Dünya Kamuoyunu Türkiye Devleti’ne ‘’Dur’’ Demeye Çağırıyoruz.

Türkiye devleti, 6-7 Eylül 1955’te Rumlara, Ermenilere yönelik olarak organize ettiği katliam, talan, tecavüz ve yağmanın yıldönümünde bu sefer Kürt milletine aynı şeyleri uygulamaya çalışıyor. Bu açık cinayet karşısında başta Türkiye’nin vicdanlı kamuoyu olmak üzere, bütün dünya kamuoyunu harekete geçmeye davet ediyoruz.

‘Terörle mücadele’ adı altında Kürdistan’ın köylerini, kasabalarını, şehirlerini tahrip eden, yakıp yıkan Türkiye devleti şimdi de Türkiye sathında, paramiliter örgütleri vasıtasıyla ‘Kürt’ olan her şeyi hedef haline getirmekte, yok etmek için her çabayı göstermekten geri durmamaktadır. Bu saldırıların fevri olmayıp örgütlü bir odak tarafından yaygın bir şekilde sahnelendiği artık gizlenemeyecek derecede açık bir gerçektir.

Bütün bunlar gösteriyor ki,  Kürt milletinin varlığını sürdürme hakkı ciddi bir risk altına girmiş,  can ve mal güvenliği resmen ortadan kalkmıştır. Bu nedenle de, Türkiye’nin vicdanlı, duyarlı kesimlerini, Birleşmiş Milletleri, Avrupa Birliği’ni, NATO’yu, tüm insan hakları savunucularını Türkiye Devleti’ne ‘’dur’’ demeye, Kürt milletini, Kürdistan halkını kırımlardan geçirme girişimlerine karşı harekete geçmeye çağırıyoruz. Türkiye Devleti, tarihi boyunca, değişik yol ve senaryolarla, ‘’iç çatışma’’ tehditleriyle defalarca etnik, dinsel, mezhepsel toplu kıyımlar örgütlemiş ve sahnelemiştir. Bir yenisini daha yapmaması için hiçbir sebep yoktur.

İnsanlık bu provokasyon girişimine karşı sessiz kalmamalıdır.

Türkiye’nin birçok şehrinde HDP binalarına, Kürt mahallelerine, Kürtçe konuşan insanlara,  Kürdistan’a yolcu taşıyan otobüslere saldırılar gerçekleştirilmekte, bir toplu katliam hazırlığına gidilmektedir.

Bu vahşet Türkiye Devleti’nin Cumhurbaşkanıyla, hükümetiyle, MİT’iyle, ordusuyla, polisiyle, tüm kurumlarıyla birlikte organize ettikleri bir katliam girişimidir.

Birleşmiş Milletler, AB ve NATO bu katliam girişimlerine derhal ‘’dur’’ demeli, Türkiye Devleti’nin yolunu kesmelidir. Geç kalınmamalıdır. Bu bir ‘’iç sorun’’ değil; tüm insanlığın ortak bir sorunudur. Yarın yüzlerce ‘’Alan’’ın cesedi,  Türkiye Devleti’nin organize ettiği ırkçı, faşist mahluklarca sokaklara serildiğinde sizler ne diyeceksiniz?

PKK’ye bir kez daha çağrı yapıyoruz. Artık çatışmanın, savaşın Kürdistan özgürlük mücadelesine yarardan çok, zarar verdiğini görünüz. Artık bu inattan vaz geçerek, siz tek taraflı ateşkesi ilan ediniz. Bu bir zayıflık belirtisi değil; tam tersine meşru Kürdistan özgürlük mücadelesinin dünya kamuoyundaki haklılığını güçlendiren bir adım olacaktır.

Savaş Türkiye Devleti’ne Kürdistan sorunun siyasal, demokratik yollarla çözümünü engelleme fırsatını vermektedir. Savaşa son verilsin ve tüm Kürdistan halkı siyasal, kitlesel, diplomatik, demokratik yollarla Türkiye devletinin karşısına çıkarak özgürlük talebini haykırsın.

Türkiye Devleti’ni bir an evvel HDP binalarına ve Kürt halkına yönelik  saldırıların önüne geçmeye, kirli senaryolardan vaz geçmeye , Kürdistan’da yürütülen savaşı derhal durdurmaya, ateşkese çağırıyoruz.

Özgürlük, adalet ve demokrasi herkes için geçerlidir.

HDP binalarına ve halkımıza yönelik gerçekleştirilen planlı saldırıları nefretle lanetliyoruz.

Kürdistan halkına sesleniyoruz: Zor günlerden geçiyoruz. Fakat güzel günlere erişeceğimiz kesin. Dirayetli olalım. Yan yana, sırt sırta, birlikte duralım. Barışçıl ve demokratik bir ortamın yaratılması için mücadele etmekten geri durmayalım. Bütün kayıplarımız için baş sağlığı diliyoruz. Ulusal değerlerimize daha sıkı sarılalım, hakkımız olan özgürlüğe kavuşmak için mücadele bayrağını daha da yükseltelim diyoruz…08.09.2015

Mustafa Özçelik

PAK Genel  Başkanı

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *