RTÜK, 24 Nisan günü yapılan Açık Gazete programında geçen “Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da anma yasaklandı biliyorsunuz” ifadeleri nedeniyle Açık Radyo’ya üst sınırdan 189.282 TL idari para cezası ve 5 program durdurma cezası verdi.
RTÜK, 22.5.2024 tarihinde aldığı karar ile 24 Nisan günü yapılan Açık Gazete programında geçen “Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da anma yasaklandı biliyorsunuz” ifadeleri nedeniyle Açık Radyo’ya üst sınırdan 189.282 TL idari para cezası ve 5 program durdurma cezası verdi.
Radyo yönetimi ceza üzerine basın açıklaması yayınladı:
“Değerli dostlarımız,
Kamuoyuna RTÜK tarafından da duyurulduğu üzere; RTÜK’ün 22.05.2024 tarihli kararı ile Açık Radyo’ya, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. Maddesinin 1. fıkrasının b) bendinde yer alan, yayın hizmetleri ‘Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.’ ilkesinin ihlali nedeniyle idari para cezası ve Açık Gazete programının yayınına beş gün durdurma cezası verilmiştir. Keza, anılan kararda, ihlalin bir yıl içinde tekrarı halinde, yayının on güne kadar durdurulacağı ve bir kez daha tekrarı halinde Açık Radyo’nun yayın lisansının iptal edileceği ihtar edilmiştir.
Verilen kararın gerekçesi, ‘Açık Gazete’ programımızın 24 Nisan 2024 tarihli yayınındaki ifadelerdir.
Karardaki ifadeye göre; “… yayına katılan konuğun “…Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” şeklindeki ifadeleriyle ilgili olarak programcıların, bir düzeltme girişiminde bulunmamasının kamusal sorumluluk ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla bağdaşmadığı gibi toplumu kin ve düşmanlığa tahrik eden ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan kararın hatalı değerlendirmeler neticesi verildiği açık olup, kararla ilgili yargısal müracaatlar yapılmıştır ve anılan sürece ilişkin gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Bununla beraber, aşağıdaki hususları da şeffaflık ilkemiz doğrultusunda kısaca kamuoyu ve siz sevgili dostlarımızla paylaşmak isteriz:
Bildiğiniz gibi, Açık Radyo’nun temel sloganı “Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” olmuştur. Bu çerçevede, radyomuzun, “’Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.” şeklindeki bir yasa maddesini ihlal ettiğinin iddia edilmesi bile bizim için son derece anlaşılmaz ve üzücü bir durumdur.
Yargısal süreç içinde de ifade etmeye çalıştığımız üzere, Açık Radyo, ilk yayına geçtiği andan başlayarak her zaman düşünce ve ifade özgürlüğünü ve bunun doğal bir sonucu olan basın özgürlüğünü savunmuştur. Düşünce ve ifade özgürlüğü ve bunun uzantısı olan basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü, gerek Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ve gerekse Anayasamızda ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup; bu konuda uygulamaya yol gösterecek sayısız uluslararası ve ulusal yargı kararı da mevcuttur. Kaldı ki, ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir.
Açık Radyo da kuruluşundan bu yana yaklaşık 30 yıldan beri bu ilkelere uygun yayın hayatını sürdürmektedir. Bu çerçevede, RTÜK kararına konu 24.04.2024 tarihli Açık Gazete yayını da aynı ilkeler doğrultusunda yapılmış olup, karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi Açık Gazete programı, gerek ülkemizden ve gerekse dünyadan birçok haber kuruluşundan gelen haberlerin, objektif olarak dinleyicilere aktarıldığı, gündeme ilişkin konukların görüşlerini dinleyicilerle paylaştığı bir program olup her zaman gazetecilik etik ilkelerini öncelikle gözetmiştir. Bu doğrultuda, cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir.
Ayrıca, şu noktayı da açıkça belirtmek gerekir: Açık Radyo, tüm programcıları ve dinleyicileriyle beraber büyük bir ailedir. Tüm programcılarımız ve dinleyicilerimiz basın özgürlüğünün kıymetinin ve getirdiği büyük sorumluluğun elbette farkındalar ve yayın hayatımız boyunca bu ilkelere dikkat etmişlerdir. Özellikle vurgulamak isteriz ki, 30 yıllık süreçte, ulusal ve uluslararası alanda tanınmış, konularında uzman bin dört yüzü aşkın programcımız, gerek habercilik alanında ve gerekse hukuk, felsefe, tarih, antropoloji, bilim, kültür, edebiyat ve sanat gibi birçok konuda yaptıkları binlerce programda evrensel gazetecilik ilkelerini her zaman ön planda tutmuşlardır; Açık Radyo olarak elbette bundan böyle de aynı ilkeler doğrultusunda ve aynı sorumlulukla yayın yapmaya devam edeceğiz.
Bu süreçte yanımızda olup, evrensel gazetecilik ilkelerini savunmamızda bize destek olan tüm Açık Radyo dostlarına tekrar teşekkürlerimizi sunar, sürece ilişkin tüm gelişmeleri sizlerle ve kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğimizi tekrar belirtmek isteriz.
“Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo”
Serbestîyet