Temiz bir tarihi sahiplenip onu devam ettirmenin başlıca koşulu, ona yürekten bağlılık ve onun kadar temiz olmaktır.
Ben bu tarihle yetişmiş bir insanım ve dökülmüş tozlardan duvar örülmeyeceğini çok iyi bilmekteyim.
Sizlerle olmaz; yanıltıyorsunuz ve yanılıyorlar!
İnsanlar, zulüm elinde, nacizane bir dost satırına hasret kaldılar ve sizler zindanları yalnız bıraktınız!
Şehidlerden ve ailelerinden bihaber kaldınız!
Bırakın tarih yazmayı, evvelden yazılan o 50 yıllık tarihi bile gururla yeni nesillere taşıyamadınız!
Çünkü, hiç birinizde, o ilk önderlerin cesareti ve inandırıcılığı yoktur.
En az 20 yıl bu çizgiyi gericilikle suçlayan bir muavinde umut yoktur. Ama sizler bilemediniz.
En az 30 yıl göstermelik bir anti feodalist duruşun ardından, “feodalizme” sığınan zihniyet ise, uygarlığın patlak lastiğidir ve bir kerameti yoktur. Onu da anlamadınız.
Sizler, toparlayıcı olanlar değilsiniz; hepinizin geçmişinde en az bir dağılma/dağıtma, bir bölünüp parçalanma pratiğiniz vardır. Hele bir etrafınıza bakın: bir ismin başına neler getirdiniz, görebiliyor musunuz!?
Bu tarihin sahipleri değilsiniz!
Birakin bari şehid Av. Faîk Abîk Bucak, şehid Saîd Elçi ve bu onurlu yolda düşen yoldaşları, mezarlarinda rahat uyusunlar.
TKDP/KUK şehidlerini ve onlarin şahsında, bütün Kürdistan şehidlerini saygıyla anıyor ve dalgalandırdıkları ulusal inanç bayraklarina secde ediyorum..!
Çeto Kurdî Omerî