Kürd parti ve aydınlardan Rûdaw ve Kürd basınına destek

Diyarbakır’da basın açıklaması yapan HAK-PAR, KDP-KURD ve Azadî Hareketî gazeteci Maşallah Dekak’a yapılan saldırıyı kınayarak saldırganın arkasındaki isimlerin ortaya çıkarılmasını istedi. Partiler “Kürd basını yalnız değildir” mesajı verdi.

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), Kürt Demokrat Partisi (KDP-KURD/ ve Kürdistan İslami Hareketi (Azadî Hareketî), Rûdaw Temsilcisi Maşallah Dekak’a yapılan çirkin saldırıyı kınamak amacıyla Diyarbakır Ulu Camii önünde ortak bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan, Azadî Hareketî Genel Sekreteri Metin Pirani, DKP-KURD Genel Başkanı Reşit Akıcı, HAK-PAR MYK üyesi Hanifi Eren, yazarı İbrahim Güçlü de katıldı.

12 Ocak günü Diyarbakır’da Ulu Camii Meydanında haber takibi esnasında Rûdaw Temsilcisi Maşallah Dekak’a halen bağlantıları çözülmeyen bir şahıs tarafından çirkin sözlerle hakaret ve küfür edildiği ve ardından fiziki saldırı girişiminde bulunulduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Çok sayıda polisin bulunduğu kalabalık bir ortamda bu saldırıyı yapanın güvendiği veya alet olduğu bir güç vardır.

Kürt basınını hedef alan bu saldırıyı yapanı ve yaptıranı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıyı yaptıranları da ortaya çıkartılması ve bu şahısla birlikte cezalandırılmalarını bekliyoruz.

 Bu saldırı özelikle Kürd değerlerine karşı artarak devam eden Kürd düşmanlığından ayrı düşünülemez. Saldırganın sarf ettiği  ‘Akıllı ol, burası Türkiye Cumhuriyeti, Kürtçe konuşma’ gibi sözler faşist zihniyetin ifadesidir. Çünkü bu bir gazeteciye yapılan saldırıdan öte bir halkın değerlerini ve haber alma hakkını hedef almıştır.

Rudaw Medya Grubu bu ülkenin yasalarına göre kurulmuş, bu ülkenin yasalarına göre faaliyetlerini yürüten bir medya kuruluşudur. Eğer, bu ülkede hukuk varsa bu herkes için geçerli olmalıdır. Bu tür saldırıların cezasız kalması faşist zihniyetin teşvik edilmesi demektir.

Diyarbakır’da haber takibi esnasında Rudaw Tv muhabiri Maşallah Dekak’a yönelik gerçekleşen çirkin sözlü ve fiziki saldırıyı bir kez daha kınıyoruz. Kürt basının yalnız olmadığını ifade etmek istiyoruz.”

Güçlü: Günahkar sistemin kendisidir

Ardından bir konuşma yapan yazar İbrahim Güçlü, saldırıya karşı tavır alan partilere teşekkür etti.

Saldırı girişiminin gerçekleştiği meydanın tarihi bir yer olduğuna dikkati çeken Güçlü, “Bu meydanda 1925 yılında Kürdistan milli hareketinin lideri Şeyh Said Efendi ve arkadaşları idam edilmişlerdi. Onları da saygıyla anıyorum. Bu saldırıya karşı Kürdlerin aldığı tavır da bizi mutlu etti. Ancak saldırıyı yapanın da bir Kürd genci olduğunu öğrendiğimde çok üzüldüm” dedi.

Güçlü, “O bu sistemin, Kemalizmin, ırkçılığın kurbanı olmuş. Hiç bir zaman bir Kürd kendi diline karşı çıkmaz, çıkarsa eğer orada bir problem vardır demektir. Nedir bu problem? Kemalizmin resmi ideolojidir. Devletin resmi ideolojisi Kürdleri inkar etti, asimile etmeye çalıştı ve Türkleştirmek istedi. Bu yüzden günahkar olan sistemin kendisidir” diye konuştu.

Saldırganın rehabilite edilmesi gerektiğini belirten Güçlü, arkasındaki kişi veya güçlerin de deşifre edilmesi gerektiğini söyledi.

 

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *