İbrahim GÜÇLÜ
YNK ve PKK adına Şengal’de faaliyet gösteren gruplar kendi aralarında anlaştıklarını ve ittifak yaptıklarını açıkladılar. İlk plân’da bu ittifak bir seçim ittifakı gibi görünmesine rağmen, seçimleri aşan bir ittifak. Bu ittifak Kürdistan Federe Bölgesine, Kürdistan Hükümetine, Kürdistan Demokrat Partisine doğrudan karşı ve en önemlisi Şengal halkına karşı gerçekleşen bir ittifak.
Bu ittifak, iki yıl önce KDP ve YNK arasında Birleşmiş Milletler gözetiminde yapılan anlaşmaya da kesinlikle karşıdır.
İki hükümetin BM gözetiminde yaptığı antlaşma, bütün terörist örgütlerin, özellikle de Haşdi Şabi ve PKK terörist örgütlerinin Şengal’i boşaltmaları gerektiğini, Irak Federal ve Kürdistan Federe Hükümetlerinin meşru güvenlik güçlerinin kontrolüne geçmesini, Şengal’in yeniden yapılanmasını, Şengal halkının kendi memleketine dönmesi için koşulların olgunlaştırılmasını öngörüyordu.
Ne yazık ki bu antlaşma Irak Federal Hükümetinin bazı kaygılarından ve İran’ın etkinliğinden dolayı hayata geçmedi. Sadece terörist örgütler ve en başta da PKK yabancı, işgalci, hukuk dışı, terörist bir örgüt olduğundan daha fazla dikkat çekmemek için değişik isimlerle ve başka ülkelerin taşeron örgütlerinin çatısı ve örtüsü/koruması altında faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. Bu süre içinde Şengal’de oldukça tehlikeli işler yaptılar. Şengal’den beslenerek Kürdistan’ın diğer bölgelerinde yıkım faaliyetlerine ve sömüregeci devletlerin çıkarlarına hizmet etmeye devam ettiler. Şengal’in yeniden yapılanmasına engel oldular. İşgal hareketini sürdürdüler. Şengal Halkına çok kötü muameleler ettiler. Şengal çocuklarını kaçırarak küçük yaşta asker yaptılar. O çocukları ya katlettirdiler ya da kendileri infaz ettiler. Şengallilerden haraç aldılar. Özcesi Şengal halkının güvenliğin DAEŞ’den dahai tehlikeli hale getirdiler. Şengallilerin Yaşam hakkı gibi mutlak ve diğer hak-hukuklarını ihlal etmeye, ayaklar altına almaya devam ettiler.
PKK’nın, Kürdistan federe Devletini yıkma stratejik amacı çerçevesinde yaptığı kötülükleri göz önüne aldığınız zaman, Şengal’de yapılanlarda onun bir halkası ve küçük bir moeli/minyatürü olarak tanımlanabilir.
Bundan dolayı PKK’nın yabancı, işgalci, hukuk dışı, yıkıcı, sömürgeci devletlerin taşeronu olan bir örgütün, Kürdistan Federe Devletinden çıkarılması, bütün Kürdistanlıların, Kürdistan örgütlerinin, Kürdistan Hükümetin birincil ve başat eylemlerinden biridir.
*****
YNK, Kürdistan Federe Devletinin bir partisidir. Üstelik de Kürdistan Federe Devletinin kurucu iki partisinden biridir. Yani YNK, KDP ile Kürdistan Federe Devletinin kurucu partileridir. YNK, aynı zamanda Kürdistan Hükümetinin koalisyon üyelerinden biridir. Son dönemlerde bazı sorunlardan dolayı parlamentoyu boykot etmiş olmasına rağmen, halen koalisyon üyesi muamelesi görüyor. Kürdistan Hükümetine dönmesi içinde hayli yoğun çabalar var. Kürdistan Federe Devletinden güvenilir kaynaklardan gelen haberlere göre, KDP ve YNK’nın ilişkilerinde bir olumluluk var. YNK’nın Hükümete dönüp milli, toplumsal, hukuk sorumluluklarını yerine getirmesi bütün parçalardaki ve dünyadaki Kürtlerin en büyük isteğidir.
Hiç şüphe yok ki, YNK’nin görevlerinden biri de Kürdistan Partisi ve Kürdistan Hükümetinin bir üyesi olarak yıkıcı, işgalci, terörist, hukuk dışı eylemlere karşı Kürdistan Federe Devletini koruması gerekir. Bundan dolayı da, Kürdistan Federe Devletinde yıkıcı, işgalci, terörist, hukuk dışı, Kürdistan’daki siyasal, toplumsal ve hukuk nizamını yıkmak isteyen ve bozan PKK’ya karşı da mücadele etmesi gerekir. Ne yazık ki başından beri YNK böyle bir vazifesini unutmuş durumdadır. PKK’nın ekmeğine ya doğrudan ya da dolayı yağ sürmekte, onların palazlanmasına olanak sağlamakta, onların Kürdistan Federe Devletini yıkma eylemlerine göz yummaktadır.
YNK’nin önemli sorumlularının açıklamalarından anlaşılıyor ki, YNK bu siyaseti ve davranış tarzıyla PKK’nın Süleymaniye’yi işgal etmesine, iktidarı paylaşmasına sebep oldu. YNK’lıların önemli bir bölümlerinin hayatları üzerinde PKK’nın tehdidi ve tehlikesi var.
YNK’nın PKK ile Şengal’da anlaşma yapması, bu milli, demokratik, sorumlu olmayan, Kürdistan Federe Devleti kuruculuğuna hiç de uygun düşmeyen bir davranış olduğunu bütün Kürdistanlılar açıkça ifade etmektedirler, Kürdistan Parti ve örgütlerinin çoğunluğu da bu antlaşmanın çok tehlikeli olduğunu kabul ediyor, YNK’nın hızla bu politikasından ve PKK ile ittifakından vazgeçmesini istemekte ve beklemektedirler.
Ekim 2017 yılında Kerkük’e karşı yapılan ihanet ve sonrasındaki yanlışları Kürdistanlılar unutmamasına rağmen, YNK’nın daha fazla yanlış yapmalarına da gönülleri elvermiyor.
Şunu açıkça belirtiyorum ki, YNK’nın PKK ile Şengal’da anlaşması büyük bir çılgınlıktır ve milli aklın almayacağı bir davranış tarzıdır. Kürdistan federe Devletinin yıkımına izmettir.
Bu antlaşmanın Kürt milletine, Kürdistan Federe Bölgesine, Kürt milli hareketine zarar verdiği ve vereceği tartışmasızdır.
Bu ittifakın aynı zaman YNK’nın örgütsel ve yerel çıkarlarına da aykırıdır. Süleymaniye’yi Kürdistan’dan koparmak isteyen devletlere, PKK’ya kesinlikle hizmet eden bir antlaşmadır.
YNK, bu son on yılda yaptığı yanlışları gözden geçirerek Celal Talabani’nin örgüne daha fazla kötülük yapmaması için, bu antlaşmadan hızla dönmelidir. Bu tutumuyla PKK’nın Şengal’deki kirli planlarının başarıya ulaşmasına engel olmaya yardımcı olacaktır.
Tatvan, 27 Haziran 2023