Kürtçe tiyatro neden yasaklanıyor?

Bugün 21 Åžubat Dünya Anadil Günü. Türkiye’de farklı dillerin kullanılmasına yönelik herhangi bir yasak bulunmasa da Kürtçe etkinlikler sıklıkla yasak ve engellemelerle karşı karşıya kalıyor.

Bunun son örneÄŸi Kürtçe tiyatro oyunu Qral û Travis’in (Kral ve Travis), 16 Åžubat’ta ÅžiÅŸli Cemil CandaÅŸ Kültür Merkezinde sahnelenmesine saatler kala ÅžiÅŸli Kaymakamlığı tarafından yasaklanması oldu. Bir gün sonra ise İçiÅŸleri Bakanlığı söz konusu yasağı kaldırıldı. Aralık 2023’te sahnelenmeye baÅŸlayan ve farklı ÅŸehirlerde 30’u aÅŸkın defa izleyici ile buluÅŸan Qral û Travis, daha önce de AÄŸrı ve Gaziantep’te oyuna bir gün kala salon verilmeyerek engellenmiÅŸti.

ABD’li yazar Sam Bobrick’in eserinden sahnelenen oyun, iÅŸsiz ve huysuz Travis’in ülkedeki kötü gidiÅŸatla ilgili ABD BaÅŸkanı’na mektup yazmasını ve bir FBI ajanının onu bu mektupları yazmaması üzerine ikna etme çabasını konu alıyor. Deniz Özer ve Bahoz Özsunar’ın oynadığı Qral û Travis’i Yakup SelimoÄŸlu yönetiyor.

Yakup Selimoğlu: 800 bilet satmıştık

Peki yasalara göre Kürtçe tiyatro yapmak yasak değilken neden Kürtçe oyunlar yasaklanıyor ya da engelleniyor? 

DW Türkçe’ye konuÅŸan Qral û Travis oyunun yönetmeni Yakup SelimoÄŸlu, daha önce de defalarca yasaklarla karşı karşıya kaldıklarını ancak yasaklarla sanatın önüne geçilemeyeceÄŸini söylüyor.

“Biz bunun Kürtçe diline yönelik bir yasaklama olduÄŸunu düşünüyoruz” diyen SelimoÄŸlu, devlet ya da belediyelerin Kürtçe oyunlara mesafeli yaklaÅŸtığını ve bu sebeple mekân vermekten çekindiÄŸini savunuyor. Daha önce AÄŸrı’daki ve Gaziantep’teki oyunlarında oyundan bir gün önce salon verilmediÄŸini öğrendiklerini belirten YakupoÄŸlu, “Bir tiyatro oyununu organize etmek, biletlerini satmak duyurularını yapmak için 15-20 gün önceden çalışmalara baÅŸlıyoruz. Oyundan bir gün önce salon verilmediÄŸini söylemek de bir tür sansür. Ancak ÅžiÅŸli’de yaÅŸadığımız son olay tam anlamıyla bir yasaklama oldu. Hiçbir gerekçe gösterilmeden Kaymakamlıktan yasaklamaya dair bir kâğıt geldi” diye anlatıyor.

Yasaklanan oyunda salondaki 800 biletin tamamının satılmış olduÄŸunu belirten SelimoÄŸlu son yıllarda pek çok farklı grubun pek çok Kürtçe oyun sahnelediÄŸini ve seyirciden Kürt tiyatrosuna büyük bir ilginin olduÄŸunu söylüyor. Hem üretimin hem de seyircinin ilgisinin arttığını ifade eden SelimoÄŸlu, “Kürtçe dilini öcü olmaktan çıkardık, artık insanlar Kürt tiyatrosunu izliyor ve keyif alıyor. Onlar yasakladıkça biz daha çok üretiyoruz” diyor.

Daha önce de Molière oyunu yasaklandı

Yıllardır Kürtçe tiyatro sahneleyen Amed Şehir Tiyatrosu oyuncusu ve yönetmeni Berfin Emektar ise Kürtçe tiyatronun yasak olmamasına rağmen karşılaştıkları keyfi yasaklardan şikayetçi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Şehir Tiyatrosu 2016 yılında belediyeye kayyum atanmasından sonra fiili olarak kapatılmıştı. Sözleşmeleri yenilenmeyen 33 tiyatro oyuncusu 2017 yılında Amed Şehir Tiyatrosu isminde özel bir tiyatro kurdu.

DW Türkçe’ye konuÅŸan Emektar, Kürtçe tiyatronun son dönemdeki atılımını 1991 yılında Kürtçe dili üzerindeki resmi yasakların kalktığı döneme dayandırıyor. “Pek çok farklı ekip o dönemden bugüne tiyatro yapmaya devam ediyor” diyen Emektar, özellikle son bir yılda yasakların ve engellemelerin arttığını belirtiyor. Türkiye’de resmi bir yasak olmamasına raÄŸmen keyfi uygulamalarla karşılaÅŸtıklarını söyleyen Emektar, “Bu konunun birilerinin inisiyatifine bırakılmaması gerekiyor” diyor.

Åžu an Türkiye’de farklı ÅŸehirlerde aktif olarak 14 ekibin Kürtçe tiyatro yaptığını anlatan Emektar, “Molière bile bu ülkede Kürtçe oynandığı zaman yasaklanan bir yazar haline gelebiliyor” ifadelerini kullanıyor.

Amed Åžehir Tiyatrolarının sahneye koyduÄŸu Molière’in eserinden uyarlanan Tartouffe oyunu 2022 yılında Adana ve Mersin ValiliÄŸi tarafından yasaklanmıştı.

Tüm diÄŸer tiyatro grupları gibi ekonomik sorunlarla mücadele ettiklerini belirten Emektar, en büyük sorunlarının “yasak olmayan ama bir türlü kabul edilmeyen ve yasal bir güvencesi olmayan bir dilde tiyatro yapmaya çalışmak” olduÄŸunu ekliyor.

Vahap CoÅŸkun: Hukuki bir dayanak yok

DW Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Dicle Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Ãœyesi Doç. Dr. Vahap CoÅŸkun Türkiye’de Kürtçe’nin yasak olmadığını hatırlatıyor. Bu yasaklamaların politik iklimden kaynaklandığını savunan CoÅŸkun, “En son tiyatro oyununun yasaklanmasında İçiÅŸleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bile ‘olmaz böyle yasak’ diyerek konuya hızlıca müdahale ettiÄŸini gördük. Çünkü bu yasakların dayandırıldığı herhangi bir hukuki metin yok” diyor.

Kürt meselesinin rahatlıkla konuÅŸulabildiÄŸi ve çözüm arandığı dönemlerde bu tip yasaklara rastlanmadığını belirten CoÅŸkun, “Türkiye’de demokrasi alanları daraldığı zaman” bu tip yasakların gündeme geldiÄŸini söylüyor. Bir tiyatro eserinin yasaklanmasının sanat özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü gibi pek çok temel hakka aykırı olduÄŸunu ifade eden CoÅŸkun “Bu eserlerin ne içeriÄŸinde ne de sahneye konmasında kamusal alanı tehdit edecek bir durum söz konusu deÄŸil” diyor. Uluslararası Anadil Günü’nde “Kürtçe’nin hâlâ tehlike olarak görülmesinin çok acı olduÄŸunu” ifade eden CoÅŸkun, günümüzde artık dile yönelik yasakların konuÅŸulmaması gerektiÄŸini düşünüyor.

DWTürkçe

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *