliyorlar.
Irak hükümeti ve Ä°ngiltere hükümeti enerji ve insan kaynakları alanlarında bazı anlaÅŸmalar yaptı. BP ÅŸirketi ile yapılan sözleÅŸmeden baÅŸlayalım. BP, Irak’ta neler yapabilir? Özellikle Kerkük ve çevresinde petrol üretimini artırabilir mi?
Evet, yapabilir. Birkaç konu var. Ä°lk olarak, genel enerji sektörü iyileÅŸtirilebilir ama aynı zamanda gaz rezervleri de mevcut, bazı gazlar daha kirli çünkü yüksek oranda metan içeriyor, ancak bununla birlikte Kürdistan Bölgesi’nde ve Irak’ın diÄŸer bölgelerinde doÄŸalgaz konusunda büyük fırsatlar bulunuyor. Bunu deÄŸerlendirmek, her iki taraf için de doÄŸru bir düşünce olur.
Ayrıca, bazı büyük projelerin geliÅŸmesi gerekiyor, mesela ADNOC’un Irak’a ciddi bir ÅŸekilde yatırım yapmayı planladığını biliyorum. Ama aynı zamanda yeni enerji projeleri için de büyük fırsatlar var. Bu yüzden BaÅŸbakan Barzani, kendi enerji politikalarından ve diÄŸer enerji türlerinden bahsetti. Yeni teknolojiler mevcut. BirleÅŸik Arap Emirlikleri DışiÅŸleri Bakanı Abdullah bin Zayed, dün bana ÅŸunu söyledi: “Artık rüzgârdan bile enerji üretebilen bir teknoloji var. Enerji yaratmak için kuvvetli rüzgarlara ihtiyacınız yok. Dünyanın dört bir yanından gelen bazı yenilikleri burada, BAE’de kullanıyoruz. BAE’den öğreneceÄŸimiz çok ÅŸey var. Sanırım Irak ile BAE ve Kürdistan ile BAE arasındaki iÅŸbirliÄŸi çok önemli olacak.
Ä°ngiltere’den Irak’a yasa dışı göçmenlerin gönderilmesiyle ilgili baÅŸka bir düzenleme yapıldı; sizce bu uygulanabilir mi? Uygulanabilirse, ne zaman uygulanır? EÄŸer uygulanmasını ne engeller?
Ben hükümette yer almıyorum, ÅŸu an hükümet İşçi Partisi’nde. Dolayısıyla, birçok açıdan, Irak’tan kaynaklanan endiÅŸelerin bir kısmının ele alınmasını saÄŸlamak, mevcut hükümetteki arkadaÅŸlarıma düşüyor. Elbette, doÄŸru yönde ilerlediÄŸini düşündüğüm bu iliÅŸkinin, ülkeme yasadışı yollardan gelen insanların geri gönderilmesini gerçekten kolaylaÅŸtıracağından emin olmalıyız. Ä°ÅŸte yapılması gereken tam da budur; Yasadışı girdiyseniz çok farklı muamele görmeniz gerekir. Yasal yollarla gelip okumak ve çalışmak istemenizden farklı olması gerekiyor. O yüzden bunların çok net bir ÅŸekilde birbirinden ayrılması gereken iki ÅŸey olduÄŸunu düşünüyorum.
Son günlerde Amerika BirleÅŸik Devletleri BaÅŸkanı Donald Trump, Gazze hakkında açıklamalar yaptı Gazze’nin boÅŸaltılması, halkın Mısır ve Ãœrdün’e gönderilmesi gibi konulara deÄŸindi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Trump’ın önerdiÄŸi ÅŸeyler uygulanabilir mi?
Tamam, bakın, BaÅŸkan Trump bir pragmatisttir. Kendisi sorun yaratmak deÄŸil, sorun çözmek isteyen birisi, benim onunla yaÅŸadığım deneyim bunu gösteriyor. OrtadoÄŸu’da ABD’nin müttefikleriyle birlikte Filistin sorunu da dahil olmak üzere uzun süredir devam eden bazı sorunların çözümü için bir fırsat gördüğünü düşünüyorum. Sürdürülebilir bir Filistin devletinin nasıl yaratılabileceÄŸine bakmanın akıllıca olacağını düşünüyorum. Bence, Filistin halkının tüm bölgedeki hissiyatlarını anlamak önemlidir. Amerikalıların dediÄŸi gibi onlar da bu oyunun bir parçası. Ä°nsanlar bir ÅŸeye sahip olduklarında, bir ÅŸeye sahip olduklarını hissettiklerinde onu korumak, geliÅŸtirmek, büyütmek isterler, o zaman mucizeler gerçekleÅŸir. BAE’ye bakın; Ne büyük bir ekonomik mucize yarattı!
Ben refah gündemine katılıyorum. Önemli olan nihayetinde oraya nasıl ulaÅŸacağınızdır. Rahatsız edici olabilir. Birçok açıdan, nerede durduÄŸunu tam olarak bilmeyen birinden ziyade, iÅŸlevsel ve verimli birinin olmasını tercih ederim. Bir bakıma, dünyanın herhangi bir ÅŸeyden zarar gördüğünü düşünüyorum, ister Avrupa’da kıtamıza yönelik savaÅŸ olsun, ister Putin’in Ukrayna’ya saldırısı olsun, isterse OrtadoÄŸu’da olsun. ABD birçok açıdan tereddütlü davranıyor, bölgedeki pozisyonu konusunda pek de net deÄŸil. BaÅŸkan Trump’ın varlığı ve bu netlik olumlu olabilecek tek ÅŸey olabilir. (NA)