Nurullah Timur
Emek, eşitlik, özgürlük, barış ve adalet için…
İnsanlık tarihi bir mücadeleler tarihidir. Farklı ve tarihsel
evrelerde ve düzeylerde cereyan eden mücadelelerin en
önemli evrensel ortaklıkları eşitlik, özgürlük ve adalet arayışı
olmuştur. Büyük altüst oluşların kaynağında bu idealler
olduğu gibi, sınıflı toplumların tümüne damgasını vuran
mücadelelerin esasında da bunlar bulunur.
Bugün de bu mücadeleler sürüyor. Bugünün dünyasında,
toplumların ırkçı, milliyetçi, militer, cinsiyetçi, muhafazakar
ve piyasacı güçlere teslim olmasına karşı durmak, bu
güçlere karşı geniş bir toplumsal desteğe dayanarak
mücadele etmek büyük önem taşıyor. İnsanın insana kulluk
etmediği, baskının ve sömürünün olmadığı, savaşların
yaşanmadığı, ezen ve ezilen ilişkisinin son bulduğu; tüm
insanlığın dil, din, renk, ırk, cinsiyet farkı olmaksızın,
yaşamın her alanında eşit, özgür, insanca ve adil yaşadığı
bir dünya bugün de bir özlem olarak varlığını sürdürüyor.
İnsanlık tarihinde sağlanan gelişim ve elde edilen
kazanımlar da bu özlemin boş bir hayal olmadığını
gösteriyor.
Bugün dünyada hâkim olan kapitalist emperyalist sistem,
toplumsal yaşamda büyük tahribatlar yaratıp insanı
yalnızlaştırıyor; bireyi kendi emeğine, kimliğine, topluma ve
doğaya yabancılaştırıyor. İşte egemenlerin toplumsal
birliktelik anlamına gelen her türlü örgütlülüğü etkisizleştirme
ve dağıtma çabasına karşı, ortak mücadele ve dayanışma
ruhunu yeniden kurmak iktidarlara ve sisteme karşı direnişin
en önemli adımıdır.
Egemenlere karşı verilen mücadeleleri birleştirmenin, ezilen
ve sömürülenlerin birbirlerine karşı kullanılmasının önüne
geçeceğini biliyoruz. Sorunlarımızın birbiriyle ilişkili
olduğunun bilincindeyiz. Birimizin haksızlık yaşadığı bir
yerde, hiçbirimizin özgür ve eşit olamayacağının farkındayız.
İşte Partimize ilham veren, insanlığın bu evrensel ve yerel
mücadeleleri ve edinilen deneyimlerdir. Emeğin ve
ezilenlerin kurtuluşu için; özgürlük, barış ve adalet için
mücadele eden güçlerin birliğinden oluşan Partimiz,
insanlığın sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünyaya
ulaşacağına inanır. Üzerinde yaşadığımız ve tüm sömürü
aygıtıyla birlikte, inkarın, baskının, asimilasyonun egemen
olduğu topraklarda ise emek mücadelesinin önündeki tüm
engellerin kaldırıldığı, halkların ve inançların özgür olduğu,
kadın erkek eşitliğinin yaşandığı demokratik bir halk
iktidarını hedefler. “Etnik kimliği, kültürü, dili ve diniyle tek tip
Türk milleti” dayatmalarına karşı çoğul, farklılıkların eşit ve
gönüllü beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşamı;
özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye hedefini savunur.
Partimiz, yoksulluğun ve sefaletin olmadığı, adaletin,
eşitliğin ve özgürlüğün yaşam bulduğu, bütün sorunların
serbestçe tartışıldığı, kimsenin inançsal ve etnik kimliğini
gizlemediği, kimseye bu tür kimliklerin zorla dayatılmadığı,
tarihiyle ve bütün komşularıyla barışık, özgür ve demokratik
bir ülke hedefinin güncelliğini tespit ederek; emek, etnik ve
dini kimlikler, kadın, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, çevre
ve doğal kaynaklar konusunda her tür ayrımcılık ve
sömürüye karşı olan her birey ve örgütün, halkın kendi
demokratik yönetimini kurmasını sağlamak üzere biraraya
gelmesini hedefler.
Partimiz, her ulustan, her dilden, kültürden ve inançtan
Türkiye işçi sınıfının, emekçilerin, üretici köylülerin, küçük
esnafın, emeklilerin, kadınların, gençlerin, aydınların,
sanatçıların, LGBT bireylerin, engellilerin, ezilen ve
sömürülen tüm halk güçlerinin arzuladığı amaca varmak
üzere güçlerini birleştirdikleri ve demokratik halk iktidarına/
yönetimine yürüyenlerin partisidir.
PARTİNİN HEDEFLERİ
Halklarımız Sistem Partilerine Mahkum Değildir
İşçi ve emekçilerin yaşadıkları sömürü koşullarını,
halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan
kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir
Türkiye’yi kurmak üzere bir araya geldiğimiz günden bu
yana sürdürdüğümüz mücadeleyi, tüm siyasal süreçlere de
müdahale edebilecek siyasi partiyle zenginleştiriyoruz,
güçlendiriyoruz.
Türkiye’nin baskı ve sömürüye dayalı sistemi, egemenlerin
iki ana siyasal akımı tarafından sürekli olarak yeniden
üretiliyor, buna karşı mücadele eden tüm toplumsal direniş
odakları ise baskı altında tutuluyor. Bu durumu değiştirmek
için süregelen mücadeleleri ve birikimi birleştirecek yeni bir
adımı, Partimiz ile atıyoruz.
Her dilden, her inançtan ve kültürden Türkiye halkları,
mevcut sistemin ömrünü uzatmak için birbiriyle yarışmakta
olan iki akımın politikalarına karşı güçlü bir alternatif
oluşturuyor.
Halkımız, egemenlerin dayattığı neoliberal ve anti-
demokratik düzen içinde, Türk-İslam sentezci veya ulusalcı
anlayışları tercih etmek zorunda değildir.
Patriyarkal sistemin “ahlak” adı altında pekiştirilmesi kabul
edilemez. Kimsenin yaşam hakkı elinden alınamaz;
cinsiyeti, cinsel yönelimi, kimliği, dini veya dili yüzünden
kimse dışlanamaz, ezilemez. Kimse kendi emeğine
yabancılaşmayı kanıksamak, geçim ve yaşam kaynaklarının
ipotek altına alınmasına karşı sessiz kalmak zorunda
değildir.
Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için, eşitlik, özgürlük, barış
ve kardeşlik için mücadele edenlerin, böyle bir gelecek
özlemi içinde olanların; halkların, ezilenlerin, yok
sayılanların; doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten,
barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanların yeni bir
toplum ve insanca bir yaşam için ortak mücadeleyi
örgütlemelerinin araçlarından biri olarak Partimiz bu ihtiyaca
yanıt olmak, halkın alternatifini oluşturmak üzere mücadele
edecektir.
Her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı olan birey ve
örgütlerin, halkın kendi demokratik yönetimini kurmasını
sağlamak üzere birlikte mücadele etmesinin zemini olan
Partimiz, günümüzde birleşik ve güçlü bir mücadelenin hem
gerekli hem de mümkün olduğunu düşünen, bu
mücadelenin zemini ve kuvveti olan Halkların Demokratik
Kongresi’nden güç alır. İzlenecek politik hattının nasıl
olacağını, Kongre’nin Genel ve Yerel Meclislerinin ve tüm
Kongre bileşenlerinin verecekleri kararların belirleyeceğini
ilan eder.
Partimiz, tüm demokratik muhalefet güçlerinin mücadele
alanlarını, ortak mücadele alanı olarak görür ve buradan güç
alır. Ezilenlerin ve sömürülenlerin; işçilerin, emekçilerin,
yoksulların, farklı ulus, dil, kültür ve inançlardan tüm
halkların, göçmenlerin, mültecilerin, kadınların, köylülerin,
gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, küçük
esnafın, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç
topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu
ortak mücadele partisidir.
Tüm halklarımızın yaşadığı toprakların tarihsel ve toplumsal
dokusunun inkârına dayalı, tekçi ve asimilasyoncu ulusal
egemenlik anlayışına karşı, Türkiye’de yaşayan tüm
halkların kültürlerinin ve kimliklerinin tanınmasını
demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak gören Partimiz,
halkların, başta anadilinde eğitim hakkı olmak üzere eğitim
ve kültür politikalarının hazırlanmasına ve uygulanmasına
katılımının hayata geçirilmesi amacındadır.
Partimiz, mevcut merkeziyetçi, otoriter, anti-demokratik
siyasal sisteme/düzene itirazı olanların gücünü açığa
çıkarmayı ve bu gücü örgütleyerek, demokratik ve
özgürlükçü bir siyasal düzen yaratmayı amaçlar. Bürokratik
merkeziyetçi ve hantal yapıyı köklü biçimde değiştirmeyi,
halkın yerelde karar alma ve uygulama süreçlerine en geniş
katılımını sağlamayı amaçlar ve tüm farklılıkların kendini
özgürce ifade edebileceği siyasi ve idari modellerin
gerçekleşmesini hedefler.
Emperyalizme, savaşlara, sömürüye ve
hegemonyacılığa karşı mücadele
Partimizin başlıca uluslararası amacı, savaşsız, sömürüsüz,
halkların eşitliğine dayalı yeni ve özgür bir dünya
kurulmasıdır. Partimiz, bu amaç doğrultusunda,
emperyalizmin halklarımız, Ortadoğu, Kafkasya, Balkan ve
tüm dünya halkları üzerindeki egemenlik ve baskı
politikalarına; emperyalist askeri, ekonomik ve siyasi
anlaşmalara, askeri üslere ve kurumlara karşı mücadeleyi
öncelikli görevi olarak kabul eder.
Partimiz, hegemonyacılığa, sömürgeciliğe, işgallere, askeri
müdahale ve darbelere karşı çıkar, emperyalist saldırılara
karşı direnen halkların demokrasi, özgürlük ve sosyal
kurtuluş mücadelelerinin yanında yer alır; ulusal kurtuluş
hareketlerini, ‘ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı’
ilkesinden hareketle destekler.
Partimiz, uluslararası sermaye kurum ve kuruluşlarının
dayattığı neo liberal sömürü, soygun ve talan politikalarına
karşı sürdürdüğü mücadelenin tamamlayıcı bir parçası
olarak dünyanın her yerinde bu kapsamdaki mücadeleleri
destekler, onlarla dayanışma içinde olur, tüm dünya
halklarının kurtuluş ve özgürleşme mücadelelerini kendi
mücadelesi sayar. Bu bağlamda, kapitalist merkezlerdeki
toplumsal mücadele örgütleri ve hareketleri ile yakından ve
doğrudan ilişkiler sürdürür, kapitalizme karşı gelişen
mücadeleler ile uluslararası dayanışmanın güncel
örneklerini geliştirir. Latin Amerika’da ve dünyanın diğer
bölgelerinde gelişen demokratik ve halkçı iktidar
deneyimlerini ezmeye dönük saldırılara karşı durur.
Partimiz, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının Ada’nın
bölünmüşlüğüne son verme çabalarını destekler. Kıbrıs’ın
geleceğinin Kıbrıs halklarınca belirlenmesine engel
oluşturan her türlü dış müdahale ve işgale son verilmesi,
tüm yabancı güçlerin Ada’daki askeri kuvvetlerini şartsız
geriye çekmesi için mücadele eder; Kıbrıs’ın Türkiye
tarafından bir askeri üs, bir Gladyo üssü, bir kara para
aklama istasyonu veya Akdeniz’deki bölgesel güçler ve
emperyalistler arası rekabetin sıçrama tahtası olarak
istismar edilmesine son verilmesi için çaba gösterir; Kıbrıs’ın
kuzeyinin, Türkiye’den devlet denetiminde nüfus transferi
yoluyla kolonileştirme uygulamalarını teşhir eder; Kıbrıs Türk
halkının kendi kültürünü koruma ve geliştirme çabalarının
yanında yer alır; Kıbrıs’ta geliştirilen ayrımcı ve ırkçı şiddetin
son bulması için çaba gösterir.
Partimiz Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkını
savunur ve işgal altındaki topraklarını kurtarma
mücadelesinin yanında yer alır; İran yönetiminin baskı
altında tuttuğu Kürt halkının siyasal statü, anadilinde eğitim,
kimlik hakları ve eşitlik, özgürlük taleplerini destekler.
Partimiz, Türkiye’nin ABD ve NATO desteğinde Suriye, Irak
ve diğer bölge ülkelerine rejim ihracı girişimlerinin ve
müdahalelerinin karşısında yer alır. Partimiz, Suriye iç
savaşının demokratik, özgürlükçü, laik ve çoğulcu bir yeni
Suriye’nin kuruluşuyla sonuçlanması ve Suriye’deki tüm
farklı halkların ve inançların kendi kaderlerini belirlemesi ve
eşitliğinin sağlanması için gösterilen çabaları destekler; bu iç
savaş sırasında Rojava (Batı) Kürdistanı’ndaki halk
meclislerine dayanan özsavunma ve özyönetim
deneyimlerini savaştan çıkış ve demokratik halk egemenliği
için değerli girişimler olarak değerlendirir; Rojava’da gelişen
devrimin, demokratik ve eşitlikçi ortamın bölge ülkeleri ve
halkları açısından demokratik bir model olduğunu ve her tür
saldırıya karşı savunulmasını bir enternasyonalist
dayanışma sorumluluğu olarak kabul eder.
Yerinde ve yerelde yönetim, demokratik özerklik
Partimiz için yerel yönetimler, gündelik yaşamı ilgilendiren
kararların doğrudan demokrasi ile alınacağı ve
uygulanacağı özyönetimlerdir. Yerel demokrasi anlayışımız,
temsili demokrasiyi aşan doğrudan demokrasiye dayanır.
Siyasetin demokratikleştirilmesi ve topluma ait kılınması,
halkların kendi kendini yönetmesiyle, güçlü, demokratik ve
özerk yerel ve bölgesel yönetimlerle mümkündür.
Partimizin demokratik ve özerk yerel yönetim anlayışının
temel yaklaşımları;
– Yerinde ve yerelde yönetim modelini geliştirerek yerel
demokrasiyi güçlendirmek ve özerk meclislere dayalı idari
yapının benimsenmesi için mücadele etmek;
– Doğrudan demokrasi ilkelerine uygun olarak, katılımcı
yerel yönetim modelini yerleştirmek;
– Bütçesini halkın belirlediği, rantı ve hırsızlığı,
taşeronlaştırmayı önleyen yerel yönetim anlayışını
geliştirmek;
– Yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekolojik
toplum yaklaşımını hakim kılmak;
– Halkı mağdur eden ranta dayalı kentsel dönüşüm
politikalarını durdurarak, sosyal projelerle desteklenmiş
yerinde dönüşüm modelleriyle insanca yaşanabilir kentleri
geliştirmek;
– Çocukların, emeklilerin ve yaşlıların kent yaşamına daha
rahat katılabilecekleri önlemleri üretmek;
– Engellilerin kent yaşamına katılmasının önündeki zorlukları
ortadan kaldırmak;
– Kamusal alanda anadilinin kullanımını, çok dilli
belediyeciliği yaygınlaştırmak;
– Neo liberal yerel ekonomi politikaları yerine halktan ve
emekten yana sosyal politikaları hayata geçirmektir.
‘Kent hakkı’, her tür kamusal hizmeti edinme; insanca
yaşama; kültürel, ekonomik, sosyal, siyasal haklardan eşit
olarak yararlanma; kendini ve kentini yönetme, söz ve karar
sahibi olma hakkıdır. Partimiz, ‘kent hakkı’ kavramını
geliştirerek, kırsal alanları da kapsayacak şekilde ‘yerellik
hakkı’nı savunur. Bu aynı zamanda, toplumsal ihtiyaçları
karşılamak üzere yerel alanları biçimlendirme ve
dönüştürme hakkıdır.
Partimiz, ‘yerellik hakkı’nı garantiye almak için;
– Merkezle yerel arasındaki ilişkiyi, yerinde yönetimin
güçlendirilmesi yönünde düzenlemek;
– Yerel yönetimleri toplumsal ihtiyaçlar temelinde geliştirmek;
– Yerel kaynakların adil ve etkin kullanımını sağlamak;
– Yerelde ortak kamusal alanların çoğaltılmasını sağlayarak,
toplumsal dayanışmayı desteklemek;
– Yerellerdeki dil, kültür, inanç ve ihtiyaç farklılıklarını
gözeten çoğulcu yaklaşımlar geliştirmek ve farklı toplumsal
grupların birbirleriyle ilişkilenmesini ve müzakeresini
desteklemek;
– Yerel hafızayı canlı tutmak;
– Doğayı, suyu, ormanı, dereleri, meraları, sahilleri, tarım
alanlarını, su ekosistemini korumak ve bunların sermaye
birikim sürecinde kar ve rant alanı olarak kullanımını
önlemek yönünde mücadele eder.
Partimiz için sağlık, eğitim, çevre, kültür, ulaştırma,
bayındırlık, tarım, trafik ve güvenlik hizmetleri hakkındaki
kararların alınmasında ve yürütülmesinde asli yetkili yerel
yönetimlerdir. Merkezi vesayeti ortadan kaldırmak ve
yetkinin yerele azami ölçüde devri için valilerin seçilmesini;
yerellerin kendilerini, topraklarını, bölgelerini ve kaynaklarını
etkileyen gelişmeler üzerinde söz ve karar sahibi olmalarını
sağlamak demokratik bir hedeftir.
Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde, sosyal, siyasal,
kültürel, ekolojik, ekonomik ve coğrafi nitelikler göz önüne
alınarak, bölgelerin ve bölge meclislerinin oluşturulması
bugünün ihtiyacıdır. Bölge meclisleri Türkiye’nin geneli için
bir demokratik ve yerinden yönetim mekanizmasıdır. Bölge
meclisleri, aynı zamanda günümüz dünyasında, yerinden ve
demokratik yönetim ölçeğinin kültürel, ekolojik, ekonomik ve
toplumsal yapılara uygun bir düzenleme çalışması ve
yerleşim kademelenmesindeki ölçeğin yarattığı bir ihtiyaçtır.
Bölgelerin bu kapsamda yerel ve demokratik yapılara sahip
olması, eşitliğin, barışın ve özgürlüğün ülke düzeyinde güç
kazanmasına, halklar arasındaki güvenin ve dayanışmanın
artmasına da hizmet eder.
Partimiz, yerel halkın söz, yetki ve karar mekanizmalarında
olduğu ve denetlediği kamu hizmeti anlayışını savunur.
Kamusal hakların toplumsal haklar olduğu gerçeğinden
hareketle, yerel yönetimleri ticari hizmet üreten birimler
olarak görmez. Yerel yönetimleri, üretirken de tüketirken de
ortaklaşmayı amaçlayan bir anlayışla yeniden var etmeyi
hedefler.
Kadınların eşit katılımını güvence altına alan, kadınların
özgün ihtiyaçlarına uygun, tüm yerel kamu hizmetlerinin
kadınların ihtiyaçlarını önceleyerek planlanması ve
kadınlara pozitif ayrımcılık ilkesiyle hayat bulan yeni bir
demokratik yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek
mümkündür.
Demokratik yerel yönetimlerde kadınlar, yereldeki kadınların
katılımıyla oluşan kadın meclisleri aracılığıyla, yerel
yönetimlere doğrudan katılır. Bu modelde kadın
meclislerinin, kentsel hizmetlerin önceliklerinin cinsiyet
eşitlikçi temelde örgütlenmesi, kadınlara ilişkin taleplerin
karşılanması yönünde alacağı kararlar, belediye, il genel
meclisi gibi tüm yerel yönetim organları tarafından uygulanır.
Kadın Meclisleri, kararların uygulanma süreçlerini denetler.
Partimiz, yerinde ve yerelde yönetimi kapsayan, demokratik
ve özerk yerel yönetimlerin hem Kürt halkının taleplerinin
yerine getirilmesinde hem de Türkiye’nin
demokratikleşmesinde, toplumsal barışın gerçekleşmesinde,
halkların özgür ve gönüllü birliğinde önemli bir rol
oynayacağını savunur.
Kürt sorununda barış, eşitlik ve demokratik çözüm için
mücadele
Partimiz, Türkiye gibi çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli ve
çok inançlı bir ülkede tüm farklılıkların hiçbir baskı ve
ayrımcı uygulamaya maruz kalmadan varlığını korumasını
ve geliştirmesini savunur. Halklarımızın eşit ve özgür
yurttaşlık hukuku içerisinde yaşama hakkına sahip
olduklarını temel bir ilke olarak kabul eder.
Partimiz, halklarımızın eşit, özgür ve barış içinde gönüllü bir
ortak gelecek kurabilmelerinin önündeki başlıca engel olan,
farklılıkların inkarına dayanan ‘tek’çi anlayışın ortadan
kaldırılmasını gerekli ve zorunlu görür, asimilasyona ve
inkarcılığa karşı her düzeyde mücadele eder.
Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunan ve bunu
ilkesel yaklaşım çerçevesinde değerlendiren partimiz,
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Kürt halkının varlık ve
haklarının mutlak inkarıyla çözümsüzlüğe mahkûm edilen
Kürt sorununun, barışçı, demokratik, eşit haklara ve gönüllü
birliğe dayalı çözümünü savunur ve bunun için mücadele
eder.
Partimiz, çözüm, müzakere ve barış sürecinin başarıya
ulaşmasını hedefler; Kürt halkının özgürlüğe kavuşmasının
başlıca güvencesinin halkın öz mücadelesi ve halklarımızın
birbiriyle dayanışması olduğunu savunur ve bunun
gerçekleşmesi için mücadele eder.
Partimiz, tüm kimlik ve kültür sorunlarının köklü çözümünün
demokratik, çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasayla
mümkün olacağına inanır. Farklı kimliklerin, dillerin,
inançların ve kültürlerin hak eşitliğinin anayasal güvence
altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir
anayasal yurttaşlık tanımının yapılması; anadilinde eğitimin
ve anadil hakkının kamusal alan da dahil her alanda
uygulanması; yerinden ve yerelden yönetime dayalı bir
demokratik özerklik işleyişin gerçekleştirilmesi için mücadele
eder.
Emekçilerin ve halkların eşit ve özgürce yaşadığı
demokratik bir cumhuriyete ulaşma yolunda Kürt halkının
kendi deneyimlerinden hareketle geliştirdiği demokratik
özerklik hedefini Kürt sorununun çözümünde önemli bir
uğrak olarak değerlendiren partimiz, Türkiye’nin
demokratikleşmesi, halkların özgür ve gönüllü birliği için
demokratik özerklik anlayışının sunduğu imkanların bütün
ülkede yaşam bulması için mücadele eder.
Emeğin haklarının kazanılması için mücadele
Eğitim bir kamu hizmetidir ve her yurttaşın yaşamı boyunca
parasız yararlanabileceği bir haktır. Eğitim sisteminin
bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü olmasını,
ilköğretim ve ortaöğretim ile birlikte okul öncesinin de
zorunlu hale getirilmesini temel ilke edinen partimiz, eğitim
sisteminin tüm kademelerinde geçişlerin sınavsız olmasını
savunur.
Anadilinde eğitim, herkes için bir haktır. Partimiz, eğitimin
tüm aşamalarında ve tüm kamusal alanlarda anadili
kullanımının serbest olmasını, yurttaşlara kendi
anadillerinde kamusal hizmet sunulmasını hedefler.
Halklara ve inançlara eşitlik ve özgürlük için mücadele
Partimiz, üzerinde bulunduğumuz topraklarda yaşayan tüm
halkların toplumsal ve tarihsel dokusuna aykırı olan tekçi,
inkârcı, asimilasyoncu egemenlik sistemine karşı, tüm
halkların, kimliklerin, dillerin, kültürlerin, inançların eşitliğini,
özgürce yaşamasını ve kendisini geliştirmesini savunur.
Gönüllü birlikte yaşamın ancak eşitlik ve özgürlük temelinde
gerçekleşebileceğini bilerek, bunun için mücadele eder.
Egemenlerin tüm halklarımıza yönelik soykırım, katliam,
imha, inkâr, sürgün, aşağılama ve asimilasyon politikalarına
karşı duran, bu anlayışları lanetleyen Partimiz, geçmişte
yaşanan acıların paylaşılması ve karanlık tarihin
aydınlatılması, yüzleşme ve hesaplaşmanın sağlanması için
mücadele eder.
Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Ezidiler gibi ezilen ve
dışlanan tüm inanç ve kültür grupları üzerindeki baskıların
kaldırılması için mücadele eden Partimiz, devletin dini
biçimlendirme aracı olarak işleyen Diyanet’in kaldırılmasını,
inanç sembolleri üzerindeki her türlü baskıya son
verilmesini, inanç ve ibadetin inananların vicdanına
bırakılmasını savunur.
Zorunlu din dersinin kaldırılması, Alevilerin eşit yurttaşlık
taleplerinin kabulü, Cemevlerinin ibadet yerleri olarak kabul
edilmesi, ayrımcılığa maruz kalan inançların ibadet yerlerine
eşit muamele edilmesi, yaşanan tüm kimlik sorunlarının eşit
haklar temelinde çözülmesi hedefi ile hareket eden Partimiz,
din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, inanan ve
inanmayan tüm kimliklerin kendilerini özgürce ifade
etmelerinin olanaklarının yaratılması, eşitlik ve özgürlük
kapsamlı bir laiklik için mücadele eder. Bu tutum aynı
zamanda Sünni Müslümanların da inançlarının devlet
tekelinden kurtarılması, özgürleşmesi ve kendi inançlarını
istedikleri gibi yaşamaları için mücadele anlamına gelir.
İslamiyet’in sermaye düzeninin payandası yapılmasına ve
siyasete alet edilmesine karşı çıkan Müslümanlar ile Türk-
İslam sentezine, ırkçı ve şoven ideolojiye karşı tutum alan
Türk ulusundan ve Sünni inançtan halkımızın ezilen
halkların yanında yer alışına değer veren Partimiz, birleşik
mücadeleyi geliştirmek ve güçlendirmek için gerekli çabayı
gösterir.
Söz, yetki ve karar gençlere
Partimiz, gençliğin siyasete aktif katılımının ve temsil
edilmesinin özgür zeminidir. Gençliği işsizliğe, ucuz işgücü
sömürüsüne mahkûm eden kapitalist politikalarla mücadele
eder.
Ayrımcı, milliyetçi, cinsiyetçi, homofobik ve transfobik, tekçi
ve niteliksiz eğitim anlayışını reddeder; herkese yaşam
boyu, parasız, eşit, demokratik, bilimsel, anadilinde ve
ulaşılabilir eğitim hakkının sağlanması ve çalışma yaşındaki
her gence sağlıklı iş olanağı yaratılması için mücadele eder.
Partimiz, işçilerin ve emekçilerin, her ulustan, her inançtan,
her kültürden ezilen ve sömürülen halkların eşitlik, özgürlük
ve adalet için verdikleri mücadelelerin ilerletici gücüdür. Tüm
toplumsal muhalefet kesimlerini, demokratik direniş
odaklarını, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm
özneleri, umut ve heyecanla ortak bir mücadele hattında
buluşturmak ve sürece müdahale etmek üzere kurulmuştur.