Dogan CEREN
İnsanlık tarihinin barbarlık örneklerinden biri olan İşkence ile ilgili müzelerin açılmasını son derece önemsemekteyim. Bu nedenle Facebook sayfamda daha önce değişik Avrupa ülkelerinde ziyaret ettiğim işkence aletleri müzeleri ile ilgili dosyalar paylaşmıştım. Bu gün paylaştığım dosya; tarih boyunca işkence ve idamda kullanılan aletlerin sergilendiği Cellat Müzesi adını taşıyan özel bir müzedir. İsviçre’nin Sissach kentinde bulunan bu müze, şiddet ve vahşet karşıtı yüreği güzel insan Guido Varese tarafından kurulmuştur. İsviçre ile ilgili bir kitap çalışmamın ikinci cildinde yer vereceğim müze hakkında Varese Bey ile yaptığım kısa söyleşiyi de aktarmayı uygun buldum.
Yaklaşık 500 nesnenin sergilendiği, ışıklandırma sisteminin yetersiz, giriş, zemin ve çatı katıyla çok küçük bir mekan olan olan bu müzeyi ziyaret etmek, verilen emeğe katkı sunmak gerekir.
Sissach Cellat Müzesi:
“Alplerin En Güzel Ülkesi İsviçre” adıyla çıkan kitabımın ikinci cildinde Henkermuseum Sissach’a da yer vermek istiyorum. Bu nedenle size birkaç sorum olacak ama önce kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Evet, benim adım Guido Varese, Sissach’ta bir cellat müzem var ve özel hayatımda aslında modern bir işkenceciyim. (espri -D.C-) Caddenin karşısında bir dövme salonum var ve aslında iki işi bir arada yürütüyorum. Dövme stüdyosuna gelen, Cellat Müzesi’ni ziyaret eder ve tam tersini yapan insanlarımız var.
Müze ne zaman açıldı?
1999 yılında açıldı müzemiz.
Müze binası daha önceleri ne için kullanılıyordu?
Bu tarihi yapı Sissach’ta hapishane olarak kullanılmış. Başlangıçta Sissach dışından gelen çiftçiler ürünlerini Sissach pazarında satmak isterlerse gişe görevi gören binada vergi ödemek zorundaydılar. Demiryolu hattı yapılana kadar hapishane olarak kullanıldı. Daha sonra inşaat alanında kaza geçirenlerin tedavi edildiği sağlık evine dönüştürülen bu bina, 1. Dünya Savaşı’nda yine hapishane olarak kullanıldı. 2. Dünya Savaşı’nda ise, mezbaha ve kasap dükkânı, daha sonra fotokopi merkezi olan bina, günümüzde müzeye ev sahipliği yapmaktadır.
Tarihin böylesine karanlık bir tarafını yeni nesillere aktaracak olan müze fikrine nereden geldiniz?
Bu konu her zaman ilgimi çekmiştir. Daha gençken korku hikayelerine ilgi duyardım. Bu ilgi böyle şeyler toplamaya başlamamı sağladı. Birkaç şeyim olduğunda, ne olacağını tam olarak bilmek istedim. Sonra konuyla ilgili literatür ve kaynak topladım. Böylece korkunçluğa olan ilgi yerini tarihe olan ilgiye bıraktı.
Bu kadar işkence, idam aleti, kitap ve fotoğrafı nereden temin ettiniz?
Müzede bulunan her nesnenin aslında kendi hikayesi vardır. Ve bu ilginç enstrümanların hikayesi konuyla ilgili daha fazla okumaya yöneltti beni. Birçok yeri gezdim, baktım, konuyla ilgili bir şeyler bilen insanları bulmaya çalıştım ve sonra adım adım daha fazla içine girdim bu konunun. İlgili insanları görünce, müzemiz için böyle bir şey almamız mümkün mü diye sordum. Ama bazen bir nesneyi almak için 10 yıldan fazla beklediğim oldu.
Bu koleksiyonu elde etme sırasında ne gibi zorluklar yaşadınız?
Evet, zorluklar… Aynı objeler için teklif vermeye çalışan başka koleksiyoncular mesela. Yada burada sadomazoşist bir kulüp falan açmak istediğimizi düşünenler vardı. Ama yinede böyle düşünenleri ikna ettik. Böylece insanlar burada ne yaptığımızı gördüklerinde endişeleri ortadan kalktı ve bugün tanınmış bir müzeyiz. Ama yerimiz çok küçük.
Müzede kaç nesne sergilenmektedir?
Yaklaşık 400 ile 500 arasında, tam olarak bilmiyorum ama en son birkaç yıl önce saydığımda 400 nesnemiz vardı. Ama bunlara daha sonradan tedarik ettiğim epey enstrümanı da eklemek lazım.
Enstrümanları temin etme sırasında ve müzeyi sürdürmede, herhangi bir kurumdan destek aldınız mı?
Evet, Sissach belediyesinden yılda 1.000 İsviçre frangı alıyoruz, bu destek ise neredeyse bir hiç düzeyinde. Müzenin gelir vergisini de düşünürsek, müzeyi kendi imkanlarımızla finanse ettiğimizi söylemem yanlış olmaz.
Müzeniz özel bir müze midir?
Evet. Özel bir müze olmasının başkalarının işimize karışmaması gibi bir avantajı var. Mesela yarın bir sergi fikrim varsa bunu kimseye sormadan yapabilirim.
Müzeyi yılda ortalama kaç kişi ziyaret ediyor?
Söylemesi zor. Yani ayda iki kez açığız. O zaman açılış süresi başına yaklaşık 20 ziyaretçimiz var. Yani şu anda ayda 40 düzenli tur var ve sonra maksimum 15 kişiyle haftada yaklaşık 3 tur yapabiliriz. Kayıt defterine baksam tam sayıyı da söyleyebilirim. Ama bu büyüklükteki bir müze için bu alanda çok iyi rakamlarımız olduğunu söyleyebilirim.
Sanırım Müzeniz İsviçre’de bu kadar çok İşkence, idam aletleri ve görselin sergilendiği tek müzedir.
Evet kesinlikle.
Müzenizde çektiğim fotoğrafları ve bu söyleşiyi sosyal medya hesaplarımda paylaşabilir miyim?
Elbette memnuniyetle yayınlayabilirsiniz. Kitabınızda kesinlikle İsviçre tarihinin bu kısmına ve müzeye yer vermelisiniz. Ayrıca kitabı dört gözle bekliyorum.
Söyleşi için teşekkür ederim.
Şubat 2023