TC, İran ve Irak gibi işgalci devletlerin tüm itirazlarına rağmen 25 Eylül kürdistanın bağımsızlık referendumunun büyük bir katılımla hayata geçirilmiş olması ve referandumun %93 lere varan büyük bir çoğunlukla Kürd halkının EVET kararıyla sonuçlanması bu saydığımız işgalci devletleri büyük bir şaşkınlığa uğratmıştır.
Kürdistanın güneyinin haklı ve hukiki olan demokratik bir seçimle bağımsızlık kararı almasının ardından kendi işgal ve sömürü düzenlerinin tehlikeye girdiğinin farkına varan bu sömürgeci devletler büyük bir telaşa kapılıp ve sırasıyla ardı ardına tehditler savurmaya ve havalimanlarını ve sınır kapılarını kapatma gibi bir dizi anti demokratik ve anti insani yaptırımlara başlama telaşına giriştiler.
Askeri müdahale ile Kürdistanın güneyini işgal etmekle tehdit eden bu devletlere hatırlatmak gerekir ki. Koskoca ingiltere bile Mhatma Gandinin şiddetsiz mücadelesi karşısında tüm askeri işgal ordusuyla çaresiz kalmıştır. Dağılan Yugosslavya da Sırpların şiddet ve katliamlarına rağmen Bosna-Hersek ve Kosova bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.
Bütün dünyanın kahramanlıklarına şahit olduğu modern silahlarla donatılmış Peşmerge güçlerine sahip olan Kürdistanı askeri güç kullanaraktan işgal etmenin okadar kolay olmayacağının muhasebesinin iyi yapılmış olması gerekir. Kürdler bu işgalci devletlerin kuru sıkı tehditlerinden korkulacak dönemin aşıldığını ve bu tehditlerin artık hiç bir kıymeti harbiyesinin olmadığını iyi bilmektedirler.
Kaldı ki Türkiye ve İran işgalci devletlerinin sömürgesi altında yaşayan on milyonlarca Kürdün bu işgalci devletlerin güneyi işgalina sessiz kalamayacak kadar duyarlı oldukları bilinmektedir.
Kaldıki Güney Kürdistandaki yüzbinlerce Peşmerge güçlerinin yanı sıra yediden yetmişe 5 milyonluk güney Kürdistan nüfusunun hepsinin birer peşmerge oldukları bilinmektedir.
Yine bu devletlere hatırlatmak gerekir ki Kürd halkının katliamlar ve ölümlerle yokedilemeyeceğini en çok ta siz işgalci güçler çok iyi bilirsiniz.
Sizlerin bu baskı tehdit ve bütün ırkçı politikalarınız bütün dünya kamuoyu önünde Kürdlerin davalarında nasıl haklı olduklarının kanıtıdır.
Kürdler bunca ırkçı, söylem ve saldırılardan sonra, bunca tehdit ve ambargolardan sonra ve bunca kazanımlardan sonra bağımsızlık kararlarından geri adım atmayacaklardır. Bütün dünya devletleri ve milletlerinin Kürdlerin bu haklı davalarına destek vermek gibi insan olmaktan kaynaklanan görevleri vardır.
Bağımsızlık ilanı konusunda Kürdistan başkanı sayın Mesud Barzaninin kararlı tavrı ve onun arkasında bağımsızlığa tam destek veren Kürd halkının kararlı duruşu karşıt güçleri dize getirecektir..