CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM’de İYİ partinin grup önerisi üzerine konuştu. Tanrıkulu, Diyarbakır ve Mardin’e bağlı ilçelerindeki tarla yangını ile ilgili yaptığı konuşmada, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
“Diyarbakır ve Mardin’de meydana gelen yangın felaketinde yaşamlarını yitiren 15 yurttaşımıza rahmet diliyorum, yaralılara şifa diliyorum. Yirmi birinci yüzyıldayız. Uzaya uydu göndermekle övünüyorsunuz ama daha henüz köylere elektrik götüremiyorsunuz. Maalesef, Böyle bir rezalet olmaz.”
Yangın felaketinde yaşamlarını yitiren 15 yurttaşa rahmet, yaralılara şifa dileyen Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Gerçekten de çok üzgünüm. Yaralıları ziyaret ettim. Feci şekildelerdi, feci bir şekilde öldüler yurttaşlarımız.
Yirmi birinci yüzyıldayız. Uzaya uydu göndermekle övünüyorsunuz ama daha henüz köylere elektrik götüremiyorsunuz. Maalesef. Yani böyle bir rezalet olmaz.
Elektrik hizmeti bir kamu hizmetidir. Vazgeçilmez bir kamu hizmetidir. Ama bu kamu hizmetinin yerine getirilmesini maalesef özelleştirdiniz. Ve kendinize yakın şirketlere verdiniz, o şirketler üzerinde bir siyasi koruma sağladınız. Denetim yapmadınız ve insanların yaşamıyla ağır bir biçimde oynadınız.
Yani bunun siyasi sorumluluğu aynı zamanda Adalet ve Ka
lkınma Partisindedir. Elektrik hizmetleri özelleştirilemezdi dağıtımı, ama maalesef yaptınız.”
Olay derhal sonuçlandırılmalıdır
Tanrıkulu, “Bu olayla ilgili olarak Diyarbakır’da da ifade ettim. Burada da kayıtlara geçmesi açısından ifade ediyorum. Bir, bu olayın nedeni etkin, şeffaf bir soruşturmayla, açık bir soruşturmayla derhal sonuçlandırılmalıdır!
Olayın sorumlusunun, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ön raporuyla DEDAŞ’ın olduğu ve elektrik hatlarından meydana geldiği saptanmıştır. Dolayısıyla bununla ilgili olarak etkin bir soruşturma derhal tamamlanmalıdır.
İkinci olarak, müdahalenin geç yapıldığı konusunda ciddi tepkiler vardır, ciddi itirazlar vardır. Bu kamu hizmetinin yerine getirilmesi noktasında bir aksaklık varsa bunun saptanması lazım. Zira yurttaşlarımız çok açık bir biçimde yangını meydana geldiği coğrafyanın Diyarbakır ve Mardin olması nedeniyle ve yaşamlarının yitirenlerinin de Kürt olması nedeniyle bu müdahalenin geç yapıldığı görüşü vardır. Eğer bu böyle değilse, bunun böyle olmadığını yine açık şeffaf bir biçimde kamuoyuyla paylaşın.”
Duyguda bölündük
“Türkiye belki fiilen bölünmedi ama bu yangın bir kez daha gösterdi ki, duyguda bölünmüş, acıda ortaklık yok!” Diye sözlerini sürdüren Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı;
“Açın sosyal medya hesaplarına bakın. Hangi Cumhuriyet başsavcısı derhal bir soruşma başlattı? Hangisi başlattı Değerli Arkadaşlar?
Açık hesaplarla cayır cayır yanın denildi, cayır cayır, Kebap olun yiyeceğiz dediler.
Bir tek soruşturma yapılmadı, bir tek, bir tek! Bir insan gözaltına alınmadı.
O yüzden söylüyorum: Bakın duyguda bölünmüşlük çok önemlidir. Duyguda bölünmüşlük!
Eğer böyle bir olayda, on beş kişinin öldüğü olayda, acıda ortaklık, taziyede ortaklık yaratamıyorsak bütün Türkiye coğrafyasında bakın durum çok vahimdir!
Üçüncü olarak, bakın bu duyguda bölünmüşlüğü gidermek yine bu Parlamentonun görevidir. Ne olur bir komisyon kursak?
Buradan 15 Milletvekili gitsek her siyasi partiden, acılarına ortak olsak, bir sorumlu varsa ortadan çıkaracağız desek ne olur?
Dünyanın sonu mudur? İşimiz gücümüz bu değil mi? Bununla duyguda ortaklık yaratırız. Derler ki oradaki yurttaşlarımız, ‘Evet biz Kürt olduğumuz için değil, ama geldiler işte. Her Milletvekili geldi, her Partiden Milletvekili geldi.’ Derler.
Üçüncü olarak ta, telafi mekanizmasının derhal Yargısal süreçler beklemeden giderilmesi lazım, telafi mekanizmalarının; ortaya çıkan zararlar var. O zararlar derhal Devletin imkanlarıyla etkin bir biçimde, dürüst bir biçimde saptanmalı ve giderim yolları Yargısal süreçler beklenmeden derhal yerine getirilmelidir! Bunun için fonlar var, Afet Yasası ile ilgili Afet Bölgesi ilan edilmesi ile ilgili talepler var, yerine getirilmelidir!”
https://www.tigrishaber.com/video-tanrikulu-duyguda-bolunduk-109184h.htm