İbrahim GÜÇLÜ
Türk ve İran sömürgeci devletlerinin Kürdistan Federe Devletinde, Türk Devletinin hem Batı Kürdistan’da ve hem de Kürdistan Federe Bölgesindeki operasyonları, bombardımanları devam ediyor. Haklı olarak bütün Kürtler, Kürdistan parti ve kurumları, bu operasyonları, bombalamaları lanetliyorlar, protesto ediyorlar. Ama ne yazık ki protestolar ve lanetlemeler, Türk ve İran sömürgeci devletlerinin uzun zamandır devam eden operasyonlarını ve bombardımanlarını engellemiyorlar. Biz Kürtler için önemli olan, Kürdistan’ın iki parçasındaki bombardımanları engellemenin yolunu ve çözümünü bulmaktır. Bu devletler, tarihsel olarak Kürt milletinin düşmanıdırlar. Milli haklarını gasp etmiş durumdalar. Ülkemiz Kürdistan’ı işgal ve ilhak etmiş durumdalar.
Buna rağmen, en azından bu döneme ilişkin olarak bir çözüm bulmak olanaklıdır.. Bu da Kürtlerin birlikte hareket etmeleri, gerçekçi, doğru ve iyi niyetli yaklaşımlarla mümkün olabilir.
Türk Sömürgeci Devleti’nin Kürdistan Federe Bölgesindeki operasyonları, Kürdistan’ın Batısındaki operasyonları ve alan-şehir işgalleri için gösterdiği gerekçe PKK’nın varlığıdır.
İran Sömürgeci Devletinin, Kürdistan Federe Bölgesindeki operasyonları ve bombardımanları için gerekçesi, Batı Kürdistan örgütlerinin, Kürdistan Federe Bölgesinde yerleşkelere sahip olmalarıdır.
Bu verili durumdan hareketler biz Kürtler bir çözüm üretmeliyiz. Ama bu çözümü üretirken, PKK’nın konumuyla, Batı Kürdistan örgütlerinin konumunun aynı olmadığının farkında olmak zorundayız.
Ne yazık ki, son dönemlerde kendisine Kürt siyasetçisi ve aydını diyenler, elma ile armudu aynılaştırır gibi, Kürdistan’ın Doğusundaki örgütlerin konumlarıyla PKK’nın konumunu ve niteliğini aynılaştırıyorlar. Eğer bu yaklaşım devam ederse çözüm de olanaklı olmaz.
DOĞU KÜRDİSTAN ÖRGÜTLERİNİN KÜRDİSTAN FEDERE DEVLETİNDEKİ KONUMLARIYLA, PKK’NIN KONUMU FARKLIDIR…
Kürdistan’ın Batısındaki örgütlerden dolayı, İran’ın şimdiye kadar sistematik bir saldırı yapmadığı, bombardıman yapmadığı bir gerçektir. Bunun nedeni, Kürdistan’ın Doğusundaki KDP, Komela ve diğer örgütlerin, Kürdistan Federe Bölgesinden İran’a yönelik kapsamlı bir silahlı mücadele yürütmemesidir.
Kürdistan’ın Doğusundaki örgütlerin İran’a karşı silahlı mücadele yürütmemelerinin nedeni, yapamayacaklarından dolayı değildi. Kendi evleri saydıkları Kürdistan Federe Devletini saldırılardan korumak, gelişmesini ve güçlenmesini istedikleri içindir. Kürtlerin meşru temsilcisi görmeleridir. Kürdistan devletinin ayakta kalması için, tehlikelerden korumak içindir. Kürdistan Meclisinin, Kürdistan Hükümetinin, siyasi partilerinin kararlarına ve liderlerine saygı duymalarından dolayıdır.
Kürdistan’ın Doğusundaki örgütler herhangi bir sömürgeci devletin çıkarları için taşeronluk yapmıyorlar, özgür karar veriyorlar, Kürt milli çıkarlarını önde tutuyorlar, Kürdistan’ın diğer parçalarında egemenlik peşinde koşmuyorlar. Kürdistan’ın her parçasının iradesine saygı duyuyorlar.
Biliniyor ki, Kürdistan’ın Doğusundaki örgütler, Kürdistan Federe Devletinin çıkarları için, geçici de olsa silahlı mücadelelerini durdurdular.
Ayrıca Kürdistan’ın Doğusundaki örgütler, İran’da terörist eylemlere de başvurmuyorlar, uluslararası güçler ve dünya tarafından da terörist örgütler olarak tanınmıyorlar. Tersine İran sömürgeci devleti, başta ABD olmak üzere birçok Batılı ve Doğulu devlet tarafından terörist devlet olarak tanınıyor.
İran Teokratik ve Faşist Rejimin, Kürdistan Federe Bölgesine bombardımanlar yapması, Kürdistan’ın Doğusundaki örgütlerin İran’a o alandan gerçekleştirdikleri silahlı mücadele değildir. İran’daki Kürdistan, Azerbeycan, Belucistan, Arap ve Fars Halklarının sivil ayaklanması; Kürdistan örgütlerinin bu sivil ayaklanmada öncü aktörler olmalarıdır.
PKK ise, sömürgeci devletlerin taşeronu, operasyonal örgütü, onlar adına vekâlet savaşı yürüten bir örgüt. Kürdistan Federe Devletinin oluşumuna, meclisine, hükümetine, siyasi partilerine, siyasi liderlerine düşmandır; onları meşru kabul etmemektedir. Kürdistan’da egemenlik peşindedir. Kürdistan Federe Devletini yıkmak istiyor. Kürt milli çıkarları onun için önemli değildir.
PKK, parti, lider, ideoloji diktatörlüğü kurmak istiyor. Özgür karar veremiyor. Terörist bir örgüt olarak tanınıyor.
PKK, Kürdistan’ın Batısında bazı bölgelerinde, ABD, Rusya, İran, Baas Rejimi desteğiyle egemenlik sahibi. Kamışlı’da Baas Rejimi ile birlikte diktatörlük kurmuş, halkımıza zulüm yapıyor.
KÜRDİSTAN’IN BATISINDAKİ ÖRGÜTLERLE ÇÖZÜM KOLAY, AMA PKK İLE ÇÖZÜM İMKÂNSIZ…
Kürdistan’ın Doğusundaki örgütlerin özelliklerini, karakterini, Kürdistan’ın parçalarına bakış açısını, Kürt milli çıkarlarına bağlılığını, Kürdistan Federe Devletini kendi evleri saymasını ve koruması için elinden geleni yaptıklarını önceki bölümde açıkladım. Bu özelliklere sahip olan örgütler, Kürdistan Federe Devletini bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada korumaya devam edeceklerdir. Bundan dolayı, İran Devleti’nin Kürdistan Federe Bölgesine zarar vermemesi, bombardıman etmemesi için ne gerekiyorsa, Kürdistan Federe Devlet Hükümeti ve siyasi partileriyle ile bir çözüme kavuşacaklardır.
Ama ne yazık ki, PKK’nın misyonu, karakteri, amaçları itibariyle bugüne dek PKK ilebir çözüme kavuşmak olanaklı olmadığı gibi, bundan sonrada olanaklı olmayacaktır. Çünkü PKK için Kürt milli çıkarları değil, kendi hegemonik çıkarları, taşeronu olduğu devletlerin çıkarları önemlidir.
Not: Metindeki K.: Kürdistan demektir.
Diyarbekîr, 22 Kasım 2022
