Giriş̧
Kalkınma ve demokratikleşme programı
Türkiye sancılı bir zaman diliminde büyük bir değişim arzusu yaşıyor. siyaset, ekonomi ve toplumsal yaşamdaki ciddi problemler vatandaşlarımızın gündelik hayatını ve geleceğini olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye bu sorunların üstesinden gelecek, vatandaşlarına huzur, güven ve refah sağlayacak, geleceklerine güvenle bakmalarına öncülük edecek, dinamik ve vizyon sahibi bir “siyasi oluşum” bekliyor.
Kavramların içinin boşaltıldığı, değerlerin eskitildiği, sözün anlamını yitirdiği bu dönemde Türkiye yeni ve taze bir anlayışa; kararlı, önünü ve geleceğini görebilen bir harekete, onurlu bir mücadeleye, ayakları yere basan, yerli ancak çağdaş bilgilerle donanmış kadrolara, ufuk açıcı, gerçekçi program ve projelere şiddetle ihtiyaç duymaktadır.
Bütün bunları ekonomik kalkınma hamlesini başlatacak, gelir dağılımındaki bozuklukları düzeltecek, yoksulluğu ortadan kaldıracak, küskünlükleri giderecek; birleştirici, kucaklayıcı, toplumsal barışı temin edici, kurumlarla yurttaşlar arasında güven sağlayıcı, yeni ve dinamik bir siyasi irade gerçekleştirebilir.
Tüm renkliliğiyle, benzerlikleri ve farklılıklarıyla; kısaca eşsiz zenginlikleriyle Türkiye, kendi içinde, bölgesinde ve tüm dünyada yeniliğin, kalkınmanın, barışın, huzur ve refahın öncüsü olmaya aday bir potansiyele sahiptir. yeter ki, siyasi irade ve kararlılık sahibi kadrolar tarafından yönetilsin.
Partimiz; binlerce yıldır aynı coğrafya üzerinde barış̧, dostluk ve kardeşlik içinde birlikte yaşayan, ortak bir kaderi paylaşan, sevinçleri, kederleri, kıvançları ortak olan tüm halkımızın partisidir.
partimiz, dürüst, dinamik, ilkeli kadroları ve ülkemizin ufkunu açacak bir siyasal perspektif ile halkımızın yıllardır çekmekte olduğu sıkıntıları sona erdirmeyi, siyasal sistemin problem çözme ve karar alma yeteneğini geliştirmeyi, ülkemizin kalkınmasının önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmayı, Türkiye’yi layık olduğu aydınlığa kavuşturmayı amaçlamaktadır.
Partimiz, geleneğin ve geçmişin birikimiyle ülkemizin sorunlarına, dünya gerçekleriyle paralel biçimde, özgün ve kalıcı çözümler sunmayı hedefleyen, topluma hizmet etmeyi esas alan, ideolojik platformlarda değil, çağdaş demokratik değerler platformunda siyaset yapmayı benimseyen bir partidir.
Partimiz bu vasfıyla tüm vatandaşlarımızı cinsiyetleri, etnik kökenleri, inançları ve dünya görüşleri ne olursa olsun ayırım yapmaksızın kucaklamaktadır. bu çoğulcu anlayış temelinde, yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi ve üzerinde yaşamakta olduğumuz vatana mensup ve sahip olma gururunun bütün yurttaşlarımızla paylaşılması, partimizin temel hedeflerindendir.
“herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir” özdeyişi, partimizin temel ilkelerindendir. partimiz, bireyi bütün politikaların merkezine alarak demokratikleşmenin sağlanmasını, temel insan hak ve özgürlüklerini temin etmeyi ve korumayı en önemli ödevleri arasında sayar.
partimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğünün, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin, sivilleşmenin, demokratikleşmenin, inanç özgürlüğünün ve fırsat eşitliğinin esas kabul edildiği bir zemindir.
toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.
halkımız çaresiz değildir. çare bizzat halkın kendisindedir. büyük Atatürk’ün belirttiği gibi, milleti kurtaracak güç, yine kendi azim ve kararlılığıdır.
halkla özdeşleşen partimiz, her şeyden önce toplumda yok olan güven duygusunu mutlaka yeniden tesis edecektir. herkesin yarınlara güvenle bakmasını, kendisini bu toplumun saygıdeğer ve horlanmayan bir ferdi olarak hissetmesini sağlamak azim ve kararlılığındayız.
Zorlaştıran değil kolaylaştıran, iten değil kucaklayan, bölen değil birleştiren, haklı zayıfları haksız güçlülere karşı koruyan bir yönetim anlayışına sahibiz. bütün bunları gerçekleştirmek için;
• evrensel ölçülerde hak ve özgürlüklere dayalı bir anlayışı tüm alanlara yayacak,
• Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu kronik sorunları kökten çözecek,
• yıllardır atıl bırakılan beşeri ve fiziki kaynaklarını harekete geçirerek ülkemizi sürekli üreten ve üreterek büyüyen bir ülke haline getirecek,
• gelir dağılımındaki uçurumu ortadan kaldıracak, böylece tüm halkımızın refah seviyesini yükseltecek,
• kamu yönetimine vatandaşları ve sivil toplum örgütlerini dahil ederek toplumda sinerji meydana getirecek,
• kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışını hakim kılacak,
• ekonomi, dış politika, kültür, sanat, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık gibi alanlarda çağdaş, akılcı, gerçekçi ve uygulanabilir bir siyasi program takdim ediyoruz.
bu programın Türkiye’nin sorunlarını çözeceğine ve önünü açacağına inancımız tamdır.
bu programın en önemli özelliği, bugünün doğru okunması ve geleceğin doğru projelendirilmesidir. halkımızın takdirlerine sunduğumuz bu programın Türkiye için yepyeni bir başlangıç olmasını diliyoruz.
Allah’ın yardımıyla her şey bizimle daha iyi olacak. kurucular heyeti
temel haklar ve si̇yasi̇ i̇lkeler kalkınma ve demokratikleşme programı
ıı-temel haklar ve sı̇yasi ilkeler
2.1-temel hak ve özgürlükler
temel insan hak ve özgürlükleri, insanlığın yüzyıllar boyu süren mücadeleleri sonucu elde edilmiş kazanımıdır. bu özgürlüklerin düzeyi medeni bir toplum olmanın göstergesidir. medeni dünyanın bir parçası olan türkiye’nin temel hak ve özgürlükler açısından hak ettiği konuma getirilmesi, toplumumuzun da beklentisidir. dolayısıyla atılacak adımlar, uluslararası kuruluşlar istediği için değil insanımız bu hak ve özgürlüklere layık olduğu için atılmalıdır.
halkın sağduyuya sahip olduğu ve seçimini doğru yapacağı inancı peşin kabulümüzdür. halkın özgür iradesine dayanmadan kurulacak hiçbir yapı, bireylere özgürlük ve topluma huzur getiremez.
özgürlükler demokrasinin temelini oluşturur.
hiçbir bireysel ve kurumsal baskı kabul edilemez.
bir toplumdaki en önemli güven unsuru, toplum içinde yaşayan bireylerin kendi hak ve özgürlüklerine saygı duyulduğuna olan inançlarıdır. bu inanç tüm sosyal ve iktisadi dinamikleri harekete geçiren temel güçtür. ayrıca bireylerin hak ve özgürlüklerine saygı, demokratik bir siyasi rejimin toplum tarafından benimsenmesinin, toplumsal barış ve huzurun temel şartıdır.
Partimiz Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmanın en önemli vasıtası olarak algılar ve bunu toplumsal barışın bir unsuru olarak görür.
temel hak ve özgürlüklerle ilgili olarak partimiz aşağıdaki hedefleri gerçekleştirecektir:
• başta insan hakları evrensel beyannamesi, Avrupa insan hakları sözleşmesi, Paris şartı ve Helsinki nihai senedi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin insan hakları alanında getirdiği standartlar uygulamaya geçirilecektir.
• İnsan hakları alanında faaliyet gösteren gönüllü kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerileri dikkate alınacak, devlet organları ile bu kuruluşlar arasında sıkı bir işbirliği oluşturulacaktır. İ̇nsan hakları ihlallerinin tespiti, çözüm önerilerinin geliştirilmesi, insan hakları eğitimi ve kolluk güçlerinin denetimi konularında bu kuruluşların katılımına ağırlık verilecektir.
• düşünce ve ifade özgürlükleri uluslararası standartlar temelinde inşa edilecek, düşünceler özgürce açıklanabilecek, farklılıklar birer zenginlik olarak görülecektir.
• partimiz, dini insanlığın en önemli kurumlarından biri, laikliği ise demokrasinin vazgeçilmez şartı, din ve vicdan hürriyetinin teminatı olarak görür. laikliğin, din düşmanlığı şeklinde yorumlanmasına ve örselenmesine karşıdır.
• esasen laiklik her türlü din ve inanç mensuplarının ibadetlerini rahatça icra etmelerini, dini kanaatlerini açıklayıp bu doğrultuda yaşamalarını ancak inançsız insanların da hayatlarını tanzim etmelerini sağlar. bu bakımdan laiklik, özgürlük ve toplumsal barış ilkesidir.
• partimiz kutsal dini değerlerin ve etnisitenin istismar edilerek siyaset malzemesi yapılmasını reddeder. dindar insanları rencide eden tavır ve uygulamaları ve onların, dini yaşayış ve tercihlerinden dolayı farklı muameleye tabi tutulmalarını anti-demokratik, insan hak ve özgürlüklerine aykırı bulur. öte yandan dini, siyasi, ekonomik veya başka çıkarlara alet etmek veya dini kullanarak farklı düşünen ve yaşayan insanlar üzerinde baskı kurmak da kabul edilemez.
• partimiz bütün vatandaşlarımızın özgür haber alma ve düşüncelerini yansıtma hakkını esas kabul eder. çağımız demokrasilerinin vazgeçilmez koşullarından biri özgür medyanın varlığıdır. başta anayasa olmak üzere medyaya ilişkin tüm yasal çerçeve ele alınarak, medyanın ifade özgürlüğüne getirilen ve demokratik toplum düzeninin gerekleri ile bağdaşmayan yasak ve cezalar kaldırılacaktır. yazılı ve görsel medyanın özgürlükleri, titizlikle korunacak ve tekelleşmeye fırsat tanınmayacaktır.
• İnsan hak ve özgürlüklerini bir davranış biçimi haline getirmek ve bu sayede insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmak için ilk öğretim okullarından ve kamu kuruluşlarından başlamak üzere eğitim programları düzenlenecektir.
• hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı bütün unsurlarıyla gerçekleştirilecektir. tüm bireylerin hak arama yolları kolaylaştırılacaktır.
• kadın, çocuk ve çalışma hayatına ilişkin hak ve özgürlük alanlarında uluslararası standartlar ülkemizde de eksiksiz uygulanacaktır.
• işkence, gözaltında ölüm, kayıp, faili meçhul cinayetler gibi demokratik hukuk devletinde kabul edilemez uygulamaların üstüne ciddiyetle gidilecek ve şeffaflık sağlanacaktır. bu konuda her vatandaşın şikâyeti değerlendirilecek, caydırıcılığı sağlayan gerekli düzenlemeler yapılacak, sorumlular cezasız kalmayacaktır.
•i̇nsan hakları ihlalleriyle ilgili şikâyetlerin mahkemelerde harçsız ve bizzat temsil yolu açık tutularak öncelik ve ivedilikle sonuçlandırılabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır.
• vatandaşların şikâyetlerini kamu adına izleyecek kurum ve kuruluşlar oluşturulacaktır.
• partimiz tüm yurttaşların kamu hizmetlerinden hiçbir ayırım gözetilmeksizin faydalanması için gereken düzenlemelerin yapılmasını öngörür. bu bağlamda,
devlet ve kurumlarıyla yurttaşlar arasında gittikçe artan güven bunalımı giderilecek ve yurttaşın devlete ve devletin tüm kurumlarına güveninisağlayacak bir yönetimanlayışı tesis edilecektir.
2.2-sı̇yası̇ ı̇lkeler
partimiz, siyaseti topluma hizmet etmenin bir aracı olarak görür. siyasetin kirlendiği, siyasi alanın iyice daraltıldığı ülkemizde; siyasetin ve siyasetçinin yeniden saygın ve güven veren bir konuma getirilmesi gerçekleştirmek istediğimiz bir hedeftir. siyasetin dürüstlük ve liyakati esas alan bir yapıya kavuşturulması, siyasi finansmanın denetlenebilir ve şeffaf olması, ülkemizdeki siyaset kurumunun en temel ihtiyacıdır.
siyasi partiler, halkın sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel taleplerini devlete ileten ve devlet mekanizmasını bu doğrultuda çalıştırmak üzere iktidara talip olan sivil kuruluşlardır. halkın gündemini, yasama ve yürütme organlarının gündeminetaşımak siyasi partilerin asli görevidir.
siyaset, bir toplumun bugününü doğru kurallar ve yöntemlerleinşa etme ve geleceğini de doğru projelendirme iradesidir.
Partimiz, Türkiye’deki siyaset anlayışının tümden gözden geçirilmesi gerektiğine inanmaktadır. siyaset anlayışımıza göre milletin iradesi esastır. millet iradesini gölgede bırakacak hiç bir uygulamaya müsamaha gösterilemez.
siyaset ve siyasetçiye güvenin ve itibarın yeniden tesis edilmesi şarttır. bu amaçla:
• siyasi partiler kanunu değiştirilerek çağdaş demokratik anlayışın gereklerine uyumlu hale getirilecektir.
– partilerin teşkilatlanmaları, üyelikleri, aday tespitleri ve mali yapıları şeffaf olacaktır.
– partilerin hesapları ve adayların seçim harcamaları şeffaf ve denetlenebilir olacaktır.
– parti içi demokrasi, bireyin ve azınlık görüş sahiplerinin hukuku ve demokratik yarışma hakları sağlanarak geliştirilecektir.
– siyasi parti yasakları ve siyasi partilerin kapatılması ile ilgili hükümler Avrupa İnsan hakları mahkemesi kararları ve Venedik komisyonunun çizdiği ilkeler çerçevesinde yeniden düzenlenecektir.
• seçim kanunu değiştirilecektir.
– vatandaşların ve partili üyelerin özgürc seçme ve seçilme hakları tüm unsurlarıyla gerçekleştirilecektir.
– milletvekili seçilme yaşı 25’e indirilecektir.
– daraltılmış bölgeli ve tercihli seçim sistemi getirilecektir.
– parti adaylarının tespitinde tüm üyelerin katılımıyla yapılacak önseçim sistemi esas alınacaktır.
• siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır. – siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır.
– seçimle gelen herkesin kanunen vermek zorunda olduğu mal bildirimi şeffaf olarak kamuoyunun bilgi ve denetimine sunulacaktır.
– milletvekili ve bakanların yargılanmaları önündeki anayasal engeller kaldırılacak; dokunulmazlık, tüm kamu görevlilerinin yargılanabilmeleri
önündeki engeller ve ayrıcalıklarla birlikte ele alınacak ve milletvekillerinin meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerine inhisar ettirilecektir.
– siyaset alanının daraltılmasına ve saygınlığının gölgelenmesine dönük tüm teşebbüslere karşı kararlı bir politika izlenecektir.
2.3-sı̇yası̇ yapılanma
partimiz Türkiye’ye yeni bir siyaset anlayışını getirmeye ve bu anlayışı öncelikle kendi içinde uygulamaya geçirerek diğer partilere örnek olmaya kararlıdır.
demokrasinin temel prensiplerinden biri olan seçimlerdeki halk etkinliğini artırıcı düzenlemelerle katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi partimizin temel amaçlarından biridir.
halkın merkezi ve yerel yönetimle ilgili karar alma süreçlerine daha aktif olarak doğrudan katılımını sağlayacak olan referandum kurumunun tesisi ve etkinleştirilmesi en önde gelen hedeflerimiz arasındadır.
öncelikle, demokrasinin çekirdek kurumlarından olan partilerin kendi iç yapılarını demokratikleştirmeleri ve şeffaflaştırmaları, sistemin sağlıklıi şlemesi açısından zorunludur.
AK Parti olarak parti içi demokrasinin ve şeffaflığın yerleşmesi için;
• milletvekili aday yoklamalarında, bütün üyelerin katılımı ile önseçim yapılması önceliğimizdir.
• ı̇lkeli siyaset açısından genel başkanlık ve milletvekilliği süresi tüzüğümüzde belirtilen biçimde sınırlandırılacaktır.
• parti bütçesinin yıl içindeki harcama kalemleri kamuoyuna ilan edilecek, yıl sonunda parti gelirlerinin nasıl harcandığı açıklanacaktır.
• parti bütçesinin belli bir oranı, araştırma ve geliştirme ile parti il teşkilatlarına tahsis edilecektir.
• parti içi demokratik yarış, serbest rekabet ortamında yapılacaktır.
• partili üyelerin tüzük ve program dahilinde düşüncelerini özgürce ifade etmeleri sağlanacaktır.
• parti gruplarında, bağlayıcı grup kararları tüzükte sayılı istisnai hallerde alınacaktır.
• ı̇nteraktif siyaset hayata geçirilecektir.
• partimizin iktidarında, başta bakanlar olmak üzere tüm atamalarda, ehliyet ve liyakat esas alınacaktır.
2.4-hukuk ve adalet
hukukun üstünlüğünü esas alan devlet, vatandaşlarının özgürlük ve haklarının teminatıdır. dolayısıyla hukuk devleti olmayan ve hukukun hakim olmadığı bir toplumda demokratik rejimden bahsedilemez.
demokrasinin hukuk yoluyla varlık kazandığı demokratik hukuk devletinde; hukukun evrensel ilkelerine saygı, hak arama yollarının açık tutulması, kanun önündeeşitlik, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması, devletin hukuka bağlılığının güvence altına alınması temel değerlerdir. bu değerlerin hayata geçirilmesi anayasa, yasalar ve bağımsız bir yargı ile mümkündür.
partimiz hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacaktır.
ülkemiz bugün hukuk devletinden ziyade kanun devleti görüntüsü vermektedir. “devletin hukuku” yerine “hukuk devleti” anlayışının esas olması gerekir. kanunları hukuka, hukuku evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayandırmadıkça, türkiyegerçek bir hukuk devleti olamaz ve uluslararası camiada saygın bir yer edinemez.
yargısız bir hukuk düzeni düşünülemez. anayasa ve yasaların metinleri kadar onları yorumlayacak yargı organlarının da önemi büyüktür.
partimiz, toplumsal düzenin teminatı olan adalet sistemine azami ölçüde güvenin tesisini sağlayacaktır.
şeffaf ve yolsuzluklardan arınmış bir düzen ancak adaletin işlemesiyle mümkündür. partimiz bireylerin gündelik yaşamından uluslararası ilişkilere kadar önem taşıyan adalet sisteminin karşı karşıya kaldığı sorunları çözmeyi öncelikli hedefleri arasında görür.
yukarıda zikredilen tespit ve ilkeler doğrultusunda partimiz, aşağıdaki politikaları hayata geçirecektir:
• özgürlükçü, tüm toplumun ihtiyaçlarına cevap veren, demokratik hukuk devleti ilkesine ve demokratik ülkelerin standartlarına uygun, toplum ile devlet arasında yeni bir “toplum sözleşmesi” kurmayı hedefleyen, tümüyle yeni bir anayasa önerisi hazırlayacaktır. bu öneri, yeni bir “anayasal mühendislik” denemesi değil, halkın iradesini ve taleplerini demokratik temelde devlet yapısına yansıtan bir belge olacaktır. kısa, öz ve açık biçimde hazırlanacak yeni anayasa teklifimizde;
– temel hak ve özgürlüklere ilişkin bölüm, evrensel standartlara uygun olacaktır.
– cumhuriyetin temel nitelikleri korunarak devlet yönetiminin esas hükümlerine yer verilecektir.
– yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkileraçık, net ve anlaşılabilir bir biçimde belirtilecektir.
• kuvvetler ayrımı ilkesi hassasiyetle uygulanacaktır. yasama, yürütme ve yargı güçleri arasında denge ve denetim sağlanacaktır.
• parlamentonun yasa çıkarmada ve denetimde etkin, bağımsız ve verimli olması için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
• yasama ve yürütme erkinin birbirlerinden net bir biçimde ayrılması içinbaşbakanhariç diğertüm bakanların meclis dışından atanmasını sağlayan sistem değişiklikleriaraştırılarak kamuoyunda tartışmayaaçılacak, bu konuda kamuoyunda oluşacakuzlaşmaya paralel olarak gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır.
• partimiz sadece kendi için dedeğil, parlamento ve toplum içinde de kollektif iradenin tekil iradelerin yerini almasını sağlayacaktır. yasalar sadece parlamento çoğunluğu değil, toplumun ortak iradesinin ifadesi olacaktır. bu nedenle partimiz, hazırlayacağı yasa tekliflerini sivil toplum kuruluşlarının değerlendirmelerini alarak oluşturacaktır.
• yeni anayasa yürürlüğe girdikten sonra, mevcut tüm kanunlar gözden geçirilecek ve anayasal sisteme uymayanlar süratle yürürlükten kaldırılacak ya da değiştirilecektir. tüm tüzük ve yönetmelikler incelenerek kanunların çizdiği sınırları ve anayasal ilkeleri ihlal eden hükümler ayıklanacaktır.
• anayasanın ve kanunların herkesi bağlayıcılığına dair ilke titizlikle uygulanacaktır.
• kurallara uymama alışkanlığı ortadan kaldırılacak, kayıt dışılık her alanda önlenecek, kanunlar ve kurallar konuldukları amaç doğrultusunda uygulanacak ve bunların kalitesi evrensel standartlara kavuşturulacaktır.
• yargıç tarafsızlığı ve yargı bağımsızlığı tam olarak sağlanacak, yargıç güvenceleri korunacaktır.
• hukuk eğitiminden başlamak üzere hukukçuların niteliklerini arttıracak reformlar gerçekleştirilecek, avukatlara, hakimlere ve savcılara uzmanlıklarını geliştirebilecekleri yurt içi ve yurt dışı mesleki eğitim olanakları sunulacaktır.
• yargıçların; örgütlü suçlar, haksız rekabet, dövizişlemleri, sigortacılık, kara para aklama ve sermaye piyasası suçları gibi alanlarda uzmanlaşmalarısağlanacaktır.
• mahkemeler teknolojinin son imkanlarıyla donatılacak, iş yükleri azaltılacak, mahkeme binaları çağdaş bir görünüme kavuşturulacaktır. “geç gelen adalet, adaletsizliktir” özdeyişinden hareket eden partimiz, yargı sürecinin hızlandırılması için gerekli tüm düzenlemeleri gerçekleştirecektir.
• mahkeme kararlarının aleniliğini tam anlamıyla hayata geçirebilmek amacıyla tüm yüksek mahkeme kararlarına kamunun ulaşabilmesi için gerekli teknolojik alt yapı öncelikle kurulacaktır.
• yüksek mahkeme üyelerinin belirlenmesi usulü, mahkemelerin bağımsızlığı, mesleki ölçütler ve seçim yapacak organlar demokratik ülke deneyimleri dikkate alınarak yeniden düzenlenecektir.
• kolluk kuvvetlerindeki uyum ve hiyerarşiyi bozmamak kaydıyla adli kolluk kurulacaktır.
• suçtan zarar görenlerin korunması sistemi tesis edilecektir. kamu vicdanında yarattığı tahribat nedeniyle af kanunu çıkarılmasından azami ölçüde kaçınılacaktır.
• yargının etkinliğini ve işleyişini hızlandırmak için usul kanunları gözden geçirilecek ve gerekli değişiklikler yapılacaktır.
• ceza infaz kurumları, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması amacıyla çağdaş hale getirilecektir.
• devletin en önemli asli görevlerinden biri olan adalet hizmetlerinin hızlı ve kaliteli olarak yerine getirilebilmesi için bütçeden ayrılan ödenekler büyük oranda artırılacaktır.
2.5-demokratı̇kleşme ve sı̇vı̇l toplum
partimize göre, demokratik bir düzende yurttaşların uymak zorunda oldukları kurallar kendileri tarafından oluşturulur. bu nedenle demokrasi, hukuk kurallarının yurttaşların rızasıyla oluştuğu bir yönetim biçimidir. bir demokraside nihai karar ve icra yetkisi, seçimle oluşturulan organ ve kurumlardadır. kamusal yaşamı ilgilendiren temel kararlar seçilmişler tarafından alınır. demokraside egemenlik halka aittir ve bu özellik, demokratik rejimi diğer tüm rejimlerden ayıran temel niteliktir.
demokrasi hoşgörüye dayanan bir sistemdir. demokrasilerde vatandaşlardan bir kısmının daha üstün hak ve özgürlüklerden ya da ayrıcalıklardan yararlanması mümkün değildir. demokrasilerde vatandaşlar, yasaların eşit koruyuculuğu altında özgürce yaşarlar.
farklı tercihlerin rekabeti, sağlıklı bir demokratik sistemin vazgeçilmez unsurlarındandır. bu yarışta çoğunluğun oyunu alanlar iktidara gelir, tüm ülkenin ya da yerel yönetimlerin sorumluluğunu üstlenirler. ancak yarışı kazanmak ve iktidara gelmek çoğunluğun iradesini mutlaklaştırmaz.
çağdaş demokrasinin en çok önemsenen niteliklerinden biri çoğunluğun hic ̧bir şart altında temel hak ve hürriyetleri tartışma konusu yapmaması ve azınlıkta bulunanların hak ve özgürlüklerine saygılı olmasıdır. azınlıkta kalan görüşlerin ve muhalefet hakkının anayasa ile güvence altına alınması demokrasinin çoğulcu niteliğini pekiştiren bir unsur olarak kabul edilmektedir.
vatandaşların kamuya ait karar mekanizmalarına katılım hakkı, demokratik rejimin tek yönlü bir rejim olmadığına, yönetenler ile yönetilenler arasında iki yönlü bir etkileşimde bulunduğuna işaret eder. bu yönüyle katılım hakkı sadece vatandaşların seçimlerde oy vermesi değil, kamu ile ilgili kararların alınması, uygulanması ve denetlenmesine katkıda bulunma yollarının açık olmasını ifade eder.
partimiz demokratikleşmeyi, ülkemiz demokrasisinin tüm bu niteliklere tam anlamıyla kavuşturulması olarak algılamaktadır. partimiz çağdaş demokrasilerde
vazgeçilmez kabul edilen ama her şeyden önce kendi vatandaşımızın tercihlerine saygının temel şartı olan bu ilkelerin ışığında aşağıdaki politikaları uygulayacaktır:
• vatandaşların siyasete katılımlarında asli işlevi gören ve demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerin hareket ve faaliyet alanlarını genişletecektir.
• merkezi yönetimin taşra teşkilatına; yerel yönetimlerin, yerel sivil oluşumların ve vatandaşların istemlerini karşılayacak, diyaloğa dayalı bir yönetim anlayışı kazandıracaktır.
• avrupa birliği üyelerinin uyması gereken asgari standartları gösteren kopenhag kriterleri’nin demokratikleşmeye yönelik ilkeleri esas alınarak ulusal hukuk düzenimizde yapılması gereken değişiklikler, mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilecektir.
• vatandaşların yönetime katılması ve yönetimi denetleyebilmesi için bilgi ve belgelere ulaşılabilmesini kolaylaştıracak, böylece vatandaşların bilgiye ulaşım hakkını etkili olarak kullanabilmesine imkan sağlayan düzenlemeleri yapacaktır.
• katılımcı ve temsil gücü yüksek bir demokrasinin temelinde yerel yönetimler yatar. vatandaşlarla yönetim arasında günlük hayattaki bağı kuracak olan yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için gerekli tüm anayasal ve yasal düzenlemeleri gerçekleştirecek ve işlevsel yeni yerel yönetim birimleri oluşturacaktır.
• vatandaşların kendi köyleri, mahalleleri, şehirleri, hizmetlerinden yararlandıkları ve çalıştıkları kurumları ile ilgili konulardaki görüşlerini, şikayetlerini ve çözüm önerilerini değerlendirecek ve işleme koyacak mekanizmalar oluşturacaktır.
• sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alarak ilgili yasal düzenlemeleri değiştirecek, sivil toplum örgütlenmesini çağdaş demokratik ülkelerdeki düzeye ulaştıracak bir yasal çerçeve çizecektir.
• memur statüsünü yeniden belirleyecek, memurların sendikal örgütlenmelerini ve haklarını yeniden ele alacaktır.
• seçilme yaşının 25’e indirilmesiyle gençlerin demokratik süreçlere aktif katılımını sağlayacak ve genç nüfusunülkeyönetiminde sorumluluk almasını teşvik edecektir.
• demokrasilerin temel niteliklerinden biri olan toplantı ve gösteriözgürlüğünün daha etkili kullanılabilmesi için gerekli hukuki düzenlemelerigerçekleştirecektir.
• merkezi ve yerel yönetimler; sivil toplum örgütleri, mesleki kuruluşlar, sendikalar ve özelsektör temsilcilerinin görüşlerini alacakları ortak kurul, komisyon, kriz masası ve her türlü platformu oluşturacaktır.
2.6-Doğu ve Güneydoğu
Kimimizin güneydoğu, kimimizin kürt, kimimizin terör sorunu dediğimiz olay, maalesef türkiye’nin bir gerçeğidir. partimiz bu sorunun toplum hayatımızda neden olduğu olumsuzlukların bilinciyle, bölge halkının mutluluğunu, refahını, hak ve özgürlüklerini gözeten, türkiye’nin bütünlüğü ve üniter devlet yapısıyla birlikte bölgeyi tehdit eden terörün önlenmesinde zaaf yaratmayacak bir şekilde; kalıcı, tüm toplumun duyarlılıklarına saygılı, etkili ve sorunları kökünden çözmeye yönelik bir politika izleyecektir.
Bu bölgemizdeki kültürel farklılıklar, partimiz tarafından zenginlik kabul edilmektedir. resmi dil ve eğitim dili türkçe olmak şartıyla, türkçe dışındaki dillerde yayın dahil kültürel faaliyetlerin yapılabilmesini, partimiz ülkemizdeki birlik ve bütünlüğü zedeleyen değil, güçlendiren ve pekiştiren bir zenginlik olarak görmektedir.Bölgenin geri kalmışlığından kaynaklanan kimi olumsuzlukların giderilmesini, bölgeye dönük özel düzenlemeler yoluyla değil, genel demokratikleşme projesi bağlamında düşünmektedir.
Uzun süredir yoğun dış destekle varlığını koruyan ve otuz bin insanımızın hayatına mal olan teröre rağmen bölge halkının üniter devlet yapısına bağlı olması, halkımızın sağduyusu ile meselenin etnik bir çatışmaya dönüşmemesi, konunun iç meselemiz olarak çözülebilir olmasının delilidir.
Partimiz, teröre tepki olarak maksadını aşan ve bölge halkını rahatsız eden bazı uygulamaların terk edilmesi ve yıllardır devam eden OHAL uygulamasının tamamen kaldırılmasını hedeflemektedir. suçlu insanlar karşısında caydırıcı ve masumları koruyucu bir tavır sergilemesi gereken devletimizin, suçsuz insanlara şefkatle muamele etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Yoğun terör sonrası dönemde, doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde, bölgelerarası kalkınmışlık farkını yok edecek, en azından asgariye indirecek önemli bir adım atılmamıştır. partimiz yöreye yönelik istihdamı artırıcı ciddi ekonomik projeler gerçekleştirilecek, terör ortamından şu veya bu şekilde zarar gören vatandaşlarımızın mağduriyetini giderici uygulamaları devreye sokarak ihtiyaç duyulan rehabilitasyonu sağlayacaktır.
Hizmetlerin yetersiz olması, işsizlik, fakirlik ve baskı, terörün beslenmesine en elverişli ortamlardır. terör ve baskı karşılıklı olarak birbirini besler. terörün sonuç olduğunu unutan her yaklaşım, sadece baskı ile çözüm üretmeye yönelir. oysa bu terörü daha çok güçlendirir. Bu nedenle terörü sona erdirmenin yolu, temel hak ve hürriyetlere saygılı bir devlet yaklaşımı ile ekonomik kalkınmayı ve güvenliği aynı bütünün parçaları olarak ele almaktan geçer.
Bölgenin ticari ve ekonomik faaliyetler açısından cazip hale gelebilmesi için, bir çıkmaz sokak konumundan çıkartılıp komşu ülkelerle sınır ticareti dahil, dinamik bir ticaret ortamı oluşturulması gerekmektedir. Bu amaçla partimiz, bölgedeki ticaretin artırılması için her türlü tedbiri alacaktır.
Bürokratik otoriter devlet anlayışına yaslanan çözümler, sadece asayiş mantığına dayandığı için uzun vadede sorunları daha da derinleştirmektedir. buna karşılık demokratik devlet anlayışı çerçevesindeki yaklaşımlar, ilk anda endişeyle karşılansa da uzun vadede milletimizin birlik ve bütünlüğünü pekiştiren sonuçlar doğurmaktadır. bu nedenle bölgedeki sorunlar aynen kalacak demektir. sadece ekonomik kalkınma politikaları ile tam bir çözüme kavuşturulamayacağı gerçeği yanında bütün bunların üstünde kültürel farklılıkları demokratik hukuk devleti ilkesi çerçevesinde tanıyan yaklaşımların etkili olması gerektiği anlayışına ulaşılması sorunun çözümünde önemli bir adımdır. Diğer taraftan kültürel farklılıklar bölge halkıyla olan müştereklikleri arka plana atmayı gerektirmez. aksine türkiye cumhuriyeti vatandaşı olma bilinci, toplumumuzun birlik ve beraberliğinin çimentosudur.
Ekonomi
kalkınma ve demokratı̇kleşme programı
5.3-kültür ve sanat
Türkiye, her geç engün maddi kaygıların ön planda olduğu, ruh ve mânâ dünyamızı zenginleştiren, süsleyen unsurların kenara itildiği bir ülke haline gelmektedir. ı̇nsanımız renksiz, şiirsiz, içeriksiz ve estetik kaygıların önemsenmediği bir dünyada yaşamaya itilmektedir. bu nedenle kültürün ve kültür politikalarının önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Her kültürel form kendi çağının anlayışını, zevkini ve estetiğini yansıtır. kültürler, kendilerini iç dinamikleri ve kültürel alışverişlerle zenginleştirerek yenilerler. bu anlamda geleneği olmayan ve kendi kimliğini özgün bir biçimde sunamayan kültürlerin yabancı kültürlerle rekabet etmesi zordur. Ülkemizinkültür ve sanat alanlarında göstereceği etkinlik, uluslararası camiada saygınlığımızı artıracaktır.
ülkemiz, binlerce yıllık tarihin sonucu olan zengin bir kültürel birikim ve dokuya sahiptir.
partimiz;
• milli değerlerin korunup geliştirilmesi konusunda azami bir gayret içerisinde olacaktır. yeryüzünde saf bir dil, musiki, mimari vb. bulunmadığı gerçeğinden hareketle kültürel etkileşimi bir zenginlik olarak kabul ediyoruz.
• partimiz, milli kültürümüzdeki esas yapıyı, üslûbu koruyarak evrensel değerlerle milli kültür arasındaki etkileşimi en üst noktaya çıkarmayı amaçlamakta, gerçek bir çağdaş kültür atmosferi oluşturmanın bu yoldan geçtiğine inanmaktadır. bu iki alanı, çatışma konusu olmaktan çıkarıp, her iki unsurun zenginliklerinden birlikte yararlanmak, kültür politikamızın temelidir.
• Partimiz, kültürün taşıyıcı unsurları olan dil, edebiyat, folklor, musiki, plastik sanatlar, etnografya, sinema, temsil sanatları vb. alanlardaki mevcut yapıyı, yaklaşım ve anlayışı eksik ve sağlıksız bulmaktadır. bütün bu alanlarda konuların uzmanları ve sivil toplum örgütlerinin de görüşlerinden yararlanılarak yeni ve doyurucu politikalar geliştirilecektir.
• Plastik sanatlar ve Türk-İslam sanatlarının gelişimine özel bir önem verilecektir. tüm sanat çalışmalarının gerçekleştirilmesin de yerel yönetimler ağırlıklı olarak öne çıkarılacak, konuyla ilgili tüm yasal düzenlemeler hızla yapılacaktır.
• Kültürel yozlaşma, müstehcenlik ve şiddet unsurlarının ön plana çıkarılması, kitabın hayatımızdan her gün biraz daha uzaklaşması, partimizin öncelikle mücadeleedeceği konular olacaktır.
• uÜlkemizin kültür ve sanat zenginliğini tanıtan ve gelişmesine katkıda bulunan tüm projeler desteklenecektir. yurt içi ve yurt dışında çok amaçlıkültür merkezleri ve kültür evlerinin yaygınlaştırılması desteklenecektir.
Dış politika
Kalkınma ve demokratı̇kleşme programı
vı-Dış polı̇tı̇ka 6.dış polı̇taka
• Orta Doğu’da akan kan tüm dünya kamuoyunu olduğu gibi, bu bölge ile yakın kültürel ve tarihi ilişkileri olan türk halkını da üzmekte ve endişeye sevk etmektedir. AK Parti, din ve ırk ayırımı yapmaksızın, kime ait olursa olsun, dökülen kanın ve gözyaşının acilen durdurulmasını sağlayacak tek yolun, kalıcı bir barıştan geçtiğine inanmaktadır. bu çerçevede Türkiye, barışın tesisine yönelik çabaları desteklemeye devam edecektir.
• Partimiz, Türkiye’nin ı̇slam ülkeleriyle ilişkilerine özel bir önem vermektedir. bu nedenle, bir yandan bu ülkelerle ikili işbirliğimizin artırılması, öte yandan ı̇slam konferansı örgütü’nün (ı̇kö), uluslararası alanda daha saygın yer edinebilmesi ve insiyatif alabilen dinamik bir yapıya kavuşturulması için çaba sarf edecektir. yine bu bağlamda, başkanlığını sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı İKÖ, ekonomik ve ticari ı̇şbirliği daimi komitesi’nin (ı̇sedak) faaliyetlerine daha somut içerik kazandırmaya çalışacaktır.
• soğuk savaşın sona ermesi ve doğu bloku’ nun çöküşü, karadeniz bölgesi’nde yeni bir işbirliği alanının ortaya çıkmasına neden olmuştur. bu gelişme sonucu, hızlı bir ivme ve geniş bir katılımla kurulan karadeniz ekonomik ı̇şbirliğiteşkilatı’nın (keı̇t), bölgeülkelerinegeniş işbirliği olanakları vaad eden potansiyelinin harekete geçirilmesiiçin sarf edilen çabaları artıracaktır.
• türkdış politikasının geleneksel atlantik ve avrupa boyutlarının yanında, avrasya eksenli bir politikanın da geliştirilmesi yolundaki çabalarısürdürecektir.
bu bağlamda, ekonomik ı̇şbirliğiteşkilatı (eco) çerçevesindek iişbirliğinin güçlendirilmesi içinçaba sarf edecektir.
• kafkasya’da soğuksavaş dönemi şartlanmaları bir yana bırakılarak işbirliği imkanları aranacaktır. böylelikletürkiye, zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olan bu bölgenin, orta doğu ve balkanlar’la ekonomik açıdan bütünleşmesine katkıda bulunmaya çalışacaktır.
• Ç̧in ve güneydoğu asya’daki dinamik ekonomilerle ilişkileri çok yönlü olarak ele alacak ve türkiye ile bu ülkeler arasında daha sıkı ilişkiler geliştirmeye çalışacaktır.
• türkiye’nin balkan politikasını, bölgedeki ülkelerle tarihi, kültürel ve ekonomik ilişkilerimiz ışığında geliştirecek ve gerekirse yeniden şekillendirecektir.
• yurt dışındayaşayantürkvatandaşlarının, bulundukları ülkelerdeki haklarının daha fazla korunması içinçaba sarf edecek, gerek o ülkelerde gerekse türkiye’dekarşılaştıkları sorunların ortadan kaldırılması için mevcut mekanizmaları daha etkin biçimde işletecek, gerekirse yeni mekanizmalar oluşturacaktır.
Sonuç
Kalkınma ve demokratikleşme programı
vıı-sonuç
Başta genç ve dinamik nüfusu olmak üzere Türkiye çok zengin maddi ve manevi potansiyele sahip bir ülkedir.
cumhuriyet, binlerce yıllık tarihimiz içerisinde elde ettiğimiz kazançların en önemlilerindendir. bütün gayretlere ve gelişmelere rağmen AK Parti, cumhuriyetimizin demokratik bir cumhuriyet olması için bugüne kadar alınan mesafenin çok yetersiz olduğuna inanmaktadır.
bu programın içtenlikle benimsediği siyasi doğrultu ve önerilerle cumhuriyetimizin hukukun üstünlüğüne, insan hak ve özgürlüklerine dayalı demokratik bir yapıya kavuşturulması hedeflenmiştir.
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” felsefesinden hareketle partimiz, bütün politikalarının merkezine bireyi koymuştur. başta düşünce, ifade, inanç, eğitim, örgütlenme ve teşebbüs özgürlükleri olmak üzere bütün sivil ve siyasi özgürlükleri, çoğulculuğun, barış ve uzlaşmanın temel şartı olarak görüyoruz. tüm bu özgürlükler Türkiye’yi herkes için yarınlarından emin olacakları büyük bir umut haline getirmenin de olmazsa olmaz şartlarıdır.
Partimiz din, dil, mezhep, bölge, etnik köken ve cinsiyet farkı gözetmeksizin bütün Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını birinci sınıf vatandaş olarak görür ve kucaklar. bizim demokratik anlayışımızda farklılıkların birbirine dönüşme mecburiyeti yoktur. tarihi tecrübemizden süzülerek gelen farklı olanların bir arada barış içinde yaşama kültürü de bundan başka bir şey değildir.
haklı zayıfları, haksız güçlülere karşı korumak, vazgeçilmez prensiplerimizden biridir. bu nedenle programımız, bir kısım veya kesimin huzur ve mutluluğunu değil, herkesin huzur ve mutluluğunu sağlamayı hedeflemektedir.
partimizin bu programda hayata geçireceği yönetim anlayışında, devlet buyurganlık bakımından iri ve hantal bir devlet değil, kaliteli hizmet üretme işlevi ve etkinliği açısından güçlü bir devlet olacaktır. ülke bütünlüğü ve milli egemenliğe saygı çerçevesinde çoğulculuğa ve çoksesliliğe dayanan bir yönetim anlayışında, devlet bir orkestra şefi konumunda olacaktır. dayatan, direten, rant dağıtan bir devlet değil; düzenleyen, denetleyen, fırsat yaratan, teşvik eden ve yol gösteren bir devlet, 21. yüzyılın hakim demokratik anlayışının bir gereğidir. ülkemizi dünya sahnesinde hak ettiği yere getirecek olan da budur.
bu program, ülkemizin çok büyük olan ekonomik potansiyelini harekete geçirerek, küreselleşmenin getirdiği maliyetleri en aza indirmek suretiyle, büyümeyi ve yeni bir atılımı hedeflemektedir. kamu harcamalarını disipline etmek, her
düzeydeki israfın önüne geçmek, girişimciliği her yönüyle desteklemek, ranta değil, üretime dayalı bir kazanç sistemi tesis etmek, borçlanmada azami duyarlılığı göstermek, vergi tabanını genişletirken vergi oranlarını düşürmek, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek, yoksulluğa ve her çeşit yolsuzluğa son vermek, verimliliği esas almak, programın ekonomik öncelikleri arasındadır. insanlarımızın karnı tok, sağlıklı, eğitimli, huzurlu olması, insanca yaşayabileceği bir hayat standardına kavuşturulması, yarınından emin, devletine, birbirlerine ve kendilerine güvenen bireyler haline getirilmesi çabamızın özü ve siyasetteki varlık sebebimizdir.
bu programın en önemli tarafı, eyleme dönüştürülemeyecek söylemlere yer vermemiş olmasıdır. doğru, gerçekçi ve uygulanabilir olması, parti politikalarımızın tanımlayıcı özelliğidir. sözümüzle özümüzün bir olduğunu en iyi halkımız bilmektedir. AK Parti gücünü halktan alan kadro hareketidir. burada katı yargılar değil, ilkeler; tekelci akıl değil, kolektif akıl hakimdir.
Türkiye’nin en büyük problemi, ülkede yaşanan güven bunalımıdır. devletin halka, halkımızın da devlete güveni tesis edildiği, halkın talepleri ile siyasetin gündemi örtüştürüldüğü zaman Türkiye’nin uluslararası yarışta zirveye doğru yürüyüşü mutlaka gerçekleşecektir. bizim Türkiye sevdası diye bir sevdamız vardır. samimiyetle, azimle aydınlık ufuklara doğru bir yürüyüş başlatıyoruz. varış noktasındaki onur ve gurur bizimle birlikte yola çıkan herkesin, hepimizin olacaktır.
AK Parti, ideoloji dayatan veya rant dağıtan bir parti değildir, olmayacaktır. partimiz, bu programdaki ilkeler çerçevesin de türkiye’ye hizmeti esas alan bir kitle partisidir. soğuksavaş döneminin doğurduğu, eski siyasi akla dayanan ayrışmaları reddediyoruz. demokrasiye inanan, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, çoğulcu değerleri benimsemiş, ahlaki ve insani duygulara sahip, piyasa ekonomisine bağlı herkese bu partinin çatısı altında yer vardır.
milli, manevi ve evrensel değerlere saygılı, cumhuriyeti benimsemiş, toplumsal merkezi, siyasetin merkezine taşınmak; ak partı̇’ nin en önemli hedeflerindendir.
bu program, büyük milletimizin insanlık camiasında layık olduğu yeri alması, ülkemizin “muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkması” için dürüst, ilkeli, yerli değerler konusunda hassas, küresel dinamiklerin farkında, yaşadığı coğrafya ve çağı çok iyi kavrayan kadrolar tarafından hazırlanmış bir “demokratikleşme ve atılım” projesidir.
gayret, alın teri, ilkeli siyasi irade ve kararlılık bizden, teveccüh halkımızdandır.
Allah Milletimizin yâr ve yardımcısı olsun.