Yargıtay, 2012 yılında içeriği değiştirilerek izleyiciye sunulan Mem û Zîn tiyatrosu nedeniyle dava açan oyunun yazarı Cuma Boynukara’yı haklı buldu. Yargıtay, oyunun içeriğini değiştiren Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün Cuma Boynukara’ya maddi ve manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Van Devlet Tiyatrosu 2012-2013 sezonunda Cuma Boynukara’nın Ehmedê Xanî’nin “Mem û Zîn” eserinden uyarladığı “Mem ile Zîn” adlı oyununu sahneledi. Oyunu izleyen Boynukara izni dışında bazı değişikliklerin yapıldığını görünce konuyu yargıya taşıdı.
Kürtlerin yüzyıllardır kutladığı milli bayramları olan Newroz’un bir Türkmen düğünü olarak gösterildiğini belirten Boynukara, 16 Kasım 2012 yılında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı ve davayı kazandı.
Rûdaw Tv Haber Bültenine katılan Cuma Boynukara, “Newroz Kürtlerin yüzyıllardan beri kutladığı bir şölendir. Ancak oyunun girişindeki “Newroz sahnesi” bir Türkmen düğününe dönüştürülmüştü. Bunun olmaması gerektiğini söyledik. Karşı tarafta ısrarını sürdürünce mahkemelik olduk ve mahkeme kararıyla oyunu durdurduk” dedi.
İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Boynukara’yı haklı buldu ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nü 63 bin 600 TL maddi, 15 bin TL de manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Yargıtay Boynukara’yı haklı buldu
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, yerel mahkemenin verdiği karara itiraz edince dosya Yargıtay’a gitti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davacı Cuma Boynukara’yı haklı buldu.
25 Mart 2021 tarihinde dosyayı karara bağlayan Yargıtay, “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 63.600,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın 02.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verdi.
“Oyundaki Kürt kimliğini kabul etmediler”
Kararı değerlendiren Cuma Boynukara, oyundaki Kürt kimliğinin değiştirilerek, Newroz’un bir Türkmen düğünü olarak izleyiciye yansıltıldığını söyledi.
Boynukara, “Newroz Kürtlerin yüzyıllardan beri kutladığı bir şölendir. Ancak oyunun girişindeki ‘Newroz sahnesi’ bir Türkmen düğününe dönüştürülmüştü. Bunun olmaması gerektiğini söyledik. Karşı tarafta ısrarını sürdürünce mahkemelik olduk ve mahkeme kararıyla oyunu durdurduk” ifadelerini kullandı.
Mahkeme sürecinin de uzun sürdüğünü belirten Boynukara, Yargıtay’ın kararı onayarak kesinleştirdiğini kaydetti.
Yargıtay’ın aldığı kararla oyundaki tahrifatları, eklemeleri, sansürleri kabul etmediğini vurgulayan Boynukara, sözlerine şunları ekledi:
“Yargıtay yapılan hataya karşı maddi ve manevi tazminat ödeme ve ayrıca yurt çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede mahkeme kararının yayımlanmasına karar verdi.
Mem û Zîn kadim bir Kürt destanıdır. Geçmiş bin yıllara dayanır ancak 16. Yüzyılda Ehmedê Xanî tarafından bu destan vücut bulur. Daha sonraki yıllarda da yayımlanır. Türkiye’de de yayımlandığı yıllar içerisinde devamlı mahkemelik olmuş ve sıkıntılar yaşanmıştır. Ben de o dönem oyun olarak yazıp sahneye taşımıştım. Ancak buradaki Kürt kimliği kabul görmedi. Sahnede değiştirdiler biz de buna karşı durduk. Böyle olmayacağını, bu sansürün kaldırılmasını istedik. Oyuna yapılan eklemelerle bir Türkmen düğününe dönüştürdüklerini söyledik. Bu da mahkeme bilirkişi kayıtlarında mevcuttur. Bu itirazlarımız üzerine mahkeme süreci başladı ve böyle bir karar verilmiş oldu. Mahkeme ‘Newroz’u Newroz olarak kabul etti ve bunu da tescillemiş oldu. Yüzyıllardan beri var olan bir ulusun bir halkın bayramını, şölenini değiştiremezsiniz. Bu vicdani ve ahlaki değil. Hele hele benim yazdığım oyuna bir montaj olarak, ekleme yaparak insanlara sunmanız hiç ahlaki değil. 2018 yılında da aynı oyun Diyarbakır’da oynandı. Daha temiz ve ahlaklı bir şekilde seyirciye sunuldu. Bu dönemde bir arkadaşım Mem û Zîn’i bütün bir şekilde opera olarak besteledi. Umarım önümüzdeki yıllarda seyirciyle buluşur.”
https://www.rudaw.net/turkish/culture/17052021