Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), yayımladığı açıklamada PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ve Duran Kalkan’ın KDP’ye yönelik suçlamalarına tepki göstererek “Buradan açık bir şekilde belirtiyoruz ki; yanlış siyasetinizle kazanımları bertaraf etmek isteyen çevrelere açık bir şekilde yardım ediyorsunuz. Hangi yüzle KDP’nin size cevap vermesini bekliyorsunuz?” ifadelerine yer verdi.
KDP Basın ve Kültür Kuruluşu’nun Gazetecilik Bölümü tarafından yapılan açıklamada, KCK yetkililerinden Murat Karayılan ve Duran Kalkan’ın KDP’ye yönelik suçlamalarına tepki gösterildi.
Açıklamada, “Kürt partilerinin çoğu tehlikelerin farkında, kendilerine, halklarına ve vatanlarına bir zarar gelmemesi için bir çözüm ve destek yolu oluşturma çabası içinde. Bundan dolayı da PKK gibi, yanlış siyasetle ki Kürt halkı hala ne istediklerini, Kürt gençlerini neden öldürttüğünü anlamış değil, dalgalara karşı ters kulaç atacağına gelişen olaylara hakikat penceresinden bakmayı tercih ediyorlar” denildi.
PKK medyasının KDP’ye yönelik suçlama ve tehditlerinin yeni olmadığına dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Ancak PKK yetkililerince iş partimizin tarihi, öncüleri, Kürdistan’ın değerleri, kazanımları ve egemenliğine dil uzatmaya kadar vardı. Şüphesiz gerçeklerin açığa çıkması adına bunları yanıtsız bırakmayız ve size diyoruz ki; Siz kendinize baktınız mı? Nereden geldiniz, şimdi neredesiniz, hangi sebeple ortaya çıktınız ve şimdi ne ile uğraşıyorsunuz? Siz kendinize bakıyor musunuz? Askerlere nasıl yedeklendiğinizi, Kürdistan parçalarının geleceğini engellemek ve deniz gibi akan kanlar ve nice emekler sonucu elde edilen kazanımları ortadan kaldırmak için onun bunun elini çekiştiriyorsunuz.”
“Daha geçtiğimiz günlerde Sidekan bölgesinde Kürdistan’ın kahraman ve cesur Peşmergelerine ‘Buraya gelmeyin’ diyordunuz” denilen açıklamada, “Çünkü sizin anlayışınıza göre Türk askerlerinin gelmesi normal ama o toprakların sahipleri olan Peşmergelerin gelmesi normal değil. İşte bu PKK’nin vatanseverliğidir!” değerlendirmesinde bulunuldu.
“TEHDİTLERİNİZİ ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORSUNUZ”
Açıklamada “Sizler açıklamalarınızdaki tehditlerinizi çok önemli görüyorsunuz, çünkü oluşturduğunuz gerçeklik ve mantıktan uzak tasavvurunuzda, Kürtlük ve vatanseverlik kimliğiniz cebinizde” ifadelerine verildi.
Kürdistan Bölgesi’nin tarihsel yapısı ve Irak devletine zorla bağlanmayla ilgili bilgilerin paylaşıldığı açıklamada, şöyle denildi:
“Bu bölgenin Kürtleri, Irak devletinin kuruluşunda bu devlete bağlanmamak için 2 yıl direndi. Ancak Kürdistan halkının iradesi dışında ve zorla Kürtlerin haklarının korunması şartı getirilerek Süleymaniye, Kerkük, Erbil ve Musul Irak’a bağlandı. Irak’ın 1930’da bağımsızlığın kazanması durumu vardı, Kürtlerin haklarının korunması gerekliliği getirildi. 1958 yılında monarşi rejiminden cumhuriyete geçildi, anayasada Kürtlerin ve Arapların ortak oldukları belirtildi. 1970 yılında 11 Mart Anlaşması imzalanarak Kürtlerin Kürdistan’ın otonom durumu kabul edildi. 1992’de Kürdistan Parlamentosu, federalizm kararı aldı ve 2003’te Baas rejiminin yıkılmasıyla yeni Irak Anayasası’nda Kürtlerin hakları belirtildi.
Tüm bunlar; dökülen kanlar, verilen bedeller, devrimler, Şeyh Abduselam Barzani ve Kürdistan Kralı Şeyh Mahmud’un fedakarlıkları, Barzan devrimleri, büyük Eylül ve Mayıs devrimleri sayesinde ve PKK’nin henüz doğmadığı ya da çok küçük olduğu dönemlerde oldu. Siz bizim ulusumuzun tarihi hakkında ne bilirsiniz?”
“ÖZGÜRLEŞTİRİLMİŞ BİR BÖLGEDE KİME KARŞI SAVAŞIYORSUNUZ”
“Bize vatanseverlik dersi vermeye kalkmayın” denilen açıklamada, “Hançerlerle düşmanlara ve tanklara saldıranlar vatanseverdi. Ayaklarını mevzilere bağlayıp şehit olana kadar savaşanlar vatanseverdi” denildi.
PKK yetkililerinin cevap beklediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Sizler bir cevap istiyorsunuz. Tüm Kürdistan için bir baş ağrısı haline gelen size neyin cevabını verelim? Kürdistan’ın her parçasında yeni bir ufuk açılırken siz bunu engelleme çabasındasınız.
Sizler kendi siyasi, askeri ve diplomatik yenilgilerinize mazeret bulmaya çalışıyorsunuz. Vicdan, PKK liderliğinden uzaklaşıp göç etmiş durumda. Neredeyse kendinizi ahlak bekçileri! olarak ilan edeceksiniz. Size ahlaksızlığın ne olduğunu söyleyelim: Kürdistan Bölgesi’nde sorun yaratmak ve onun onlarca yıllık mücadelesini yıkmaya çalışmak ahlaksızlıktır. Ahlaksızlık halkın malını mülkünü gasp etmek ve yüzlerce köyü viran etmektir. Ahlaksızlık; ‘Buraya Türkler gelsin ama Peşmergeler gelmesin’ demektir. Ahlaksızlık, devletlerin sınırlarını korumak için bu ülkenin gençlerini kandırmaktır…Sizler, ‘Silah bırakmıyoruz’ diyorsunuz, bize söyler misiniz, özgürleştirilmiş bir bölgede silahlarınız neden ve kime karşı savaşıyorsunuz?”