İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) İran araştırmacısı Nahid Naghshbandi, “Kürt olan Amini, İran’ın etnik ve dini azınlıklarının maruz kaldığı ek baskıların sembolü haline geldi” diyor.
İran’da ahlak polisinin “başörtüsü” takmadığı gerekçesi ile gözaltına aldıktan sonra hayatını kaybeden Jîna Mahsa Amini’nin ölümünün üzerinden iki yıl geçti.
Amini’nin ardından, İran’da kadınların başörtüsüne karşı başlattıkları eylemler dünya gündemine oturdu.
İran hükümeti ilk başta ahlak polislerinin yetkilerini kısıtlayacağını açıklasa da yeni yapılan düzenlemelere bu yansımadı.
Aksine, kadınlar daha çok baskı altına alınmak istendi. İran’da şeriatı temsil eden devlet ve hükümetin baskısı artmasına rağmen kadınlar sokakları terk etmedi.
Tepkilerini bazen de sosyal medyada başörtülerini çıkartarak ortaya koydular, bazen de sokakta başlarını örtmeden gezdiler.
Peki sonra ne oldu? İran’da Jîna Mahsa Amini sonrasındaki politik gelişmelerden kadınlar ve çocuklar nasıl etkilendi?
“Hükümet baskıyı arttırdı”
Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü) İran araştırmacısı Nahid Naghshbandi bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
“Amini’nin Eylül 2022’deki ölümünden bu yana, İran hükümeti muhalefete yönelik baskılarını yoğunlaştırdı; ülke genelindeki protestolarda yüzlerce kişiyi öldürdü ve binlerce kişiyi tutukladı. Hesap sorulmasına yönelik talepler yanıtsız kalırken, hükümet özellikle kadınlar ve azınlıkları hedef alan kısıtlayıcı politikaların uygulanmasını daha da sıkılaştırdı.”
“Baskı arttıkça direniş arttı”
İran’da şimdilerde de kadınlar, özellikle zorunlu başörtüsü ile ilgili olarak artan kısıtlamalarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Ancak, Naghshbandi’nin verdiği bilgiye göre, artık araçların bağlanması ve işletmelere ceza kesilmesi gibi daha ağır yaptırımlar uygulanıyor.
“Buna rağmen, direniş eylemleri arttı; kadınlar kamuya açık alanlarda ve sosyal medyada kıyafet kurallarına karşı gelmeye başladı” diyor Naghshbandi protestoların geldiği noktayı şöyle anlatıyor:
“Ahlak polisinin geri dönüşü bu çabaları yoğunlaştırdı, ancak kamuoyundaki direniş sadece güçlendi. Kadınlar, hapisteki aktivistlerle birlikte, devam eden direnişin güçlü sembolleri haline geldi. Protestolar, kadın hakları ile azınlık mücadelesinin kesişimini ön plana çıkardı.”
“Azınlıkların sorunları da görünür oldu”
Mahsa Amini Kürt bir kadındı. Bunun da eylemlerin büyümesine etkisi olduğunu söyleyen Naghshbandi, İran’daki baskıların da daha görünür olduğunu söylüyor:
“Kürt olan Amini, İran’ın etnik ve dini azınlıklarının maruz kaldığı ek baskıların sembolü haline geldi; bu azınlıklar uzun süredir orantısız bir şekilde hedef alınıyor. Kürtler, Beluçlar ve diğer azınlıklar daha sert baskılarla karşı karşıya kaldıkça, protestolar bu kesişime dikkat çekti.”
“Uluslararası baskı hükümeti etkilemedi”
Ülkede olan bitenler gençleri de etkiliyor. Özellikle üniversite öğrencileri protestoların ön saflarında yer aldı. Naghshbandi, bu konudaki görüşlerini şöyle anlatıyor:
“Öğrenciler, hem sokaklarda hem de okullarda protestolara katıldılar, birçoğu tutuklandı ve onlarcası öldürüldü veya işkenceye maruz kaldı. Amini’nin ölümünden sonra başlayan protestolar ve hareket uluslararası düzeyde büyük ilgi gördü. İnsan hakları örgütleri ve yabancı hükümetlerin tepkileri, İran makamlarının eylemlerini kınayarak hesap sorulması yönündeki talepleri yükseltti.”
Naghshbandi son olarak uluslararası baskının İran’daki politik hayata etkisine değiniyor ve şu vurguyu yapıyor:
“Farkındalığı artırıp konunun küresel odakta kalmasını sağlasa da, İran içinde somut değişimlere dönüşmedi; hükümet muhalefeti bastırmaya ve iktidarını sürdürmeye devam ediyor.”
Mahsa Amini gösterileri
İran’ın başkenti Tahran’da 13 Eylül 2022’de zorunlu başörtüsü kuralına uymadığı gerekçesiyle karakola alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini 16 Eylül 2022’de yaşamını yitirmişti.
Amini’nin ölümü üzerine memleketi Sakız’da başlayan gösteriler, ülke geneline yayılarak yönetim karşıtı protestolara dönüşmüştü.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütüne göre, aylarca süren gösterilerde 537 kişi öldü, binlerce kişi gözaltına alındı. İran medyasına yansıyan haberlere göre ise gösteriler sırasında ayrıca yaklaşık 70 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.