İbrahim GUÇLU
Gün geçmiyor ki biz Kürtler acı ve iç acıtıcı dramatik bir olayla uyanmayalım. Son günlerde Kürdistan’ın Doğusunda Kürt yurtseveri, gazeteci, siyasetçi, milli kurtuluş davamızın pêşmergesi Mustafa Selimi kardeşimizin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından İran Barbar Devletine teslim edilmesi; İran vahşi ve Barbar Devletinin, zaman geçirmeden, hızla hukuk ve insanlık dışı bir yargılamayla idam etmesi, içimizi dağladı.
Kürtlerin olağanüstü tepkilerine, açıklamalarına, yazdıklarına bakıldığı zaman Mustafa Selimi’nin idamı Halepçe Katliamı kadar Kürtleri derin bir üzüntüye, acıya boğmuş durumdadır.
Kürtler aynı zamanda Mustafa Selimi olayı karşısında dehşete kapılmış durumdalar. Yüreği Kürt kardeşliği ve Kürdistan Birliği ile yanan genç bir kardeşimizin bir video ile bütün Kürtlere ilettiği çığlık, dehşetin dozunu anlatır durumdadır.
Mustafa Selimi İran Barbar İslam Devleti tarafından idam edilmiş de olsa, Mustafa Selimi’nin asıl katilinin “kardeş saydıkları” oldukları ve KYB olduğu, değerli Mustafa Selimi’nin yeğeninin açıklamalarıyla da dile getiriliyor.
MUSTAFA SELİMİ KİM?
Mustafa Selimi, Kürdistan’ın Doğu’sunda şirin Kürt şehirlerinden biri olan, benim de 1979 yılında gördüğüm ve gezdiğim şehir Sakız’da, 1967 yılında dünyaya geliyor.
Bu tarih ayrıca yaşamamda önemli bir tarihi anlatıyor. Ben Mustafa Selimi’nin dünyaya geldiği yıl üniversiteye başlıyorum.
Mustafa Selimi, İran Kürdistan Demokrat Partisi eski bir üyesi ve pêşmergesi.
Aynı zamanda gazetecidir.
Doğum tarihi, Mustafa Selimi’nin Kürtler, Kürdistan, Kürt kültür ve basın dünyası için ne kadar daha büyük çalışmalar yapacağının bize anlatıyor.
Mustafa Selimi, 6 Nisan 2003’te “Allaha Düşmanlık”, Kürdistan Partilerine üye olma, Kürdistan Devletini kurma nedeniyle İran Barbar Devleti için tehlikeli bulunup tutuklanıyor.
O, o tarihten cezaevinden firar ettiği güne kadar 17 yıllık hapis hayatı yaşıyor. O, 17 yıl Sine (Senandaj-Kürdistan), Sakız şehirlerinde hapis yatıyor.
KYB, MUSTAFA SELİMİ’Yİ NASIL İRAN BARBAR DEVLETİNE TESLİM ETTİ?
Mustafa Selimi, 27 Mart 2020 tarihinden, İran’daki koronavirüs krizindan yararlanarak iyi bir iş yapıyor. Hapishanedeki isyan sonucu, 279 başka mahkûm ile birlikte hapisten firar ediyor ve özgürleşiyor.
Elbette firar ettikten sonra gidip sığınacağı yer, Kürtlerin sınırlı da olsa iktidar, hükümet, egemen oldukları alan olur: O da Kürdistan Federe Devletiydi.
Hiç şüphe yok ki Mustafa Selimi’nin Kürdistan’ı görme ve orada yaşamını devam ettirme heyecanını taşıması kadar doğal bir şey olamazdı.
Anlaşılıyor ki Mustafa Selimi hapishaneden firar ettikten sonra, gizli bir şekilde Kürdistan Federe Devleti’ne doğru yola çıkıyor. Kürdistan’ın Doğu sınırından Güney’e geçiyor. Sınırdan geçtiği yer KYB Güvenlik Güçlerinin olduğu Penciwin ilçesidir. Orada sevinçle kendisini Güvenlik Güçlerine teslim eder. Güvenlik Güçleri sorumlusu, koronadan dolayı karantinadan kalacağını söyler. O da bunu İran Barbar Devletinin elinden kurtulduğu için sevinçle kabul eder.
Mustafa Selimi kendisini bekleyen daha büyük felaketi ve kendisine yapılacak kötülüğü bilemezdi.
Doğal olarak o zaman Güvenlik Güçleri sorumlusu durumu KYB’nin yönetimine bildirir. Onlar da acele olarak durumu İran Barbar Devletine bildirir.
İran Barbar Devleti de Mustafa Selimi’yi kendilerine teslim etmesini ister.
İran işbirlikçisi, Kerkük’e ihanet eden, Kasım Süleyman denilen katilin adamları, KYB yöneticileri, İran’a yaranmak amacıyla bir Kürt yiğidini, Kürt yurtseverini Mustafa Selimi’yi İran Barbar Devletine teslim ediyorlar.
Mustafa Selimi, hapishaneden firarından 10 gün sonra insanlık ve hukuk dışı bir yargılanmayla idam edildi.
“Mustafa Selim ailesi o kadar onurlu bir aile ki, 13 Haziran 2018’de babasının davasını takip etmek üzere Sakız mahkemesini ziyaret eden Selimi’nin oğlu Aşkan (25), mahkeme yetkilileri tarafından hakaret ve aşağılamaya maruz kaldığı için intihar girişiminde bulunmuş.” Kürdistan24)
KÜRDİSTAN PARTİ VE ÖRGÜTLERİ NE DEDİLER?
İran Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Emekçiler Örgütü (Komala), Kürdistan Özgürlük Partisi konuya ilişkin olarak açıklamalarda bulundular. Yapılan bütün açıklamalarda ortak noktalar var. Bu da, olay hakkında objektif bilgi ve yorumların olduğunu bize anlatmaktadır..
Kürdistanlı Parti ve örgütler özce şöyle söylemektedirler:
“Uzun yıllar Kurdistan halkı için yürüttüğü faaliyetlerden dolayı 17 yıldır Doğu Kurdistan’ın Seqız Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mustafa Selimi bir kaç gün evvel çıkan isyan ve ayaklanmayla tutuklu bulunduğu Seqız Cezaevi’nden 194 siyasi tutukluyla kaçmayı başararak, yüzlerce engel ve zorluğu aşarak çıkmıştır.
Ülkemizin Güneyindeki Süleymaniye Şehrinin Penciwîn ilçesinin Yurtsever Germek köyü tarafından sahiplenilen Mustafa Selîmî köye gelen YNK Asayişinin kendisine korona testi yapılacağı test sonrası Rojhilat Güçleri’ne katılabileceği eğer korona şüphesi varsa da 14 günlük karantina sonrası serbest bırakılacağı söylenmiştir.
Gece saat 23 sularına kadar Asayiş Binasında tutulan Selîmî, daha sonra YNK Asayişine bağlı araçlarla Doğu Kürdistan’ın BANE şehri hududunda yer alan Pasdaran Güçleri Ramazanî Karargahı Özel Timlerine teslim edilmiştir.
Burada formalite bir mahkemeyle idam cezasına çarptırılan Selîmî’nin infazı bugün (Cuma) gerçekleşmiştir.
Bu yaşanan utanç verici olaydan ötürü adı geçen YNK Asayiş Güçlerinin YNK tarafından cezalandırılmaları eğer YNK’nin olayla bir ilişkisi varsa Kürdistan Hükümeti tarafından en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir.”
Düşünceme göre bütün parti ve örgütler, açıklamalarında kendileriyle ilgili de tehlike söz konusu olduğu ve KYB yönetiminin kendilerine yönelmesinden korktukları için, ihanetle ilgili KYB yönetimini değil, Penciwîn Güvenlik Güçleri sorumlu tutulmaktadır.
KYB YÖNETİMİ MUSTAFA SELİMİ’Yİ İRAN BARBAR DEVLETİNE NEDEN TESLİM ETTİ?
Diyebilirim ki ta Celal Talabani zamanında İran’ın KYB üzerinden büyük bir etkinliği vardı. Ama İran Barbar Devleti her şeyi KYB’ye yaptıracak durumda değildi.
Celal Talabani’nin ölümünden sonra İran Barbar Devleti KYB içinde büyük bir ağırlığa sahip olmakla kalmadı, bir gurup vasıtasıyla KYB’nin örgütsel faaliyetlerine, siyasi kararlarına doğrudan müdahale etmeye başladı.
İran Barbar Devleti, KYB içinde oluşturduğu bir gurup vasıtasıyla kararlar aldırmaya başladı. KYB’nin uzun zaman Kürdistan Bağımsızlık Referandumu hakkında karar alamaması bunun en büyük göstergesidir.
KYB içindeki bu İrancı ve Kasım Süleyman katilinin taraftarı gurup, 16 Ekim 2017’de Kerkük’ü, Irak Merkezi Hükümetine ve İran’a teslim ederek ihanetini her yanıyla açığa çıkardı.
Bu ihanetçi gurup, KYB’nin son kongresinde üst karar organında etkinlik ve çoğunluk sağladılar. Pavel ve Lahor ihanetçileri KYB’nin Eş Başkanları oldular.
Bu ihanetçi ve KYB yönetimine tasallut eden gurup, İran’ın söylediklerinin dışına çıkmaza durumdalar. İran’a daha fazla yaranmak için, Mustafa Selimi’yi teslim ettiler.
KYB YÖNETİMİNİN MUSTAFA SELİMİ İRAN BARBAR DEVLETİNE TESLİM ETMESİ NASIL TANIMLANMALI?
KYB yönetiminin Mustafa Selimi’yi İran Barbar Devletine teslim etmesi ve İran Barbar Devleti’nin onu aceleyle idam etmesi, sadece Mustafa Selimi’ye yönelik bir ihanet değildir. Kürt yurtseverliğine, Kürtlüğe, Kürdistan’a, Kürt milletine ihanettir.
Bu olay, Kürdistan Federe Devleti için de tehlikenin büyük olduğunu göstermektedir.
İran Barbar Devletinin, KYB yönetimi eliyle Kürdistan Federe Devletine yönelik tehlikeli plan ve projeleri hayata geçirilmesinin olanaklı olduğunu göstermektedir.
KYB yöneticileri, üyeleri, kurumları için tehlikenin olduğu anlamına gelir.
Kürdistan Parti ve örgütlerin yöneticileri için tehlikenin yakın ve güncelliğini ifade etmektedir.
ABD’NİN OLAYA TEPKİSİ NE ANLAMA GELİYOR?
ABD’nin Mustafa Selimi’nin KYB tarafından İran Barbar Devletine teslim edilmesi konusunda, KYB yöneticilerini ciddi bir şekilde uyardığı anlaşılıyor..
Bu gelişme de Mustafa Selim olayının büyük önemini ortaya koyuyor.
KYB Yönetiminin, İran Barbar Devletiyle ilişkilerinin tehlikeli olduğu ve doğru olmadığı anlamına geliyor.
KYB İran Barbar devleti arasındaki ilişkilerin burada durmayacağı, bu hamurun çok su alacağı anlamına geliyor.
NE YAPILMALIDIR?
Mustafa Selimi’nin KYB tarafından İran Barbar Devletine teslimi olayı, idamı, her Kürt insanı, örgütü, partisi, kurumu tarafından, Kürtlerin bulunduğu her yerde teşhir edilmeye devam edilmelidir.
KYB Yönetiminin, İran Barbar Devletiyle ilişkilerinin normal iki devlet ve millet ilişkisi olmadı, bir bağımlılık, güdümlülük ilişkisi; tehlikeli olduğu görülerek sürekli eleştirilmeli ve teşhir edilmeli.
Kürdistan Federe Devleti, KYB’deki ihanetçi gurubunun Kerkük ihaneti başta olmak üzere, Mustafa Selimi hakkında gerekli soruşturmayı Meclis’te başlatmasını sağlamalı. Bu gurup hakkında, yargı yol açılmalıdır.
Mustafa Selimi’nin teslimi uluslararası hukukun da ihlalidir. BM Mültecilik yasasına aykırıdır. Bunun için KYB yönetimi uluslararası platformlara şikayet edilmelidir.
