SİVİLLERİN ÖLDÜRÜLMESİ SAVAŞ SUÇUDUR

Kürdistan’ın Kuzeyindeki Türk(iye) devletinin varlığını hiçbir şekilde meşru görmüyoruz. Seksen yıllık inkar, imha, katliam pratiğini de unutmadan; buna karşı verilecek mücadelenin meşru ve evrensel hukuka uygun olması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Bu açıdan baktığımızda otuz yıldır PKK ile Türk(iye) devletinin silahlı unsurları arasında devam eden savaşta, birçok sivilin öldüğü, meskun mahallerin ve meskenlerin saldırıya maruz kaldığı görülmektedir. Sivillerin öleceği bilindiği halde, meskun mahallerin ateş altına alındığı, yollara mayın ve patlayıcı yerleştirildiği, ailece kalınan evlere bombalı araçlarla, silahla saldırı düzenlendiği, tank ve top ateşi açıldığı ve son örneğini Çınar’da, Sur’da, Cizre’de, Silopi’de ve başka yerlerde gördüğümüz kayıpların yaşandığı görülmektedir.

Velev ki asker veya polis ailesi de olsa; sivillere, kadınlara, çocuklara doğrudan veya dolaylı olarak yönelen, zarar veren saldırıları meşru görmediğimizi, Kürdistan halkının maslahatına görmediğimizi ve İnsani değerler ile İslami değerlere aykırı gördüğümüzü, şiddetle kınadığımızı belirtirken; hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve ailelerine de sabır dileklerimizi iletiyoruz.

Şartlar ne kadar zor olursa olsun; Kürdistan özgürlük mücadelesi veren tüm yapılar; hukuka, evrensel değerlere, geleneksel Kürdistani duyarlılığa sahip olmalıdırlar.

Çınar’daki son olay da göstermiştir ki, taraflar arasındaki savaşın derhal sona ermesi, ölümlerin ve yıkımın durması, müzakerelerin başlaması ve çözüm için yol haritasının ilan edilmesi gerekmektedir.

Savaşın alternatifi esaret olmadığı gibi, çözüm de her iki taraf için yenilgi sayılmaz. Onurlu bir barış için, adalet için, Kürdistan ve Türkiye halkının maslahatı için, bölge ve dünya barışı için halkın çağrısına kulak verilmelidir.

15.01.2015

Diyarbekir

Kürdistan İslami Hareketi / AZADÎ