İbrahim GÜÇLÜ
Irak’ta 2005 yılında Baas Rejiminin son bulmasından sonra yeni bir devlet ve siyasi sistem yapılanmasına karar verildi. Bu yeni devlet ve sistem yapılanması on yıllardır devam eden zulüm devletinin ve totaliter faşist siyasi rejiminin son bulmasına yol açmalıydı. Bu mantıkla da tartışmalar başladı. Kürtlerin Araplarla yaptığı uzlaşma sonucu, devletin federal bir devlet, Kürtlerin, Arapların, diğer tüm milletlerin ortak devleti, koordine ve düzenleyici bir devlet olması benimsendi.
Yeni federal devlet sistemine uygun olarak da siyasi bir sistem ve rejim anayasada benimsendi. Bu rejim de parlamenter, çoğulcu demokratik sistem ve rejim olarak benimsendi.
Bu devlet yapılanmasının ve siyasi rejimin hukuksal bir yapı, genel ve geçerli bir karakter kazanması için yeni bir anayasa yapıldı. Bu anayasa 2005 yılında halk oylamasına sunuldu. Önemli bir katılım ve oy oranıyla karar altına alındı ve benimsendi. Bu olay, Irak’ta tam anlamıyla bir devrim, radikal köklü bir değişimdi. Eski ırkçı, sömürgeci, faşist statükonun son bulmasıydı. Yeni bir tarihsel dönemin başlaması anlamına geliyordu. Böylece Irak’ta farklı ve yeni toplumsal, siyasal ortak, katılımcı, paylaşımcı bir irade oluştu.
Benimsenen yeni devlet ve siyasi rejimde hiç şüphe yok ki en önemli kurumlardan birisi seçim kurumuydu. Seçim sisteminin sağlıklı işlemesi, rejimi eski olağanüstü ve doğal olmayan siyaset sisteminden, doğal yeni sisteme evrimleşmesini sağlayacaktı.
Seçimler aynı zamanda demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından da biriydi.
Seçimlerin istikrarlı bir hal alması, demokratikleşmenin sağlıklı ve organik olarak yerleşmesinin de önemli bir ölçüsüdür.
Bunun için de seçimlerin zamanında, demokrasi kurallarına uygun yapılmaları gerekir. Irak’ta böyle olmadı. Kürdistan’da ise seçim geleneği daha eskiydi ve daha sağlıklıydı.
Irak’ta siyasi istikrarsızlıktan dolayı bir dönem önce yeni bir başbakanının atanmasına ve yeni bir hükümetin kurulmasına neden oldu. Kazimi başbakan oldu. Kazimi’nin yaptığı açıklamaya göre, eğer kendisi başbakan olmamış olsaydı, Irak’ta iç savaş çıkacaktı. Bu tespitinde de haksız sayılmaz. Kazimi, büyük sivil ayaklanmaların ve gösterilerin arkasından, onlarca insanın da öldürülmesinden sonra başbakan olması, söylediğini doğrular niteliktedir.
Kazimi Haziran ayında erken seçimlerin yapılmasına karar verdi. Ama Haziran’da seçimler yapılamadı. Erken seçim Ekim’e ertelendi. Başbakan erken seçimin Ekim ayından mutlak yapılacağını ifade ediyor. Bakalım görelim. Ama Irak’ta erken seçim Ekim`de yapılacakmış gibi Kürdistan partilerinin ve özellikle de KDP’nin hazırlanması gerekir. Seçimin mutlaka yapılması için katkıda bulunmaları gerekir.
Irak ve Kürdistan’da seçimler farklı dönemlerde başladı, Bu da iki bölge ve ülke arasında farklılıklara yol açtı.
KÜRDİSTAN’DA SEÇİM SÜRECİ…
Kürdistan’da demokratikleşme, demokratik sistemin benimsenmesi 1992 yılında başlayan bir süreçtir. Irak’ta Baas Faşist Rejimin devam ettiği koşullarda Kürtler, Kürdistan Demokrat partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) öncülüğünde Kürdistan’ın federal demokratik sisteme geçişine ve Meclis oluşumuna karar verildi. Mecliste halk temsilcilerinin tespit edilmesi için genel seçimlere, Kürdistan Başkanı’nın seçimi için Başkanlık seçiminin yapılmasına karar verildi.
İlk genel seçim bile demokrasi şöleni halinde, güvenlik içinde, karşılıklı saygı, demokratik kurallara, seçim hukukuna göre hiçbir müdahale olmadan yapıldı. KDP küçük bir oy oranı farkıyla seçimi önde bitirdi. Seçim sonucu Kürdistanlıların temsilcileri mecliste yer aldılar. Meclis’te iki partinin yarı yarıya üyeleriyle hükümet kurulmasına karar verildi. Başbakanın da dönerli olmasın benimsendi. İlk seçimlerde başbakan KDP’den oldu.
Başkanlık seçiminde de iki parti eşit sayıda oy aldı. Bundan dolayı başkan seçilemedi.
Daha sonraki tarihlerde de belirli ertelemelerle Kürdistan’da genel seçimlere yapılmaya devam etti.
Irak’ta 2005 yılından sonra da Kürdistanlılar, Kürdistan siyasi partileri hem Kürdistan’daki genel seçimlere ve hem de Irak Federal Devletinde genel seçimlere katıldılar. Bu seçimler Kürtler açısından bir demokrasi şöleni halinde geçti. Bu da Kürdistanlıların ve Kürdistan siyasi partilerinin, liderlerinin demokrasi konusunda belli bir olgunlukta olduğunun verilerini sunuyordu.
Kürdistan ve Irak’taki son genel seçimlerde KDP birinci parti haline geldi. Üstelik Kerkük’teki işgalden dolayı seçimleri protesto ettiği halde seçimlerde birinci parti oldu.
Bu genel seçimlerde de Kürdistanlıların ve özellikle KDP’nin erken genel genel seçimdeki tutumları oldukça önemlidir. KDP, bulunduğumuz aşamada Kürdistan’daki bağımsızlığın, egemenliğin, iktidarın güvencesi olduğu için erken seçim koşullarındaki pozisyonu oldukça önemlidir.
KDP ERKEN GENEL SEÇİMLERİNE HAZIR….
KDP’nin erken genel seçimine hazırlıklı olduğunu KDP Seçim Ofisi sorumlusu açıklamaktadır.
K24’e konuşan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Seçim Ofisi Sorumlusu, 1992 yılından beri seçimlere katıldıklarını belirterek, “KDP olarak 92’den beri her zaman temiz, adil ve sorunsuz seçimlerin yapılmasından yana olduk. Bu amaçla Kürdistan Bölgesi’nin her yerinde ve bütün Kürdistani bölgelerde sandıklarda gözlemcilerimiz oluyor” dedi.
Irak’ta 10 Ekim’de gerçekleşecek erken seçimde Kerkük, Şengal, Xaneqin ve diğer Kürdistani bölgelerde seçimlere katılmama ihtimallerinin olduğunu ifade eden KDP’li yetkili, “Çünkü parti ofislerimiz işgal edilmiş, kadrolarımız bu bölgelerde yok ve adaylarımız şehirlere giriş yapamıyor. Ancak ofislerimizi yeniden açmak ve bu bölgelere kolayca gitmek için Bağdat hükümetiyle görüşmelerimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Xesro Goran, KDP’nin Kürdistan Bölgesi ve Kürdistani bölgelerinin dışında Bağdat ve Kerbela gibi 30’dan fazla seçim bölgesinde adaylarının olduğunu kaydetti.
Goran ayrıca, KDP’nin, Irak Parlamentosu’ndaki konumunu korumak ve etkisini artırmak için her türlü çabayı gösterdiğini vurguladı.
IRAK FEDERAL DEVLETİNDE ARAP BÖLGESİNDE SEÇİMLER…
Irak genelinde demokrasinin kabulü yenidir. 2005 yılından sonra federal devlet sistemi ve demokrasi rejimi yeni anayasanın halk oylamasıyla benimsendi. O süreçten sonra Araplar seçim mekanizması ile karşı karşıya kaldılar. Seçimler onlar için oldukça yabancı bir mekanizmaydı.
Araplar seçimle karşılaştıkları zaman o konuda oldukça bilinçsizlerdi. Seçime nasıl katılacakları konusunda şaşkınlık içindeydiler.
Bundan dolayı ilk genel seçim Arap Bölgelerinden oldukça karmaşık bir halde tezahür etti. Kürdistan’da bir demokrasi ve özgürlük şöleni halindeydi. Çoğu Arap da demokrasiye inanmıyorlardı. Seçimleri şekli bir mekanizma olarak kabul ediyorlardı.
Anlaşılıyor ki Arap Bölgelerinde de seçimlerin önemi anlaşılmaya başlanıyor.
Seçimler, demokratik rejimde halkın kendi kendisini yönetmesinin ve temsilcilerini seçmesinin en önemli mekanizmasıdır. Bu mekanizma sağlıklı işlediği zaman demokratik yaşam yerleşmeye ve demokrasi bir yaşam biçimi haline gelmeye başlar.
SONUÇ YERİNE…
Irak’ta demokrasinin yaşam haline gelmesi, demokratikleşmenin derinleşmesi ve yaygınlaşması, halkların kendi temsilcileri kendi iradeleri ve oylarıyla tespit etmesi için, genel seçimlerin ve erken seçimin sağlıklı ve demokratik kural ve hukuka uygun olarak yapılması gerekir. Seçimler ve demokrasi, kendilerini halkın temsilcileri olarak tayin eden, halkın temsilciliğiyle alakaları olmayan kişi ve liderlerin etkisinin azalmasına da sebep olacaktır. Onların gücünü kitleler düzeyinde tartışmaya getirecektir.
Koser Heciya Köyü, 20 Temmuz 2021