Nuri Dersimi’nin vefatının üstünden 51 yıl geçti

Dr. Muhammed Nuri  Îbrahîm Dersimi, ülkesi ve halkı için büyük fedakarlıklarda bulunan, Kürdistan Ulusal Mücadelesinin sembol ismi ve Kürdistan şahsiyetin vefatının 51. Yıl dönümü.  Dersim’i ömrünü Kürtlerin bağımsızlık mücadelesine adamıştı. Bunun için her zaman sömürgecilerin hedefi oldu. Efrin’i işgal eden güçler Nuri Dersim’inin  kendisi ve eşi için yaptırdığı Henan’daki mezarına saldırarak talan etti, kemikleri çalındı.

Nuri  Dersimi genç yaşta Kürdistan mücadelesine katıldı

Nuri  Dersimi, Mart 1893’de Dersim’e bağlı Axzironîkê köyünde dünyaya geldi. Daha çocuk yaştayken annesi yaşamını yitirir ve amcasının evinde büyür.

İlkokulu Hozat ilçesinde tamamlayan Dersimi, daha sonra babasıyla birlikte Xarpêt’e (Elazığ) taşınarak ortaöğretimine burada devam etti. Gençliğinden itibaren siyasi çalışmalar yapmaya başladı.

Dersimi arkadaşları Cafer, Qehreman ve Teymûr Paşa’nın oğlu Heyder ile birlikte Kürdistan Öğrenciler Birliği’ni kurdu ve birlik içindeki çalışmaları hazırlık aşamasına kadar sürdürdü. 1911 yılında babası İstanbul’a göç etti. Veterinerlik Fakültesi’ne giren Dersimi, bununla birlikte siyasi ve düşünsel faaliyetlerine sürdürmeye devam etti. Aynı zamanda işçi, sanatçı ve öğrencilerle ilişkilerini güçlendirdi. İstanbul’da okuduğu sırada Hêvî Derneği’ne katıldı. Ayrıca bir grup arkadaşıyla birlikte Kürdistan Aşıkları Derneği’ni (Evîndarên Kürdistanê Derneği) kurdu.

Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı (1914) sırasında Dersimi’yi bir askeri sorumlu olarak Azerbaycan’a gönderdi. Azerbaycan’da da siyasi faaliyetlerine devam eden Dersimi, Azerbaycan Kürtleri ile temasa geçerek, Osmanlılarla birlikte savaşa katılmamalarını istedi. Bu durum Osmanlı devletini kızdırdığı için onu ordudan uzaklaştırarak Karadeniz’deki Giresûn bölgesine sürgüne gönderdiler.

Üniversite eğitimini tamamlayan Dersimi, Hacî Axa’nın kızıyla evlendi. Ayrıca Kürdistan’a Gel Derneği’ne katılarak, dernek içinde siyasi faaliyetlerini sürdürdü. Dersimi, Kürt ulusal haklarının elde edilmesi ve bir Kürt isyanı için askeri ve örgütlenme hazırlıklarına başladı. Bu kapsamda temin edilen bin 500 piyade tüfeği, İstanbul ve Ankara’da okuyan bin 200 Kürt öğrenciye dağıtıldı. Bundan dolayı da tutuklandı.

Dersimi, Divan-ı Harp Başkanı Nemrut Mustafa Paşa’nın yardımıyla serbest bırakıldı. Ardından Osmanlılar onu Sivas’a gönderdi ve burada da Mustafa Kemal Atatürk hareketine katılması için kendisiyle temasa geçti, ancak Dersimi talebini reddetti. Atatürk’ün talebine reddettiği için Sivas valisi onu Atatürk’ün emriyle tutukladı.

Serbest bırakıldıktan sonra Koçgiri isyanına katıldı. Ancak büyük eylemi nedeniyle 25 Haziran 1921’de asılmasına karar verildi. Ancak kaçarak Dêrsim’e ulaşmayı başardı.

Nuri  Dersimi, Seyîd Rıza tarafından Kürt aşiretlerini birleştirmek ve isyan hazırlıklarını başlatmakla görevlendirildi. Bunun üzerine halkı seferber etmeye başladı ve mücadeleyle birlikte Kürt dilini de öğrenmelerini istedi. İsyan başlayınca, Osmanlı devleti Dêrsim bölgesine insanlık dışı bir saldırı düzenledi. Saldırıda Nuri  Dersimi’nin oğlu Elî şehit oldu. Daha sonra Seyîd Riza, diplomatik çalışmalar yapmak, ilişkileri güçlendirmek ve kurtuluş fikrini yayması için Dersimi’yi yurt dışına gönderdi. Bunun üzerine Dersimi için en güvenli yer Suriye’ydi.

Kamiran Bedirxan ve Nuri Dersim’i bir arada

Dersimi, Suriye’de de Kürt aydın ve siyasetçi Kamîran Bedirxan ile bir araya geldi. Bedirxan, Mısır’ın İskenderiye şehrine gitmesine, Kürt sorununu ve Türklerin Dersim’de yaptığı katliamları Arap yetkililerle paylaşmasına yardımcı oldu. Ayrıca Dersimi, Suriye’deki Kürt şahsiyetlerle de temaslarda bulundu.

Xoybun Cemiyeti’nde de yer alan Dêrsimi, İskenderun’un Suriye’den koparılmasını önlemek için Suriye’deki faaliyetleri yönetmekle görevlendirildi. Dêrsim İsyanı’nın yenilgiyle sonuçlanması ve Seyîd Riza’nın idam edilmesi, on binlerce Kürdün katledilmesi ve Dersim’in tamamen yıkılmasından sonra işgalci Türk devleti, Nuri Dersimi’nin katledilmesi için 4 bin Türk lirası para ayırdı.

Başlangıçta Nuri  Dersimi’yi Türk devletine teslim etme kararı alan Fransa, daha sonra kararından vazgeçti. Fransız temsilci Dersimi’den Ürdün’e gitmesini istedi. Dersimi 24 Aralık 1938’de Ürdün’e gitti, ancak Türk hükümeti Ürdün kralına Dersimi’yi Ürdün’den çıkarması için baskı yaptı. Bunun üzerine Dr. Dersimi Suriye’ye geri döndü. İskenderun’da ikamet ettiğine dair belgeleri bulunan yurttaşlara kimlik verilmesi kararına göre Dersimi’ye Suriye kimlik kartı verildi. Ardından Halep’e giderek 27 Eylül 1940’a kadar orada kaldı. Dersimi, burada bir kanaat önderinin kızıyla evlendi.

Nuri  Dêrsimi’nin mücadelesi Halep’te de durmadı, kitaplar yazdı ve günlüklerini “Kürdistan Tarihinde Dêrsim” adıyla bir kitap yazdı. Kitap 1952’de Halep’te yayınlandı. Dersimi, 1957’de Suriye’de kurulan Kürdistan Demokrat Partisi’nin kurucularından biriydi. Bu parti Suriye’deki ilk Kürt partisidir. Dersimi’nin evi, 1956 yılında “Kürt İlim ve Dayanışma Cemiyeti’nin” kurulduğu Kürt aydın ve yazarlarının merkezi gibiydi. Dr. Nuri  Dersimi, Rewşen Bedirxan, Hesen Hişyar, Osman Efendî ve Heyder Heyder cemiyetin bazı kurucu üyeleridir. Bu cemiyetin amacı Kürt dilini, edebiyatını ve tarihini ilerletmek ve dünyaya tanıtmaktı. Ayrıca Arapça Kürdistan tarihiyle ilgili birçok kitap, makale ve araştırma yayınladılar.

Cenaze konvoyu vasiyeti üzerine  Türk konsolosluğunun önünden geçti

Nuri Dersimi, 22 Ağustos 1973’te vefat etti. Vasiyeti, 1963 yılında kendisi ve eşi için Efrîn-Halep yolu üzerinde yaptırdığı Ziyaret Henan mezarlığında defnedilmekti. Cenaze konvoyunun Halep’teki Türk konsolosluğunun önünden geçmesini de vasiyet etti. Bu vasiyeti yerine getirildi. 90’lı yıllarda vefat eden eşi Ferîde de yanına gömüldü.

Kürdistan üzerine yazdığı kitabının yanı sıra bir avuç Dersim toprağının başının önüne konulmasını ve mezar taşına şu sözlerin yazılmasını vasiyet etti: “Bu zorlu yolda ben de çok feryat ettim. Ta ki sizin için bir gün, dünya gül bahçesine dönene dek”

DM

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *