İbrahim GUÇLU
Özür, demokratlık değildir. Hukuka uymak demokratlığa yol açar…
Bundan dolayı, Amûd’e şehit ailelerinin talepleri tüm Kürtler tarafından kayıtsız şartsız desteklenmelidir. Bu taleplerin yerine getirilmesi PKK/PYD diktatörlüğü hakkında diğer yaptıklarıyla ilgili yeni bir hukuk yolu açacaktır.
Zan edilmesin ki özür sadece demokrat yönetimler yaparlar.
Diktatörler, ayakları yere basınca ve halk sindirilince, halka şirin görünmek için özür mekanizmasını kullanmaktan bir beis görmezler.
YPG,
*Rejime dayanarak Kürdistan’da oluşturduğu barbar diktatörlük rejimi uygulamalarını,
*İnsanların özgürlüklerini gasp etmesini,
*Rejim, İran Rusya, ABD uğruna Arap çöllerinde Kürdistan gençlerini katlettirmesini,
*Kürdistan ismini değiştirmesini ve Kürdistan’ı “Kuzey Suriye” ismini vererek, Suriye Arap dünyasının bir parçası haline getirmesini,,
*Kürdistan’ı Araplaştırmasını,
* Kürdistan’ı Türk Devleti işgaline ve kontrolüne bırakmasını,
*Körpe Kürt çocuklarının ve gençlerin kafasını Apoizmle zehirlemesini,
Özür dileyerek kurtulabilecek mi?
Yoksa bütün bu yaptıklarının bedelini hukuken ödeyecek mi?
Hiç şüphe yok ki, YPG yaptığı kötülüklerin hepsinin bedelini hukuken ödemelidir.
******
Kürdistan’ın Batısında Amûde Halkı bundan tam 7 yıl önce (27-28 Nisan 2013), Suriye’de sivil ayaklanmanın başlamasından 2 yıl sonra YPG’ye karşı protesto mahiyetinde gösteri ve yürüyüş yaptı. Amuûdê Halkımız, en doğal demokratik haklarını kullandılar.
Bu gösteri ve yürüyüşün amacı: YPG’nin özgürlükleri kısıtlamak, otoriter, totaliter sistemini yerleştirmek için, keyfi ve hukuk dışı bir şekilde tutukladığı Kürtlerin, Kürt yurtseverlerinin serbest bırakılmasını istemekti.
İnsanın en doğal özgürlük hakkı olan gösteri ve yürüyüş hakkı YPG’nin silahlı saldırısıyla engellenmek ve bastırılmak istendi. YPG’nin bu engelleme ve saldırısı sırasında bir katliam gerçekleşti. 6 Kürt ve Kürt yurtseveri katledildi. Birçok Kürt ve Kürt yurtseveri de yaralandı. Gözaltılar ve tutuklamalar yapıldı. Sonuçta da, gösteri ve yürüyüş zor ve şiddetle dağıtıldı.
YPG’nin bu hareketi, bütün otoriter ve faşizan rejimlerin, örgütlerin, devletlerin yaptıklarının bir benzeriydi. YPG bu saldırısı ve şiddet eylemiyle, halkı ve Kürt yurtseverlerini sindirmek, halkın içine korku salmak, halkın gelecekte yapacağı demokratik baş kaldırışları engellemek ve kendine kayıtsız şartsız bağlılığı yaratmak içindi. FacebookTwitterViberWhatsAppYazdırDiğer2
YPG, zaman içinde Baas Rejiminin vekili olarak yaptıkları faşizan ve anti-demokratik uygulamalarla, cinayetlerle, adam öldürmelerle, gözaltılar ve tutuklamalarla, işkencelerle, Kürt örgütlerinin yöneticilerini tutuklamalarla, Kürt örgütlerinin siyasi ve örgütsel çalışmalarını engellemekle, Kürdistan gençlerini Rejim, Rusya, İran, ABD için Arap çöllerinde öldürtmekle, adım-adım, ilmik-ilmik diktatörlük rejimlerini ördüler ve inşa ettiler.
YPG ŞİMDİLERDE BİR KATLİAMLA İLGİLİ NE YAPTI?
YPG siyasi yönetimi değil genel komutanlığı bir açıklama yaparak, 27-28 Haziran 2013 yılında Kürtlerin gösteri ve yürüyüşüne silahla saldırarak katlettikleri 6 Kürt yurtseveri için ailelerinden özür diledi, maddi ve manevi tazminat ödeyeceklerini iletti.
Bunun işleyişin kendisi de diktatörlüklerin tam anlamıyla bir retoriği. Duruma siyasi yönetim değil, askerler hâkim ve egemen konumdalar. Komutanlar açıklama yapıyor, siyasiler değil. Tıpkı Faşist Diktatörlüklerde, Türk, Suriye, İran ve dünkü Irak devletinde olduğu gibidir.
Öncelikle bu konunun altını çizmek gerekir. Kürt yurtseverlerinin, aydınlarının, Kürdistan örgütlerinin, özellikle de bu dönemde YPG ile ittifak ve birlik için çalışma yürüten ENKS’nin bu gelişmeyi ve işleyişi yakından izlemesi gerekir. Çünkü şu an YPG hayatına egemen olan sistem, tam anlamıyla PKK’nın militarist örgütlenmesi ve örgütsel işleyiş mekanizmasıdır. Birlik döneminde de bu işleyiş mekanizmasını ve alışkanlığını devam ettirecektir.
ŞEHİT AİLELERİ YPG’NİN ÖZÜRÜNÜ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT VERME TALEBİNİ YETERLİ GÖRMEDİLER. ÇOCUKLARININ KANININ UCUZ OLMADIĞINI YPG’NİN SURATINA VURDULAR. KAPSAMLI TALEPLERİNİ AÇIKÇA SIRALADILAR…
Bas News’in verdiği habere göre şehit kardeşlerimizin aileleri YPG’nin önüne üç şart koymuşlardır.
Şehit aileleri açıklamalarında şöyle demektedirler:
1-Yapılan saldırı, planlı bir komplo ve siyasi bir karar sonucu gerçekleşmiştir. Kürdistan’ın Batısındaki devrimi karıştırmak, Kürt birliğini bozmak için yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı da ne yazık ki, Kürtler eliyle yapılmıştır.
Bundan YPG’nin sorumlu olduğu açıktı
2-Bundan dolayı şehit aileleri, Kürtler arasına fitne sokmak isteyen bazı kesimlerin (bence kastedilen PKK’lilerdir) başarılı olmaması için bu konuda adım atılmasını istiyor.
3-Büyük ve kapsamlı olan bu katliam olayının, Kürtlerden oluşan bir komite tarafından soruşturulmasını talep etmekteler.
4-Soruşturma sonucundan saldırı ve katliamda parmağı olan siyasi ve askeri sorumluların mahkemeye çıkarılması, yargılanması ve cezalandırılması istenmektedir.
5-Şehit aileleri olayın 7’inci yıl dönümünde önce YPG’nin açıklamasını olumlu nitelendirmekteler. Bu açıklamanın, YPG’nin suçunu itiraf ettiği anlamına geldiğini; bunun da sorunun çözümünde olumlu bir adım ve çözümde kolaylık sağlayacağını düşünüyorlar.
Özce şehit ailelerinin talepleri:
“Birincisi; olayın olduğu dönemde göstericilere ateş açma kararı veren PYD’li yetkililerin yargılanması.
İkincisi; göstericilere ateş emiri veren o dönemki birliği başındaki YPG komutanlarının yargılanması.
Üçüncüsü; Amûde halkı ve şehit ailelerinden resmi olarak tüm yayın organlarında (yazılı, işitsel, görsel) özür dilenmesi.” (Bas News)
Sonuç olarak diyorum ki,
Özür, demokratlık değildir. Hukuka uymak demokratlığa yol açar…
Bundan dolayı, Amûd’e şehit ailelerinin talepleri tüm Kürtler tarafından kayıtsız şartsız desteklenmelidir. Bu taleplerin yerine getirilmesi PKK/PYD diktatörlüğü hakkında diğer yaptıklarıyla ilgili yeni bir hukuk yolu açacaktır.
Zan edilmesin ki özür sadece demokrat yönetimler yaparlar.
Diktatörler, ayakları yere basınca ve halk sindirilince, halka şirin görünmek için özür mekanizmasını kullanmaktan bir beis görmezler.
YPG,
*Rejime dayanarak Kürdistan’da oluşturduğu barbar diktatörlük rejimi uygulamalarını,
*İnsanların özgürlüklerini gasp etmesini,
*Rejim, İran Rusya, ABD uğruna Arap çöllerinde Kürdistan gençlerini katlettirmesini,
*Kürdistan ismini değiştirmesini ve Kürdistan’ı “Kuzey Suriye” ismini vererek, Suriye Arap dünyasının bir parçası haline getirmesin,,
*Kürdistan’ı Araplaştırmasını,
* Kürdistan’ı Türk Devleti işgaline ve kontrolüne bırakmasını,
*Körpe Kürt çocuklarının ve gençlerin kafasını Apoizmle zehirlemesini,
Özür dileyerek kurtulabilecek mi?
Yoksa bütün bu yaptıklarının bedelini hukuken ödeyecek mi?
Hiç şüphe yok ki, YPG yaptığı kötülüklerin hepsinin bedelini hukuken ödemelidir.
Diyarbekîr, 30. 06. 2020