GELECEK PARTI PROGRAMI VE KÃœRTLER

Nurullah TÄ°MUR

 

  1. İNSAN: SİYASETİN ÖZNESİ VE ODAĞI
  2. Temel Hak ve Özgürlükler:
  • Ä°nsan Onurunun Teminatı
  1. Partimiz, Türkiye’nin demokratikleşme meselelerini çözmüş, toplumsal yaralarını sarmış, her türlü ötekileştirme ve aidiyet sorunlarını ortadan kaldırmış müreffeh ve huzurlu bir ülke olmasını amaç edinmektedir. Ülkemizin enerjisini ayrılıklar, ötekileştirmeler ve insan hakları ihlalleriyle harcamasını büyük bir kayıp olarak görüyoruz. Ülkemiz geçen yüzyılın kimlik tartışmalarının ve en temel insan hak ve özgürlüklerine ilişkin şikâyetlerin devam ettiği bir ülke olmamalıdır.
  2. Bu noktada sahip olduğumuz tarihi tecrübemiz, milletimizin irfanı ve evrensel değerler sorunların çözülmesi için yeterlidir. Ülkemize ve milletimize yıllarını kaybettiren insan hakları kaynaklı sorunların tamamı samimi, ahlaklı ve demokrat bir duruşla çözülebilir. Son derece zengin bir kültür harmanını bünyesinde barındıran ülkemizde yaşayan her kültür, dil, inanç ve gelenek milletimizin ortak mirası olarak saygıdeğerdir. Bu kültürel değerleri yok saymak, tahkir ve tezyif etmek ve her ne surette olursa olsun dışlamak bir insan hakları ihlalidir. Tüm kültürel kimliklerin kültürel miraslarını koruma ve kültürlerini geliştirme hak larını temel bir insan hakkı olarak görüyor ve devletçe desteklenmesini savunuyoruz. Bu bağlamda tüm demokratik ve kalkınmış ülkelerde olduğu gibi ana dilin eğitimde ve sosyal hayatta öğretilmesi ve kullanımının vatandaşlarımızın bu vatana duydukları aidiyet bilincini güçlendireceğine, toplumsal barış ve dayanışmamızı tahkim edeceğine inanıyoruz. Bunu ayrıca uzun tarihi süreçlerde Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Orta Asya’daki akraba topluluklar ile aramıza girmiş kültürel bariyerleri aşmamızı sağlayacak stratejik bir unsur olarak değerlendiriyoruz. Farklı toplum kesimlerini ilgilendiren bu hassas süreçlerin her tür istismarı ortadan kaldıracak şekilde katılımcı bir ortak akılla yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Partimiz bu ortak akıl süreçlerinin öncüsü ve destekçisi olacaktır.
  3. Kürt meselesi esas olarak ülkemizdeki demokratik hakların eksikliğinden ve bu eksikliğin istismar edilmesinden kaynaklanmıştır. Sorunu yaratan Kürt vatandaşlarımızın varlığı değil, geçen yüzyılda yaşanan parçalanmaların devlet aklına yüklediği korkular, bu korkulardan kaynaklanan kısıtlamalar ve bu kısıtlamaları istismar eden ayrılıkçı çevrelerin terör faaliyetleridir. Dolayısıyla çözüm kimliklere dayalı her türlü ayrımcılığın engellenmesi ile Kürtlerin demokratik vatandaşlık anlayışı temelinde bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşları oldukları inancının pekiştirilmesiyle sağlanabilir. Nitekim bu konuda önemli mesafeler de alınmış durumdadır. Bu yaklaşım terör odaklarının istismara dayalı meşruiyet oluşturma çabalarını da tümüyle etkisiz kılacaktır.
  • BaÅŸta Kürt ve Alevi vatandaÅŸlarımızla ilgili sorunlar olmak üzere, Türkiye’nin demokratikleÅŸmeyle baÄŸlantılı sorunlarının tamamının sivil ve siyasal toplumu içine alan geniÅŸ bir farkındalıkla ve saÄŸlıklı iletiÅŸim kanalları ile çözülebileceÄŸine inanıyoruz.
  • Milletimizi güçlendiren farklılıklarımızın en önemli zenginliÄŸimiz olduÄŸuna inanıyoruz. Tarihsel birikimimizi oluÅŸturan farklılıklarımız, Cumhuriyetimizi kurarak ülkemizi bugünlere taşımıştır. Bugün de korkulardan ve tabulardan beslenen her türlü hizmet ayrımcılığının önüne geçerek eÄŸitim sistemimiz içerisinde farklılıkları temsil edecek demokratik taleplerin tartışılması ve çaÄŸdaÅŸ hukuk devletine yakışır çözümlerin bulunması gerektiÄŸini düşünüyoruz. Bugün dünyanın geliÅŸmiÅŸ birçok ülkesi çok dilli ve çok kültürlü eÄŸitim ve öğretimle oldukça ciddi mesafe almışken Türkiye’nin farklılıklarının zenginliÄŸini çok kıymetli bir sermaye olarak görmesi gerektiÄŸine inanıyoruz.
  1. Yerel Yönetimler: Halkla Birlikte Yerinden Yönetim
  2. Ayrıca, seçilmiş belediye başkanlarının mahkeme kararı olmaksızın kamu düzeninden sorumlu olan İçişleri Bakanı tarafından görevden el çektirilmesi, millet iradesi ve çağdaş hukuk devleti uygulamalarıyla çelişmektedir. Bu çerçevede, soruşturma veya somut delillerle temellendirilmeden seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması uygulamasına son verilecek, seçilmiş belediye başkanının ancak mahkeme kararıyla görevden alınabilmesi sağlanacaktır. Benzer şekilde, görevden alınan belediye başkanının yerine İçişleri Bakanının inisiyatifiyle kayyım atanması da milli iradenin tecellisine halel getirmektedir. Bu çerçevede, mahkeme kararına istinaden görevden alınan seçilmiş belediye başkanının yerine yine seçimle oluşturulmuş belediye meclis üyelerinden birinin seçilmesi teminat altına alınacaktır.
  3. Siyasi Partiler ve Seçim Sistemi: Siyasetin Yapılandırılması
  • Siyasi partilere iliÅŸkin yasaklama ve kapatma yaptırımına, ancak ve ancak ÅŸiddet kullanmanın teÅŸvik edilmesi ya da anayasal düzeni yıkmak için ÅŸiddet kullanılması halinde baÅŸvurulmalıdır. Buna göre, program ve tüzüklerinde ÅŸiddeti teÅŸvik eden, vatandaÅŸları silahlı çatışmaya, terörizme, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına yönlendiren siyasi partiler yasaklama veya kapatma yaptırımıyla karşı karşıya kalabileceklerdir.
  • Bir siyasi parti hakkında kapatma davasının açılabilmesi yalnızca Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcısı’nın iradesine bırakılmamalıdır. Kapatma davası, hukuki olduÄŸu kadar aynı zamanda siyasidir. Bu nedenle siyaset kurumunun da bu sürece müdahil olması gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcısı’nın bir siyasi parti için kapatma davası açabilmesi, TBMM’nin nitelikli çoÄŸunlukla alacağı karara baÄŸlanmalı ve kapatma kararı da Anayasa Mahkemesi’nin nitelikli çoÄŸunluk oyu ile verilebilmelidir.
  • Küresel Diplomasi: Çoklu Güçler Dengesine Uyum
  1. Ülkemiz, 2003’te komşumuz Irak’ın işgal edilmesinden bu yana meydana gelen bölgesel jeopolitik kırılganlıkları en üst seviyede ve yakinen tecrübe Irak işgali sonrası ortaya çıkan kriz, bütün Ortadoğu’ya tesir ederek etnik, dini ve mezhebi fay hatlarını tetikleyen bir dalgaya dönüştü. 2008 ekonomik kriziyle beraber Avrupa da kırılgan bir döneme girdi. Ülkemiz bu ekonomik krizin etkileriyle de her yönüyle yüzleşti. Aynı dönemde Kafkasya’da baş gösteren çatışma ise bir başka risk bölgesi oluşturdu. Etkileri halen süregelen bu kırılganlıkların ülkemiz için oluşturduğu risklerin yönetilmesinde yeni bir vizyona azami ihtiyaç hissedilmektedir.
  • Bu çerçevede bölgenin ve dünyanın içinde bulunduÄŸu konjonktür deÄŸerlendirildiÄŸinde, Partimizin OrtadoÄŸu ve Kuzey Afrika’ya yönelik dış politika vizyonunun ana eksenini dört temel unsur teÅŸkil etmektedir:
  • Birinci unsur;
  • bölgemizde derin acılara ve istikrarsızlıklara sebep olan iç savaÅŸların ve bölgesel gerilimlerin sona erdirilmesini saÄŸlamak, savaÅŸ sonrası düzen ve istikrarın tesisine katkı sunmak ve bu çatışma alanlarından ülkemize yönelen güvenlik tehditlerini bertaraf ederek sınır güvenliÄŸimizi teminat altına almaktır. Bu baÄŸlamda; partimiz Suriye öncelikli olmak üzere Libya, Yemen ve kısmen Irak’ta devam eden iç çatışmaların nihayete erdirilerek, istikrarlı ve kalıcı bir barışın ve tüm tarafları içine alacak anayasal düzenlerin tesis edilebilmesi için kapsamlı diplomatik ve siyasi giriÅŸimlerde bulunmayı gerekli görmektedir. KomÅŸularımızın toprak bütünlüğünü temin etmek hem komÅŸularımız hem de ülkemizin güvenliÄŸi için büyük önem arz etmektedir. Suriye’de toprak bütünlüğünün korunarak, tüm toplumsal tarafların katılım saÄŸlayabileceÄŸi demokratik bir anayasal düzene geçiÅŸ büyük önem taşımaktadır. Böylece, iç savaÅŸtan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli kardeÅŸlerimizin yurtlarına dönmeleri mümkün kılınacak ve Suriye’nin kuzeyinden ülkemize yönelen tehditler diplomatik ve gerektiÄŸinde askeri araçlar kullanılarak bertaraf edilebilecektir. Suriye ve Irak politikalarımız sadece kuzey bölgeleri ile sınırlı kalmamalı, her iki ülkenin kalıcı istikrarını saÄŸlayacak yönde geliÅŸtirilmelidir. Partimiz, bölgemizdeki istikrarsızlıkların en büyük kaynaklarından biri olan Ä°srail-Filistin meselesinin iki egemen devlet temelinde ve hakça çözümü için hem taraflar hem de bölgesel ve küresel aktörler nezdinde diplomasi yürütecektir. Bu baÄŸlamda Partimiz, BM Güvenlik Konseyi’nin 242 nolu kararı temelinde 1967 sınırları çerçevesinde baÅŸkenti DoÄŸu Kudüs olan egemen bir Filistin devletinin kurulması ve her türlü oldu-bitti’nin önlenmesi  için hem devletler hem de BM, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı ve Arap BirliÄŸi baÅŸta olmak üzere uluslararası örgütler nezdinde faaliyet gösterecektir.
  • Ä°kinci unsur;
  1. bölgemizde onyıllardır süren çatışma ve gerilimlerin kalıcı bir düzene dönüşmesi için hiçbir dini, mezhebi ve etnik ayrım gözetmeksizin bütün Ortadoğu halklarını içeren bir bölgesel düzen anlayışının yerleşmesi yönünde çaba sarf etmektir. Yaşanan bunca acılardan sonra kendi halklarıyla barışık siyasal düzenlerin oluşmasının Ortadoğu’da ve Batı Asya’da kalıcı bir istikrarın en önemli anahtarıdır. Bu nedenledir ki bölgeye büyük acılar yaşatan otoriter istikrar yerine adil ve her kesimin katıldığı seçimlere dayalı demokratik istikrarın en doğru yöntem olduğuna inanıyoruz.
  • Üçüncü unsur;
  • Partimiz, bölgemizdeki çatışmaların dindirilmesi ve toplumlar arasında ticari iliÅŸkilerin ve kültürel etkileÅŸimlerin artırılması için aktif rol üstlenecektir. Mevcut sınırları muhafaza etmekle birlikte insan ve malların mobilizasyonunu artırarak bu sınırların anlamsız hale geldiÄŸi ekonomik ve kültürel bir entegrasyonun temelini oluÅŸturacak bir diplomasi yürütülecektir. Bu baÄŸlamda ülkemizde yaÅŸayan vatandaÅŸlarımızın Irak ve Suriye’deki soydaÅŸları ve akrabaları olan Türkmenler, Kürtler ve Araplar arasındaki iliÅŸkilerin hiçbir ayrım gözetilmeksizin geliÅŸtirilmesine büyük önem verilecektir. Bu baÄŸlamda Irak’ta bir taraftan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile iliÅŸkiler derinleÅŸtirilirken diÄŸer taraftan Türkmenlerin baÅŸta Kerkük olmak üzere Erbil, Musul, Telafer ve Tuzhurmatı’da etkin bir siyasal katılımla barış içinde yaÅŸamalarına destek olunacaktır. Suriye’nin kuzeyinde Lazkiye- Bayırbucak- Afrin- Kobani-TelAbyat-Resulayn- Kamışlı hattında yaÅŸayan Sünni ve Nusayri Araplar, Türkmenler ve Kürtler sınır boyundaki vatandaÅŸlarımızın doÄŸal uzantıları ve akrabalarıdır. Bütün bu kardeÅŸ topluluklar arasında etnik ve mezhebi barışın saÄŸlanabilmesi ve bu bölgenin her tür terör faaliyetlerinden arındırılabilmesi için bu soydaÅŸ ve tarihdaÅŸ kardeÅŸlerimizle hiçbir ayrım gözetmeksizin yakın ilgi gösterecek ve onlar arasındaki iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesine özel önem vereceÄŸiz.
  • Dördüncü unsur;
  • ülkemizle beraber tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek dış askeri müdahalelerin ve bölge ülkeleri arasındaki siyasi ve askeri gerilimlerin önlenmesini saÄŸlayacak ÅŸekilde bölge-içi iÅŸbirliÄŸi mekanizmalarına ve bölgesel örgütlerin etkinliÄŸinin artmasına önem verilecektir. diplomatik mücadele vermektir. Bu baÄŸlamda son yıllarda bölgesel sorunlarda etkinliÄŸi gittikçe azalan Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı, Arap Ligi, Körfez Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı, Ekonomik Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü gibi bölgesel yapılar içindeki sorunların aşılarak bu örgütlerin temel ilkeleri çerçevesinde ortak mekanizmalar geliÅŸtirilmesine ağırlık verilecektir.

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *