Futbol sahasında birleşen Kürt siyasetçiler

Çetin Çeko

Kürt siyaseti uzun zamandır bölünmüş durumdadır ve siyasetçiler ortak bir zemin bulmakta zorlanmaktadırlar. Fakat Amed Spor’un maçlarında Kürdistanlı siyasi kadrolar tribünlerde bir araya gelerek kulübün baÅŸarısına hep birlikte destek olmayı baÅŸarmaktadırlar. Özellikle yeni genç jenerasyonun Kürdistan ulusal demokratik mücadelesinde saf tutmasında, Amed Spor’un rolü ve etkisi Kürdistanlı partilerden daha etkin görünüyor.

 

Financial Times spor yazarlarından Simon Kuper, “Futbol Asla Sadece Futbol DeÄŸildir” adlı kitabında futbolu, toplum, siyaset, milliyetçilik, yurtseverlik, din ve sınıf gibi unsurları yansıtan karmaşık bir toplum sosyolojisi olarak tanımlar.

Kuper, futbolu milliyetçi duyguları uyandırmak ve ulusal kimliÄŸi pekiÅŸtirmek için sıklıkla kullanılan bir araç olarak görür. Bu baÄŸlamda Ä°ngiltere milli takımının Ä°kinci Dünya Savaşı’ndan sonra halkı bir araya getirmede ve milli gurur duygusu oluÅŸturmada oynadığı rolü örnek gösterir.

Benzer ÅŸekilde Kuper, Ä°kinci Dünya Savaşı döneminde Ä°talya ve Nazi Almanyası gibi faÅŸist rejimlerin futbolu nasıl bir propaganda aracı olarak kullandıklarını da ele alır. ÖrneÄŸin, Benito Mussolini’nin Ä°talya’nın 1934 Dünya Kupası’nı kazanmasını kendi rejiminin baÅŸarısının bir kanıtı olarak kullanması bu durumun açık bir göstergesidir.

Cezayir’in bağımsızlık mücadelesinde futbolun önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. 1958’de Cezayir’in Fransa’ya karşı kazandığı maç, bağımsızlık yanlısı hareketin simgelerinden biri haline gelmiÅŸtir. Daha sonra 1982 ve 1986 FIFA Dünya Kupalarında elde edilen baÅŸarılar, Cezayir halkında milli gurur ve birlik duygusunu pekiÅŸtirmiÅŸtir.

Kosova’nın özgürlük mücadelesi uzun ve zorlu bir yolculuk olmuÅŸtur. Bu süreçte Kosova Milli Takımı, uluslararası alanda verdiÄŸi mücadeleyle Kosova’nın tanınmasına ve bağımsızlığının kabul görmesine önemli katkıda bulunmuÅŸtur. 2016 yılında FIFA ve UEFA’ya üyelik kazanması, bu tanınma yolunda önemli bir dönüm noktası olmuÅŸtur.

Ä°skoç milli takımı, Ä°skoçya’nın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir sembol haline gelmiÅŸtir. Özellikle Ä°ngiltere’ye karşı oynanan maçlarda Ä°skoçya’nın galibiyetleri, Ä°skoç milliyetçiliÄŸini ve bağımsızlık arzusunu güçlendirmiÅŸtir.

1950’lerde ‘Altın Takım’ lakaplı Macaristan milli takımı, Sovyetler BirliÄŸi’ne karşı kazandığı zaferlerle öne çıktı. Bu galibiyetler, Macaristan’da Sovyetlere karşı milliyetçilik ve bağımsızlık duygularının yükselmesine yol açarak 1956 Macar Devrimi’ne katkıda bulundu.

Güney Afrika’da ırkçı apartheid rejiminin gölgesinde, siyahi futbolcuların milli takımdan ihraç edilmeleri apartheid’e karşı bir direniÅŸin meÅŸalesini yakmaya vesile oldu. 1995’te Rugby Dünya Kupası’nda Güney Afrika siyahi milli takımın zaferi, ırk ayrımcılığına karşı bir galibiyet ve yeni bir ulusal birlik niÅŸanesi olarak kabul edildi.

Kürdistanlılar için önemli bir örnek teşkil eden Katalan devi Barcelona Spor Kulübü, bağımsızlık mücadelesinde gösterdiği kararlılıkla dikkat çekmektedir. İspanya İç Savaşı ve Franco diktatörlüğü döneminde Katalan kimliğinin ve bağımsızlık arzusunun simgesi haline gelen Barcelona, sadece sportif başarılar elde etmekle kalmamış, aynı zamanda Katalan halkının direnişine de öncülük etmiştir. Katalan bayrağının renklerini taşıyan Barcelona, adeta Katalan kimliğinin ve milliyetçilik duygularının kalesi haline gelmiştir. Kulübün stadı ise, Katalan halkının birlik ve beraberliğinin sembolü olarak kabul görmektedir.

Barcelona’nın bağımsızlık mücadelesine verdiÄŸi açık destek, Ä°spanyol hükümeti ile gerginliÄŸe yol açmış ve kulüp bu tutumu nedeniyle çeÅŸitli yaptırımlarla karşı karşıya kalmıştır. Buna raÄŸmen, Barcelona pes etmeden Katalan halkının yanında yer almaya devam etmiÅŸtir.

Barcelona Spor Kulübü’nün hikayesi, bağımsızlık mücadelesinin sadece siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda deÄŸil, spor ve kültür gibi alanlarda da verilebileceÄŸini gösteren çarpıcı bir örnektir. Kürdistanlılar için ilham kaynağı olması gereken bu kulüp, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yakından takip edilmesi gereken önemli bir deneyimdir.

Barcelona ve Amed Spor. Benzerlikler ve Farklılıklar.

Futbol sahası ortak bir paydada buluÅŸsa da, Barcelona ve Amed Spor’un hikayeleri oldukça farklıdır. Birisi bağımsızlık için mücadele ederken, diÄŸeri ulusal kimliÄŸinin tanınması ve statü elde etme mücadelesi veren taraftar kitlesine sahip bir kulüptür.

Her iki takım arasında en önemli fark, Barcelona’nın uluslararası bir futbol devi olması ve birçok ÅŸampiyonluk kazanmış olmasıdır. Amed Spor ise daha mütevazı bir baÅŸarıya sahip genç bir kulüptür ve önümüzdeki sezon Türkiye 1. Ligi’nde mücadele edecektir.

Barcelona ve Amed Spor, futboldan öte bir hikayeyi temsil eder. Her iki takım da devlet baskısıyla karşı karşıyadır. Fakat Amed Spor’un maruz kaldığı baskı daha fazladır ve sadece devlet tarafından deÄŸil, aynı zamanda Türkiye ÅŸehirlerindeki deplasman maçlarında ırkçı ve faÅŸist kitlelerin ÅŸiddet ve saldırılarıyla da baÅŸ etmek zorundadır.

2015 yılında ‘Diyarbakırspor’ adını ‘Amed Spor’ olarak değiştirmek istemesi, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından ‘terör örgütü’ ile özdeşleşme riski taşıdığı gerekçesiyle soruşturmaya neden olmuştur. 2016 yılında ise taraftarlarının bir Süper Lig maçında Kürdistan bayrağı açmaları nedeniyle, takıma bir maç seyircisiz oynama cezası verilmiştir. Amed Spor ayrıca, taraftarlarının siyasi pankartlar açması veya Kürtçe sloganlar atması nedeniyle TFF tarafından defalarca para cezasına çarptırılmıştır.

Amed Spor, Türk medyası tarafından sıklıkla olumsuz bir bakış açısıyla ele alınır. ‘Terörle’ bağdaştırılmaya çalışılan Amed Spor, bazı medya kuruluşları tarafından sansüre maruz kalmaktadır. Kürt kimliğinden dolayı sponsor bulmada zorluklar yaşayan takım, deplasmanlarda çeşitli bürokratik ve lojistik engellerle karşı karşıyadır.

Hem Barcelona hem de Amed Spor, güçlü kimlik ve kültüre sahip bölgeleri temsil eden takımlardır. Katalan kimliÄŸi ve kültürünün sembolü olan Barcelona, Katalan bayrağının renklerini taşır. Amed Spor ise Kürdistan’ın ve bölgenin ulusal renklerini taşır.

Hem Barcelona hem de Amed Spor, futbolun gücünü siyasi ve sosyal deÄŸiÅŸim için kullanmaya çalışan iki önemli örnektir. Barcelona, Katalan dilini kullanma, milli kimliÄŸini ve bağımsızlık mücadelesini savunurken, Amed Spor taraftarlarının çoÄŸunluÄŸu da Kürt dili, kimliÄŸi ve kültürü baÅŸta olmak üzere Kürdistan’ın statü elde etme mücadelesini destekleyen bir taraftar kitlesine sahiptir.

Her iki takım da farkındalık yaratmak için sosyal sorumluluk projeleri yürütmektedir. Barcelona, ​​sosyal ve çevresel projelere destek olmak için Barça Vakfı’nı kurmuÅŸtur. Amed Spor ise yoksulluk ve eÄŸitim gibi konularda Diyarbakır özelinde kitlelere yönelik çeÅŸitli sosyal programlara sahiptir.

Barcelona ve Amed Spor’un karşılaÅŸtırması, futbolun siyasi ve sosyal deÄŸiÅŸim için nasıl güçlü bir araç olabileceÄŸini ve dünyanın çeÅŸitli yerlerindeki farklı bölgesel ve siyasi baÄŸlamlarda futbol takımlarının oynadığı deÄŸiÅŸik rolleri göstermektedir. Futbol, sadece bir spordan öte, kimlik ve özgürlük mücadeleleri için de bir platform haline gelebilmektedir.

Kürt siyaseti uzun zamandır bölünmüş durumdadır ve siyasetçiler ortak bir zemin bulmakta zorlanmaktadırlar. Fakat Amed Spor’un maçlarında Kürdistanlı siyasi kadrolar tribünlerde bir araya gelerek kulübün baÅŸarısına hep birlikte destek olmayı baÅŸarmaktadırlar.

DEM, HUDAPAR, HAKPAR, PSK, PWK, KDP ve KKP kadroları tribünlerde yan yana oturmasalar bile, aynı ulusal coşku ve duyguyu paylaşabilmektedirler. Kimse kimseyi ‘hain’ ve onun bunun ‘işbirlikçisi’ olarak suçlamamaktadır. Amed Spor’un Kürt siyaseti için birleştirici bir güç olabileceğini ve gelecekte daha fazla iş birliğine yol açabileceğini umut etmek gerekir.

Amed Spor’un baÅŸarısı sadece sporda deÄŸil, Kürtlerin ulusal demokratik hak mücadelesinde de önemli bir rol oynuyor. Kulübün başına bir kaza gelmediÄŸi sürece, Türkiye ve dünya kamuoyuna Kürtlerin sesini duyurmada önemli bir aktör olma potansiyeline sahiptir.

Ne yazık ki Kürdistan’da sivil siyasetin ve hareketlerin geliÅŸmesinde siyasi partiler üzerlerine düşen rolü yerine getiremiyorlar. Amed Spor’un baÅŸarısı ve Kürdistanlılardan aldığı destek, halkın siyasi partilerin ideolojik yaklaşımlarından daha ileride olduÄŸunu gösteriyor.

Özellikle yeni genç jenerasyonun Kürdistan ulusal demokratik mücadelesinde saf tutmasında, Amed Spor’un rolü ve etkisi DEM, HUDAPAR, HAKPAR, PSK, PWK, KDP ve KKP’den daha etkin görünüyor.

Bu nedenle Amed Spor’un baÅŸarısının Kürdistan ulusal demokratik mücadelesine katkıda bulunacak bir kazanım olarak görülmesi ve desteklenmesi gerekiyor.
X: @cetin_ceko

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *