İbrahim GÜÇLÜ
PAK, TEVGER, PSK, dün (20 Mart 2023) Newroz vesilesiyle Diyarbakır’da 1925 Kürdistan Milli Direniş Hareketinin lideri Şeyh Sait Efendi Meydanında bir basın toplantısı yaptı. Basın toplantısının yapılacağını PAK’ın gönderdiği mesajdan öğrendim. Ben de basın toplantısına yaşamımdaki her zaman ki alışkanlıkla basın toplantısına katılmak için erkenden meydana gittim ve zamanında basın toplantısına katıldım. Ama ne yazık ki, basın toplantısı zamanında değil, gecikerek yapıldı.
Basın toplantısının geç yapılmasının nedeni, hiçbir zaman unutulmaması gereken Kürdistan Bayrağı’nın getirilmemesiydi. Bu olay, daha ilk baştan bu tarihi gündeki organizasyon eksikliğini ve zayıflığını gösteriyordu. Newroz gibi tarihi bir günle ilgili basın toplantısına katılım zayıftı. Bunun nedeni de Newroz gibi önemli bir tarihi günle ilgili önceden ciddi ve planlı bir çalışmanın yapılmaması,, çevre il ve ilçelerden bile basın toplantısına katılacakların bile çağrılmamış olmalarıydı. Diyarbakır’da yaşayan bağımsız Kürt yurtseverlerine ulaşılmamasıydı. Daha sonra çevreden verilen bilgiden, çevre il ve ilçelerdeki parti üyelerine ve bağımsız yurtseverlere bir çağrı yapılmadığı, basın toplantısına katılmaları talep edilmediğini öğrendim.
Basın Toplantısına Kürdistan Bayrağının getirilmesinin unutulmuş olması şüphe yok ki üzücüydü. Bir organizasyon eksikliğini ve tarihi güne karşı olan sorumsuzluk olmasına rağmen, keşke de Kürdistan Bayrağı hiç getirilmeseydi. Çünkü Kürdistan Bayrağı ile ilgili daha sonraki gelişmeler, daha üzücü, can sıkıcı oldu.
EMNİYETİN KÜRDİSTAN BAYRAĞINA YÖNELİK SALDIRISINA TOPLANTI SAHİBİ OLMADIĞIMDAN DOLAYI YETERİNCE MÜDAHALE EDEMEDİĞİM, PAK, TEVGER, PSK YETKİLİLERİNİN KÜRDİSTAN BAYRAĞINI YALNIZ BIRAKTIKLARI İÇİN, KENDİMİ VE ONLARI SUÇLUYOR, KENDİMİ VE ONLARI BİR DÖNEM İÇİN DE OLSA CEZALANDIRIYORUM…
PAK, TEVGER, PSK’nın Newroz için yaptığı basın toplantısında emniyetin KÜRDİSTAN Bayrağına müdahale etmesi ve el koymasına karşı; toplantı sahibi olmamamdan dolayı yeterince müdahale edemediğim için; ismi geçen örgütlerin yöneticilerinin (bir-ikisi hariç ) ve PSK Genel Başkanının KÜRDİSTAN Bayrağına yönelik eyleme karşı sessiz kalmaları ve KÜRDİSTAN Bayrağını yalnız bıraktığımız için kahroldum, gece uyku uyumadım, milli vicdanım beni sorguladı.
Bu basiretsiz, milli sorumluluktan uzak davranıştan dolayı, kendimi ve o örgüt yöneticilerini teşhir etmeye, suçlamaya, bir dönem için de olsa cezalandırmaya karar verdim.
1-Üç örgütün ortak çalışmasına bir dönem önce destek verdiğimi yazılı olarak açıklamıştım. Bu desteğimi durduruyorum.
2-Bir dönem için o üç partinin birlikte ve kendi başlarına yapacakları eylem ve toplantılarına katılmayacağım.
3-Bir dönem için de olsa bu örgütlerin merkezlerini ziyaret etmeyeceğim.
UMUT EDERİM Kİ PAK, TEVGER, PSK’NIN BASIN TOPLANTISI HAKKINDA DAVA AÇILIR, O DAVADA KENDİMİZLE, EMNİYET GÖREVLİLERİYLE VE DEVLETLE HESAPLAŞMA FIRSATINI BULURUM…
Emniyet görevlilerinin KÜRDİSTAN Bayrağına yönelik saldırıya karşı, toplantı sahibi olsaydım ya da izin verilseydi basın önünde açıklama yapacaktım.
Ama toplantı sonuçlanınca Emniyet Görevlilerinin yanına giderek şu görüşleri dile getirdim: “Siz KÜRDİSTAN Bayrağına karşı eyleminizle suç işlediniz. KÜRDİSTAN Bayrağını yasaklayan yasal ve kanuni bir düzenleme yoktur. Sizin, bizim ve örgütlerin KÜRDİSTAN Bayrağını asmasınım ve toplantıda bulundurmasının suç olup olmadığına karar verme yetkisine sahip değilsiniz. Daha önce de size dediğim gibi, sadece sizin kamera ile tespit etme göreviniz var. Gerisi sizin şikayet etmeniz halinde yargının ve hukukun işidir. Ayrıca biliniyor ki Cumhurbaşkanı, KÜRDİSTAN Başkanı ve KÜRDİSTAN Devlet Başkanı ile bu bayrak altında toplantı yaptı.”
Bu görüşlerimi belirtirken araya bir emniyet görevlisi girerek “peki dört parça KÜRDİSTAN var mı?”dedi. Benim cevabım, “elbette dört parça KÜRDİSTAN vardır. Umut ederim ki bu konuda ve KÜRDİSTAN BAYRAĞI hakkında şikâyet ve suç duyurusunda bulunur, savcı da dava açar. Siz de tanık olarak duruşmaya gelirsiniz. Dava da hesaplaşırız.”
Konuya ilişkin davanın açılmasını sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyorum.
Davada KÜRDİSTAN Bayrağına ilişkin tutumla ilgili kendimle, ilgili örgütlerle, emniyet görevlileri ve devletle bir hesaplaşmam olacaktır.
Diyarbekîr, 21 Mart 2023