Mazdek Peygambere Dair Kısa Notlar

Mazdek İsyanı

Mazdek, Sasani Şah’ı Kava (Kavad, Qubat) döneminde yaşamış reformcu bir Kürt Peygamberdir. Mazdek, Bāmdāt’ın (Bāmdāt; tan kızıllığı, fecir) oğlu olarak batı İran’ın Madariya şehrinde doğmuştur.
Hangi tarihte doğduğu ise tam olarak bilinmemektedir.

Mazdek 490 yıllarında tarih sahnesine çıkmış, 525 ve 530 yılları arasında Şah Kava’nın oğlu Xosrou (Hüsrev c.ö) tarafından kovuşturmaya uğramış, sonunda kendisi ve önde gelen dindaşları ile beraber korkunç bir şekilde öldürülmüştür. İnananları sürekli takibat ve katliama uğradığından hakkında net (sağlıklı) bilgiler günümüze kadar ulaşmamıştır. Yazıp, dinini anlattığı Mazdaknāmak adlı kitabı ise maalesef yakılıp, yok edilmiştir.

Mazdek’in zihinsel ve siyasi dünyası
Mazdek; “İmrenmek, intikam, öfke, eksiklik ve açgözlülük kişiyi doğru yoldan saptırır” der. Bu Devler (iblisler), kadınların ve mülkiyetin mülkiyetindeki farklılıklardan kaynaklandığını söyler. Bu çekişme, savaşın ve tüm kötülüklerin nedeni bunlardır. Tanrı herkesi eşit yarattı, mülkü herkese eşit olarak dağıttığını söyleyerek yol gösterir; ama insanlar bir diğerine göre dünya nimetlerinden daha fazla yararlanır. Böylece kötülüğün yayılmasına aracı olurlar.

Hak dinini güçlendirip, kötülüğü yenmek için; kadınlar ve mülkün ortak mülkiyet olmasını, zengin ve fakirin de eşit olmasını vaaz eder. Zenginler bu nedenle mallarını fakirlerle paylaşmalıdırlar. Mazdak, Şah Kavâd tarafından korunup desteklenir. Böylece İran’da görüşleri çabuk yayılır ve çok taraftar edinir.

Açlık, yoksulluktan sosyal ahlakı düşmüş kitleler, devletin ağır vergileri, büyük toprak sahiplerine borçlanan ve onlarca sömürülen küçük toprak sahibi köylüler arasında da hızla taraftar bulurlar.

İşte bu sebeplerden, Mazdekçi isyancılar zengin asillerin hazinesini, tahıl ambarlarını ve haremini yağmalayıp kendi aralarında paylaşırlar.

Mazdek İsyanı
Mazdek dini hakkında günümüze ulaştığı kadarıyla inanç felsefesi ise şöyledir;
Mazdek dünyada bulunan şeylerin insanlar arasında paylaşılması gerektiğini, bunun Tanrısal bir destur olduğunu ve aynı zamanda böylece kötülüklerin azalacağına, iyiliğin (ışık-aydınlık) kötülüğe (karanlık) galip geleceğini düşünüp, inanır.

Zerdüşt doktrininde: Başlangıçta biri birinden bağımsız aydınlık ve karanlık bulunmaktaydı. İlk önce; “aydınlık ve karanlık karışım halinde değil aksine karşıt idiler. Mani’ye göre ise; karanlık (kötülük), ışığa (iyilik) saldırır ve esir alır. Böylece karanlık ve aydınlık iç içe geçer. Bu karışıma ise Gumejişn denir. Böylece, iyilik ve kötülük beraberdir.

Bu periyotta her duyu veya düşüncenin bir iyi, bir de kötü tarafı oluşmuş olur. Üçüncü moment olarak adlandırılan viçārişn zamanıdır, ki, burada aydınlık ve karanlık biri birinden ayrılır. Karanlık cahil (bilgisiz, düşüncesiz) akılsız ve plansız olduğundan tam da bu yüzden yenilmeye mahkumdur. Dolayısıyla sonunda aydınlık karanlığa karşı “zafer” kazanır.

Manici ortadoksiye göre; “Işık bilgelik ve bilgeliği yönetmektir, oysaki karanlık kör ve cahildir “. Dolayısıyla ışık değerlidir. Işığın ilk saldırısında karanlık tamamen yenilmez, çünkü aydınlık ve karanlık iç içedir, yani karışım halindedir. Her manevi (dinsel) çaba, insandaki sinerji olan ışık elementini yöneten kudreti ileriye taşır.

Böylece karanlık, sürekli geriletilir ve sonunda yenilir. İyiliğin zaferi taçlanır ve bu kötülüğün ortadan kalktığı demek olmaktadır. Bu aşamadan da geçildikten sonra, insan ruhunun (diğer canlıların ruhu da dahildir. C.Ö) odağı Tanrıya, yani sonsuz kurtuluş ve mutluluğa ulaşılır.

Peygamber Mazdek göre
Mazdek; Din felsefesi açısından Mani’nin tersini düşünür ve bu yüzden dini-teolojik olarak, Mani dinini reforme ve radikalize eder. Çünkü; bu anlayışla “ebedi kurtuluş” ancak ve ancak tesadüfen oluşabilir. Bilinçli bir tercih sonucunda oluşmaz.

Peki öyleyse karışım halinde olan (İyi ve kötünün iç içe olması) dünya nasıl bu durumda, bu karışımdan kurtulacaktır? Tesadüfen ve insanların çok uzun bir süre beklemesi mi gerekecek? başka bir yolu yöntemi olamaz mı? insanlar dünyevi yaşamı nasıl daha çekilebilir (yaşanabilir) hale getirebilir? gibi soruları sorar.

Tam da bu noktada Mazdek, önceli olan pasifist Mani`den radikal bir şekilde ayrılmaktadır… Mazdek dininin felsefik basamakları; Mazdek felsefesinde dört “kudret” bulunmaktadır. En yüksek erk/kudret açıkça dört düşüncede/kavramda açıklanır.

Dörtlü Sistem
Dörtlü sistem Sırasıyla; Yüksek Mobād ayırt etme, farklı olmayı ayırma, büyük Hırbat dengeyi sağlamak için inceleme, idrak algı işlemini yapandır. İşbahbad zamana üstün gelmek için hafıza/bellek, Ramişkār ise ilahi buyruğu yerine getirmenin büyük sevinci olan mutluluk işlerine bakandır. Bu dört düşünce/kavram bütün zamanlarda hayatın akışını belirleyen yedi vezirdir.

Dört gücün, yediyle birleşmesi/kavuşması, dolayısıyla on iki doğruluğun ışığı olan hakikat/gerçeklik meydana gelmiştir. Ayrıca bu dört anlayış ile dünyayı yönetir. Ama işlemde yalnız olmayıp yanlarındaki yedi Vezir üzerinden bu uygulamayı yaparlar. Bunlar ise yedilik sistem olan; Sālār (lider, reis, baş), Pēşkar (Başkan), Bārvar (Yükü çeken), Arvān (Elçi), Kārdan (Bilirkişi), Dastvar (Danışman), Kōdek (Uşak, hizmetli ). Bu yedi rütbeliler sonsuz (ezeli, öncesiz, ebedi) bir şekilde on iki tinsel varlık içinde eylem/hareket halinde döner.

On iki güç…
Aydınlık ve karanlık kesintisiz bir şekilde bu daire (dönence, dolaşım) içinde savaşırlar.

Bunlar ise on ikilik sistemde; Xānandak (seslenen-çağıran), Dahandak (veren), Standak (Alan), Barandak (Getiren), Varandak (Yiyen), Davandak (Yürüyen), Xēzandak (Ayağa kalkan), Kuşandak (Öldüren), Zanandak (Yenen, muzaffer), Kanandak (Kazan açan), Yandak (gelen) ve Şavandak`tır (Giden).

On iki güç, dünyadaki aşağı, hafif, sıradan işleri yapar ve “kanuni” işlerden mahrum bırakılmış, yani azadedir. İranolog Arthur Christensen`e göre; ilk yedi, eski astronomik gezegeni, on iki ise Zodiak burç işaretine ve Manici Äon`u (zaman, yaşam süresi ya da devir C.Ö) anlatır.

Mazdek`e göre ruhun dört yaşam yönü vardır ve bunlar sırası ile;
1. Ayırt etme
2. İdrak/algı
3. Hafıza/bellek
4. His

Mazdek hakkında anlatılanlar
Abu Amr Abdallāh Ibn al-Muqaffa, “Xvadāynāmak” (Efendinin kitabı) adlı kitabında Mazdek ve dinini Pehlevice yazmış, ama ne yazık ki bu kitap, zaman içerisinde kaybolmuştur. Mazdek ve dini hakkında; Abū Ǧaʿfar Muḥammad b. Ǧarīr aṭ-Ṭabarī, Abu’l-Qāsim Firdausī, Niẓām al-Mulk aṭ-Ṭūsī, As Şahrastāni, Muhammed b. İshak en-Nedim`nin yazdıkları dışında dişe dokunur kronikler bulunmamaktadır.

El-Fihrist’in yazdığına göre; Mazdekiler Azerbaycan, Ermenistan, Deylem (şimdiki Gilan) Hemedan, Dinever, Abehan ve Bilad-ı Ahvaz’da dağınık bir şekilde yaşarlarmış.

Şah Kava’nın siyasi aklı ve Mazdek’in sonu
Şah Kava siyaseten Mazdek ve dinini, Aristokrasi ve ruhban sınıfının gücünü kırmak ve de dengelemek için, Mazdek ve taraftarlarını bu doğrultuda destekleyip kullanır. Tam da bu yüzden Şah, Aristokrasi ve Zerdüştü ruhban sınıfının hışmını üstüne çeker.

Mazdek taraftarları zenginlerin hazinesine, büyük toprak sahiplerinin mallarına el koyar, köleleri ve cariyeleri salar vede kadınların istediği erkek ile evlenmelerini sağlarlar. Aslında Şah Kava büyük oğlu olan ve Mazdek’in hamisi Kavus’un Şah olarak yerine geçmesini istemiştir.

Ama Şehzadeyi, hatırı sayılır bir kısım Pers asilleri istememiştir. Ortanca oğlu Zham ise bir gözü olmadığı için kabul görmemiştir. Geriye Xosrau kalmıştır. Oda Mazdek’in şiddetli bir düşmanı idi. Onu da Zerdüştü ruhban sınıfı ve aristokratlar desteklemiştir. ‘’Ölümsüz ruh’’ anlamında olan Anuşirvān sıfatıyla tanınan Şehzade Xosrou I. (Hosrou/Hüsrev), toplantı yapılacak diye Mazdek ve yönetici konumdaki birçok taraftarını saraya davet eder.

Bahçeye alındıktan sonra, önceden gizlice bekleyen silahlı askerler tarafından öldürülür. Tarihi anlatımlarda sene 524 veya 528 yılları diye geçmektedir. Daha sonra geri kalan yönetici konumundaki Mazdekçiler ya öldürülür ya da yapılan büyük baskılar sonucu dinlerinden geri döndürülür. Çok az sayıda kurtulan yönetici ise, batı İran bölgesine sığınır. Bu arada kızı veya kimi tarihi aktarmalarda karısı olarak geçen Xûrrem (Hürrem) Rai (Rey) şehrine giderek orada Mazdek dinini yaymaya devam eder.

Mazdek sonrası Sasani siyasetine etkisi
Sasani Devleti Şahpur döneminde yükseliş trendine girmiş, Mani peygamberin evrensel dini ile beraber ‘’Emperyal‘’ olma şansını yakalamıştı. Ama ardılı olan Bahram II tarafından katledilmiş, böylece tarihsel bu şans tepilmiştir.

Daha sonraları Sasaniler bu sefer Mazdek dini ile tekrardan bir dinamizm yakalamıştır. Antik dönem öncesi olan Zerdüştlükten kurtulup, orta çağa geçme şansı yakalamıştır. Ama bu şans da tepilip ‘’eski dünyada kalınmış’’, ölmeye yüz tutmuş bu medeniyet, tarih süpürücüsü olarak da bilinen saldırgan göçebe toplumu beklemeye başlamıştır.

Bir yüzyıl sonra bu işi, İslam’ı kuşanmış dinamik Bedevi (Çöl göçebesi) olan Araplar yapacaktır… İslam ideolojisini kuşanmış Araplar Sasani devletini 652 yılında tamamen tarih sahnesinden siler. Böylece Zerdüşti ruhban sınıfı, feodal Aristokrati büyük bir darbe yiyip iktidardan düşer. Bu durum yeni bir dinsel-ideolojik kesimin iktidarı ve siyasetini de anlatmakta olup, artık kadim düşman Zerdüştler değil de fetihçi (ilhakçı diye okuyun!) Müslüman Araplardır.

Savaş artık, onlara karşı Mazdekçi mezheplerce verilecektir… Arapların hakimiyeti yeni bir çağdır ve birçok şey değişir. Dolayısıyla Mazdek dinine inananlar da değişir. Böylece yeni din-inançsal şeyler ortaya çıkar ve bunlardan biri de Mazdek`in cübbesi altında çıkan Batıniliktir. Mazdek takipçilerinin bir bölümü, sonraları İslam’ın baskısıyla atomize olup diğer İrani inançlar ile; Ehli Haq, Rae Haq/Alevilik, Yezidilik, İsmaililik, Dürzilik ve Nusayriliği oluşturmuştur

Sonuç olarak
Kimi tarihi kroniklerde Mazdek‘in üst düzey radikal reformist Zerdüştî bir Mowbat / Mobat olduğudur. Ama Mazdek, Zerdüşt dinine ve ruhban sınıfına karşı çıkmıştır. İşin esprisi de tam da bu noktadadır. Kimi tarihi aktarımlarda Xhurrakan (Hurrakan) oğlu Fasalı Zerdüşt‘ün öğretilerini temsil ettiğidir. Oysa Udo Hartmann’a göre; 3. ve 5. yy. Xhurraka’nın oğlu, esrarengiz din reformcusu Zerdüşt mü, yoksa Manici gnostik bir sekt’ten miydi? diye sorar.

Sonra da Mazdek ile alakalı diğer anlatılanların da tartışmalı olduğunu belirtir. Bana göre ise; daha çok gnostik bir Manici olduğu ve bu dini reforme edip daha bir etkin hale getirmeye çalışan bir peygamber olduğudur. Dolayısıyla Zerdüştlük’ten, Manicilerin ardılı olma durumu, elimizde Mazdek ve dini hakkında yeterli veri olmadığından çıkış noktası tartışmalıdır. Bu noktada, kafalarda kimi soru işaretleri bıraktığını da belirtmek isterim. Ayrıca Mazdak, önceli olan Mani gibi Platoncu ve de kadim İrani düalizme inanmaktaydı.

Kaynakça

Otakar Klima, “Mazdak.”
Simaschko Moris, “Mazdak.”
Theodor Nöldeke, “Geschichte der Perser und Araber zur Zeit der Sasaniden.”
Geo Widengren, “İranische Religionen.”
Ferdinand Justi, “Geschichte des alten Persiens.”
Nizam ul Mülk, “Siyasetname.”
Muhammed b. İshak en-Nedim, “El-Fihrist.”
Udo Hartmann, “Mazdak und die Mazdakiten Persisches Reich 528/29.”

https://munzurpress.com/author/cemalozel/konu/mazdek-peygambere-dair-kisa-notlar/

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *