NUSAYBİN’DEKİ PARTİLERE ÇAÄžRIMDIR

Huseyin AKINCI

Her olumlu bir gidiÅŸat kendi karşıtını doÄŸurduÄŸu gibi, her olumsuz bir gidiÅŸatın da kendi karşıtını doÄŸurduÄŸu hep görülmüştür. SavaÅŸ ve savaÅŸmanın barışı doÄŸurduÄŸu gibi, barışın da kendi havzasına dalan beÅŸ para etmez aÄŸzı salyalı insan kılıklı mahlûkları doÄŸurur. Devlet Bahçeli’nin giriÅŸimiyle baÅŸlayan “barış süreci”nin artı ve eksileri bir tarafa, barış sonrası boÅŸalan boÅŸluklara dalacak sapıkların sapıklıkları aklıselim öngörülü herkesi düşündürüyor? Birçok platformda ve birçok dost sofrasının sohbetinde “barış sonrası” boÅŸalacak boÅŸluklara ibretlik dalışlar olacağını dillendirmeye çalıştık durduk.Zira bir barışın saÄŸlanması kendine aklı yeter aklıselim olan hiç kimsenin itirazı yoktu. Lakin bahsi edilen barış sonrasını ne gibi tedbirlerle barışı barışa yakışır gerekleriyle buluÅŸturur hazırlığı maalesef göz ardı ediliyor?

Bildim bileli her on yılda bir, Kürt halkının başına karmaşık bir çorap örülüyor. Ve ne yazık ki örülen her çorap karmaÅŸasından sonra toplumun geleceÄŸin mecrasında alabildiÄŸince boÅŸluklar yaratıyor. Yaratılan her boÅŸluk ise maalesef insan olmanın tüm gerekleri ayakaltı yapan çapulcu bir zümrenin doÄŸuÅŸuna vesile oluyor! Lakin iÅŸin en ilginç tarafı, kimin eli kimin cebinde dolaÅŸtığı açık olmasına raÄŸmen, yaptırım gücü olmayan kurumların basın açıklamasıyla geçiÅŸtirmeye çalışılıyor. Oysa yarının geleceÄŸinden sorumlu ve toplumsal çıkara odaklı “Siyasal Partilerin” acilen devreye girmesi ÅŸarttır. Zira sivil toplum kuruluÅŸların uyarıcı açıklamaları tabii ki çok deÄŸerlidir, ama toplumsal gidiÅŸatın olumsuz tarafına bir yatırım güçleri yoktur.

Son dönemlerde Nusaybin’de toplumu tedirgin eden birçok nahoÅŸ geliÅŸme yaÅŸandı. Ve ne yazık ki bu nahoÅŸ geliÅŸmeler devam ederse yerli turizmin gözdesi olmaya aday Nusaybin’i kaybetmekle karşı karşıya kalırız. Zira bu gidiÅŸatın önüne aklıselim harekete geçmese bu çapulcu camianın dur durak bilmeyeceÄŸini bilmelidir? Çünkü bu çapulcu camianın derdi tasası dünden bugüne ve bugünden yarına dönüşebilecek yaÅŸanır bir yaÅŸamın öngörüsü yoktur. Onların tüm dünyası önlerine konulmuÅŸ böylesi karmaşık bir süreçte nasıl ve ne kadar nemalanırım hesabı vardır? Dolayısıyla ÅŸu ya da bu zümrenin çirkeflikleriyle toplumun geleceÄŸine çöreklenen bu çapulculara dur demenin zamanıdır. Zira tilkinin aslana kafa tuttuÄŸu böylesi karmaşık bir süreçte, toplumu kendine özgü öznel iradesiyle öne çıkmasına siyasi partiler öncülük etmek zorundadır.

Zorundadır çünkü toplumun halk olmasından kaynaklı hakkına hukukuna bir katkı saÄŸlama zorunlukları vardır? İnsan olmanın tüm gerekleri deÄŸer bilmezlerin avuçlarında bu kadar oyuncak olmuÅŸken! Åžu Parti bu Parti ayrımına gidilmeden bir an önce boÅŸluklardan nemalanan çapulcu zümrelere karşı güç birliÄŸiyle “biz buradayız” demeleri gerekir. Olması gereken olduÄŸu takdirde, hiç kuÅŸkusuz aklıselim aydınlar, demokrat insanlar, topluma mal olmuÅŸ dinamikler, inanç baÄŸlamıyla Hakk’a yüreÄŸini koymuÅŸ aksakallı insanların umursamaz bir tavır içinde olmayacakları kesindir. Çünkü Nusaybinimizi boÅŸluklardan türeyip gözü dönmüş çapulcuların insafına bırakmak, topluma ve Nusaybin’in geçmiÅŸine ihanetle eÅŸdeÄŸerdir.

Bugün bu nahoÅŸ olaylarla çapulcular bu kadar yol almışken, yarın haraç ve senetlerle el alemin kapısına dayanmayacaklarını kim garanti eder? Kaldı ki sokak ortasında toplumun deÄŸer yargıları bu kadar ayaklar altına alınıyorken yarın hangi ailenin kapısına dayanıp arına namusuna el uzanması olmaz diye kim söyleyebilir? Velhasılıkelam “Ben insanım ve insan olma gereklerine odaklanma ihtiyacım var,” diyen her kim olursa olsun yaÅŸadığım “YerleÅŸim alanıma ne gibi bir katkı saÄŸlarım?” diyebilecek kim varsa vicdanıyla aklıyla ayaÄŸa kalkmalıdır. Kalkmalıdır çünkü çirkeflikler diz boyu yol almaya devam ediyorken, “Ben aydınım, ben insanım, ben demokratım, ben Partiyim,” diyenlerin umursamazlığı kabullenecek bir ÅŸey deÄŸildir? DeÄŸildir çünkü Nusaybinimizi vicdan ve insanî ahlâkı ayaklar altına alan çapulcu bir zümrenin elinde oyuncak olmasına fırsat yaratamayız?

İnsan olmanın gerekleri bile kiÅŸisel çıkara odaklı nakaratına takılmış tilkilerin tilkiliÄŸi devam ediyorken! Toplumun deÄŸer yargıları sokak ortasında ÅŸuursuzca çarçur ediliyorsa, geçmiÅŸ yanlışlıklarla baÅŸ gösteren yanlışların devamına müsaade edilmemeli. Çünkü baÅŸka bir renk ve motifle devam eden yanlışın müsebbibi yanlışı oynayana karşı, toplumun vicdanını temsil eden Parti ve aydınları harekete geçirmelidir. Dünle yaÅŸanmış birçok tahribatla aklıselimin esir alındığı bir ortamda, sorunlara yardımcı olacak aklın iÅŸbaşı yapmasının önü mutlaka acılmalıdır.. Evet, insan olmanın omuzuna yüklenen insana özgü gereklerin rafa kaldırılmıştı. Evet, doÄŸruyu yanlışa kurban edenlerle haÅŸir neÅŸir bir ortam yaratılmıştı. Evet, toplumun evrensel deÄŸerlerle buluÅŸturma cabaların sonuç alıcı almakta zorlanıyorduk.Lakin barışın konuÅŸulduÄŸu bir ortamda, yerli ve yabancı turizmin gözde sahasına giren Nusaybin’de yaÅŸanan nahoÅŸ olaylara karşı DEM, AKP, HUDAPAR ve diÄŸer tüm dinamikler bu nahoÅŸ olaylara karşı ortak bir dilde buluÅŸmaları ahlaki bir zorunluluktur. Ve umarız ki en kısa bir zamanda, bu sorumlulukların farkına varıp toplumun beklentisine cevap olurlar.

 

(Makale içerikleri tamamen yazarın sorumluluğundadır. Sitemiz, bu görüşlerden dolayı herhangi bir sorumluluk kabul etmez.)

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *