72 yıl önce bugün, 30.07.1943 günü, Van’ın Özalp ilçesine bağlı Koçkıran köyünün İran sınırıyla bitişik Sefo Deresi’nde 33 Kürd köylüsü Türk askeri tarafından kurşuna dizildi, 32 köylü öldü 1’i yaralı olarak kurtuldu.
“33 Kurşun” ya da “Muğlalı Olayı” olarak anılan bu katliam, Kürdsitan tarihinde derin izler bırakmış, etkileri bugün de devam eden, hesabı sorulmamış bir katliamdır. Şiddetle kınıyoruz.
İkinci Dünya Savaşı ortamında Kürtlere gözdağı vermek, olası kalkışmaları daha başından önlemek amacıyla gerçekleştirilen bu katliam, kamuoyuna, Rus ajanı köylülerin devletle çatışırken ölmesi şeklinde sunuldu.
Oysa bu bir yalandı. Gerçek neden, İran Kürdistan’ında gelişen olaylardan etkilenen ve onları desteklemek için çeşitli yardımlarda bulunan Kuzeyli Kürtleri, tarihte sıkça görüldüğü gibi, “tedip ve tenkil”e tabi tutmaktı.
Çok geçmeden gerçek ortaya çıktı. Yaralı kurtulan köylülerden birinin verdiği bilgi ve DP’nin etkili muhalefeti neticesinde gerçekleştirilen Meclis soruşturmasının ardından, katliamın doğrudan devlet tarafından planlandığı ve gerçekleştirmek üzere, bir zamanların İstiklal Mahkemesi başkanlarından, Teşkilat-ı Mahsusa üyesi, İnönü’nün arkadaşı, “Doğu’nun Aslanı” olarak ilan edilen Mustafa Muğlalı’nın görevlendirildiği ortaya çıktı.
Kaçakçılık suçlamasıyla yargılanan fakat serbest bırakılan bu köylüler, Ankara’nın talimatıyla, Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın emri üzerine 226. Alay 2. Tabur Komutanlığı’na bağlı süvari birliği tarafından kurşuna dizmişlerdi.
Bu katliamı yapan Mustafa Muğlalı’nın adının Van’da bir Askeri Kışlaya verilmesi devletin Kürt halkına bakışının ve resmi politikasının apaçık göstergesidir.
“33 Kurşun” olayı, merkezi düzeyde tasarlanan ve Kürtlere gözdağı vermek amacıyla taammüden işlenen bir katliamdır. Amacı ve uygulaması bakımından Koçgiri, Sason, Piran,Zilan ve Dersim trajedisinin bir devamıdır. Bu katliamı yapan Türk devletinin imha ve savaş siyaseti, Roboski’de 33 çocuk ve gencimizin katledilmesi gibi, günümüzde de devam etmektedir.
Bilinmelidir ki hiç bir katliam ve vahşet Kürdistan’ın özgürlüğü ve devletleşmesini engelleyemeyecektir.
‘’33 kurşun’’u unutmadık, unutturmayacağız. Bir kez daha bu katliamın kurbanlarını ve tüm Kürdistan şehitlerini saygıyla anıyor, bu katliamı gerçekleştirenleri şiddetle kınıyoruz. 30.07.2015
PAK Basın ve İletişim Bürosu