Alî Kemal
OrtadoÄŸu’da asıl olan otokratik devlet geleneÄŸidir. Sasaniler’den, Abbasilere, oradan Osmanlı’ya asl olan otokrasidir.
Bu otokrasi geleniÄŸine Selçuklular ve MoÄŸollar’ın katkısı olsa olsa ÅŸiddet ve zulmü katmerli hale getirmeleridir.
Osmanlı bundan azade değil. Osmanlı tarihin gördüğü en merkezi devletlerden biridir. Otoritenin en mühüm enstrümanı şiddettir.
Osmanlı hanedanları devşirme sayılır mı? Muhtemelen onlarda Moğollar tarafından devşirildi.
Peki devşirme olmayınca iyi mi olunur?
Devşirmeyi devşirenler iktidarı elinde bulunduran otorite olduğuna göre, devşirmeler bunların istediği kalıba sokuluyor. Ailelerden koparılıp tamamen asker sınıfı olarak eğitilen bu kesime öğretilen en temel şey öldürme işinin erbabı olmaktır.
Dolayısı ile devşirme büyük bir çarkın dişlisidir. Bu dişli kendi başına gelişigüzel bir tasarufta bulunamaz. Sultanın öldür dediğini öldürmemenin cezasını kelleyi vermek gibi ağır sonuçları olabileceğini de bilir.
Öyle ise önce OrtadoÄŸu’daki otokrasi geleneÄŸini temelden eleÅŸtirmek gerekiyor. Bu iÅŸte hiç bir otorite muhaf deÄŸildir
Tabii demokrasiye inanıyorsanız. İnanmıyorsanız kendimize bir Türk, Arap veya Fars bir sultan ararsınız.
Çarkın bir dişlisi haline gelen herkes bir devşirme olur. Bu çarkın kontrolü sultanda.
Kimin suçlu olduğunu okuyuculara bırakıyorum.