İbrahim GÜÇLÜ
Kürdistan’ın Güneyinde, bundan birkaç gün önce çok üzücü ve barbarca bir suikast gerçekleşti. Bu suikastın sonucunda Serzêrê Asayiş Sorumlusu Xazi Salih Alixan hayatını kaybetti.
OLAYIN GELİŞİMİ VE AÇIĞA KAVUŞMASI…
Sinsice ve kalleşçe yapılan bu suikastın kimin tarafından yapıldığı hemen tartışılmaya başlandı. Gözler PKK’ya döndü. Şehit Xazi Salih Alixan’ın kardeşi tarafından yapılan açıklama, sorunu biraz daha aydınlatır oldu. Dikkatleri tam anlamıyla PKK’ya çevirdi. Şehit Xazi Salih Alixan’ın kardeşinin açıklaması şuydu: “Ağabeyim sık-sık PKK tarafından tehdit ediliyordu.”
Şehit Xazi Salih Alkixan’ın bu açıklamasından sonra, bu cinayetin bir siyasi cinayet olduğu konusu bende şekillenmeye başladı. Cinayet, siyasi bir cinayet olduğuna göre, cinayetin işleyiş metoduna da bakınca bunun PKK olacağı, ben de kesine yakın bir yargı oluşturdu. Bundan dolayı da, bu cinayetin ve suikastın PKK tarafından yapıldığını yazdım. Bunun bir terörist eylem olduğunu ifade ettim. PKK’nın lanetlenmesini ve protesto edilmesini yazarak kamuoyunu aydınlattım. Bu isteğimin ve talebimin de olumlu cevabını aldım. Yüzlerce Kürt yurtseveri olayı lanetleyip, protesto ettiler.
Siyasi cinayetten kısa bir süre sonra, Hewlêr Asayiş Müdürlüğü suikastın arkasında PKK’nın olduğunu sarih bir şekilde açıkladı.
Hewlêr Asayiş Müdürlüğü yaptığı yazılı açıklamada: “Geniş çaplı bir soruşturmadan sonra Xazi Salih Alixan’a yönelik suikastın PKK tarafından gerçekleştirildiği belirlendi. Xazi Salih Alixan, PKK tarafından direkt ve dolaylı yollardan tehdit edilmiş. Bu terörist ve korkakça saldırıyı kınıyoruz. Bu terörist saldırı karşılıksız kalmayacaktır” dedi.
Hewlêr Asayiş Genel Müdürlüğü, olayı bir terörist eylem olarak tanımladı. Kürdistanlıların terörizm ve terörist eylemler karşısında duyarlı ve dikkatli olmalarını da istedi.
STRASTEJİK AMAÇLI BİR CİNAYET…
PKK’nın işlediği bu cinayet, sıradan bir cinayet ve suikast değildir. PKK bu suikastla, amaçladığı büyük ve tehlikeli amacına varmak istiyor. Aylardır tekrardan Kürdistan Başkanı Mesut Barzani, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Başbakanı Mesrur Barzani, KDP’ya karşı açtığı sözlü savaşın uygulamaya geçirilişinin bir adımı olarak görülmektedir.
Bu suikast, açıkçası PKK’nın sömürgeci devletlerin siyasetlerinin Kürdistan Federe Bölgesinde rahatlıkla sürdürülmesi İÇİN kardan yeni çığır açmanın bir adımı ve bir yol işareti gibi görülmektedir.
NE YAZIK Kİ BU CİNAYET SON OLMAYACAK. DEVAM EDEN CNİAYETLER ZİNCİRİNİN BİR HALKASI…
Ayrıca bu suikast ve cinayet, PKK’nın Kürdistan Federe Bölgesinde ve tüm Kürtlere (Kürdistan’ın dört parçasından, Avrupa ve Rusya’da) karşı işlediği ilk suikast ve cinayet değildir. Devam ettirdiği suikastlar ve cinayetler zincirinin bir halkasıdır.
Bilindiği gibi PKK binlerce Kürt yurtseverini katletti. Bu katlettiği Kürt yurtseverleri sadece kendisi dışındaki yurtseverler değil, aynı zamanda kendi bünyesindeki Kürt yurtseverleridir.
PKK, Kürdistan Federe Bölgesinde, Kerkük’te, Şengal’de büyük ihanetlere imza attı. Haşdi Şabi gibi İran yandaşı Kürt düşmanları örgütler ve sömürgeci devletlerle ittifak etti. Kürdistan Federe Bölgesine büyük zarar verdi.
Şimdiye kadar Kürt yurtseverleri, Kürdistanlılar, Kürdistanlı siyasi partiler, Kürdistan Federe Bölgesi Hükümeti, kurum ve kuruluşları PKK konusunda yeterince duyarlı davranmadılar. PKK’nın Kürdistan federe Bölgesinden çıkarılması için 1992’lerden bu yana ısrarlı görüşleri olanlardan biriyim. Ne yazık ki, Kürdistan Federe Bölgesi Yönetiminin, Irak Federal Yönetimi, uluslar arası güçlerle birlikte PKK konusunda yapması gerekenleri yapmadı. PKK Kürdistan Federe Bölgesinde de önemli bir tehlikeli hal aldı. Sömürgeci devletlerin, uluslararası karşıt güçlerin rahatlıkla kullanacakları bir terörist yapı oldu.
Umut ederim ki bundan sonra duyarlı davranılır. Çünkü bu cinayetleri ve suikastları, yeni cinayetler ve suikastlar izleyecektir. Kürdistan Hükümeti gerekli tedbirleri almalı. Tüm Kürdistanlılar da dikkatli ve duyarlı olmalılar.
KÜRDİSTAN FEDERE HÜKÜMETİNİN, IRAK FEDERAL HÜKÜMETİYLE BİRLİKTE ŞENGAL KONUSUNDA YAPTIKLARI ANLAŞMA İLK ADIMDIR. AMA YETERLİ DEĞİLDİR. PKK VE HAŞDİ ŞABİ GİBİ YABANCI VE TAŞERON GÜÇLER KÜRDİSTAN’IN TÜMÜNDEN ÇIKARILMALI…
Son günlerde Kürdistan Federe Hükümeti ile Irak Federal Hükümeti arasında, BM Temsilcisinin gözetiminde Şengal’le ilgili önemli bir adım atıldı ve bir anlaşma yapıldı.
Toplantıya Irak Başbakanı Mustafa Kazimi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis, Kürdistan Bölgesi heyeti ve Ezidi Toplumu temsilcileri katıldı.
Şengalle ilgili anlaşmanın maddeleri şöyle:
1-Şengal’de idari ve güvenlik alanlarında yeniden yapılandırmaya gidilecek.
2-Yeni bir kaymamak seçilecek, Şengal’de diğer idari birimlerde yeni atamalar gerçekleştirilecek.
3-Güvenliğin sağlanması ise Şengal polis güçleri, Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı ve Ulusal İstihbarat Servisi tarafından Kürdistan Bölgesi güçleriyle koordinasyon şeklinde yürütülecek.
4-Yasal olmayan tüm silahlı yapılar Şengal dışına çıkarılacak.
5- Kürdistan Bölgesi ve Irak işbirliğiyle 2 bin 500 güvenlik gücü ataması yapılacak.
5-Anlaşma kapsamında ayrıca, Şengal’in güvenlik ve idari yönetiminin gözden geçirilmesi ve yeniden imarı için Hewlêr ile arasında ortak komite kurulması kararlaştırıldı.
Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak Hükümeti arasında Şengal’deki durumun normalleşmesine yönelik imzalanan anlaşmayla ilgili yayımladığı açıklamada anlaşmanın olumlu olduğunu belirtti. Anlaşmanın, Şengal bölgesindeki halkın yaşamının normalleşmesine neden olacağını kaydetti. Ezidi Kürtlerin anlaşmayla birlikte acılarının azalacağını ifade etti.
Başbakan Mesrur Barzani de, anlaşmanın iki hükümet arasında aylardır süren ciddi müzakereler sonucunda imzalandığını kaydetti. Başbakan, anlaşmanın DAİŞ teröristlerinden büyük acılar çeken Şengal halkının evlerine dönüşüne yardım edeceğini belirtti.
Şengal’deki durumun normale dönmesinin, bölge halkının kendi kaderini tayin etmesinde önemli bir rolü olacağını vurgulayan Başbakan, “Taraflar, Şengal’de idari, güvenlik ve hizmetlerin sunulması konularının ortak yönetilmesi konusunda anlaştı. Bu anlaşma anayasanın 140’ıncı maddesinin uygulanmasının başlangıcıdır” dedi.
ABD de anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ve desteklediğini açıkladı. ABD bakalım, Suriye’deki PKK verdiği destekle, Şengal’de PKK aleyhindeki olan bu anlaşmayı nasıl hazım edecek, zamanla göreceğiz.
Umut ederiz ki anlaşma hayata geçer. Şengal terörist, barbar, kan dökücü örgütlerden kurtulur.
Kürdistan’ın Güneyinde bu PKK’nın Şengal’den çıkarılması da yetmez. Tüm Kürdistan’ın dışına çıkarılmaları gerekir. On yıllardır Kürt yurtseverlerini beklediği ve talep ettiği asıl stratejik milli konu budur.
Diyarbekîr, 13 Ekim 2020