Ahmet KARDAM – Osman Aydın
FaceBook sayfalarımızdaki dostlarımızın anımsayacakları gibi, 28 Temmuz 2023 günü yaptığımız orak açıklamayla, Abdürrezzak Bedirhan’ın kızı Leyla Bedirhan’ın nerede olduğu bilinmeyen mezarını bulmak için giriştiğimiz çabanın bir dizi dostumuzun da yardımlarıyla başarıya ulaştığını, mezarın Paris’te Saint-Cloud Mezarlığında olduğunu duyurmuştuk. Leyla Bedirxan’ın mezarının bulunması dostlarımız PASCAL BORAN, MÜCAHİT ÖZDEN HUN, BEHİCE FERİDE DEMİR, LEYLA (SAFİYE) ATAÇ, ROHAT ALAKOM, SAADET IRMAK, FATMA TOKSOY ve CİHAN BAZENCİR’nin özverili katkılarının eseriydi.
Sonradan edindiğimiz bilgilere göre, Leyla Bedirhan 1974 yılında ölen eşi Henri Touache’yi evlerinin yakınındaki bu mezarlıkta satın aldığı bir mezara defnetmiş, kendisi de 26 Aralık 1986’da ölünce annesi tarafından kuzeni Herman Pinkasfeld tarafından aynı mezara defnedilmişti.
Mezarı bulma sevincimiz ne yazık ki uzun sürmedi. Mezarın süresi 22 Temmuz 2024 tarihinde sona eriyordu. O tarihten önce sözleşme yenilerek süresi uzatılmayacak olursa, Leyla Bedirhan ile eşi Henri Touache’un mezarları kimsesizler mezarlığına kaldırılacak ve o mezar yeri bir başkasına satılacaktı! Sözleşmenin yenilenip süresinin uzatılabilmesi ise, Leyla Bedirhan’ın cenazesini o mezara defnetmiş olan anne tarafından akrabası Herman Pinkasfeld’in aynı soyadını taşıyan bir mirasçısının bu konuda Saint-Cloud Belediyesi’ne başvurmasını gerektiriyordu. Belediye, Leyla Bedirhan’ın herhangi bir akrabasının bu konuda yapacağı başvuruyu kabul etmiyordu. Mezarın kurtarılabilmesi için ya Herman Pinkaskfeld’in bir akrabasını bulacaktık ya da Saint-Cloud Belediyesi’ni Leyla Bedirhan için “istisnai durum” kategorisine dahil ederek mezar süresini uzatmaya razı edecektik. Ama bu ikinci şık için belediyeye bunu kabul ettirecek bir kurum bulmamız gerekiyordu ki, çabalarımıza rağmen böyle bir kurum bulamadık!
O çaresizliğimiz içinde, Leyla Bedirhan’ın mezarına ilişkin gelişmeleri en başından beri yakından izleyen HASAN ÇAKIR’ın yönlendirmesiyle, dostumuz RAMAZAN YILDIZ mezarın yıpranmış yazılarını yeniletip gerekli onarımlarını yaptırır.
Leyla Bedirhan’ın mezarının bulunduğu müjdesini 450 bin kişiye ulaştırmış olan Kürt soprano PERVİN ÇAKAR da 17 Mart 2024 tarihinde Paris’te Leyla Bedirhan’ın anısına kendi olanaklarıyla önemli bir resital verir.
Epey yankı uyandıran bu resitalden hemen sonra, “Dansın Kürt Prensesi Leïla Bederkhan” kitabının yazarı dostumuz LEYLÂ (SAFİYE) ATAÇ, söz konusu kitabının yazım sürecinde ilişki kurmuş olduğu Pinkasfeld ailesiyle kurduğu ilişki dolayısıyla, artık hayatta olmayan Herman Pinkasfeld’in akrabası Bayan DANİELLE PİNKASFELD’e ulaşıp aile şeceresine ilişkin şemaları da aktararak, mezarın süresinin uzatılması için belediyeye başvurmasını sağlar.
Bu başvurunun belediyece henüz incelenmekte olduğu 3 Haziran 2024’te OSMAN AYDIN Saint-Cloud Belediyesi Başkanı Eric Berdoati’ye gönderdiği bir mektupla, dünyaca ünlü bale sanatçı ve Fransız vatandaşı Leyla Bedirhan’ın Paris’in açık hava müzeleri niteliğindeki mezarlıklarından biri olan Saint-Colud Mezarlığındaki mezarının süresinin uzatılmasını diler.
Ağustos 2024’te belediye, Danielle Pinkasfeld’in başvurusu hakkında kesin bir karar alınıncaya kadar Leyla Bedirhan’ın mezarının iki yıl süreyle bir başkasına satılmasını durdurma kararı alır.
Ocak 2025’te Danielle Pinkasfeld’den mezarın süresinin uzatılması bedeli olarak belli bir miktar ödeme yapması bildirilir. Belediye yatırılması istenen bu miktarı RAMAZAN YILDIZ, DANİELLE PİNKASFELD, BEHİCE FERİDE DEMİR, LEYLA (SAFİYE) ATAÇ ve ESMA AKBULUT kendi aralarında toplarlar.
Aynı ayın sonunda, 28 Ocak 2025’te, Saint-Cloud Belediyesi Danielle Pinkasfeld’e mezarın süresinin uzatılması talebinin kabul edildiğini ve iki ay içinde bu konudaki “resmi karar”ın kendisine iletileceğini bildirir.
Belediye 5 Mart 2025 tarihinde Leyla Bedirhan’ın mezarına ilişkin kesin kararını Danielle Pinkasfeld’e bildirir: Leyla Bedirhan’ın süresi 22 Temmuz 2024 tarihinde sona ermiş olan mezarının süresi 21 Temmuz 2054’e kadar, 30 yıl süreyle uzatılıyordu!
Otuz yıl sonraya muhtemelen hiçbirimiz aynı çabayı bir kez daha gösterebilecek durumda olmayacağız. O zaman geldiğinde bu işi o günün duyarlı Kürt kuşakları üstlenmeli.
(https://www.facebook.com/story.php?story_fbid=24075247858746280&id=100000632050459&mibextid=xfxF2i&rdid=5F6sY0o7XEDXAwVm#)