Devletin Kara Kutusu Perinçek ve Kürd tarafındaki son gelişmeler,

Hüseyin Şahin

Derin Devletin Perinçek’e kimi önemli dönemlerde bir rol biçtiğini her aklı selim kişi bilir.

Devlet dışarıya Kürdler, İsan hakları savunucuları, Gazeteciler, Yazarlar vs.  konusunda kamuoyuna bir mesaj verecekse bunu evvela Perinçek gibileri üzerinde verdi, veriyor.

Muazzam bir güce Basın, Ekonomik, İstihbarat (Polis, Subay, Ordu) ve İlişki ağına sahip olan Perinçek Kamuoyunu manupule, yönlendirme ve hedef göstermede bir numaradır.

Her ne hikmetse ta 1960’ ların sonundan beri sözde solculuktan gelme olan bu zat, hep dört ayak üzerine düşmüştür. 1978’ lere gelinildiğindede Apocuları daha doğrusu Apo’yu Aydınlık gazetesi üzerinde Topluma servis edende yine Perinçektir. Bu tarihten itibaren büyük bir ustalıkla ve incelikle işlenen ve zaman içerisindede tutan bir Apo kültü boşuna oluşturulmadı. 1989’larda Perinçek ve Apo görüşmesi önce Şam’da ardında Beka’da gerçekleşmiştir. Bu görüşmede Perinçek, Apoya Beka’ya birçok Mit elemanının gönderildiğini söylemiştir. Bununla birlikte Beka’da yüzlerce Yurtsever MİT elemanıdır diye, bizzat infaz edilmiştir. Buna 10 bini aşkın PKK iç infazlarınıda dahil edersek sayı oldukça kabarıktır.

Perinçek Akın Birdal, Hırant Dink, Turan Dursun’ları hedef gösteren  ve 1992 Sıvas Madımak katliamının birinci derecede ortağıdır. Madımak Otel katliamı öncesi Sıvas yerel basınında Aziy Nesin Şeytanlaştırılarak ortam hazırlandırılmıştır. O dönemler bilinildiği gibi A.Nesin Aydınlık gazetesinde yazılar yazmakta İslam dinini eleştirmekteydi.

Mesele Sırrı Süreyya’ya gelince bu işte bir bit yeniğinin olduğu açıktır.

Devlet 2013, 2015 Hendek ve 2025 süreci dönemleri arasında Sırrı’ya büyük görevler vermiştir. Bu sorumluluk bilinciyle hareket eden Sırrı, Mart 2015 Martında Kandile gitmiş ve PKK kongresinde Hendek savaşının başlatılması konusunda karar aldırtmıştır. Bu Kongrede Sırrı bizzat Apo’yu birinci derecede temsil ettiğini ve Hendek savaşının başlatılması, demokratik özerkliğin ilan edilmesi, gençlik örgütü YBŞ’lilerinin tümünün silahlandırılmaları ve 15 yerleşim birimi yani Şehir, İlçe ve Kasabalarının ele geçirilmesi kararını aldırtmıştır (kaynak iki hafta önce S.Çürükkaya TV, A. Zeki Okçuoğlu Ütopya TV ve İ.Halil Baran TV özel Kanalları).

Bu oyunun benzerini daha önce yani 2005’ te Mahmut Şakar adlı avukat aracılığı ile izlemiştik. Kandile Helikopterle götürülen M.Şakar PKK Kongresine katılmış, Kongra- Gel, KADEK olan isimler tekrardan PKK olmuş,  Ateşkes kararı sonlandırılmış, sınırların dışına çektirilen PKK, yeniden sahneye itilmiştir. 2000 ve 2005 yılları arasında çatışmamasızlık ortamında Kürdler nefes almıştır. 2003’te AKP’nin iktidarı ele geçirmesi, derin Devletin uykularını kaçırmış, PKK’nın kitle eylemlilikleri Apo’nun sağlık sorunları sebep gösterilerek doruk yapmıştır. Derin Devlet 2005 PKK Kongre kararı sonrası derin nefes almış, bununla birlikte topu AKP’nin kucağına atmıştır. O tarihten bu güne topal Ördek misali yürüyen AKP görece olarak kimi kısmi adımlar atmış gibi görünse bile, ensesinde hep derin Devlet yapısını hisetmiştir.

Sırrı S.Önder’in İmralıda aldığı son SIRLARI Perinçeke teslim ettikten sonra, aynı gün akşamı kalp kırizinden  dolayı hastaneye düşmüş ve orada bir dönem sonra vefat etmiştir.

Sırrı’nın, Perinçeke emanet ettiği SIRRI Abdulrahim Semavi denilen bir Zat bundan 11 ve 8 ay evvel Xani TV ‘’Kandil Ve Hendek’’ proğramında S. Çürükkaya’ya, elinde çok önemli bilgiler olduğunu satır aralarında dile getirmişti. O dönemdeki Yayınlarda A. Semavi yeni dönemle ilgili bilgi olarak dinleyicilere, seyırcilere şunları aktarmıştı. ‘’Yeni bir barış sürecinin başlatılacağını bunun içinde uzun bir dönemdir (bir buçuk seneye yakın) Devlet ve Apo’yla görüşmelerin sürdüğünü, yakında O’nun Video aracılığıyla Kandile mesaj vereceğini, bu işi ABD ve İsrail’in sabote edeceğini, bu oyuna Kürdlerin gelmemesi gerektiği’’ konusunda uyarılarda bulunmuştu. İsrail, ABD karşıtlığı üzerinde hedef gösterme çabalarından dolayı S.Çürükkaya o’nu canlı TV  yayınında attı.

Kimilerinin bilip ve bizim bilmediğimiz Kürdleri ilgilendiren birçok önemli konu esrarengizliğini korumaktadır. Kürdlerin enselerinden BOZA pişirileceğini ilk elden Doğu Perinçek, Ahmet Türk, Pervin Buldan, Altan Tan, Selehattin Demirtaş, Avukat Mahmut Şakar, A. Kemal Özcan, Abdulrahim Semavi, Ömer Öcalan, Yalçın Küçük, Mahir Kaynak, Ertuğrul Kürkçü, Sezai Temel ve Sırrı S.Önder gibi kişiler birinci derecede öğrenirler.

Son iki yılın özetini ve Ortadoğudaki gelişmeleri ele alacak olursak işin özü şudur. Ekim 2023 Hamasın İsraile roketlerle saldırması bir Millad olmuştur. O tarihten itibaren İranın bölgedeki Kolları ve  uzantıları  olan Gazza, Lübnan, Suriye üzerinden  kopartılmıştır.

Bunu iyi okuyabilen Esad Suriyeden kaçmış yerine HTŞ Colani oturmuştur. Tüm bunlar Ortadoğuda yeni bir denklemin oluşacağını, kartların yeniden karılacağını bize göstermiştir. Bundan hareketle TC’de yeniden oyun kurma arayışlarına yeltenmiş, sıranın birgün kendilerinede geleceğini hesaplamıştır.

Kürdler YPG- PYD aracılığı ile Rojava Kurdistan’ında 2014 ten bu yana kısmi özerk bir sitatü ile yönetildiler. Esad sonrası bu özerk sıtatü ABD ve Batı desteği ile biraz daha kalıcılaştı. Tüm bunlardan hareketle birgün Bahçeli, Erdoğan ve derin Devlet avanelerinin rüyasına Apo ansızın girdi. Kendi imalatları olan bu paslı Silahı kılıfından çıkarıp devreye sokmak, derin Devlet açısında zor olmadı. Derin Devlet bu Silahla 1980 öncesi sağlıklı bir şekilde gelişen Kürd uyanışına sed çekti. 1984 Eruh baskınında kullanılan bu Silah ile birlikte, kuzey Kurdistan sınırlarını bir türlü aşamayan düşük yoğunlukta ve zamana yayılmış danışıklı bir savaş biçimi devreye sokularak, 10 Milyon Kürd batı Metropol’lerine göçertilmiştir. Buda yetmemiş gibi 2015’ te Hendek denilen bir tuzakla onlarca Kürd yerleşim alanları Gazze’den beter edildi ve 1 Milyon Kürd yeniden göçe zorlandı. Bu Hendek kararının alınmasında Sırrı S. Önder birinci derecede rol almıştır. Apo’nın ıslak imzalı Mektubunu Kandile ulaştıran Sırrı’dır ve kaynak ‘’Xani TV’’ Selim Çürükkaya’nın 11 ay evvel yaptığı proğramıdır.

 Bu proğramda Selim Çürükkaya Günay Aslanın bir yazısına atfen ‘’ Kürdlerle Savaş Simülasyonu’’ adı altında bir Projenin devreye sokulacağını Hendek savaşı başlamadan bir yıl evvel kaleme aldığını dile getirdi. G.Aslan’ın kaleme aldığı yazıyı, Kandilde birisinin onun kulağına fısıldadığını kaynak olarak göstermiş ve bu Simülasyonu Genel Kurmay tarafından harfiyen devreye sokulmuştur. Sahi Günay Aslan’ın Kandil kaynağı kimdir?, Genel Kurmay tarafında önceden pişirilen ve sonradan Hendekle birlikte devreye konulan Simülasyon (proje) kimin aracılığı ile Kandile ulaştırıldı?.  

Son yedi ayda yaşananları bir özetleyecek olursak konu biraz daha netlik kazanmış olacak, Doğu perinçek, Sırrı S. Önder, Pervin Buldan, Ahmet Türk, Abdulrahim Semavi ve Apo’nun üstlenmiş oldukları roller biraz daha açığa çıkacaktır. Abdulrahim Semavi bundan 11 ay evvel Xani TV’de S.Çürükkayanın katıldığı proğramda 2013 barış sürecinden daha iyi ve farklı bir adımın atılacağını dile getirmiştir. Bunun için ise uzun bir dönemdir Apo ile Devlet arasında yoğun bir trafiğin olduğunu ve bunun kısa bir süre sonra Komuoyuna bildirileceğini belirtmişti. Yine aynı Semavi 8 ay evvel Xani TV’de katıldığı bir proğramdada PKK’nın silah bırakacağını ve kendisini fes edeceğini, bunuda Apo’nun hazırlamış olduğu Video çekimleri ile birlikte Kandile ulaştırılacağını söylemiştir. Kürdlerin ABD ve İsraile güvenmemeleri gerektiğini bu işe çomak sokacaklarını belirtmiştir.

1 Ekim 2024’te Devlet Bahçeli gördüğü rüyanın etkisiyle DEM Partili Milletvekilleri ile tokalaşmıştır. Ardından  daha da ileri giderek Apo’yu adres göstererek ‘’Meclise gelmesini PKK’yı fes ettiğini ve Silahlı mücadeleye son verdiğini söylemesi gerektiğini’’ belirtmiştir. Aniden bu kadar bonkerleşen Bahçeli ve Avanelerini bu ifadelere iten durumun altında yatan asıl neden, yukarıda belirttiğim gibi son yıllarda  Ortadoğuda yaşanan gelişmelerdir. Bu olası gelişmelerin direk olarak Türkiye’ye yansımasıdır. Rojava Kürdistan’ında 100 bini aşkın düzenli bir Ordu gücü vardır. Bu güç özelliklede ABD garantörlüğünde büyüdü ve yeşerdi. Bu güce güç geçiremeyeceğini anlayan TC. İsrail ve ABD’nin korkusuyla Rojava Kürdistan’ına eskisi gibi hava ve karadan saldıramamaktadır. Sıranın Suriye’den sonra İran ardından Türkiye’ye de geleceğini anlamış olan derin Devlet, kuzey yakasında Kürdlerden oluşabilecek 500 bin ordu gücünü hesaplamış olacakki birden  Apo kartını devreye sokmada gecikmemiştir. Şevkatli olan bu Devlet(!), İmralıda sözde tecrit altında olan Apo ile birlikte Kandil  için Video çekmiştir. Bu arada Sırrı S. Önder, Pervin Buldan ve A.Türk’ten oluşan bir heyet İmralı adasına gitmiştir. Ardından Sırrı, Pervin ve Devlet’ten oluşan bir ekip yine Apo’ya giderek yol haritası, olası gelişmeler için bir seneryonun çerçevesini çizdiler. 27 Şubat 2025 te komuoyuna sunulan Islak İmzalı Apo Menifestosu, Kürdler için kardan ziyade zarardan başka birşey değil, yani BEBEK ölü doğmuştur. Kürdler, Özgürlükleri için bok yemeyi bile göze almış, bunun bedeli bu kadar ucuza peşkeş çekilmemeliydi.

Apo’nun Sırrı S. Önder’e ‘’seni ABD ve İsrail öldürebilir’’ sırrını Perinçek gibi şahibeli birisine anlatması ilginçtir. Sırrı’nın Perinçek’e aktardığı sırlardan birkaç saat sonra kalp kırizi geçirmesi dahada ilginçtir. ABD ve İsrail Ortadoğuda özelliklede Kürdistanda istikrar aramaktadır. Bu istikrarın da ancak ve ancak Kürdlerle olacağının bilincindedir. PKK’nın Silah ve kendisini sonlandırması Kürdlere yeni İmkanlar sunacaktır. TC eskisi gibi ne güney ne de güney/batı Kürdistana her fırsatta “sorti” yapamayacaktır. PKK’nın silahlı mücadeleyi sonlandırması hem ABD hemde İsrail’in işini kolaylaştıracaktır. Bundan hareketle Perinçek gibi avanelerin hedef şaşırtmaları, “ABD ve İsrail’in PKK’nın silahlı mücadeleyi sonlandırmasına karşılarmış” gibi göstermeye çalışmaları beyhudedir.

Bu bağlamda Apo’nun sözde Sırrı’nın kulağına üflediği ‘’ ABD ve İsrail seni öldürebilir’’ hikayesi bir Simülasyon (proje) dir. Kaldiki Apo’yu 1999’ da sağ, selim Türkiyeye teslim eden ve onun idam edilmemesi konusunda TC’den garanti istiyen ABD’nin ta kendisidir. Aynı ABD hem güney hemde batı Kürdistan’ında Özerk bir yönetim biçimi inşa etmiştir. Buna biz Kürdler ancak ve ancak ‘’Dest Xweş, Ser Seran Ser Çavan’’ diyebiliriz. Gerisi laf u güzafdır.

ABD ve İsrail karşıtlığı, halkların kardeşliği politikası, Kürdlerin işi olmamalıdır. Tek taraflı AŞK’tan (zevaca bê dıl) Kürdlere bir fayda gelmez. Kürdlerin hakları Türkiye anayasasında karara bağlanmadan atılan ve atılacak olan adımlar, bizlerin zararına olacaktır.

Devletin kara kutusu Perinçek hedef şaşırtmasın, Sırrı’yı ne ABD nede İsrail devleti yok etmiş olabilir. Osmanlıda oyun bitmez misali, bu konularda atalarını aratmayacak olan derin Devlet Turgut Özal, Eşref Bitlis, Bahtiyar Aydın, Gaffar Okan, Uğur Mumcu, Cem Ersever, Abdullah Çatlı, Ahmet Kahveci gibilerini yok etmiştir.

Sırrı’nın aniden kalp kırizi geçirmesi, bize olası yeni gelişme, suikast, provakasiyon ve puslu hava koşullarının yaratılmasını hatırlatmaktadır. Bu hamur daha çok su kaldırır. Sap ve saman, dost ile düşman iyi ayırt edilmelidir.

Sırrı için yas tutup, Türk bayrağına sarılı tabutu etrafında şehit namırın naraları atmak bize yakışmaz. Bu nezaket ve hürmetin yüzde birini Apê Musa`ya sunmamak büyük bir riyakarlık ve sahtekarlıktır. Aynı şekilde bir KÜLT’ü  tüm bir Halka tercih etmekte etik ve doğru değildir.

Bu bağlamda her Kürd yurtseverinin öncelikli görevi, Kürdler arası diyaloğun güçlemdirilmesi, güney ve batı Kürdistandaki kazanımları dahada ileri götürüp, gözümüz gibi korumak olmalıdır. Buna dört el ve yürekle sarılan bir halkın doğu ve kuzeydeki kazanımları kaçınılmazdır, yeterki GÖLGE edilmesin.

Kaynaklar: Selim Çürükkaya, A.Zeki Okçuoğlu, İ. Halil Baran özel TV yayınları, Abdulrahim Semavi(Rudav TV), Prof. Ali Kemal Özcan, Doğü Perinçek (ulusal kanal)

(Makale içerikleri tamamen yazarın sorumluluğundadır. Sitemiz, bu görüşlerden dolayı herhangi bir sorumluluk kabul etmez.)

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *