Kürdistan Partilerinin görevi, Kürt düşmanı PKK’ya hizmet mi?

İbrahim GÜÇLÜ

Yazımın başlığına Kürdistan partilerinin görevini çıkardım. Aynı soruyu Kürdistan’ın diğer kurumları (dernekleri, vakıfları ve diğer kurumları), Kürt yurtseverleri, Kürt dava insanları, Kürt yazarları, Kürt sanatkârları, Kürt aydınları için de soruyorum. Bu sorum, doğal olarak kapsamlı, tüm Kürtleri, Kürdistan’ın bütün parçalardaki ve dünyadaki Kürtleri de ilgilendirmektedir.

Onun için Kürdistan siyasi partilerini de kapsayan tüm “Kürdistanlılar” kavramını kullanmayı genel için ele alacağım. Kürdistan siyasi partilerinin ilgilendiren bölümde özel tanım kullanacağım.

Kürdistanlıların görevi, sömürgeleştirilen Kürdistan’ın bağımsızlığı ve özgürlüğü, Kürt milletinin milli, sosyal, siyasi, ekonomik kolektif haklarının kazanılması; Kürt ulusunun birliği ve kendi kendini yönetmesi; Kürdistanlıların Kürdistan’da iktidar ve egemen olması için çalışmak ve mücadele etmektir.

Kürdistanlıların bu mücadeleyi ve çalışmayı her yerde, her platformda, emniyette, mahkemede, Türk yetkileriyle muhataplık hallerinde sürdürmeleri gerekir. Kemalist Türk Devleti bünyesinde geçici olan seçim platformu da bu mücadele ve çalışma platformlarından biridir.

Kürdistanlıların bu görevini yerine getirirken karşısında olan devletler ve güçler vardır. Sömürgeci devletler dış güçler olarak sürekli karşısından duran güçtür. Kemalist Türk Devleti kendi başına Kürdistanlıların Kürdistan’ın Kuzeyinden engellemeyeceğini tespit ettiği anda yeni bir strateji benimsedi. Bu strateji de, Kürdistan milli hareketi bünyesinde, kendi örgütünü yaratması ve kurmasıdır. Genel olarak Kürtlere, özel olarak Kürt milli hareketine ve Kürdistan partilerinin tasfiyesi için operasyonal bir örgüt oluşturmasıdır. PKK, Kemalist Türk Devletinin bu stratejisinin ve zihniyetinin ürünü bir oluşumdur.

PKK, Kemalist Türk Devletinin bir projesi olarak sadece Kürdistan’ın Kuzeyinde değil, Kürdistan’ın bütün parçalarında Kürt düşmanlığı yaptı. Kürdistan Milli Hareketine, Kürdistan siyasi partilerine, tüm Kürdistan kurumlarına karşı düşmanca terörist eylemler sürdürdü. Günümüzde de sürdürmeye devam ediyor.

Bundan dolayı Kürdistanlıların PKK’ya hizmeti, Kürt düşmanlığına hizmet olduğu bilinmelidir. Bundan dolayı büyük duyarlılık gösterilmelidir.

PKK’nın, “Kürdistan’ın bütün alanlarında yaptığı Kürt düşmanlığının ve dünden bugüne uzanan eylemlerinin hatırlanması, bazı dava satıcılarının kulağına küpe olması için genel bir özet olarak hatırlamak lazım.

Kürdistan’ın Kuzeyinde: Küçük bir kriminal grup olarak 1975-76 yıllarında piyasaya sürüldüğü zaman, Kürdistan’da hızla kitleselleşen, Kürt kitlelerini kazanmakta olan, güven duyulan yöneticilere sahip olan, tarihi bir geçmişe sahip olan Kürdistan parti ve örgütlerini, düşman ilân etti. Bu düşmanlığını sözde bırakmadı. Devletin kendi kuralları ve yasaları gereği yapamadığı ve yapamayacağı saldırıları ve cinayetleri işlemeye başladı, Kürt yurtseverlerini ve katletti. KUK’a karşı sistematik ve sürekli olan bir savaş başlattı. Kürdistan’ın Hilvan, Siverek, Nusaybin, Ceylanpınar Bölgelerinde kitlesel cinayetler işledi. Bu cinayetlerin sayısı binlere ulaştı. Mehmet Celal Bucak gibi toplumsal önemli bir figüre karşı suikast düzenledi. Kürdistan’daki iç çelişkileri derinleştirdi. Aşiretleri birbirine karşı savaştırdı. Kendisi de bu aşiret çatışmalarında doğrudan taraf oldu.

PKK, Kürdistan parti ve örgütlerine saldırırken, aynı zamanda Türk Devrimci ve Sosyalist Örgütlerinde de saldırdı. Onlardan da onlarca kadroyu katletti.

12 Eylül 1980 Sömürgeci-Faşist Darbenin hazırlanmasında araç oldu. Kürdistan’daki kapsamlı silahlı eylemleri darbeye gerekçe oluşturmanın enstrümanları oldular.

Kürdistan’ın Batısında: Öcalan’ın 1979 yılkında Suriye’ye geçmesinden sonra, Suriye ile ilişkilerin geliştirmesi için can attı. Bu konuda da Kürdistan Yurtseverler Birliği önemli destek sağladı. PKK kendi elemanlarını El-Saika denilen devletin militer örgütü bünyesinde eğitti. O andan itibaren tam anlamıyla Suriye’nin güdümüne girdi. Kürdistan’ın Batısındakii siyasi örgütleri ve liderleri itibarsızlaştırmak için işbirlikçi ve toptan hain ilan etti. Kendisi de Suriye İstihbaratı denetiminde saldırılarını sürdürdü. 1984 yılında Suriye Devletinin emri ve isteğiyle silahlı savaş başlattı. Suriye hem Türkiye hesaplarını bu savaşla yerine getirmeye çalışırken, Kürt milli hareketini tasfiye etmek için 10 Bine yakın Kürt gencini bir kirli savaşa sürdü, katlettirdi ve PKK eliyle öldürttü.

PKK, Kürdistan İç Savaşından sonra yani 2011 yılından sonra Baas’ın Kürdistan’daki vekâletçisi oldu. Birlikte diktatörlüğü daha da güçlendirerek halkımız üzerindeki zulmü arttırdılar. İnsanları kaçırdılar, siyasetçileri kaçırdılar işkence ettiler ve işkenceyle öldürdüler. Çocukları kaçırdılar asker yapıp katlettiler. İnsanlarımızın yoksulluğunu artırdılar. Kürt milli faaliyetlerine, Kürdistan Partilerine, Kürt milli sembollerine, Kürdistan Bayrağına ve Kürdistan ismine düşmanlık yaptılar. Kürdistan’ı Araplaştırdılar. Kürdistan ismini, “Kuzey Suriye” yaptılar. Baas’ın, Rusya’nın, İran’ın, ABD’nin vekâlet savaşından on binlerce Kürt gencini öldürttüler.

PKK bu uygulamalarını derinleştirerek devam ettiriyor.

Kürdistan’ın Güneyinde: PKK’nın 1980’lerden bu yana Kürdistan’ın Güneyinde, Saddam Hüseyin’in Baas Rejimi ile anlaşarak, onun vekâlet savaşını sürdürerek binlerce pêşmergenin ve insanımızın katliamına yol açtı. KDP ve YNK ile ayrı-ayrı, her ikisine birlikte savaş açtı. Saddam’ın desteğiyle Kürt köylerini işgal etti. Köylülerden haraç aldı. Kürt çocuklarını kaçırdı. Şengal’de ve Kürdistan’ın değişik bölgelerinde terörist eylemlerine, işgaline devam etti.

Asıl deniz suyunun bittiği yer: Bağımsızlık Referandumundan sonra Kerkük’ün işgali eylemine, KYB’nin bir kliği, Goran, sömürgeci devletler, terörist Haşdi Şabi ile katıldı. Kürdistan Federe Devletini, sömürgeci devletlerle, Haşdi Şabi ile ittifak yaparak yıkmak istiyor.

PKK bu politikasına ve yıkma eylemine devam ediyor.

Kürdistan’ın Doğusunda: İran Teokratik Barbar Devletin taşeronu olarak, Kürt milli hareketini, Kürdistan partilerini tasfişye etmek için çalışmalar yürüttü ve yürütmeye devam etti. Provokasyonlarla binlerce Kürt gencinin katledilmesine ve idam edilmesine sebep oldu.

Sonuç olarak diyebilirim ki, PKK, dört sömürgeci devletin taşeronu olarak Kürtler üzerinden zamana yayılmış bit soykırım sürdürüyor. Kürdistan’ın bağımsızlığının vevözgürlüğünün engellenmesi için planlı ve açık çaba gösteriyor. Kürdistan’da sömürgeci devlet ardına hegemonik ve iktidar gücü olmak istiyor.

PKK’nın bu yapısına ve yaptıklarına rağmen, bazı Kürdistan partileri, Kürt yurtseverleri yollarını şaşırarak, kısa vadeli menfaatleri için PKK’yı desteklemeye devam ediyorlar.

Kürdistan’ın Kuzeyi bağlamında, özellikle seçim dönemlerinde bu şaşkınlıklıklara, PKK kurukçuluğu ve kulluğuna rastlamak söz konusu oluyor. TKDP, KDP-Bakur, DDKD değişik zaman momentlerinde PKK kullkuğunu ve hizmetini seçtiler. Şahıslar bağlamında, Şerafettin Elçi ve Mir Mehmet Dengir Fıra, PKK kulluğunu kişisel çıkarları için seçtiler.

Her genel seçimde de kimler ve hangi partiler kulluğu seçecek, PKK’ya kuyruk olacak diye Kürt yurtseverleri elleri yüreklerinde bekliyorlar. Bu seçimde Bayram Bozyel, Bozyel PSK’sine bu konuda tanıklık ediyoruz.

Bayram Bozyel PSK’si içinde bulunduğu üçlü işbirliğini hiçe sayarak ve teperek PKK/Yeni Sol Parti denişlen yapıya kuyruk ve kul olmayı seçti.

Oysa birkaç gün önce, bu konuda yazı yazan arkadaşları suçlatyıcısı açıklama yapmıştı. Bu ne büyük yüzsüzlük, riyakârlıktır.

“Sen bu gelişmeyi beklemiyor muydun?” diuye sorarsanız, Byram Bozyel’i, Bozyel PSK’sinin izlediği yolu, ittifaklar anlayışını yakından izleyen biri olarak, bana sürpriz olmadı.

SONUÇTA BOZYEL PSK’Sİ KÜÇÜK ÇIKAR UĞRUNA PKK’YA KUYRUK OLDU. FAŞİST PKK VE SOSYAL FAŞİST KEMALİSTLERLE DE DEMOKRATİKLEŞME HAYAL EDİLİYOR…

Sayın Kemal Burkay’ın “PKK ile ittifak yapılmamalı” barikatından kurtulan Bozyel PSK’si, devletin, Kürdistan milli hareketini, örgütlerini, Kürt milli hareketin toplumsal tabanını tasfiye etmek için kurduğu, M. Çamlıbel’in de içinde olmak üzere on binlerce yurtseveri katleden PKK’nın kuyruğu oldu.

Bu yapılırken de Kürt yurtseverlerine aptal muamelesi yapma gerçek aptallığını göstermişler. Büyük laflara ve “kutsal” laflara sığınmışlar.

Faşist PKK ve SOSYAL FAŞİST CHP Blokuyla da demokratikleşme hayali yapılıyor. Yani 1977’de Ecevit CHP’sinin demokratikleşmeyi sağlayacağı hayaliyle Kürtleri Kürdistan’da büyük katliamlar yapan CHP’ye Kuyruk yapma şaşkınlığı gibi. Yani tarih tekerrür ediyor.

Kürt yurtseverleri bu büyük lafların, tıpkı PKK’nın kendi projesini meşru hale getirmek için yaptığı radikal bağımsızlık savunuculuğundan sonra, KÜRDİSTAN Devletine düşmanlığa geldiğini bilebilir durumdadır.

BOZYEL PSK’si PKK ile Birlikte KÜRDİSTAN Federe Devletimizi yıkma eylemine; KDP VE Barzanilerin düşmanlığına; KÜRDİSTAN dört parçasında cinayet işlemeye; Kürdistan’ın Batısının tümden Araplaştırma ve Kuzey Suriye yapmaya; Kürt çocuklarını kaçırıp katletmeye; KÜRDİSTAN köylülerinde haraç almaya ve üretim yapmalarını engellemeye devam ederler ve onay verir.

Böylece BOZYEL PSK’si ile Kürt düşmanlığı cephesine bir eklemlenme daha oldu.
Bilinmeli ki Kürt milleti sonsuza kadar yaşayacaktır. Kürtlerin iç düşmanları, onursuz ve haysiyet pazarlayıcıları olarak tarihe geçeceklerdir.

 

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *