Son üç-dört yıldır, Kürdistan’ın güneyinde, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin geleceğiyle ilgili toplantılar, tartışmalar yapılıyor. Mart 2017’de, Kerkük’te, Valiliğin kararıyla, bütün kamu binalarına Kürdistan bayrağı asılmasından sonra bu konudaki tartışmalar daha da çoğaldı.
Bugün, gerek Kürdistan Bölgesel Yönetimi alanında, gerek dünyanın çeşitli yerlerinde, üniversitelerde, basında, sivil toplum kurumlarında, uluslar arası kurumlarda bu konu, yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. ‘Bağımsızlık, Olanaklar, Engeller…’ konulu konferanslar, sempozyumlar, dünyada, her yerde yapılıyor. Kürd dili, Kürd edebiyatı, Kürd Tarihi, Kürd müziği konulu konferanslara, sempozyumlara, Kürdistan incelemelerine, Paris, Londra, Roma, Berlin, Washington, Moskova, Stockholm, Kopenhag, Stuttgard, Ankara, İstanbul… gibi alanlarda, sık sık rastlamak mümkündür. Göçler, göçmenler, diaspora, çocuklar, çocukların eğitimi, iki dilli eğitim, Kürd kadınları gibi konular hakkında, paneller, konferanslar, sempozyumlar yapılıyor. Örneğin, Federasyondan Bağımsızlığa konulu sempozyumda, bilim ve siyaset dünyasının değerli, üyeleri, entelektüeller konuşuyor, tartışıyor. Bu, örneğin, 15-20 yıl öncesine nazaran büyük bir Kürdistanî gelişmedir. Kanımca bu durum, bağımsızlığın gündeme gelmesiyle, kendini dayatmasıyla yakından ilgilidir. 15-20 yıl önce, pek yaşanmayan bu durumun temel nedeni budur. Bu yeni süreç, Haziran 2014’de, İŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle, Kürdistan’a saldırmasıyla güç kazandı. İŞİD saldırıları, Kürdlerin toparlanmalarını sağlamış, Kürdlerde milli duyguların gelişmesini getirmiştir. Bu gidişle Haşdi Şabi de Kürdleri, devlet sahibi yapacaktır.
Kurdish Studies Network bu süreci gösteren çok önemli bir aynadır. Bugün, Paris, Londra, Stockholm, Oslo, Kopenhag, Washington Roma, Moskova, Berlin gibi alanlarda, üniversitelerde, basında, sivil toplum kurumlarında, akademisyenler, yazarlar, basın mensupları Kürdlerle, Kürdistanla ilgili çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalar gün geçtikçe atmaktadır.  Bu akademisyenler, yazarlar çalışmalarını, Kurdish Studies Network aracılığıyla, duyuruyorlar. Bu tür çalışmalar yürüten akademisyenlerden, yazarlardan vs. yardım istiyorlar. O akademisyenin, yazarın vs. duyurusu üzerine, ona yardımcı olabilecek akademisyenler, yazarlar vs. onunla iletişim kuruyor. Öylece, Kurdish Studies Network, dünyanın çeşitli yerlerindeki akademisyenleri, yazarları vs. birbirleriyle buluşturan bir merkez oluyor.
Kurdish Studies Network ayrıca, dünyanın çeşitli ülkelerinde, Kürdlerle, Kürdistanla ilgili olarak düzenlenen programlar hakkında bilgi veriyor. Nerede, hangi tarihte, konferans, panel, sempozyum vs. düzenleniyor,   konuşmacılar, katılımcılar kimler vs. hakkında bilgiler veriyor. İlgilenenleri bu tür süreçlerden haberli kılıyor. Ulus inşa süreçlerinde bu tür kurumları çok büyük bir işlevi ve değeri vardır. Kurdish Studies Network’un bu konudaki işlevi büyüktür.
Bunun dışında, Kürdlerle, Kürdistanla ilgili çalışmalar, yayınlarda da hızlı bir artış gözlenmektedir. Tarih, dil, edebiyat , müzik vs. konusundaki çalışmalar, yayınlar da artmaktadır. Kürdçe yayın yapan gazetelerin, dergilerin, televizyonların, radyoların sayıları da artmaktadır. Bunun yanında, Kürdler, Kürdistan hakkında yeni yeni kurumlar oluşturulmaktadır.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin, 25 Eylül 2017’de, referandum kararı alması sevindiricidir. Bu referandumun, herhangi bir ertelemeye maruz kalmadan gerçekleştirilmesinde büyük yarar vardır. Yakındoğu’da, Ortadoğu’da, Türkiye, İran, Irak, Suriye gibi devletler, bu sürece tepki gösterebilir. Ama, kişi olarak bunların belirleyici olacağını düşünmüyorum. Önemli olan, Kürdlerin, kararlı bir şekilde, bu sürecin arkasında durmasıdır. Belirtilen 25 Eylül tarihinde, bu referandumun gerçekleştirilmesi bu bakımdan çok önemlidir. Sonuçda % 80-85 civarında bir kabul oyu ortaya çıktığı zaman, kimse, hiçbir güç Kürdlerin önünü kesemez
İsmail Beşikçi