Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, 26 Kasım’da çıkacak 700 sayfalık “Özgürlük: Anılar 1954-2021” kitabı vesilesiyle röportaj vermeyi sürdürüyor.
Almanya’yı 16 yıl boyunca yönettikten sonra emekli olan siyasetçi, Birleşik Krallık’ın kamu yayımcısı BBC’nin bugün yayımladığı söyleşide Rusya konusundaki sicilini savundu.
DAHA FAZLA OKU
70 yaşındaki Merkel, 2022’de başlayan savaşla birlikte Moskova’ya karşı çok yumuşak davrandığı ve Kiev’e yardım etmekte yetersiz kaldığı eleştirileriyle daha fazla karşı karşıya kaldı.
Örneğin Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Merkel’in Kiev’i NATO’ya 16 yıl önce kabul etmemesinin Rusya’yı cesaretlendirdiğini öne sürüyor.
Eski Almanya Başbakanı, “Kiev, 2008’de NATO üyesi olma yoluna girseydi” varsayımına şöyle yanıt verdi:
Askeri çatışmayı daha da erken görürdük. Başkan Putin’in eli kolu bağlı oturup Ukrayna’nın NATO’ya girişini izlemeyeceği benim için çok açıktı. O dönem Ukrayna da Şubat 2022’de olduğu kadar hazırlıklı bir ülke değildi.
Üç yıl önce siyaseti bırakana kadar Rusya Devlet Başkanı’yla pek çok kez görüşen Merkel, Vladimir Putin’in tehditlerinden de endişeli:
Nükleer silahların kullanımını engellemek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Şükürler olsun ki Çin de bir süre önce bu konu hakkında konuştu. Korku bizi felç etmemeli ama Rusya’nın ABD’yle birlikte dünyadaki en büyük iki nükleer güçten biri olduğunu da kabul etmeliyiz. Korkutucu bir ihtimal var.
Merkel, Rusya’yla aralarında iki doğalgaz boru hattı inşa etme kararının hem ülkesindeki işletmelerin çıkarı hem de Moskova’yla barışçıl ilişki sürdürmek için önemli olduğunu savundu.
Diplomasi ve müzakereyle Ukrayna’ya saldırılmasını engellemeye çalışsa da nihayetinde bunda başarısız olunduğunu da kabul etti.
Angela Merkel görevden ayrıldıktan iki buçuk ay sonra Rusya, Ukrayna istilasını başlatmıştı.
Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonucunda, Almanya pahalıya mal olan sıvılaştırılmış doğalgazı artık daha çok alıyor. Ülkedeki işletmeler artan enerji maliyetinden şikayetçi.
Merkel, bir milyonu aşkın mülteciyi ülkesine alma kararının da arkasında durdu.
AfD’nin yükselişinin göçmenlere tepkiyle açıklandığı hatırlatılınca Hollanda, Polonya ve Fransa’da da radikal sağcı partilerin ciddi oranlara ulaştığını işaret etti.
Tüm Avrupa’dan sorumlu tutulamayacağını vurgulayarak radikal sağın önünü kesmek için yasadışı yollarla göçü engellemek gerektiğini savundu.
Merkel, Afrika ülkelerine daha fazla yatırım yapılması halinde orada yaşayanların göç etmek istemeyeceğini de öne sürdü.
BBC ise maddi sıkıntılarla boğuşan Avrupa ülkelerinin bu tarz hamlelere gönülsüz olduğunu bildirdi.
“Siyaseti ve iktidarı özlüyor musunuz?” sorusunu “Hayır, hem de hiç” diye yanıtlayan Merkel, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump’la nasıl geçinileceği konusunda ipuçları da verdi:
Önceliklerinizin ne olduğunu bilmeniz, onları açık bir şekilde korkmadan sunmanız gerçekten çok önemli. Donald Trump biraz fazla açıksözlü olabiliyor. Kendini çok açık bir şekilde ifade ediyor. Siz de bunu yaparsanız karşılıklı saygı kesin bir şekilde sağlanıyor. En azından benim deneyimim böyleydi.
Merkel, Almanya’nın önde gelen haftalık dergilerinden Der Spiegel’a verdiği röportajda da teknoloji milyarderi Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetiminde oynayacağı rolden “endişe duyduğunu” belirtmişti:
Onun gibi biri yörüngede dönen uyduların yüzde 60’ına sahip olursa, siyasi meselelerle birlikte bu da bizim için büyük bir endişe kaynağına dönüşmelidir. Siyaset, güçlülerle sıradan vatandaşlar arasındaki toplumsal dengeyi belirlemelidir.
Independent Türkçe, BBC, Der Speigel