Amerika keşfedilmeden önce Diyarbakır’da kullanılıyordu

Bugün kullandığımız birçok makinenin, daha öncesinde Sanayi Devrimi’ne ve icatlarına zemin hazırlamış olan Cizreli El Cezeri’ye ait olduğunu biliyor muydunuz? Robot işlevi gören ilk aygıtlar Amerika keşfedilmeden önce Diyarbakır’da kullanıldığını biliyor muydunuz? Ayrıntıları haberimizde…

1153 doğumlu Cezeri’nin Cizre’de doğduğu ve yaşadığını söylemek en doğrusu olur. Nitekim Cezeri adı da buradan geliyor. Sibernetik bilimin babası sayılan el Cezeri’nin yaptığı otomatik saat, su pompaları ve otomatik abdest alma makinası tarihteki ilk robotlar olarak kabul ediliyor.

 

Diyarbakır‘da 12. ve 13. yüzyıllarda robot işlevi gören aygıtlardan yararlanıldığı bildirildi. Araştırmacı yazar Sıddık Algül, araştırmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, 12. ve 13. yüzyıllarda Artuklu Hükümdarı Melik Salih Nasıruddevle Mahmud zamanında, Ebü’l-İzz adlı mühendisin sarayda, robot işlevi gören aygıtlar yaptığını kaydetti.

Diyarbakırlı araştırmacı yazar Şevket Beysanoğlu’nun “Diyarbakır Tarihi” adlı kitabında da, robot görevini gören aygıtlardan söz ediliyor. Beysanoğlu’nun kitabında, “Avrupa, Endülüs’ten sızan İslam Medeniyeti ışığı ile aydınlanmaya çalışılırken Diyarbakır’da Artukoğulları’nın sarayları makineleşmişti. Makine insan bile yapılmıştı” deniliyor.

TARİHİN İLK ROBOT ÖRNEKLERİ
El Cezeri’nin yaşadığı dönemde tarihin ilk robot örnekleri diyebileceğimiz otomatik saatler, abdest alma ya da ikram hizmetinde bulunan makineler, onun tarafından yüzyıllar önce hayata geçirilmişti. Bunlara günümüzde otomat demek daha doğru ama El Cezeri’nin icat ettiği mekanizmalar devreye girdiğinde bu aletler de otomatik olarak çalışıp hareket ediyordu. Enerji kaynağı ise yer çekimi kuvvetiydi. Bu kuvvet de ya düşürülen bir ağırlık, ya boşalan bir kaptaki şamandıra ya da batan bir cisim sayesinde enerji üretiyordu.

Amida Höyüt

DİYARBAKIR’IN İÇ KALE’SİNDE BULUNAN SARAYDA HAYATA GEÇİRMİŞ
El Cezeri, bilim aşkıyla çalışırken geleceği nasıl etkileyeceğinden bir haberdi. Çizimlere aktardığı o tasarımlarını, Diyarbakır’ın İç Kale’sinde bulunan sarayda hayata geçirmiş, böylece onlar birer çizim olarak kalmamış, üretilmiş hatta gündelik hayatta da kullanılmıştı. Denilen o ki; Leonardo da Vinci dahil, Rönesans Dönemi’nde bilim insanlarının ellerinden düşürmeyeceği kitabı; yüzlerce yıl sonra, 1700’lerin sonu 1800’lerin başında, Almanya başta olmak üzere o devrin Avrupa ülkelerinde tercüme edilecek, El Cezeri’nin ismi bile anılmadan 1900’lü yıllara kadar mühendislik fakültelerinde ders kitabı olarak okutulacaktı.

EL CEZERİ KİMDİR?
İlim dünyasında kısa adı el-Cezeri olarak bilinen, uzun künyesi Bediuzzaman Ebu’l-İzz İbn İsmail İbnü’r-Rezzaz el-Cezeri olan bu zat, Kürt beldesi olan Cizre’nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matriks ustası bilim insanı İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El Cezeri, 1233’te Cizre’de öldü.

“EL CEZERİ” LAKABINI CİZRE’DEN ALIYOR
Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Kürt Medresesi Camia da tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı.

Batı literatüründe M.Ö. 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotikle ilgili bilinen en eski yazılı kayıt, Cezeri’ye âittir. (Haber Merkezi)

Mücadele

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *