Husamettin Turan
Özet
Donald Trump yönetimi sırasında ABD’nin Kürtlere yönelik politikası, hem bölgesel dinamikler hem de Amerikan iç politikası çerçevesinde pragmatik çıkarlar doğrultusunda şekillenmiştir. Trump yönetimi, Kürtlerle işbirliğini terörle mücadele ve enerji kaynakları bağlamında değerlendirirken, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı bu ilişkiye zarar vermiştir. Cumhuriyetçi Parti’nin Kürtlere bakışı, stratejik bir müttefik olarak değerlendirilmelerine rağmen, uzun vadeli siyasi ve uluslararası statü desteği içermemiştir. Bu makale, Trump dönemi politikalarını ve Cumhuriyetçilerin Kürtlere yönelik tutumlarını incelemektedir.
Giriş
ABD’nin Ortadoğu’daki politikaları, bölgesel aktörlerle işbirliğini ve çıkar çatışmalarını beraberinde getirmektedir. Kürtler, özellikle IŞİD’e karşı mücadelede ABD’nin önemli bir müttefiki olmuştur. Ancak bu işbirliği, ABD’nin bölgedeki diğer müttefikleriyle (özellikle Türkiye) ilişkilerinde zorluklar yaratmıştır. Donald Trump döneminde bu dinamikler daha da belirgin hale gelmiştir. Trump’ın dış politika yaklaşımı ve Cumhuriyetçi Parti’nin Kürtlere yönelik tutumu, bu makalenin temel inceleme konusudur.
IŞİD’e Karşı Kürtlerle İşbirliği
Donald Trump yönetimi, Kürtleri IŞİD’e karşı mücadelenin kilit unsurlarından biri olarak görmüştür. Suriye Demokratik Güçleri (SDG), ABD’nin hava desteği ve lojistik yardımıyla IŞİD’in Suriye’deki etkisini büyük ölçüde zayıflatmıştır. SDG’nin omurgasını oluşturan YPG, Suriye’nin kuzeydoğusunda stratejik zaferler elde etmiştir. Bu işbirliği, Kürtlerin sahadaki askeri etkinliklerini artırırken, bölgedeki Kürtler açısından uluslararası bir meşruiyet algısı yaratmıştır (Knights, 2019). Ancak bu ilişkinin temelinde pragmatik çıkarlar yer almış, insani ya da ideolojik bir bağlılık görülmemiştir.
ABD’nin Suriye’den Çekilme Kararı ve Sonuçları
Trump, 2019 yılında ABD askerlerini Suriye’nin kuzeyinden çekme kararı almıştır. Bu adım, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyonlarını kolaylaştırmış ve Kürt güçlerinin güvenliğini tehdit etmiştir. Türkiye, bu operasyonları terörle mücadele gerekçesiyle savunurken, Kürtler ABD’nin çekilmesini bir “ihanet” olarak nitelendirmiştir (Stein, 2020). Trump, bu kararı “ABD’nin sonsuz savaşlardan çekilmesi” gerektiği söylemiyle savunmuş, ancak bu tutum ABD’nin Kürtlere verdiği desteğin güvenilirliğini sorgulatmıştır.
Petrol Alanları ve Ekonomik Çıkarlar
Trump yönetiminin Kürtlere yönelik politikası, yalnızca askeri işbirliği ile sınırlı kalmamış, ekonomik ve stratejik çıkarları da içermiştir. Trump, Suriye’deki petrol alanlarının kontrol edilmesi gerektiğini sıklıkla dile getirmiş ve ABD’nin bölgedeki varlığını bu kaynaklarla ilişkilendirmiştir. Bu yaklaşım, Kürtlerle işbirliğinin insani değil, tamamen ekonomik ve stratejik kaygılarla yürütüldüğünü ortaya koymaktadır (Katzman, 2020).
Cumhuriyetçi Parti’nin Kürtlere Bakışı
Pragmatik Destek
Cumhuriyetçi Parti, Kürtleri özellikle terörle mücadelede ve İran’ın Ortadoğu’daki etkisini dengelemek açısından stratejik bir müttefik olarak değerlendirmiştir. Ancak bu destek, uluslararası hukuk çerçevesinde Kürtlerin statüsünü tanımayı içermemiştir. Cumhuriyetçilerin bakış açısı, Kürtlere yönelik desteğin Amerikan çıkarlarına dayalı bir araç olarak görülmesinden ibarettir (Phillips, 2019).
Türkiye ile İlişkiler
Cumhuriyetçi Parti, NATO müttefiki Türkiye ile Kürtler arasında bir denge sağlamaya çalışmıştır. Ancak Trump yönetimi, Türkiye’nin Kürt güçlerine yönelik askeri operasyonlarına karşı güçlü bir duruş sergilemekten kaçınmıştır. Bu durum, Kürtler nezdinde ABD’nin güvenilir bir müttefik olup olmadığı sorusunu gündeme getirmiştir (Gunter, 2020).
Kongre’de İki Partili Destek
Her ne kadar Trump’ın Suriye’den çekilme kararı Kürtler açısından olumsuz sonuçlar doğurmuş olsa da, Kongre’de hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat üyeler Kürtlere destek verilmesi gerektiğini savunmuştur. Özellikle bazı Cumhuriyetçi senatörler, Trump’ın bu kararını eleştirmiştir (Lund, 2020). Bu durum, Cumhuriyetçilerin Kürtlere yönelik yaklaşımında bölünmeler olduğunu göstermektedir.
Donald Trump yönetimi, Kürtlere yönelik politikayı büyük ölçüde pragmatik ve çıkar odaklı bir zeminde yürütmüştür. Kürtlerle işbirliği IŞİD’e karşı başarılı bir mücadele sağlasa da, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı bu ilişkiyi zayıflatmıştır. Cumhuriyetçilerin Kürtlere bakışı, stratejik işbirliğini desteklemekle sınırlı kalmış ve Kürtlerin uluslararası statüsü konusundaki talepleri dikkate alınmamıştır. Trump dönemi politikaları, ABD’nin Ortadoğu’daki güvenilirliği üzerinde uzun vadeli etkiler yaratmıştır.
Kaynakça
1. Knights, M. (2019). The Role of the Syrian Democratic Forces in the Fight Against ISIS. Washington Institute for Near East Policy.
2. Stein, A. (2020). The US Withdrawal from Syria: Implications for Regional Stability. Middle East Policy Journal.
3. Katzman, K. (2020). US-Kurdish Relations in the Trump Era. Congressional Research Service.
4. Phillips, D. (2019). The Kurdish Question: American Interests and Regional Dynamics. Council on Foreign Relations.
5. Gunter, M. (2020). Turkey, the Kurds, and the US in the Middle East. Journal of International Affairs.
6. Lund, A. (2020). Congressional Divisions on US Policy Towards the Kurds. Carnegie Endowment for International Peace.