Akademisyen Michael Rubin, Hellas Journal’a yazdığı makalede Türk MİT’inin terör örgütü olarak kabul edilmesi önerisinde bulunarak Türk devletinin NATO üyeliğinin MİT’e koruma kalkanı olmaması gerektiğini söyledi.
Pentagon’da görev yapmış akademisyen Michael Rubin, ABD merkezli Yunan-Amerikan yurttaşlar için aylık olarak çıkarılan Hellas Journal’a Türk Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ilişkin bir yazı yazdı. Rubin, ilgili yazıda gazeteci Can Dündar’ın 2015 yılında MİT’in Suriye sınırında El-Kaide terör örgütü üyelerine silah taşıdığını belgelediğini söyleyerek ABD’nin MİT’İ terör örgütü olarak kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Donald Trump’ın önceki dönem ABD Başkanlığı döneminde İran Devrim Muhafızları ve Kudüs Gücü’nü yabancı terör örgütü olarak tanımladığına dikkat çeken Michael Rubin, ilgili yazısında şunları söyledi: “Altı yıl önce, dönemin ABD Başkanı Donald Trump, İran Devrim Muhafızları ve seçkin Kudüs Gücü’nü yabancı bir terör örgütü olarak tanımlamıştı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri’nin başka bir hükümetin bir bölümünü resmen terör örgütü olarak kabul ettiği ilk örnekti.
Bu karar, birçok siyasi ve diplomatik eleştirmeni endişelendirdi. Bazıları, Devrim Muhafızları’nın tamamına yaptırım uygulanmasının hata olduğunu, çünkü yalnızca küçük bir grubun yurtdışında askeri operasyonlar yürüttüğünü savundu. Ancak Trump, Devrim Muhafızları’nı bir bütün olarak değerlendirdi ve “Eğer Devrim Muhafızları ile ticaret yapıyorsanız, terörü finanse ediyorsunuz” diyerek geniş kapsamlı bir yaptırım stratejisi uyguladı.
Bu strateji, mağdurların sadece Devrim Muhafızları’na değil, aynı zamanda onunla iş birliği yapan şirketlere de dava açmasına olanak tanıdı. Bu nedenle, Fransız otomotiv devi PSA (Peugeot ve Citroën üreticisi) ve Alman Siemens gibi şirketler, İran’la iş yapmaktan vazgeçti.”
‘Aynı yaklaşım şimdi Türkiye için de geçerli olmalı’
ABD ve Avrupa’nın İran örneğinden yola çıkarak aynı yaklaşımı Türk devletine karşı da uygulaması gerektiğini bildiren Rubin, “Çünkü Türkiye’nin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), bir yabancı terör örgütü gibi hareket etmektedir” dedi.
İlgili yazı şöyle devam ediyor: “MİT’in terörle bağlantısına dair kanıtlar oldukça güçlüdür. 2015 yılında, Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, MİT’in Suriye sınırında El Kaide bağlantılı gruplara silah taşıdığını belgeleyen görüntüleri yayınladı. Kısa süre sonra suikast girişimine uğradı.
ABD yetkilileri, MİT’in IŞİD’in silahlandırılmasına ve organize edilmesine yardımcı olduğuna inanıyor. İsrail güvenlik birimleri, MİT’in Hamas’a silah ve patlayıcı ulaştırmaya çalıştığını tespit etti. MİT’in parmak izleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için geliştirdiği çeşitli planlarda da görülüyor.”
MİT’in küresel faaliyetleri ve yasa dışı operasyonları
Michael Rubin, 2010-2023 yılları arasında MİT Başkanı olan Hakan Fidan’ın MİT’i Türk devletinin dış politikada aktif unsurlardan biri haline getirdiğini ifade ederek, “Bu dönemde MİT, dünya çapında muhalifleri hedef aldı ve kaçırma operasyonları düzenledi. Kırgızistan’dan Kosova’ya, Malezya’dan Moldova’ya kadar çok sayıda Türk vatandaşı zorla kaçırıldı.
MİT, Irak’ta siyasi rakiplerine yönelik suikastlarını açıkça ilan etti. Örgütün, ABD dâhil birçok ülkede ajanlar barındırdığı, muhalifleri takip ettiği ve taciz ettiği biliniyor. 2017’de Washington, DC’de Erdoğan’ı protesto eden Türk ve Kürt muhaliflere yönelik şiddet olaylarının da MİT tarafından organize edildiği iddia ediliyor” dedi.
Yazıda, Alman yetkililerin MİT’in Türk diasporası içindeki suç gruplarını kontrol ettiğine inandığını belirten Michel Rubin, MİT’in ayrıca Pakistan, Somali ve Libya’da bulunan terör gruplarına destek sağladığını bildirdi.
‘Türkiye’nin NATO üyeliği MİT’i koruma kalkanı olmamalı’
Michael Rubin, şöyle devam ediyor: “Devrim Muhafızları örneğinde olduğu gibi, MİT de birçok yasa dışı faaliyete doğrudan karışmıştır. Ancak Türkiye’nin NATO üyesi olması, bu teşkilatın küresel terörizme destek vermesine göz yumulmasını gerektirmez.
Bugüne kadar Batı dünyası, MİT’in faaliyetlerine karşı sessiz kaldı. Bunun nedeni, Türkiye ile diplomatik kriz çıkarmaktan kaçınma isteği olabilir. Ancak bu yaklaşım artık sürdürülemez.
Washington, Brüksel ve Atina, MİT’i bir yabancı terör örgütü olarak tanımalı ve teşkilata yaptırımlar uygulamalıdır. Eğer gerekirse, MİT’in yöneticileri tutuklanmalı veya cezalandırılmalıdır. Batı’nın, Türkiye’nin istihbarat teşkilatını küresel terör ağı olarak kabul etme zamanı gelmiştir.”
https://www.facebook.com/100009002618846/posts/3794322464211137/?rdid=kyyJD9sLzAs9EknC#
