GEL HELE OTUR YEÄžEN

Bak yeÄŸen, “2024 yerel seçimleri biz Kürtlerin kapısını çalmasına raÄŸmen umursamazlık had safhada” diye yakınıyorsun? KeÅŸke sessizliÄŸin sesini oraya buraya eÄŸip bükmeden sorgulayabilseydik be yeÄŸen. Biliyor musun yeÄŸen, Kürt siyasi cenahının en mükemmel tarafı, kendi yanlışlarını kendilerine bile anlatma cesaretine sahip olmayışıdır!

Åžimdi kalkıp gelmiÅŸsin ‘Amca bu nedir umursamazlığa çöken sessizlik’ diye soruyorsun. Ä°nan ki yeÄŸen, ne kendi yanlış ve yetmezliklerinizi kendinize anlatıyorsunuz ne de anlatan aklıselime tolerans gösteriyorsunuz. Åžimdi gelmiÅŸ bu kadar badirelerle Kürtlerin güven dünyasını altüst olmuÅŸken, bu sessiz kalış neye iÅŸarettir diye benden öğrenmek istiyor gibi bir halin var.

Biliyor musun yeğen keşke olanlardan ve olacaklardan önce, olabilirleri mantığın masasına konulabilseydi. Yaşın gençtir ama yine de bire bir yaşanmışlıklara tanıklık etmişsindir. Kürdistan coğrafyasında bulunan tüm büyük şehirler kazanılmış ilçe ve beldelerle kazanılan belediye sayısı yüzleri geçmişti. Kürtler ilk sefer böylesi anlamlı bir kazanımla tanışmıştı. Bu tanışma Kürt halkının mücadele tarihinde kurumsallaşmaya atılan çok ciddi bir adımdı.

Ama ne yazık ki, ağır bedellerle kazanılan bu kazanımlar, gerçeklerden kopuk bir şımarıklıkla homojen ve sunî bir güce dönüştüğünü hep birlikte gördük. Ve bu gidişat öylesine bir hal aldı ki, akılın gidişatıyla ters orantılı atılımlarla Kürt halkının geleceğini akıl almaz siyasetin şımarıklıklarına kurban edildi.

Åžimdi gelmiÅŸ yanı başıma oturup, hâl hatır faslından sonra “ne düşünüyorsun amca?” diye soruyorsun. Åžimdi kalkıp yeÄŸenime, Kürt halkı birçok tarihsel dönemde olduÄŸu gibi bir daha kendi umutsuz kabuÄŸuna çekilmemeli desem? OrtadoÄŸu’da ve özelikle Ä°srail- Filistin savaşıyla baÅŸ gösteren geliÅŸmeler Kürt halkına eski tas eski hamamı yaÅŸatmamalı desem!

Mahalleleri, sokakları önceki yaşanmışlıkları aratacak bir şımarıklık gösterisine dönüşmesin desem! Bin bir çelişki yumağına dönüşen Kürt siyasetinin geleceğinin liyakati sıfır olan insanların insafına bırakılmasın desem! Yani anlayacağın yeğen, 2015 yıllarda oynatılan filmin can yakıcı yanığı hala kabuk bağlamamış desem! Bak amca biz dün ne yaptığımızı, yarınla olabilir olacaklara karşı hazırlıklıyız diye amcana teorik lafazanlığını önüme dökersin bilirim!

Yani anlayacağın yeğen, teorik zurna ve davullarla Kürt halkını ayağa kaldıracağız beklentisine girmeyin sakın! Çünkü Kürt halkının sessiz kalışının altında çok ciddi gerekçeler var. Ve inan ki yeğenim, gerekçelerin yarısından fazlası kendi siyasetçilerinin yetmezlikleri yatıyor. Velhasılıkelam benim güzel yeğenim, biz Kürtlerin kabuğa çekilmesinin birden çok haklı sebepleri var. Yani sözün kısası, Kürtler için hayati önem arz eden yerel seçimin yerel iktidarı bile, Kürtlerinin sesiz kalışını gıdıklayıp ayağa kaldırmıyorsa bir nedeni yok mu sence?

Bak yeÄŸen,on yılların kazanılmış varların birçoÄŸu, yetmezlikler sonucu heba edilmediÄŸini söyleyebilir misin? Yani anlayacağın yeÄŸenim, bir halkın başına gelen en büyük felaket umutsuzluÄŸa kapılma sendromudur. Ve inan ki amcana, her bir Kürt her namaza durduÄŸunda şöyle bir dua ettiÄŸinden eminim: “Allah ve Allah’ın melekleri Kürt halkını kendi asil damarın özüyle barıştırsın!” diyordur. Çünkü Kürt halkın hakkaniyet talepleri hiç tereddüt etmeden kendi partisinin partisel çıkarın önüne koyacak o asil damarı beklemekle meÅŸguldür bunu da bil be YEÄžEN.

HÃœSEYÄ°N AKINCÄ°

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *