Tarihte adalet , özgürlük, bağımsızlık ve insanca yaşamak uğruna başkaldırı ve direnişler her zaman ve her yerde adaletsiziğin, zulmün, zorbalığın, baskının payidar olduğu yerlerde ortaya çıkmıştır. Bu tarihi gerçek bu gece bir kez daha Xaniqîn ve Kerkük’te hayat buluyor.
Xaniqîn ve Kerkük’te en başta ölüme zılgıtlarla yürüyen Kürt gençleri olmak üzere yiğit Kürt halkının dalgalandırmaya başladığı Kürt bayrağının ulusal dirilişin, özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolü olduğunu ve hiç kimsenin bu kutsallara dokunamayacağını tüm dünyaya haykırmaya başlamıştır.
Düşman en sonunda Kürt ulusunun kutsallarını da ayaklar altına almıştır. Kürt halkının namusunun, şerefinin ve özgürlüğünün sembollerine saldırmıştır. Kürt halkının ulusal onuru ile oynanmıştır. Halbuki Kürt ulusal marşında ifade edildiği üzere Kürt milleti asla boyun eğmez ve Kürt bayrağı asla yere düşmez ve düşürülemez.
Halkımızın Xaniqîn`de, Kerkük’te, Duhok’ta, Hewlêr`de dalgalandırmaya başladı diriliş bayrağı (Kesk û sor û zer) giderek dalga dalga diğer Kürdistan şehirlerine yayılıyor. Kerkük Kürdistan’ın kalbidir (“Kekuk dilê Kurdîstanê ye”) ve bu gece yine kalbim yaralı Kerkük için atıyor, kalbim Xaniqîn için atıyor, kalbim Kürt bayrağını korkusuzca dalgalandırmaya başlayan yiğit direnişçiler için atıyor.
Çok uzklardayım, yapabileceğim başka bir şey yok şu anda. Sadece yüreğimin derinliğnden gelen sevgi, umut ve zafer dileklerimi sizlere iletmek istiyorum ey halkımın kahramanları.
Ve sizler için dua ediyorum.
Tanrım, halkımı katliamlardan koru!