Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Ahmet Atış, gözaltına alınan müvekkilleri ile Kürtçe konuştuğu için Urfa Organize Sanayi Bölgesi Jandarma Karakolu komutanı ve 4-5 askerin hakaret ve fiziki saldırısına maruz kaldı.
Baskı, tehdit ve işten çıkarılmalara karşı 12 gündür iş bırakma eylemi gerçekleştiren Özak Tekstil işçileri, eylemlerinin 10’uncu günü olan 6 Aralık 2023 tarihinde jandarma tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan müvekkilleri için Urfa Organize Sanayi Bölgesi Jandarma Karakolu’na giden Atış, ifade işlemleri tamamlandıktan sonra müvekkilleri ile Kürtçe sohbet etti. Bunun üzerine ‘İdari İşler’ isimli odada bulunan kolluk personeli, Atış’ın müvekkilleri ile Kürtçe konuşmasına “Anlamıyorum, Türkçe konuşun” diyerek tepki gösterdi.
ATIŞ, SALDIRI ANLARINI ANLATTI
Artı Gerçek konuşan Atış, maruz bırakıldığı saldırıyı şöyle anlattı:
“6 Aralık’ta gözaltına alınan işçilere hukuki destek sağlamak adına karakola gittim. Orada üç müvekkille görüştüm. Müvekkillerinden birinin kolunda ve yüzünde morluklar vardı. Ben de ona Kürtçe, ‘Hastaneye gidince özellikle bunları belirtin’ dedim. Orada ismini bilmediğim bir kadın jandarma, ‘Kürtçe konuşuyorsunuz, ben bu dili anlamıyorum’ dedi. Ben de ‘Müdafi ile müvekkil ilişkisinde yapılan görüşmeyi sizin anlamamanız gerekiyor. Kanun açıktır’ diye cevap verdim. Orada bir başka kadın jandarma da ‘Burası Türkiye Cumhuriyeti. Resmî dili Türkçedir’ dedi.
Bunun üzerine ben de ‘Çocuklarınızın İngilizce öğrenmesine harcadığınız parayı kardeşlerinizin dilini öğrenmeye de harcasaydınız biraz Kürtçe öğrenmiş olurdunuz. Siz de bu zorluğu yaşamazdınız’ dedim. Orada zaten herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştı. Sözlü bir tartışma vardı. O esnada karakol komutanı olduğunu söyleyen ve bütün konuşmaları sinkaflı olan bir şahıs geldi. ‘Sen ne diyorsun. Burada Kürtçe konuşamazsın’ deyip yakama yapıştı, tokat attı”
‘KAMERA OLMADIĞINI BİLİYORLARDI’
Karakol komutanı olduğunu söyleyen kişinin “Git beni kime şikayet ediyorsan et. Kameralar var. Elinden geleni ardına koyma” diye bağırdığını belirten Atış, “Orada kamera yokmuş, bunu biliyorlarmış. Ardından dört kişilik kamuflajlı şahıslar beni karakoldan dışarı attılar. ‘Size hakaret mi ettim? Küfür mü ettim? Ne ettim de bunu yapıyorsunuz?’ diye sordum. ‘Git vekâlet getir’ dediler. Soruşturma aşamasında vekâlete gerek olmadığını söyledim. ‘Müvekkil benim avukatımdır’ diyorsa sorun yoktur. Siz kanunu bizden daha mı iyi biliyorsunuz’ dedim. Hakaretvari, üstenci tavırlarına devam ettiler” dedi.
‘DARP RAPORU ALDIM, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM’
Orada bulunan avukatların baskısı sonucu ifade için yeniden karakola alındığını söyleyen Atış, “Bu sayede ifadeye girebildim. Daha sonra oradan ayrıldım, gidip darp raporu aldım. Urfa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum” diye konuştu.
‘KÜRTÇE’YE YÖNELİK TAHAMMÜLSÜZLÜK VAR’
Yaşanan olayın Kürtçeye dönük tahammülsüzlükten kaynaklandığını dile getiren Atış, “Buradaki tahammülsüzlük Kürtçe’ye yönelik. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde kayyum Kürtçe tabelayı kaldırıyor. Bu son süreçlerde özellikle Kürtçe’ye yönelik bir tahammülsüzlük söz konusu. Bu da haliyle kamu alanlarına, kamu kurumlarına yansıyor” dedi.
