HDP Milletvekili Osman Baydemir, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesi ile ilgili Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili İdris Baluken’in Meclis araştırması açılması önerisi ile ilgili konuştu.
Baydemir şunları söyledi:
Bundan tam bir yıl önce, dün, bütün hayatını haklar ve özgürlükler mücadelesine adayan bir hukukçu, bütün hayatını hukukun üstünlüğünün tecellisi için vakfeden yılmaz bir insan hakları savunucusu ve bütün hayatını, meslek hayatını suçluların, işkencecilerin, gözaltında insanları kaybedenlerin, yani suç işleyenlerin cezasız kalmaması için hayatını vakfeden Tahir Elçi kardeşimiz, Diyarbakır Baro Başkanımız katledildi.
Baydemir konuşmasına Tahir Elçi’nin son sözleri ile başladı
“Dört Ayaklı Minare’yi ne yazık ki, iki gün önce, şu anda gördüğünüz bu ayağından vurdular, tarihî Dört Ayaklı Minare insanlığa sesleniyor: ‘Beni ayağımdan vurdular; ne savaşlar, ne felaketler gördüm ama böyle ihanet görmedim.’ diyor bize. Biz ‘Bu tarihî bölgede, birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz; savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun.’ diyoruz.” Tam da bunu dediği için Tahir Elçi cinayete maruz kaldı.
“Aradan bir yıl geçti, görüntüler dava dosyasına konulmuş değil”
Aradan bir yıl geçti, önce ön otopsi raporunda Tahir Elçi’nin uzak mesafeden atışla katledildiği ifade edilirken, daha sonraki zaman dilimi içerisinde bilirkişinin ortaya çıkarmış olduğu veri, Tahir Elçi’yi katleden kurşunun hangi mesafeden geldiğinin tespit edilemeyeceğine dairdir. Bir diğer husus, o günden bugüne bir yıl geçmesine rağmen, yine, cinayetin gerçekleşmiş olduğu Yenikapı Sokak’ta bulunan PTT’ye ait olan güvenlik kamerasının on yedi dakikalık görüntüsü hâlen gizleniyor, hâlen saklanıyor, hâlen dosyanın içerisine konulmuyor. Aynı şekilde, orada bulunan restorana ait görüntüler, restoranın kamerasından çıkan görüntüler hâlen dava dosyasına konulmuş değil, hâlen avukatların bunu incelemesine izin verilmiş değil. Diyarbakır Barosunun mevcut Başkanı Sayın Ahmet Bey’in ve diğer meslektaşlarımızın şu ana kadar sunmuş olduğu 12 dosya, 12 dilekçe ve 100’ü aşkın talebin tek bir tanesinin gereği yerine getirilmiş değil. Yine, 15 Temmuzdan bugüne değin bu dosya savcısızdır. 15 Temmuzdan bugüne değin bu dosyaya atanan 3 savcının 3’ü de çeşitli gerekçelerle görevinden alınmış ve bu dosya şu an itibarıyla savcısızdır.
“Dosyaya fiilî bir gizlilik kararı uygulanıyor”
Katliamın gerçekleştiği, ölümün, suikastin gerçekleşmiş olduğu günlerde Cumhurbaşkanından Başbakana, Adalet Bakanlığından ilgili bütün kamu kurum, kuruluşlarına kadar, bir an önce cinayetin aydınlanacağını ifade etmişlerdi, bu konuda kamuoyuna taahhütlerde bulunmuşlardı. Tam bir yıl geçti, bırakın cinayetin aydınlanması, dosya üzerinde resmî bir yasaklama kararı olmamasına rağmen Diyarbakır Barosu başta olmak üzere avukatlar dosyanın içeriğine ulaşamıyorlar, fiilî bir gizlilik kararı uygulanıyor.
Bir boyutuyla, cinayet gizleniyor; bir boyutuyla, canilerin toplum içerisinde dönmesine, toplum içerisinde yaşam bulmasına ve yeni suikastlerin zemininin hazırlanmasına katkı sunuluyor.
“Tahir Elçi cinayeti çatışma ve kaos sürecine girişin bir işaret fişeğiydi”
Özü itibarıyla, Tahir Elçi cinayeti müzakere sürecinden, diyalog sürecinden çatışma ve kaos sürecine girişin bir işaret fişeğiydi. Eş başkanlarımız Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ ve diğer milletvekillerimiz bugün burada değilse, bu araştırma önergesinin imzacısı olan Grup Başkan Vekilimiz İdris Baluken bugün burada değilse, bu, Tahir Elçi’nin suikastini gerçekleştiren ceberut yapının politikalarının hayat bulduğunun aynı zamanda ifadesi, göstergesidir.
“Vicdanlar kış uykusunda”
Daha önce de bu kürsüden vicdanlarınıza seslenmiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse artık vicdanlarınıza seslenmeyeceğim. Çünkü vicdanlar, sevgili Tahir Elçi’nin eşi sevgili Türkan Elçi’nin de ifade ettiği gibi âdeta kış uykusunda. Ama, şundan şüpheniz olmazsın ki bu cinayet aydınlatılmadığı müddetçe bu ülkeden hukukun üstünlüğünü beklememelisiniz, beklememeliyiz, bekleyemeyiz. Çünkü, karanlıkta bırakılan her cinayet yeni cinayetlerin zemin hazırlayıcısıdır. Eğer Tahir Elçi cinayeti aydınlatılmış olsaydı, o yapı, o klik açığa çıkarılmış olsaydı, cunta kliği 15 Temmuzda darbe girişimi zeminini bulamayacaktı.
Ben, bir kez daha, başta yüreği hukuk için, insanlık için… “Ben bu suça ortak olmayacağım. Dolayısıyla, televizyon kanalından siyasi lincin zemininin hazırlandığı bütün aşamalara kadar kimlerin dahli varsa bu siyasi cinayetin aydınlığa kavuşmasını istiyorum.” diyen kimler varsa bugün bu önergede pozitif rey kullanması çağrısında bulunuyorum.
“Önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi”
HDP grubunun Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılması amacıyla TBMM Başkanlığı’na vermiş olduğu Meclis araştırması önergesi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.