İbrahim Gürbüz’ün Kürd siyasal ve kültürel kurumlaşmasının içinde geçen yarım asırlık meşakkatli yolculuğunun anlatımı olan bir çalışmadan bahsediyoruz. Gürbüz, bu sürecin anlatımını Ülkemin Gölgesinde Bir Uzun Yol-I Yaşamın Kıyısında adlı otobiyografik eserle başladı. Yazın çalışmasını şimdi de Ülkemin Gölgesinde Bir Uzun Yol-II Vakfedilmiş Bir Hayat adlı iki ciltlik eserle devam ediyor. İbrahim Gürbüz, yarım asrı aşan sürecin 35 yılını Kürd kültür kurumlaşması çalışması ile geçirdi.  Kürd kültürel kurumsallaşma sürecini derinlemesine inceleyen bu eser şimdi okuyucuyla buluşmayı bekliyor. “Vakfedilmiş Bir Hayat “adlı eser 1990’lı ve 2000’li yıllarda Kürd kimliğinin, kültürel, sanatsal ve bilimsel kurumsallaşmasının inşasını ve toplumsal yapının evrimini tarihsel bağlamda ele alarak günümüze kadar uzanan boyutlarını inceliyor. Gürbüz, 1990’lı ve 2000’li yıllar Kürd kültür kurumsallaşmasının tarihsel gelişimini yazarken, bu sürecin toplumsal etkilerini ve dönüşümlerini kapsamlı bir biçimde gözler önüne seriyor. Tarihsel olaylar, resmî belgeler ve sosyal değişimlerle birlikte ulusal Kürd kültür kurumsallaşması ve ulusal perspektif kavramlarının gelişimini derinlemesine işliyor.
Gürbüz, VakfedilmiÅŸ Bir Hayat adlı eserin birinci cildinde, 1990’larda kurulan MKM, Ä°stanbul Kürt Enstitüsü ve daha birçok kurumun kuruluÅŸ çalışmalarını kapsayan Kürd kültür kurumsallaÅŸma sürecini ; VakfedilmiÅŸ Bir Hayat adlı eserin ikinci cildinde ise 2000’li yıllarda yine kurucu bir özne olarak fiilen içinde yer aldığı YaÅŸam Radyo ve Ä°smail BeÅŸikci Vakfı’nin kuruluÅŸ serüvenini, tarihçesini detaylı bir ÅŸekilde deÄŸerlendiriyor. Kürd uluslaÅŸma sürecinde kurumsallaÅŸmanın rolünü sorgulayan Gürbüz, bu süreçte ulus perspektifi anlayışının önemini de vurguluyor. Kitaplarında, Kürdlerin kültürel, sanatsal ve bilimsel kurumsallaÅŸmasının siyasi ve toplumsal dönüşüm süreçlerine iliÅŸkin belgeler ve tanıklıklar sunarak bu alandaki önemli bir boÅŸluÄŸu doldurmayı amaçlıyor. Gürbüz’ün bu süreçteki aktif katılımı ve yaÅŸananları birinci elden aktarmasıyla, Kürd tarihine deÄŸerli bir katkı sunmaktadır.
Sonuç olarak, Gürbüz’ün eserleri, Kürt kültürünün kurumsallaÅŸması, ulusal kimlik inÅŸası ve toplumsal yapının dönüşümü üzerine derin bir perspektif sunmaktadır. Bu çalışmalar, Kürt toplumunun geleceÄŸine iliÅŸkin vizyoner bir bakış açısı kazandırmanın yanı sıra, Kürt ulusal kimliÄŸi ve kurumsallaÅŸmasının evrimsel sürecine de ışık tutmaktadır.
​​​​​​​​​​​Elif Gün
NA