İbrahim GÜÇLÜ
PKK’nın oluşum nedeni ve misyonu, 45 yıldır Kürdistan’ın Kuzeyi başta olmak üzere Kürdistan’ın dört parçasından yaptığı kötülükler, işlediği kitlesel cinayetler, Kürdistanlılara ve kurumlarına karşı yürüttüğü iftiralar, yalanlar, manipülasyonlarla açıktır ve bilinmektedir.
PKK, Kürdistan’da Milli Hareketin gelişmesini, Kürdistan’ın Bağımsızlık sürecini ve devlet olmasını engellemek; Kürdistan Parti ve Örgütlerini tasfiye etmek; Kürdistan Milli Hareketinin toplumsal tabanını, öncü toplumsal ve siyasal güçlerini tasfiye etmek için Sömürgeci Kemalist Türk Devleti tarafından operasyonal bir örgüt olarak kuruldu. Zaman içinde, farklı farklı toplumsal ve siyasal aşamalarda Suriye, Irak ve İran Devletlerinin de operasyonal örgütü haline geldi. Kürdistan’ın Kuzeyinde yaptığı kötülükleri, Kürdistan’ın diğer parçalarında işlediği cinayetlerini, Kürdistan parti ve örgütlerine, Kürdistan siyasi ve toplumsal liderlerine yönelik düşmanlıklarını at başı ve güçlü bir şekilde sürdürdü.
Irak’ta, Baas Rejimi tasfiye edilmeden ve federal Irak devleti kurulmadan önce, Baas Rejimi ile ilişkiler kurdu. Baas Rejiminin yıkılmaması için genel anlamda Irak muhalefetine ve özel olarak Kürdistan siyasi partilerine karşı vekâlet savaşı yürüttü. Kürdistan Özgür Alanının ve Federe Bölgesinin oluşumundan sonra, sömürgeci devletler kendileri ABD ve Müttefikleri olan Çekiç Güçten çekindikleri için, PKK’yı Kürdistan’da KDP, YNK’ye, Kürdistan Hükümetine ve ABD’ye karşı savaştırdılar.
Şimdilerde: Irak Federal Rejimini ve Kürdistan Federe Devletini yıkmak için sömürgeci dış güçler, İran Devleti, Terörist Örgütlerle, Haşdi Şabi ile ittifak ediyor. İnsanları öldürüyor. Çocukları kaçırıyor. Çocukları asker yapıp öldürüyor ve öldürtüyor. Köyleri ve Şengal’i işgal etmiş durumda. Köylülerden haraç alıyor ve üretim yapmalarını engelliyor. Çok açık bir şekilde Irak ve Kürdistan’da hukuk tanımıyor, egemenlik ve iktidar hakkını açıkça ve terörle ihlal ediyor. Irak’ta silahlı yasal olmayan yabancı işgalci ve terörist bir güçtür. Irak’ta Arap ve Kürdistan örgütlerine askeri ve ekonomik olanaklarıyla müdahale ediyor, uydulaştırıyor; Irak federal devletine ve Kürdistan federe Devletine karşı düşman yapıyor. Savaşmaları için koşulları yaratıyor.
PKK’nın son zamanlarda da, Süleymaniye kentinde İran ve terörist örgütler, KYB’nin Pawil Kanadı ile işbirliği yaparak bir egemenlik kurduğunun güçlü verileri var.
Irak Federal ve Kürdistan Federe Hükümetleri bütün bu olup bitenlere sessiz kaldı, hiçbir tedbir almadı. Bundan dolayı Türk Devleti Irak Federal ve Kürdistan Federe Devlet sınırları içinde istediği şekilde ve zamanda, meşru olduğunu da ileri sürerek PKK’ya karşı operasyonlar yaptı. Irak ve Kürdistan sınırları için de büyük bir işgal-tampon bölge yaratmış durumdadır.
Son günlerde Türkiye’nin Süleymaniye Hava Alanına uçak uçuşlarını yasaklaması ve Süleymaniye Hava Alanı çevresinde bir insansız hava aracının saldırısından sonra daha dehşet bir gerçek ortaya çıktı. Bu dehşetin ne olduğunu Kürdistan Hükümeti Sözcüsünden dinlemiş olduk. Bu gerçek, akıllara durgunluk veren, Irak Federal Devletini ve Kürdistan Federe Devletinin varlığını dinamitleyen bir gerçek.
Nedir bu gerçek?
Birkaç gün önce Türkiye Süleymaniye Havaalanında PKK’nın faaliyetlerinin yoğunlaşması gerekçesiyle Süleymaniye’ye uçak uçuşlarını durdurmuştu. Kürtlerin çoğunluğu bu açıklamayı ciddiye almadılar. Kürdistan Hükümeti’nin bu açıklamayı ne kadar ciddiye aldığı konusunda da elimizde ciddi bir veri yok. Ama Kürdistan Hükümeti’nin, PKK’nın on yıllardır Kürdistan Federe Devletini yıkma ve işgal hareketine karşı ciddi bir şey yapmamasından, bu konuda da çok önemli bir tutum içinde olduğunu ve tedbir aldığını söylemek zor.
Süleymaniye Havaalanı yakınında bir patlama sonrası Kürdistan Federe Devleti Hükümeti Sözcüsü Cotyar Adil’in yaptığı açıklama dehşet gerçeği açığa çıkardı.
Cotyar Adil’in açıklamasına göre bu patlama Süleymaniye’de devlet dairelerinde ve Havaalanında bir örgütün işgalinden dolayı, daha önce Türkiye havaalanına uçuşlarını yasaklama gerekçesinin patlamaya yol açtığını açıkladı.
Birinci soru: Süleymaniye’de devlet dairelerini işgal eden örgüt hangisi, neden ismini açıklamıyorsunuz?
İkinci soru: Türkiye’nin açıklamasından, yerel kaynaklardan, on yıllardır PKK’nın faaliyetlerinden, hatta sizin açıklamanızdan, KYB içindeki etkinliğinden dolayı bu örgütün PKK olduğu tartışmasız. Buna rağmen Irak ve Kürdistan Hükümeti olarak PKK ismini neden açıklamıyorsunuz?
Üçüncü soru: Kürdistan Hükümeti ve onun ortağı KYB buna neden izin verdi? Devlet dairelerinde PKK işgalinin olması demek, Irak federal ve Kürdistan Federe Hükümetlerinin Süleymaniye’de iktidar ve egemen olmadığını göstermiyor mu?
Dördüncü soru: PKK’nın Kürdistan Federe Devletinin yıkma ve işgal etme hareketinin Süleymaniye’de devlet dairelerini işgal etmesiyle ne kadar tehlikeli bir boyut kazandığını göstermiyor mu? Irak Federal ve Kürdistan Federe Hükümetleri ne zaman harekete geçecek?
Beşinci soru: Süleymaniye’de devlet dairelerinin PKK tarafından işgal edilmesi, KYB, Goran ve PKK’nın Süleymaniye’yi Kürdistan Federe Devletinden koparma stratejisinin sonuna gelindiğini göstermiyor mu?
Altıncı soru: Celal Talabani’nin KYB’si ne yapar? KYB, Kürdistan Hükümetinin bir bileşimi. Onları uyarmak gerekmez mi?
Irak Federal Hükümeti olarak Süleymaniye Havaalanındaki patlama ile ilgili Türkiye’den özür talebinde bulunmuşsunuz. Sizin PKK karşısındaki acizliğiniz ve tutumunuzdan, siyasetsizliğinizden, sorumsuzluğunuzdan dolayı bu açıklamayı ciddiye almak ne kadar doğru olur?
Sonuçta diyorum ki Süleymaniye Şehri, Şengal, Kürdistan Federe Bölgesi elden gitmeden önce Irak Federal ve Kürdistan Federe Hükümetleri olarak ne zaman gaflet uykusundan uyanacaksınız?!!!
Diyarbekîr, 10 Nisan 2023