Türk Devleti bombardımanları için çözüm değil, yeni rapor hazırlama…

İbrahim GÜÇLÜ

Türk Devleti 1983 yılından bu yana Kürdistan Federe Bölgesinde operasyonlar ve bombardımanlar yapıyor. Bu son birkaç yılda yapılan sadece operasyon ve bombalama değil, Kürdistan topraklarını açıkça işgal etme ve yeni güvenlik bölgesi yaratma hareketi ve çalışmasıdır.

Türk Devleti son “pençe operasyonları” ile de hayli yol almış durumda. Bu operasyonlara karşı Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Federe Hükümeti tarafından yüksek sesli, şiddetli bir protesto ve tepki hareketine bile rastlanılmadı. Bundan dolayı da her iki hükümetin Türk Devleti ile ittifak ve ortak kararla bu operasyonları yaptığına dair güçlü kanaatler var.

Bundan dolayı hükümetlerin bu tutumları da halk tarafından sert eleştirilere ve tepkilere yol çatı; yol açmaya devam ediyor.

Çünkü her vicdanlı bir insan, vatandaş şuuru ve bilincine sahip olan herkes, Türk Devleti’nin bu yaptığı operasyonların ve Kürdistan toprakları içinde “güvenlik bölgesi” oluşturmasının, egemenlik hakkının ihlal edilmesi, onur kırıcı bir durum olduğunu bilmektedir. Bunun hukuki, siyasi, askeri, toplumsal sorumluluğunun da Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Federe Hükümetinin omuzlarında olduğu da tartışmasızdır.. Yoksa bu sorunun hal edilmesi sıradan vatandaşların sorunu değildir.

Türk Devletinin Kürdistan’daki operasyonları ve güvenli bölge oluşturma sorunu, daha önce de belirttiğim gibi on yılların sorunudur. Bugüne dek bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekmekteydi. Ne yazık ki Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Federe Hükümeti bu sorunu çözmedi. Türk Devleti’nin operasyonlarına ve Kürdistan topraklarından “güvenli bölge” oluşturma çaba ve planlarına karşı sesiz kaldı ve göz yumdu.

Irak Federal Hükümetinin ve Kürdistan Federe Hükümetinin bu hareket tarzı, bu siyasetsizliği, kararsızlığı Türk devletinin operasyonlarına haklılık kazandırmaktadır. Ya da Türk Devletinin bu operasyonlarının haklı bir sebebinin olduğunu kamuoyuna sunmaktadır.

Sorun oldukça net ve gizlenmeyecek kadar ortadadır.

Sorunun çözümü için sağa sola bükmeye gerek yok. Çözüm için iki yol vardır.

SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE BİRİNCİ YOL: PKK’YI TASFİYEDİR…

Türk Devletinin, operasyonları ve güvenli bölge oluşturmasına gerekçe gösterdiği konu, PKK’nın Kürdistan topraklarında barındırmakta olması, Kürdistan topraklarından PKK tarafından Türk Devleti’ne karşı saldırıların yapılmasıdır.

Bu gerçeğin gizlenmesinin olanakları yok. PKK’nın Kürdistan’daki konumu sadece Türk Devleti tarafından ifade edilen bir durum değil, duyarlı Kürt yurtseverlerinin, Kürdistan Federe Bölge yöneticilerinin, siyasi partilerinin de kabul ettikleri ve ifade ettikleri bir gerçektir.

Kürt yurtseverleri, Türk Devletinin operasyon ve Kürdistan topraklarındaki işgal eyleminin engellenmesi için PKK sorununun çözümlenmesi gerektiğini, Türk Devleti için değil, Kürt milletinin çıkarları, Kürdistan Federe Bölgesinin iktidar ve egemenlik sisteminin korunması için istemektedirler.

Çok açık ki, PKK, Türk Devletine zarar vermiyor, Türk devletinin işgaline yol açıyor. Bu tutumlarıyla Kürdistan’ın Batısından Türk Devletine toprak kazandırdılar.

PKK, Kürdistan’ın iktidar ve egemenlik halkına saygı duymuyor. Bir misafir gibi değil, ev sahibi gibi davranıyor. Siyasete müdahale ediyor. Kendine bağlı siyasi partiler kuruyor. Sömürgeci devletlerle işbirliği yaparak, Kürdistan’da oluşumlarına ve tahribatlara yol açıyor. Kürdistan’da birçok köyü işgal etmiş durumda. Kürt köylülerinden haraç alıyor. Kürt gençlerini dağa kaçırıyor ve katlediyor. Şengal’in işgalini Haşdi Şabi ile birlikte gerçekleştirmiş durumda. Bağımsızlık Referandumundan sonra Kerkük’ün işgal edilmesi için Irak ve İran ve Türk Devletine destek oldu.

PKK’nın suçları saymakla bitmez. Yıllardır PKK’nın suçları hakkında ben de ve birçok Kürt siyasetçisi ve yazarları söylüyor ve yazıyor.

Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Federe Hükümeti bu gerçeğe göre hareket edeceklerse, onların önlerinde PKK’nın tasfiye edilmesi, zapturapt altına alınması vardır. Bunu yapabilir durumdadırlar. Yapmazsa Türk Devletinin operasyonlarından ve bombardımanlarından kurtulmaları olanaklı değildir.

İKİNCİ ÇÖZÜM YOLU: TÜRK DEVLETİ İLER SAVAŞTIR…

Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Federe Hükümeti, PKK’yı tasfiye etmnez, “biz PKK sorununu çözmüyoruz. PKK’nın ülkelerimizde olmasını doğru ve meşru kabul ediyoruz. Biz PKK’yı korumaya devam edeceğiz” der.

Bu da sadece hükümetlerin görüşleri olur. Irak Federal Devletinin ve Kürdistan Federe Bölgesinin çıkarlarına aykırı bir durum olur. Onlara tehlikeye atar.

Buna haklarının olmadığını da bilmek zorundalar.

Eğer hükümetler bu yanlış görüşlerinde ısrar ederlerse, o zaman vatandaşların da “benim egemenliğimi koru, egemenliğimin ihlal edilmesine izin verme,, onurumu ve şerefimi koru” deme hakkı vardır.

Bu da Türk Devleti ile savaşı göze almaktır. Bir milletin de kendi egemenliğini korumak için bu koşullarda savaştan başka yapacağı şey yoktur.

Eğer şu an mevcut olan Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Federe Hükümetleri,  egemenlik hakkını koruyamıyorsa, o koruyacak insanlara yerlerini terk etmeleri gerekir. Sırf bunun için de olsa erken seçime gidilmesi gerekir.

KÜRT VATANDAŞLARI, ÇÖZÜM BEKLEREKEN İPE UN SERİLİYOR…

Kürt vatandaşları bugün değil, yıllardır, on yıllardır Kürdistan Hükümeti ve Meclisinden çözüm bekliyor. Ortaya çıkan çözüm, ipe un sermekten öteye bir şey değil.

Meclis’te alınan karara bakalım. Bu kararı Kürdistan24’ten izleyelim.

Bu kadar olup bitenden sonra Kürdistan24’te atılan başlık oldukça garip ve düşündürücü bir başlık.

Haberin başlığı şu: ”Kürdistan Parlamentosu bombardımanlara karşı harekete geçti.”

 Kürdistan24 devam ediyor:


“Kürdistan Parlamentosu, Türkiye ve İran’ın sınır bölgelerinde devam eden bombardımanlarına yönelik rapor hazırlama çalışmalarına başlıyor.

“K24’e konuşan Kürdistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Hemîn Hewrami, Parlamento heyetinin bombalanan bölgeleri ziyaret edip rapor hazırlayacağını söyledi. ‘Hewrami, PKK’nin bazı dağlık alanlardaki varlığı nedeniyle sınır bölgelerinin Türkiye tarafından bombardımana tabi tutulması bir kriz yarattı. Bir önceki Parlamento oturumunda Peşmerge Komisyonu, İçişleri Komisyonu ve İlişkiler Komisyonu ortak toplantı düzenleyerek, ortak komisyon oluşturdu. Bu komisyon bugün Duhok, Erbil ve Süleymaniye’nin sınır bölgelerinde ve bombalanan yerlere dair bir rapor hazırlayacak’ dedi.

“Raporun hazırlanmasının ardından Kürdistan Parlamentosu’nda özel bir oturum düzenleneceğini kaydeden Hewrami, ‘Raporun hazırlanmasının ardından Peşmerge ve İçişleri bakanları başta olmak üzere ilgili bakanlar bilgilendirilecek ve raporla ilgili Kürdistan Parlamentosu’nda özel oturum düzenlenecek. Sonra sorunun çözümüne odaklanılacak’  ifadelerini kullandı.”

Bu yapılanın yorumunu ayrıca okuyucularıma bırakıyorum.

Diyarbekîr, 7 Temmuz 2020

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *