ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) eski Sözcüsü Joe Buccino, Washington yönetiminin Orta Doğu’daki Amerikan kuvvetlerine yönelik saldırılara karşı etkili bir tavır sergileyemediğini söyledi.
“Biden yönetimi bütün haberlerin Orta Doğu’da yoğunlaşmasını istemiyor” diyen Buccino, ancak yine de İran’ın Irak ve bölgede nüfuzunu arttırmasına kesin bir şekilde karşı olduğunu belirtti.
İsrail’in Hamas’ı tamamen yok edemeyeceğini dile getiren eski CENTCOM sözcüsü, “Gazze’de artık hükümet biziz ve burayı biz yönetiyoruz’ derlerse o zaman Gazze bir anda hapishaneye dönüşür ve Hamas’ın yaşadığı ateşe karşı direniş hareketi başlar” diye konuştu.
Joe Buccino, Pentagon’un Demokratik Suriye Güçleri’ni savunmakta kararlı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin DSG konusunda yapılan açıklamalardan rahatsız olduğunu vurgulayan Buccino, ancak Türkiye’nin DSG yerine Rusya’ya odaklanmasını istediklerini söyledi.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) eski Sözcüsü Joe Buccino’nun Rudaw muhabiri Diyar Kurda ile gerçekleştirdiği röportaj şöyle:
Muhabir: Bu yıl ağustos ayına kadar ABD Merkez Komutanlığı’nın sözcüsü olarak görev yaptınız, ABD’nin Orta Doğu’daki ABD kuvvetlerine ve üslerine yönelik saldırılara karşı önlem politikasını nasıl görüyorsunuz? Bunun güçlü bir politika olduğunu düşünüyor musunuz?
Joe Buccino: Hayır, etkili olduğunu düşünmüyorum. Denizlere gıda ve teçhizat desteği gönderdik. İçinde yüzlerce gemi, uçak ve binlerce askerin bulunduğu iki mürettebatlı uçak gemisi gönderdik. Ancak Şii grupların Irak ve Suriye’deki ABD kuvvetlerine yönelik saldırıları hâlâ devam ediyor. Sayıları azalmadı, aksine Kızıldeniz’e doğru genişledi. Şimdi bu grupların Kızıldeniz’deki ticaret gemilerine saldırdığını görüyorsunuz.
Muhabir: ABD’nin bu gruplar karşı savaşmaması için önünde her hangi bir engel var mı? Çünkü ABD, savaşın yayılmaması, askeri güçlerine ve üslerine karşı saldırı yapmamaları yönünde bu gruplara güçlü mesajlar verdiğini söylüyor. Ancak aksine her gün bu saldırı haberlerini duyuyoruz. Özellikle de Yemen’deki Husilerle Irak’taki gruplar. Irak’taki ABD büyükelçiliğine bile saldırdılar.
Joe Buccino: Doğru. Geçtiğimiz gece Bağdat’taki ABD büyükelçiliğinin hedef alındığı saldırıların ciddi bir şekilde tırmanması anlamına geliyor, ancak buna karşılık ABD hiçbir şey yapmadı. Basit bir çözüm yolu var gibi yansıtmak istemiyorum çünkü dünyanın her yerinde yaşanan gelişmeler gibi bu da çok karmaşık. Bununla birlikte bazı binalara saldırmak, bazı yetkili milisleri öldürmek ve Suriye’deki bazı cephanelikleri hedeflemek gibi misillemeler yapıyoruz. İran da zaten bunları önemsemiyor. Umursamıyorlar çünkü Biden yönetiminin Suriye’de veya İran’daki İran Devrim Muhafızları üyelerini hedeflemek için savaş gemilerinin kullanımını artırmak istemediğini biliyorlar.
Muhabir: ABD’nin İran ile savaşa girme konusunda kaygılı olması ve bu grupların yetkililerini hedef alma konusundaki isteksizliği mi, yoksa Biden yönetiminin bu gruplarla karşı karşıya gelmekten kaçınmasına neden olan başka faktörler mi var?
Joe Buccino: Birkaç husus var. Birini siz ifade ettiniz zaten. Aslında Biden yönetimi bunu sürdürmek, gerilimi bitirmek istiyor. Lübnan’a ve Kızıldeniz’e doğru genişlemek istemiyor. Aslında Biden yönetimi İran’la yaygın bir savaşa girmek istemiyor, net bir şekilde ifade edebilirim ki İran da bunu kesinlikle istemiyor. Bu nokta bahsettiğim noktalardan biri. Bir diğer husus da şu; Biden yönetimi bütün haberlerin Orta Doğu’da yoğunlaşmasını istemiyor. Şimdi seçimlere girmeye hazırlanıyoruz ve Biden yönetimi haberlerin iç sorunlara, Ukrayna çalışma ve işbirliği raporlarına ve Pasifik-Hindistan meselelerine odaklanmasını istiyor. Dolayısıyla Biden yönetimi tüm bunların kendiliğinden çözülmesini veya ortadan kalkmasını umuyor.
Bunun yardımcı olacağını düşünüyor musunuz?
Joe Buccino: Hayır yardımcı olamaz.
Muhabir: Irak’ta ABD Güçleri’ne ve askeri üslerine saldıran milis güçlerinin bir kısmının siyasi organları var ve bu siyasi organlar hükümetin bir parçası ancak ABD, Irak hükümetinin bu gruplara karşı tutum almaması karşısında da ses çıkarmıyor. ABD’nin Irak hükümetini kınama konusunda tereddütler var mı? Bunu neden yapmıyor? Bu gruplar kısmen Irak ve İran hükümetleri tarafından desteklendiği ve finanse edildiği için mi?
Joe Buccino: ABD’nin Irak’taki konumu çok zayıf, çünkü son birkaç yıldır Irak hükümeti “tüm Amerikan birliklerini bölgeden çıkarmak istiyoruz” diyor ve bu nedenden dolayı bir uçurumdayız. Tamam, çıksınlar ama biz bunu istemiyoruz. Çünkü bu, İran’ın Irak’taki nüfuzunu tamamen artırmasına ve oradan da Orta Doğu’nun geri kalanına yayılıp taşkınlık yapmasına kapı aralıyor.
Muhabir: Bunun nedeni İran mı, yoksa IŞİD ve diğer terör gruplarından gelen tehditler mi?
Joe Buccino: Bunun nedeni İran’dır. Yani, biliyorsunuz, Irak’ta binlerce, Suriye’de 900 asker tutuyoruz, ayrıca hakkında konuşmadığımız diğer bazı birlikleri de orada tutuyoruz, ama onları tam olarak iyi olanı yapmak için, yani IŞİD’e karşı mücadeleyi sürdürmek için tutuyoruz. Peki, bu ne zaman bitiyor? Bilmiyorum. Hiç bitmeyecek gibi görünüyor…
Muhabir: Hakkında konuşmak istemediğiniz başka güçlerin de olduğunu söylediniz. Bu, Irak’taki 2000, Suriye’deki 900 askerin dışında ek güçlerin de olduğu anlamına mı geliyor?
Joe Buccino: Ek Amerikan Kuvvetlerini kastediyorum, evet.
Bölgede mi?
Joe Buccino: Evet bölgede. Yani 900 asker olduğunu söylüyoruz, aslında başka birlikler de var.
Hem Suriye’de hem de Irak’ta mı?
Joe Buccino: Hem Suriye’de hem de Irak’ta.
Peki, tam olarak görevleri nedir?
Joe Buccino: Bu iyi bir soru. Görünüşte misyonları IŞİD’e karşı mücadele ve emniyeti sağlamaktır, Kürtlerin ve Suriye Demokratik Güçlerinin IŞİD’e karşı güçlenmesini sağlayarak ve görünürde var olan hedefler konusunda onlara yardım ederek bir ölçüde istikrarı korumaktır. Bununla birlikte, biliyorsunuz, Irak ve Suriye’de de Amerika’nın ayak izlerini garantilemek istiyoruz çünkü İran’ın bu iki ülkede gerçekten nüfuz sahibi olmasına karşı bir tür önlem olarak görülebilir.
Muhabir: Irak hükümeti ülkeyi terk etmesini istediği kadirde ABD Irak’tan çekilecek mi?
Joe Buccino: Amerika’nın orayı terk etmesi mi? Evet.
Ancak siz bunu istemiyorsunuz sanırım?
Joe Buccino: Bu doğru. Bu durumun önüne geçmeye çalışıyoruz. Çünkü Bağdat ve Irak hükümeti üzerinde etki sahibi olmak ve Irak’ta bir yer edinmek istiyoruz. Irak’tan çıktığımızı varın siz düşünün. Diyelim ki Irak’tan çıktık. Sonra ne olacak? IŞİD bölgeye sızacak akabinde İran’ın orada kendine yer bulmasına ön ayak olacak. Daha sonra Amerikan güçlerinin tekrar oraya geri dönmesi gerekecek biz tam da bundan kaçınmaya çalışıyoruz.
Muhabir: Hamas ile İsrail arasındaki çatışmalarla ilgili sorularım var. İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyinde olduğu gibi güneyinde de operasyon yapabileceğini düşünüyor musunuz? Çünkü Arap ve Müslüman ülkelerden çok fazla baskı var ve şimdi ABD İsrail’e güneydeki operasyonlarını sivillere verilecek zararı azaltacak şekilde yürütmesi konusunda baskı yapıyor. Sizce İsrail bunu yapar mı?
Joe Buccino: Bunu yapacaklarını sanmıyorum. Bence İsrail’in bu noktada bunu yapması işini çok zorlaştırır. İnsani koridorlar açarak insanların bu koridorlardan geçmesini istiyorlar. Öte yandan Gazellilerin kuzeyden güneye doğru hareket etmelerini istiyorlar. Güneyde insani durum her şeyin üstünde ama yine de bombalıyorsun ve felakete yol açıyorsun.
Ama Kuzey’e dönmelerine de izin verilmiyor?
Joe Buccino: Kuzeye geri dönmelerine izin verilmiyor.
Mısır’a da mı gidemiyorlar?
Joe Buccino: Bu doğru. İnsanları kilitlemişler diğer yandan da operasyon yürütüyorlar. Bilemiyorum. Biliyorsunuz burada Washington DC’deki Amerikan yönetimi çıkıp Netanyahu’yu tam anlamıyla kucakladı ve biz de İsrail’in arkasında durduk. Şimdi bunu geriye sararak İsrail’e baskı yapmaya çalışıyoruz ve diyoruz ki, bu savaş daha insani bir şekilde karara bağlanmalı.
Muhabir: İsrail’in karadan askeri operasyon yapmasının amacı nedir? ABD, “Savaş bittiğinde gelecekte Gazze’de hiçbir İsrail kuvveti kalmamalı” dedi. Hamas Gazze halkının bir parçası olduğunda İsrail’in Hamas’ı tamamen yok edebileceğini düşünüyor musunuz? Sizce bunu yapıp gelecekte 7 Ekim’dekine benzer bir saldırıyı önleyebilecekler mi?
Joe Buccino: Şu anda yaptıklarına benzer bir şey yapamazlar. Savaşa bu şekilde bakılırsa bunu yapamazlar. Yapabileceklerini sanmıyorum. Ancak Hamas’ın tüm askeri gücünü yok edebileceklerini düşünüyorum. Öyle ya da buna yakın bir şey olur ve tüm tünelleri yıkabilirler diye düşünüyorum. Asıl yapılması istenen de budur. Ayrıca tüm Hamas komutanlarını da öldürebilirler. Ama hatırlarsanız Hamas temelde siyasi, askeri ve toplumsal bir harekettir. Hamas hükümet ve eğitim alanında adım attı, barışçıl bir protesto olan “Büyük Dönüş Yürüyüşü”nü düzenledi. Bunlar Hamas’ın unsurları, yani onları yok edemezsiniz, bombalayamazsınız. İsrail’in bu kadar güçlü bir darbe indirmek istemesi endişe vericidir. Erkeklerin soyulduğu ve hakaret edildiği videoları izledik. Peki, Tanrı’ya ne mesaj gönderiyorlar? Bu sadece direniş alevini daha da harlayacaktır. İsrail karşıtı direniş hareketini alevlendirecektir. Eğer İsrail karşınıza çıkıp “Evet, artık hükümet biziz ve burayı biz yönetiyoruz” derse, o zaman Gazze bir anda hapishaneye dönüşür ve Hamas’ın yaşadığı ateşe karşı direniş hareketi başlar.
Muhabir: İsrail’in Gazze’de bağımsız bir bölge oluşturmak için her hangi bir çabası var mı. Dışişleri Bakanlığı’na sordum ve ABD bu fikri desteklemiyor. Aynı zamanda yeşil ışık da yakmadılar. İsrail’in Washington’un izni olmadan böyle bir bölge oluşturabileceğini düşünüyor musunuz?
Joe Buccino: Sanmıyorum. Uzun süreceğini düşünmüyorum. Çünkü İsrail ordusunun kendisini, şu anda zayıflamış olan Hamas güçlerinden çok daha güçlü olan Lübnan Hizbullah’ından koruması gerekiyor. Bu savaşta binlerce yedekleri var. ABD’nin desteği olmadan bu izole bölgeyi uzun süre yönetebileceklerini düşünmüyorum.
Muhabir: İranlı yetkililer Başkan ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri başta olmak üzere ABD’nin İsrail’i desteklemeye devam etmesi halinde bu savaşın kızışacağını sürekli söylüyor. Washington’da bu savaşın Yemen’deki Husilere, Lübnan’daki Hizbullah’a, Irak’taki silahlı gruplara sıçrayabileceği yönünde bir endişe görüyor musunuz?
Joe Buccino: Gerçek endişeler var. Bu nedenle Dışişleri Bakanı Blinken bölgeyi ziyaret ettiğinde Arap ülkelerinin başkanlarıyla görüştü. O yüzden bunu görüyoruz. Henry Kissinger yakın zamanda öldü. Bu onun Orta Doğu’da uyguladığı arabuluculuk diplomasisi girişimiydi. Devlet başkanlarını ziyaret ederek bu konularda yatıştırıcı olmaya çalışırdı. Sanırım bahsettiğiniz grupların, İran’ın, Lübnan Hizbullah’ının, Husilerin hiçbiri yaygın bir savaş istemiyor. Bu gruplar, yani Şii gruplar, İsrail’in kilitlenip bağlanmasını, Hamas’la savaşmasını, kuzeyden İsrail’e birkaç füze atılmasını ve İsrail ordusunun buna odaklanmasını istiyor. Ama ikisinin de büyük bir savaş istediğini düşünmüyorum. Sizin de az önce bahsettiğiniz konudan endişe duyuyoruz: Çok sayıda uçak gemimiz var ve İran mesajlarını artırıyor. Aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’nı ateşleyen nedenlere benzer bazı stratejik yanlış hesaplamalar da var. Böyle bir durumda kimsenin istemediği felaket bir savaşın içine düşebiliriz. Beni endişelendiren konu tam da bu.
Muhabir: Peki ya denize kıyısı olan bölgeler? Bir süre önce Devrim Muhafızlarının iki gemiyi, Yemenli Husilerin ise bir gemiyi ele geçirdiğini gördük. Şimdi ABD deniz güvenliğini korumak için bir tür uluslararası koalisyon kurmaya çalışıyor. ABD’nin Husilere ve İran’a çok sert bir mesaj göndermeden bunu yapabileceğini düşünüyor musunuz?
Joe Buccino: Bence bu saldırılara yanıt verilmeli. Husilerin düzenlediği saldırılara karşı hiçbir şey yapmadık. Kızıldeniz’deki bu uçak filolarının bölgede ne işe yaradıklarını bilmiyoruz. Bunu bana yerel halk anlattı. Ticari gemileri korumak için mi oradalar? Suriye’deki ABD askerlerini korumak için mi oradalar? Gerekirse İran’a saldıracaklar mı? Gerekirse Suriye’ye saldıracak mı? Biliyor musunuz, belli değil. ABD Merkez Komutanlığının açıklaması oldukça belirsiz. Bunun duruma yardımcı olduğunu düşünmüyorum. Washington’un Kızıldeniz’deki Husi saldırısına vereceği çok güçlü tepkinin ticaret deniz yollarını kapatacağını düşünüyorum. Eğer bu şirketler gemilerini orada riske atamayacaklarını söylerlerse, bu durum gerçekten de küresel ticareti ve küresel istikrarı önemli ölçüde etkileyecektir.
Muhabir: İran’ın böyle bir fırsattan yararlanacağını düşünüyor musunuz? Amerika’nın mesajlarını ciddiye alıyorlar mı, ABD siz katılmayın diyor acaba katılacaklar mı?
Joe Buccino: Sorunun cevabını kendin verdin. İran bu açıklamaları ciddiye almıyor.
Muhabir: ABD olarak, Türkiye’nin kuzey Suriye’deki saldırıların ABD’nin müttefiklerini IŞİD’e karşı mücadelede zayıflatmasının çok ciddi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Joe Buccino: Demokratik Suriye Güçleri’ne olan bağlılığımız konusunda ciddiyiz. IŞİD’e karşı savaşmak için Demokratik Suriye Güçlerini oluşturduğumuzu düşünüyorum. Pentagon’da Demokratik Suriye Güçleri’ne gerçek bir bağlılık var.
DSG’ye yönelik tehditler ne olacak?
Joe Buccino: Kimden gelen tehditler?
Türkiye’den?
Joe Buccino: Bunu basitleştirmek istemiyorum – ama zor, çünkü bir NATO unsuru olarak Türkiye’nin, Rusya-Ukrayna meselesinin artık iyice yerleşmiş olduğu Rusya’ya karşı bu savaşı tamamlamasını istiyoruz. Türkiye’yi orada istiyoruz. Nasıl olacaksa olsun bu çözümü talep ediyoruz. Türkiye’nin buna katılmasını istiyoruz. Ama görüyorsunuz ki Türkiye DSG’ye karşı. Dolayısıyla ben ABD kuvvetlerindeyken Türkler, DSG’yi her defasında açıkça övmemize çok karşı çıkıyorlardı.
Siz DSG hakkında olumlu konuştuğunuzda sizinle iletişime geçiyorlar mı?
Joe Buccino: Evet, elçilik aracılığıyla.
Büyükelçilik aracılığıyla mı?
Joe Buccino: Biz DSG’yi ortağımız olduğu için övdük, onlara ortak olarak değer verdik ama Türklerin, Türk büyükelçilik aracılığıyla bizimle iletişime geçip “Bu tweet’i siler misiniz? Ya da ABD Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu sözlerini kaldırabilir misiniz?” gibi talepleri oluyordu.
Muhabir: Bu bana bir şeyi hatırlattı: Uluslararası koalisyonun Suriye’deki bazı saldırılarla ilgili açıklaması vardı ama kısa bir süre sonra bu tweeti silmişlerdi. Bu Tweet Türkiye’nin isteği üzerine mi silindi?
Joe Buccino: Bunu tam olarak hatırlamıyorum.
Bu, ABD’nin Suriye’de bir Türk İHA’sını kuzey ve doğu Suriye’deki bir ABD üssüne yaklaştığı için düşürdüğü zamandı.
Joe Buccino: Bu doğru, evet. Evet, bunu hatırladım.
Bu paylaşımı Twitter’dan silmenizi Türkiye mi istedi?
Joe Buccino: Bu konuda bir gönderi paylaştığımızı hatırlıyorum, onu sildiğimizi de hatırlamıyorum ama bir noktada Dışişleri Bakanlığı’nın bize DSG hakkında açıklama yapmayı bırakmamızı söylendiğini hatırlıyorum. Niyetimiz, IŞİD’e karşı mücadelede DSG’nin ortağımız olmasıydı ve biz onları yalnızca ortak olarak görüyorduk. Orta Doğu’da çok karmaşık bir durum var. Türkler ABD desteğinden ellerinden geldiğince faydalanırken, NATO üyeliğinden de ellerinden geldiğince yararlanıyorlar.
ABD’nin Türkiye’yi DSG’ye karşı daha ılımlı bir tavır alması yönünde her hangi bir diplomatik çabası var mı?
Joe Buccino: Bence buna karşı korunmaları, DSG’nin içinde Amerikan birliklerinin bulunmasıdır. Türkler bunu biliyor. DSG’ye saldırdıklarında bir Amerikalıyı, bir Amerikan askerini öldüremezler. Çünkü bu Türkiye için felaket olur.
Muhabir: Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne geri dönelim. CENTCOM’da olduğunuz dönemde Peşmerge güçleriyle ilgili ne gibi endişeleriniz vardı? Uzun zaman olduğu için Peşmerge güçlerini birleştirmeye yönelik bir süreç başlattılar ama sahada somut bir sonuç göremedik. Bundan ne çıkarıyorsunuz?
Joe Buccino: Hiçbir şey net ve açık değil, hiçbir şey sağlamlaştırılamadı. Hiçbir zaman gerçekten gelişmedi ve hiçbir zaman açıklanmadı. Irak’taki tüm dinamikler oldukça karmaşıktı. Biliyorsunuz o dönemde İran etkisi de vardı, Türk etkisi de vardı. Tabiki Peşmerge vardı kısmen de olsa Irak’ı kendi ülkesi gibi görüyordu ama hiçbir zaman tam olarak açıklığa kavuşturulamadı.
Muhabir: Peki IŞİD’e karşı mücadele konusunda Peşmerge Bakanlığı ile işbirliğiniz ne düzeyde? İran’ın Kürdistan Bölgesi’ndeki üslerinize yönelik saldırılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Joe Buccino: IŞİD’e karşı Koalisyon Komutanlığı Peşmerge ile çalışıyor ancak ayrı ayrı bölümlere dağıldı. Yani Peşmerge onların birlikte çalıştığı tek bileşen, tek unsurdur. Biliyorsunuz, onlar da Suriye’yle çalışıyorlar. Onlar da DSG’den. Ayrıca Bağdat’la da çalışıyorlar; Savunma Bakanlığı ile çalışıyorlar. Yani IŞİD’e karşı operasyonlarda ayrı ayrı taraflarla çalışıyor. Biliyorsunuz Irak’ta sadece birkaç bin asker var. Suriye’de 900 konvansiyonel askerden bahsetmiştik. Irak ve Suriye’de neyi başarmaya çalıştığımız ya da nihai durumun ne olduğu konusunda gerçek bir stratejik politika olmadığını hissediyorum.
Muhabir: İran ve Heşdi Şabi’nin Irak güvenlik güçleri üzerindeki etkisinden endişe duyuyor musunuz, zira sizin onlarla iyi bağlantılarınız var?
Joe Buccino: Bu her zaman bir endişe kaynağı olmuştur ve bu Irak hükümetiyle ilgili bir endişedir. Bence koruma kalkanı olmalı ve operasyonlar yapılmalı, Bağdat’ta askeri birliklerimiz olmalı ve bu ilişkiler devam etmeli. Washington DC’de başka bir yönetimin iktidara gelmesiyle bu güçleri Irak’tan çekmesi konusu asıl benim endişelendiğim şeydir. İran’ın nüfuzunun arttığını görüyorsunuz. Irak’a yönelik füze saldırıları felakete yol açabilir ve büyük insani kayıplara sebep olabilir. Kongre’de, İran’a Bağdat’ta daha serbest bir müdahale olanağı sağlayacak ve orada gerçekten nüfuz sahibi olmalarına olanak tanıyacak Amerikan güçlerinin çekilmesi yönünde bir talep var.
Rûdaw