İbrahim GÜÇLÜ
(ibrahimguclu21@gmail.com)
Biz Kürtler, Bu Kritik Aşamada, PKK’nın, Tehlikeli, Kürt İnsanımızın ve Milletimizin Hayatını ve Güvenliğini tehdit Eden Strateji ve Yol Haritası Üzerinde Düşünmek ve Hem de Yeniden Düşünmek, Kritik Yapmak Zorundayız. Yoksa Sağlıklı, Kürtlerin Çıkarlarına Uygun Yeni Bir Yol Haritasını, Yeni Stratejiyi, Yeniden Yapılanmayı Yaratmamız olanaklı değildir.
Çünkü: Devleti görmemizi ve devlete yönelmemizi engelleyen PKK’dır.
PKK, Kemalist Devletin operasyonal bir aparatı olarak inşa edildi.
Giderek Ortadoğu konjoktüründe diğer sömürgeci devletlerin operasyonal örgütü haline geldi. Önce Kürdistan’ın Kuzeyi için tehlike ve sorun olan PKK, bütün parçalar için tehlikeli ve sorun olmaya başladı.
Kürt milletinin kendi kaderini bağımsızlık çerçevesinde tayin etmesini engelleme örgütü oldu.
Günümüzde de Kürt milli hareketinin, siyasal, örgütsel, toplumsal dinamiklerini, aktörlerini tasfiye aparatı olarak gündemde.
                                             *****
İnsanlar, düşünen, üreten, gelişen ve geliştiren varlıklardır. Bir insan düşünerek, kendi yaşamıyla ilgili yol haritasını çizer. Bunun yanında yaşamının her aşamasında, yaptığı işin kendi lehine olup olmadığını, olumlu olup olmadığını düşünür. Buna göre, ya eski yol haritasını devam ettirir. Ya da üzerinde olduğu yol haritasını değiştirir. Ya da üzerinde olduğu yol haritasını geliştirir.
Ama bir insanın adına başkası düşünmeye başlar, bir insan adına başkası karar alırsa, o insanın kendi yaşam çizgisi üzerinde söz ve karar sahibi olması olanaklı değildir. Bu nedenle de bu insanın, sağlıklı bir insan olması, özgün anlamda üreten, gelişen ve geliştiren insan olması olanaklı değildir.
Doğal olarak bu insan, başkasının kuyruğuna takılarak yoluna devam eder, önüne konulan yol haritalarının olumlu olup olmamasına, kendi lehine olup olmamasına, insani olup olmamasına, hak ve hukuku uygun olup olmamasına bakmadan, o yol haritaları üzerinde yürümek ve tatbik etmek zorunda kalır.
O zaman tam anlamıyla bağımlı, özgür ve üretken olmayan, mürit, robotlaşan insan haline gelir.
                                              *****
İnsanlar aynı zamanda, sosyal bir varlıktır. Topluluk oluşturan ve topluluklara tabi olan varlıklardır.
İnsanların oluşturduğu aileler, insanların oluşturdukları cemaatler, aşiretler, etnik ve halk toplulukları, milletler de, ya kendi adına düşünen, sağlıklı, olumlu, kendi lehlerine, üretken, geliştiren yol haritalarına, yaşam çizgilerine sahip olurlar. Bu durumda özgür topluluklar olurlar. Ya da tersi konumda olurlar. Kaderlerini başkalarına bağlarlar. Bu da o topluluklar için iyiliğe yol açmaz, olumluya gitmez, felakete yol açar. Bağımlı, etkisiz, subje olmayan obje olan konum yaratır.
Kürdistan’ın Kuzeyinde insanlarımızın çoğunluğu, aydınlarımızın, siyasetçilerimizin, milletimizin konumu, subje olmayan nesne olan yapıdadır. Bu da, insanlarımız ve milletimiz için kendisinin değil, başkalarının tayin ettiği yol haritasına göre hareket etmesini sağlamaktadır.
Bu da hem kısa vadede ve hem de uzun vade de milletimiz için büyük felaketlere yol açmaktadır.
Elbette Kürt insanı ve Kürt milleti olarak, her zaman düşünmek, yeniden düşünmek zorundaydık. İçinde geçtiğimiz bu çetin dönemde, bu virajlı, mayınlı ve dikenli aşamada daha fazla düşünmek ve yeniden düşünmek zorundayız.
PKK, operasyonal bir örgüt olarak projelendirildiği günden itibaren (1974’den sonra), Kürt insanımızın ve milletimizin hayatını ve güvenliğini tehdit eden bir yol haritası çizdi ve stratejiler tayin etti.
İnsanlarımızın bir kesimi de gözü kapalı ve müritçe buna destek çıktı, halen de çıkıyor.
Bulunduğumuz aşamada, PKK’nın tayin ettiği yol haritası ve stratejisi, her zamankinden daha fazla Kürt insanımızın, milletimizin hayatını tehdit etmekte, can güvenliğini tehlike altına sokmaktadır.
Bağımlılık ilişkilerini katlamakta, müritliği ve insanlarımızın özgür düşünmemesini kurumlaştırmaktadır.
Tekçi düşünme ve davranış tarzını geliştirmektedir.
Bilgiye ve aydına düşmanlığı geliştirmekte ve kurumlaştırmaktadır.
PKK, sahibi olduğu gazeteler, dergiler, televizyonlarla, gelişmeleri olduğundan farklı anlatarak ve aktararak, gerçeklere dayalı olmayan, manipülatif tehlikeli algı yaratmaktadır.
Kürt milleti içinde, halklar/milletler arasında kendi elit ve yönetim çıkarları için düşmanlığı körüklemektedir.
Kürt insanına saldırarak, öldürerek, Kürt milleti içindeki çelişkileri ve çatışmaları körüklemektedir.
Bütün bu değerler üzerinden, demokratik olmayan bir toplum ve siyasi sistem yapılanmasının şartlarını ve temellerini oluşturmaktadır.
Kürt milleti içinde iç savaş koşullarını yaratmaktadır.
Kürdistan’ın Güney Batısında, Baas Diktatörlüğünün açık militarist desteği ve ortaklığıyla geçici de olsa bu amacına ulaşmış durumdadır.
PKK ile ilgili tehlike, PKK’nın ilk operasyonal örgüt aşamasında, sadece Sömürgeci Kemalist Türk Devlet adına ve çıkarları için, Kürdistan’ın kuzeyi için bir tehlikeydi.
Bu tehlike büyüdü. PKK diğer sömürgeci devletler (İran, Irak, Suriye) için operasyonal bir örgüte dönüşerek, Kürdistan’ın Doğu, Güney ve Güney Batı parçalarından da Kürt insanımızın, milletimizin, hayatını ve güvenliğini tehdit etmenin ötesinde yok eden bir konumdadır.
PKK, Kürdistan’ın bütün parçalarında halkımızın iradesini gasp ederek, tek başına EGEMEN VE İKTİDAR OLMAK istemektedir.
Tek lider, tek ideoloji ve tek parti diktatörlüğünü kurmak istemektedir.
Bu nedenlerden dolayı, tüm Kürt insanlarımızın, özellikle de Kürt aydınlarının, okumuşlarının, eğitimlilerin, siyasi parti ve örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının PKK’ya ilişkin bu hayati konuda yeniden düşünmeleri gerekmektedir.
Bu konuda oluşacak ya da gelişecek toplumsal, doğru, yalana dayalı olmayan, objektif, sağlıklı, Kürt millet değerleriyle çatışma içinde olmayan, geleneksel zararlı değerleri dönüştürecek, demokratik bir bilinç gereklidir.
Bu büyük tehlikenin önüne geçerek, yeni, Kürtlerin ortak, özgür ve demokratik iradesinin sonucu ortaya çıkacak yeni bir yol haritasının ve stratejisinin tayin edilmesi olanaklı kılacaktır.
Amed Â